Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Yaşamaya Devam Ediyorum! [O An]

Üyelik
11 Tem 2007
Konular
7
Mesajlar
90
Reaksiyonlar
0
hımm nerden başklıyacağımı bilemiyorum ama başlıyayım bakalım
annem beni hamileliğinde o kadar iyi beslemiş ki 5 kg küsür doğmuşum, o kadar büyükmüşüm ki benim yeni doğduguma inanmıyorlarmış :) ama hormonel olarak normal bir bebekmişim. annem yedirmeyi seven bir kadın olduğundan doktorlara danışarak bana ne bulduysa yedirmiş, nasıl olmuş ki ben iki yaşına kadar süt emmişim, altı aylıkken koşmaya başlamısım. tee o zamanlar düz basamadığım için ortepediyle haşirneşir olmaya başlamışım bile. öyle ki ben 3 yaşındayken 1.15 cm mişim (kaza kayıtlarından baktım:) )beni 11,12 yaşlarında filan zannediyorlarmış. cok aktif bir çocukmuşum, tırmanmadıgım duvar, dolap, yer kalmamı,ş kafa mı gözü mü o zamanlarda yarmaya başlamışım. ablalarımla aramızda 9-13 yaş oldugundan ben onların elinde büyümüşüm, onlar da çocuk tabii ben ellerinde oyuncak :).
küçük ablam benle cok uğraşırdı, beni korkutmaktan zevk alırdı, ama bana hep onlar bakardı, çünkü annem ve babam ögretmendi ve onlar genelde çalışıyorlardı. işte küçük yaşta gelişmiş vücuda sahip olduğumdan fiziksel olarak yapamadığım birşey yoktu, ama beyin yaşımın küçük olması nedeniyle pek olgun düşünemediğimden bir gece bakkala gitmek istiyorum diye tutturmuşum, kapı pencere kilitlemişler ama ben kaçmışım bakkala. nesem ben oraları az buçuk hatırlıyorum, bakkaldan çıkdıgımda balkonla millet bana bakıyordu annem ve buyuk ablama kapıyı açın demiştim, kapıyı açıp ışık yakmışlardı. o zaman kafamda bişi kurgulamıştım kapıyı o gıcık oldğum ablam açtı demiştim. o zamanlar çok huysuzdum ve kapıyı o açtı diye ben alt sokaklara dogru kaçmaya başladım (gerisini hatırlamıyorum).
sonra bana o ara bir araç çarpmı,ş boyum uzun oldugundan şanslıymısım bel bölgeme gelmiş araç. t9 t10 da omur ilik zedelenmesi, kara cigerimde parçalanma olmuş, ben o anılarımı hiç hatırlamıyorum, öncesini hatırlıyorum, ama o 3 4 sene aklımda hiç yok. o zamanlar sene 90 filan her yerde MR çekilecek yerler olmadıgından beni ankara'ya sevk etmişler baya bi orlarda haşir neşir olmuşuz, ama ben hiç hatırlamıyorum :s

daha sonraları söylediğim gibi annem babam ögretmendi onlar için eğitim önemli olduğundan eğitim almışım kreşden sonra ilk 3 sınıfı babamın ögrencisi olarak okudum, sonra artık her işimi kendim görbiliyordum ve orta sona kadar tekerlekli sandelyeyle kendim okulama gittim geldim. engelli olmayan bi vatandaştan hic bi farkım yoktu. annem benim hayattan kopmamam için beni hiç kısıtlamadı, ne istersem yaptım, top oynadım yerlerde yvarlandım uctum gezdim tozdum o seneler hiç bi sıkıntım yoktu. taa ki lise 2 ye kadar bu halimle geldim.
Daha sonra işte hayatım kararmaya başladı, bir iltahaplanma sonucu kalcamda yaralar olustu, o ara lise 2 e gidiyordum, yara bu geçer diye pek önemsemedik, çünkü o gune kadar bir cok yaram oldu hep yerlerde dolaşan bir cocuktum, her gun biyerimi yararlardm bünyem cok kuvvetliymiş o aralar, yara bir gun acılır bir gun kapanırmış. ama ne olduysa o yaram kapanmadı, ben okula devam etmek zorundaydım ve kalcamda oldugu için yarayı hissedemiyordum. daha sonra hasteneye gitmek zorunda kaldım, yaranın kapanmıyacagını anlamıştık beni ameliyata aldılar ve anesteziye gerek duymadılar, cünkü hissetmiyordum. yarayı önce bi yaktılar, o koku ve refleks olarak bacaklarımın tepinmesini hayatım boyunca hiç unutmayacağım :s. nese yarayı yakıp temizlediler ve deriyi gerip civi tabancasına benzeyen bi makineyle demirden dikiş attılar, ben cok korkmustum, derim gep gergin duruyordu ve metalden dikişler vardı vücudumda.
dediigim gibi korkmustum ve o canlı hayatımdan sonra hastenede yatmak bana çok zor geliyordu, bitse de gitsem eski yaşamıma dönsem diyordum. korkudan kıpırdamıyordum bile. ben ne bileyim ben hiç kıpırdamadıgmdan busefer hastenede yattıgım sürede dekübit dedikleri yatak yaraları oluşmaya başladı, ben iyice telaşa verdim. akıllı doktorlarımız gitti dekübit bantı diye birsey getirdiler, bunu takıcaz dediler iyileşecek. bunu takdıklarında yarlar bi gunde acayip bir şekilde büyüyüverdi ve bi ameliyat daha olmam gerekti. bu sefer geçen sefer psikolojim etkilendiğinden anestezi istedim ve genel beni bayıttılar bir ameliyat daha oldum cıktım.
artık yatacak dogru dürüst yerim bile kalmamıstı kı ben yatakda egri büyrü yatmaya başladım. artık yatak bana batmaya başlamışltı ve kaslarım yavas yavas erimeye başlamıştı. o hergun okulagiderken yaptıgım herkulumsu kol kaslarım bile kalmamıstı, ki kolumu kıpırtamaz olmustum kaslarım kısalmıstı ve kollarım kapandı ayaklarım kapandı ve bana orda bir fizik tedavi bile uygulamamışlardı. çok kızmıstım ve bu olay dogunun en iyi hastenesi olarak gösterilen Akdeniz Tıp Fakultesi'de oluyordu, çok kızgındım onlara, halen kızgınım.
derken bende skolyoz başladı :) en buyuk dert kaslarımı kullanamıyorum dikişlerim var oturmam yasak belim git gide eğiriliyor, inanılmaz agrılarım başladı ve gunde 30 miligram morfin tedavisi başlıcaklar kırmızı reçeteyle veriyorlar, cok güçlü bi ilaç öle ver diyene vermiyorlar. en gıcık oldugum yerlerden biri dediler ki bu ilaca başlıyacagız halüsinasyon görebilirsin kendini kaybedebilirsin. başladılar bana ilacı vermeye ama agrılarım gram inmior ilaç bi işe yaramıyor. ben cok kotu bi sekilde agrı çekiyorum hic dinmiyor uyuyamıyorum bile. başladım artık haykırmaya sövüyorum :) bana psikolog getirdiler, diyorum psikologgg istemiiyorum agrımı geçirin. yok gelgit geliyor konusuyor bi de benim sinirimi bozuyor o durumda cidden cok zor bazı şeylere katlanmak.
baktılar olmuyor bunlar araştırma yapacaklar MR çekmeye karar verdiler, Mr çekecekler 30 dk hareketsiz düz bi biçimde durmam lazım, ayaklarım kolum bacağım kapalı verdilermi bi genel anestezi kas gevşedici daha (zararı ne kadar alırsan her seferinde beyin hücren o kadar ölür diyorlar) nesem girdik çektirdik MR ı. dediler omurgan da bi sıvı oluşmuş agrıları o yapıor onu ameliyatla almamız lazım. benim artık turk hekimlerine güvenim kalmamış olmak istemiyorum güvenemiyorum anneme doktor doktor araştırttırdım (artık ne desem yapıyorlar dagıtmışım ortalığı:) ) gezdik baktık doktor doktor beyin cerrahi karıştı olaya. dediler ki onlar bu sıvıdan agrı olmaz bu sıvıyı alsakta bu sıvıyı vücut geri üretir. bu lafın üstüne benim ortopedist lere hiç güvenim kalmadı artık çıkıp evde yatmak için deliriyorum cıkmak istiyorum.

gün geldi cıktım hastenede bi sene yatmışım. artık eve geldim evim evim güzelevim :) o ara bi mutluyum. ama bu sefer evde donuyorum hastene klimalı ortam 1 sene tshort giymedim artık giysi giyemiyorum batıor ehue .d (en gıcık kaptığm yönlerındendı odanın içi 40 derece olurdu sıcağı hiç sevmem katlandık 1 sene :) ) derken ben ellerimi kollarımı çalıstırdım açtım artık oturacak düzeye geldim. 2 haftada filam ayaklarımı açmaya calısıyorum, kilitlendi açılmıyor, kaslar kısaldı kireçlenme oldu. ayaklarımı acayım derken elimle tuttum, sağ bacağımı baldırdan kalçama cok yakın yerden kırdım, hayattımda hiç bu kadar kötü hissetmemistim, öle kötü bir kırılma sesi cıktı ki odada inleedi. tansiyonum düştü, derler ya flim şeridi gibi geçti hayatım gözümün önünden, aynen öle oldu bi an gözümün önüne hastenede geçirdiğim o 1 sene geldi ve ben bayıldım. annem ayılttı beni hasteneye geldik, ameliyat oldum bi narkoz daha yedik civiyi caktılar 1 hafta yattım çıktım.
aradan bi 6 ay geçti kendimi toparladım artık açık liseye yazıldım liseyi biitireyim diyorum, artık normal yine kendim kalkıyorum sandelyemde dışarı cıkıyorum geliyorum, artık daha kötüsü olmaz diyorum... bir gün bi telefon geliyor 10 senelik arkadasım vefaat etti diyorlar, 18 yaşında, inanmıyorum. gazete filan bakıyorum ANTALYADA BOMBALI SALDIRI 3 KİSİ ÖLÜ ve arkadasımın fotografını orda gördüğümde artık başıma gelenleerin daha bitmiyecigğini anladğım an o an oldu. kendime baya bi gelemedim, hiç birşey düşünmedim, mezarına toprağa vermek için gitmek istedim, onu orda görmeye içim elvermedi. halen bir pişmanlık yaşıyorum gitmediğim için, ama işte gidemedim
simdi kendimi toparlamış durumdayım, alıştım artık. bu siteyide skolyoz ameliyatı olmak istediğim için benimle benzer hastalıkda olan arkadaşlarımın ne hissettiklerini ögrenmek için ararken buldum, ama ben artık korkuyorum, güvenemiyorum, ne yapıcağımı bilmiyorum, su an böle yasıyorum çok fazla bir sıkıntı çekmiyorum, ama ilerisi beni korkutuyor. bu ameliyata mecbur hissediyorum. dediğim gibi güvenemiyorum. yalansam söyleyin :)

amma uzun oldu bea ahuehue
 
arkadaşım öncelikle çok uzun badireler atlatmışsın,allah kolaylık versin,yazdığın her bir satırı gözümde canlandıra canlandıra okudum..evet bir çok skolyozu olan arkadaşımız mevcut sitemizde....benimde skolyozum var ve benim doktorum ibni sina hastanesinde prf.dr.derya dinçer...ben onunla 12-13 yıl önce tanıştım ve ameliyat öncesi yapılan tetiklerde inanılmaz zor bir durum söz konusu oldu ve riskin çok büyük olduğu bölgede en ufacık bir hata beni ömür boyu yatağa bağlayacağı sorunuyla karşı karişıya kaldık..doktorum beni karşısına aldı...şimdi yürüyorsun,koşuyorsun,geziyorsun...ama risk çok büyük şu aşamada ve ben ameliyattan vazgeçtim dedi..bunun üzerine biraz hayal kırıklığı yaşadım elbette ve aynı hastanede o zamanlar doç.olan tarık beye göründüm ve o hemen ameliyat yapabiliriz bişey olmaz dedi bana:)) ve bende vazgeçtim şu an hayatıma derya beyin gözetiminde devam etmekteyim...arkadaşlar türkiyede kasap çok fazla,,,ve bizleri kobay olarak gören doktorlarda çok fazla maalesef...bir değil bir kaç doktorla ameliyat öncesi görüşmek gerek bu benim düşüncem..derya hocanın yakın arkadaşı PRF.DR.ilker çetinle de görüştüm ve oda riskli buldu...en azından doktorum derya beyin bir özelliğini çok seviyorum...seniz tamamen düzeltiriz dedi mi,yapıyor....yok düzelmez kendine acı çektirme dedi mi ameliyat olma demek:)))en azından sölüyor en baştan olacak yada olmayacak diye
 
Ay eridim kardeşim okurken :)
Sen gibi ben de doktor kontrolünde kireçlenmeye maruz kaldım! 2 sene fizik tedavi gördüm, ve şükür dizlerim de kalçam da sıfır harekete sahip, beton direk! :)

Bacağını kırma işin de çok orjinalmiş. Başka bir arkadaşım da ayyynı şekilde hareket yaparken kendi kendine ve muhtemelen aynı yerden kütürt diye kırmıştı kendi bacağını. Kabus. :)

Hoşgeldin...
 
kardeşim başına gelenleri okudukça hararet bastı.gerçi çoğumuzun hayatı :) birbirine benziyor ama böle başkasınınkini okumak offff terledim bea!....
valla ne deyim bilemedim hele o bacağını kendin kırman hakikaten enteresan benim de bir arkadaşımın kızının bacağını fizyoterapist kırmıştı...berbat bi şey...
neyse hoşgeldin...
 
hosbuldum sağolun evet böle olaylar cok biliyorum inşallah düzelecektir diye umuyorum :) ada arkadaşımızda doğru birseye deyinmiş kasap çok kobay olarak görende var heleki benim yattığım yer gibi ünüversite olan bir hastaneyse herseyi ameliyatla yapmayı tercih ediyorlar çünkü her ameliyat ögrenciler için bir deneyim sizin ameliyatlarınızı 30 40 ögrenci gelip izliyor. fizik terapiye biraz az önemveriyor ülkemiz iş işten geçtikten sonra ne işe yararki FTR :)
 
başına gelenler gerçekten üzücü şeyler ama bu yaşadıkların en kötüleri olsun bundan daha kötüsünü yaşama inş. ve sende bu azim varken olduğundan çok daha ii olucağına inandım :wink:
 
off insanlar biryerlerde ne hayatlar yaşayıp ne sıkıntılar çekiyorlar.. yaşadıklarını bende gözümde canlandırarak okudum.. ne diyim geçmiş olsun.. bununla kurtulmuş ol.. Allah hepimizi iyi hekimlerle karşılaştırsın.. bazıları bir süre sonra insani duygularını kaybetmiş oluyorlar ve seni sadece işi gereği kullandığı malzeme olarak görüyorlar. bunların patronlarıda kendilerini para makinası olarak gördüğünden kazanç için türlü tedaviler uygulatıyorlar.. e bu bizde arada kaynayan hastalar oluyoruz.
 
ewt natlus doğru söylüyor ama bazen doktorlarıda anlaya biliyorum onlarında başına binlerce hasta geliyor yıllarca onlarla uğraşıyorlar bi süre sonra insan bıkıp sadece para kazanmak için işine devam ediyor duruma geliyor sonuçta onlarda insan ama yinede bukadar olmaması gerekiyor .)
ama ben yinede halen çok gülüyorum gülebiliyorum zaman zaman aklına getirip hüzünlendiğin oluyor ama okadarda olsun hayatta halen gülecek eğlenecek çok şey var :)
 
o anı hatırlayamasamda etkisi benimle

Herkes gibi benimde bir hayat hikayem var henüz 4 aylıkken geçirmiş olduğum ateşli bir hastalık sonucu hayatımı kaybettim evet nasıl hem hayatımı kaybedip hemde bunu nasıl yazıyorum ilginç değilmi aslında değil 4 ay boyunca sapasağlam olan ben geçirmiş olduğum hastalık ve doktorun bunu teşhis edememesi vede üstüne üstlük birde yanlış iğne vermesi sonucu o iğne benden sol yanımı (sol ayağımı felç etti) dolayısıyla hayatımı aldı benden bugün yaşım 32 ve ben o anın etkisiyle cok şey kaybettim ve insanın ağrına gidende insanların seni hiç tanımadan kişiliğini bilmeden kalbini,beynini dikkata almadan seni pas geçmeleri her kaybettiğimde o ana isyan ettim ve hep şunu diledim benden aldığı sadece sol yanım olmasaydı bütünüyle yarım yamalak yaşamak zorunda bıraktığı hayatımı alsaydı onlarca kez ölmekten iy idi bir kez ölmek(bu benim fikrim katılanada katılmayanada saygılar.) sizleri seviyorum arkadaşlar tanımasamda isimlerinizi ve nerede yaşadığınızı bilmesemde sizleri seviyorum kader arkadaşlarım
 
yalniz hocam, 32 yil sizin tabirinizle "yarim yamalak" yasadiysaniz, bunun nedeni sol ayaginizin felcli olmasi degildir, aksine sizin bunu boyle gormenizdir ve suclulugu buna yuklemenizdir..

Sizi inciten davranislara, ne yazik ki cogumuz her gun sahit oluyoruz.. Fakat, bu da cift sarmalli dna yapisiyla dunyayi sadece gozleri ile goren, kendi beyinsizliginin otesine gecememis insan"cik"larin kapasitesizligidir.. Sizi gormezden mi geliyorlar? Aciyarak mi bakiyorlar? Bunlar icin de onlari suclamayin, aksine size boyle davrananlara siz cok iyi davranin, yardim edin, cunku bu zavalilar sizin sahip oldugunuz niteliklerin hic birisine sahip degiller..

Ha sizin sol tarafiniz mi felcli? Bu zavallilarin ise sorun ki$iliklerinde, karakterlerinde.. Hangisini secerdiniz? Ki$iliksiz ve karaktersiz olmayi mi, yoksa bu anki halinizi mi?

Fikrinize katilmiyorum. Bin kere bu ya$ama gelsem, bin kere de ayni $ekilde gelsem, bin kere ayni kararlari alirdim.

Saygilarimla
Christian
 
Üst Alt