Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Yaşam] Bir İstanbul macerası...

katil_kobra

Yeni Üye
Üyelik
21 Tem 2006
Konular
1
Mesajlar
3
Reaksiyonlar
0
merhaba sevgili dostlar...
dün bir istanbul macerası yaşadım ve bu çok farklı bir tecrübe oldu benim için. bu vesileyle hislerimi siz sevgili can dostlarımla paylaşma gereği duydum. son derece basit bir iş için gittim istanbula. bir saatlik bir işim vardı. ama ilk gittiğimden daha farklı ve büyük bir heyecanla gittim. ve dönüşüm hiç bu kadar zor ve acı olmamıştı. sanki bir daha gelmemek üzere döndüm bu koca şehirden.
kimileri için nice aşkların yeşerdiği ve belki kimileri için de nice aşkların mezara gömüldüğü yer olmuştur istanbul. şairlerin ilham kaynağı olmuştur bu şirin kent. bu yüzden istanbul sadece devasa binalar değildir.. yalılar kenti de değildir orası.. sadece kültür ve medeniyet de değildir orası.. siz hiç istanbulun kokusunu hissettiniz mi.. veya teninin teninize dokunduğunu.. ben bunları hissettim işte dün ilk defane demek istediğimi anlamaya çalışmayın lütfen. ben sadece hissiyatımı paylaşıyorum.. bazen sizin için istanbulu istanbul yapan şey başkalarııdır değil mi? evet benim için de aynen öyle. canım kadar sevdiğim bir dostumun hediyesidir bana istanbul ve ben belki orda olmayan onu görmeye gittim.. bu nasıl olur demeyin. oldu işte. orda olmadığını bildiğim halde onunla gezmek için gittim aslında istanbula.. ve epey gezdik dolaştık. bu yüzden istanbulun kokusunu tenini hissettim yakından.. ancak dedim ya bunun bir günlük bir macera olduğunu biliyordum ve öyle de oldu.. siz hiç çok sevdiğiniz bir dostunuzdan ayrıldınız mı? işte istanbuldan ayrılmak bana öyle acı verdi.. içimden büyük bir parça koptu sanki ayrılınca bu şehirden. ve otobüse bindiğim andan itibaren yaşadıklarımı ise anlatamam.. arkama bakıp ağladım sadece.. başka ağlayanlar da vardı tabi ki. ama ben denizi seyrederken, devasa mabetleri izlerken ağladım tek başıma... bu ne zor iş be. size tavsiyem dostlar. birini veya bir yeri bu kadar çok sevmeyin.. ne olur dengeli sevin.. bir gün kaybedeceğinizi düşünerek sevin ne sevecekseniz.. aksi halde ayrılık acısına dayanamazsınız....dedim ya size beni anlamaya çalışmayın.. ben sadece rahatlamak için paylaştım bu duygularımı sizlerle. ve bir şehirden ayrılmak bu kadar acı vermemeli demeyin. istediğin zaman geri gidersin nasılsa demeyin..elbette bu çok basit atlarım giderim... ama öyle değil işte.. ben artık gidemem oraya.. sadece bir günlük anılar için gittim.. iş bahaneydi.. ve yaşamam gerekenleri yaşadım.. orda yaşamalıydım dünümü... yarınım ise Allaha emanet.. ama şunu söyleyeyim istanbulu sevmek ilk defa bir ayrıcalık olmuştu benim için. bu tadı veren can dostuma sonsuz minnettarım.. ben onu sevdiğim müddetçe istanbulu da sevmeye devam edecem. ama hep uzaktan.. ve bu bir daha kimseyle paylaşılması mümkün olmayan bir sevgi olacak. bunu sadece Rabbim bilecek.. ondan başka kimsenin de bilmesini istemiyorum doğrusu. hey gidi koca şehir! kim bilir nice aşklara gebesindir.. ama hiçbirisi sana aşık olanlarınki gibi acı vermeyecektir kimseye. bana bu acıyı yaşattığın için sana minnettarım istanbul! benden koptuğun için seni hiç unutamayacağım istanbul! ne desem boş. seni hala çok ama çok seviyorum İstanbul...
 
ben onu sevdiğim müddetçe istanbulu da sevmeye devam edecem. ama hep uzaktan.. ve bu bir daha kimseyle paylaşılması mümkün olmayan bir sevgi olacak. bunu sadece Rabbim bilecek.. ondan başka kimsenin de bilmesini istemiyorum doğrusu. benden koptuğun için seni hiç unutamayacağım istanbul! ne desem boş. seni hala çok ama çok seviyorum İstanbul....

Ben anlatmaya çalışsam, kesin mahvederdim yazdığımı da..
Çok güzel anlatmışsınız...Bir ben değilim demek ki,şehre bakıp ağlayan..
sevgiler size..
 
...

yaptığım resimlerin sebebini anlatmışsın.. harfiyen.. ben yazılara dökebilecek kadar becerikli deildim, resmettim, sen ise yazdın.. eline sağlık..
 
istanbul acılar kraliçesi

Bu akşam yemin ettim
Seni bir daha öpmemek için
Ben ki bütün duvarlarını
Afişlerle donatıp
Yumruğumla kanatmışım
Rezil bir aşktı
Bütün arkadaşları miting alanlarında
Ve mezarlıklarda bırakmıştım

İstanbul ey İstanbul ey
Acılar kraliçesi
Umudun ve direncin yorgun anası
Ve ey çıldırmak üzere olmanın
Çamurlu ikonası
Tırnaklarım kopuyor
Görmüyor musun

Bir ben miyim kapıları şaşıran
Her yokuşun başında
Bir ben miyim ekmek arasına
Canını doğrayıp-doğrayıp yutan
Bir kedi bile sağarken yüreğini
Telaş içinde yavrusuna
Ey acımasız acuze
Utan şu türbelerinden
Minarelerinden utan

İstanbul ey İstanbul ey
Acılar kraliçesi
Savaşın ve bozgunların gariban çiçeği
Ve ey teslimiyete düşmenin
O hazin gerçeği
Bayraklarım kanıyor
Sormuyor musun

Kadınların ki omuzları hicran
Saçları ihanet sarısı
Çocukların ki yağmur emiyor
Yıkılası kaldırımlardan
En ücra genlerime alyuvarlarıma
Kılcal damarlarıma ruhuma kadar
Bıktım
İliklerime gömlek ceplerime kadar sızan
Bu Allahsız yağmurundan

İstanbul ey İstanbul ey
Acılar kraliçesi
İhtişamın ve sefaletin çaresiz bacısı
Ve ey çürümenin yok olmanın
Amansız sancısı
Ciğerlerim çatlıyor
Duymuyor musun

Hangi pencerene çıksam
O salya-sümük pezevenk suratları
Hangi caddene dökülsem
O şangur-şungur düş kırıkları

Bütün bu ezginler tükenenler
Yerlere serilenler tutunamayanlar
Sarsmıyor mu seni hiç
Bunca infilak
Bunca isyan çığlıkları

İstanbul ey İstanbul ey
Acılar kraliçesi
Aldanışların ve hüznün
Yalancı tanrıçası
Ve ey ruhu kirlenmiş gecelerin
Cilveli yosması
İntihar anı geldi
Beni öpmüyor musun

Ağlamak istemiyorum yenildim sana
Hikayenin özeti bu
Bir istimlak gibi ödedin
Ve çiğneyip geçtin maceramı
Şimdi ben
Suçlarımı didikleyen bu martı sürüsüyle
Şimdi ben hangi şehirde soğuturum
Zonklayıp duran bu yaramı

İstanbul ey İstanbul ey
Acılar kraliçesi
İhanetin ve ihbarların
Arkadan dolaşan bıçağı
Ve bütün ödeşmelerin yüzleşmelerin
Erkekçe vuruşmaların kaçağı
Beni harcadın ulan beni sattın
Utanmıyor musun
 
ya siz harikasınız benide yazılarınızla birkez daha tekrardan anımsattınız.

bir sebebten ötürü 2 günlüğüne gittiğim zaman tanışmıştım doğduğum İSTANBUL'la. boğaz gezisini tekrar yapmayı çok isterdim ama şuan bana bunun düşüncesi bile çok uzak...ama bir gün birdaha görüşmek üzere randuvalışıyorum İstanbul la benim doğduğum belkide son nefesimide vermeden önce görmek istediğim şehir..
 
Üst Alt