Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Yılbaşı, Derde çare mi?

hüseyin19

Üye
Üyelik
24 Mar 2010
Konular
165
Mesajlar
535
Reaksiyonlar
0
YILBAŞI NASIL KUTLANIR?



Hayret! Gözünüz bu köşeye ilişti mi? Okuyor musunuz bu yazıyı?

Oysa bugün sizin de yerkürenin her yanındaki milyonlarca insan gibi (ister zengin ister fakir olun) yirmi dört saat sonra iki bin bilmem kaça gireceğiniz için gazeteyi filan boş verip, deli gibi 365’inci günü terk etme hazırlığında (!) koşuyor olmanız gerekirdi!

Öyle ya birazdan sizi kemiren tüm olumsuz olaylar, bir yıl öncesine ait olarak tamamlanacak ve siz tertemiz, masum bir bebek gibi yeni elli iki haftaya doğacaksınız! Yani umudunuz bu...

Bir gecede devran dönecek, OBAMA’NIN VİCDANI yüz doksana vuracak, Bangladeş’te petrol yatakları bulunacak ve halk “insan” sınıfına atlayacak...

Hatta ülkemdeki sekiz milyon sakat bir gecede iyileşecek; İsrail ÇOLUK ÇOCUK ÖLDÜRMEKTEN, Suriye ırmaklardaki sudan vazgeçecek; depremleri durduran makine uzaya yerleştirilecek; bebek ölümleri bitecek; toplu mezarlardaki insanlar dirilip hayata yeniden kaldıkları yerden başlayacaklar...




Biraz daha umut edelim: Uzak doğuda beş yaşındaki çocuklar günlüğü bir dolara ayakkabı fabrikalarında çalıştırılmayacak… .. Green Peace örgütü müdahale edecek olay kalmadığından işsizlikten kapatılacak; SHÇEK’teki tüm çocukları uzlaşan ebeveynleri geri alacak; tüm âşıklar kavuşacak; ülkeye hıyanet edenleri Ata’m kalkıp kötekleyecek; hapistekilerin hepsi özgür kalacak; kanserlilerin hepsi yataktan hop diye kalkıp evlerine koşacaklar...

Biten bu yıl içinde kaç sevinciniz ve kaç hatanız var?

Bu yıl yanlış insana âşık oldunuz ve acı çektiniz mi?

Yaptığınız meslekten nefret ederek mi çalışmıştınız?

Kredi kartına dayanıp gırtlağa kadar borca mı girdiniz? Bir sevdiğinizi tabutta taşıdınız MI? Patronunuz bir sümüklüye daha çok zam yaparken, sizin fazla mesaiden bacaklarınız mı ağrıyordu?

Yoksa Çocuk Esirgeme Kurumu’na gönüllü anne olmak için mi başvurdunuz? Bir derneğe yahut hayır kuruluşuna yardım ettiniz mi?

Birini gasp ettiniz mi?

Anlaşılmadınız ve incindiniz mi?


İnsanoğlunun başına her şey gelebilir. Her yeni yıl yeni dersler ve umutlar aşılar size...

Bu aşı tuttuğunda, içinizden kutlamak gelmese bile, herkes öyle yapıyor diye, “Yuppiii yeni yıl gecesi geldi,” diye kendinizi ortalara atmazsınız. Çünkü vicdanınız ve insan tarafınız size, “Başkaları, kendin ve evrensel umudun için ne yaptın?” sorusunu sorar; saat tam 24.00’üçalarken...

...Ve siz, üstünüzde pullu elbiseler, ağzınızda tüylü bir düdük, mideniz hafif bulantılı; hastanede kolunda serumla yatan birinin gözünden görüverirsiniz televizyondaki dansözü!...

Yahut sobalarında yakacak odun kalmadığından çöpten topladıkları eşyalarla ısınan bir ailenin acıklı sofrasına konuk oluverirsiniz bir saniye içinde!

Irak’ta bir çocuk oluverir, onun gözünden eskimiş 365 güne zil çalıp oynayabilirsiniz.!!

Yeni yılınız kutlu olsun. Ama:

* Nijerya’da bir kadının taşlanarak öldürülmesi için çocuğunun memeden kesilmesi bekleniyorsa,

* Ortadoğu’da hâlâ her gün niye öldürdüklerini bilmeyenler varsa,

* Hapishanedeki insanlar okullardaki insanlardan çoksa,

* Türkiye’de hâlâ başlık parası yüzünden gençler kaçarak evleniyorsa,

* Amerika, silah endüstrisinin %1,2 büyümesine fırsat yaratmak için Irak’a gözünün üstünde kaşın var deyip diş bilemekteyse,

* Kanserin çaresi hâlâ bulunmamışsa,

* Türkiye’de Aids’li insanların çoğunluğu evliyse,

* İnsanların birçoğu yiyeceklerini çöpe atıyor ve bir bölümü de ancak bunları toplayarak beslenebiliyorsa,

* Hindistan’da aç kalanlar çaresizlikten böbreklerinden birini uluslararası satışa sunuyorsa,

* İnsanlar “çevreciler” ve “çevreyi umursamayanlar” diye ikiye bölünmüşse,

* Hastanede ve huzurevlerinde ömürlerini ağlayarak telef ettiklerini düşünenler varsa,
* HER BİR NOEL AĞACINA 350 TL ÖDENİYORSA

* Kırmızı ışıkta geçip insan ezenler hâlâ varsa…

Velhasıl kelâm, insanlar hâlâ“insan” olduklarının farkına varmamışlarsa yeni bir yılı zıplaya zıplaya karşılamak için sebepleri yoktur!!

BEN GADDARIM! VE BÖYLE DÜŞÜNÜYORUM!

1980’lerin rezaleti, Medeniyet içinde devinirken, insanların insanlığını unutup tüm umutlarını paraya bağlamasıdır!

1990’ların alameti, Her yüz kişiden sekseninin boşanmasıdır!

Aydınları hapislere atma, vefayı unutma, bencilliklerin artmasıdır 2000’lerin felaketi!

Bir haftada sekiz bin kişinin lağım suyu içerek hastanede can çekişmesidir 2005’in utancı!

Otuzlarına yeni girmiş canım arkadaşımın kansere nanik yapması, bir memeyi kurban etse bile yaşama sağlıklı devam edebilmesidir 2005’in en güzel umudu!

Ot gibi tüketip, ot gibi yaşayıp, tuzunuz kuru diye, okumadan ve duymadan bencilce yeni yılı kutlamaya gidiyorsanız, kestaneli hindi boğazınızda kalsın! Yeni yıl sizin neyinize?? İÇİNİZDEKİ KORKUYU NEYLE KUTLAYARAK YOK SAYABİLİYORSUNUZ?

Biten şu 2010 içerisinde birinin yaşamına iyilik bulaştıracak tek bir olaya bile vesile olduysanız yeni yılınız kutlu olsun! Yüreğinizden öperim.

İNSAN VİCDANI, SIKIŞTIĞI MEDENİYET BENCİLLİĞİNDEN işte böyle kurtulur.
Bu yazı iğrenç diyenlere ek paragraf aşağıdadır:
(Diğerlerinin göz atmasına gerek yoktur)

ŞİMDİ GİDİN ALTINTOZU KARIŞTIRILMIŞ YENİYIL ÇORBANIZI İÇİN, ...

Zora geldiğinizde ELLERİNİZİ AÇIP DİLİNİZ "ÂMİN" DEDİKTEN SONRA ALLAH’TAN DA KORKMAYIP, YANINIZDA ÇALIŞANLARI KRİZ VAR NAPALIM DEYİP İŞTEN ATIN, AMA kanalınızın BAŞ ARTİSTİNİN MAAŞINA ZAM YAPIN...

Hatta fiyatı yüksek diye yol verdiğinizin yerine onun aldığının 3 katı ücretle başka kıkırdayan sunucu alın....

Francis Bacon’un beğendiğim çok sözü var ama bu en sevdiğim....

Gerçi hiçbir şey bulamadığında sırf haklı olmak için "kuyruğuyla kavga edenler" bunu okuyunca da "hadi be sen de" diyecek, aman bana ne!

BAŞIMI yastığa koyunca ben ruhumu da tertemiz uyumaya götürenlerdenim... Onlar düşünsün.

Yalanlamak ve reddetmek için okuma!

İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma!

Konuşmak ve nutuk çekmek için hiç okuma!

Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!

Tertemiz bir yıla zil zurna sarhoş, kendini kaybetmiş günahlarla girme.

Bu yazı da zaten "düşün" diye yazılmıştır... İnsansın sen DÜŞÜN.
 
kimden alıntı yapıldığı belirsiz...

ama yine de bir çift söz etmek isterim...

okuduğum kadarıyla abartılı bir yazı... eğer insanlığı ve onun içindeki trajik durumu irdeleyeceksek bunu yılbaşı geceleriyle iliştirmek çok absürt... insanların kafasına dünyadaki haksızlıkları ve savaşları işlemek için yılın her günü bunu yazmak gerekiyor...

ama asıl amaç yılbaşını kutlamayı karalamaksa bu yazı amacına ancak o zaman ulaşabilir...

ben her 31 aralıkta insanlara hediyeler alır, yeni bir yıla girmenin sevincini onlara mutluluklar ve yepyeni dilekler (ki bunların arasında yazarın yazdığı şeyler de var) ileterek ve bir kaç kadeh de içki içerek kutlarım... ben nasıl ki yılbaşı gecesi saat 21:00'de kafayı vurup yatanlara bir söz söylemiyorsam kimsenin de bana böyle aşağılayıcı tavırlarla nasihatlerde bulunması haddine değil...

sevgilerimle.
 
yeni yıl geliyor 2011 için söylediklerimizdan farkı olarak daha bir acılarla tanıştık tsunamiler depremler sel felaketleri patlayan bombalar trafik kazaları..nereye gidiyor dünya..her gelen yıl geçeni aratır oldu..yine de hatırlatmakta yarar var. bizden farklı bilr kültürün dayatması yılbaşı kutlaması yaklaştı..

[FONT=arial]Batı’da ve ülkemizde yaşanan yılbaşı çılgınlığı, haddi aşmış durumdadır. Yılbaşı eğlenceleri altında tertiplenen organizasyonlar, adeta birer utanç abideleridir.[/FONT]

[FONT=arial]Yılbaşı eğlenceleri, Hristiyan kültürünün bir parçasıdır. Yıllarca ülkemizde masumane yürütülen çalışmalar neticesinde, bizim ülkemizde de yılbaşı kutlanır olmuştur. Çam ağaçları, Noel babalar, piyangolar, sabahlara kadar tüketilen içkiler, sapkınlıklar…[/FONT]

[FONT=arial]Hazreti İsa'nın 1 Ocak'ta doğumu, Aziz Nikola'nın 6 Ocak'ta ölümü ve kış gün dönümünün birleştirilmiş hali gibi duran bu tarih, bugün dinî unsurlarla beraber bütün Hıristiyanlarca bir kutlama ve anma vesilesi olmaktadır.[/FONT]

[FONT=arial]Yılbaşı kutlamaları adı altında yapılanlara bir göz atalım.[/FONT]

[FONT=arial]Çam ağaçları süslenir; bu Hristiyan âlemince Hz. İsa’nın doğum gününü kutlama adına yapılan bir etkinliktir. Bu etkinlik yılbaşıyla anılır olmuştur.[/FONT]

[FONT=arial]Noel baba; her yaştan insanı Noel Baba kıyafetleri giymiş olarak görebilirsiniz. Özellikle çocuklar bayılır Noel Babaya, alışveriş merkezlerinde müşterilerin dikkatini çekmek için de bu kostümde insanlara rastlarsınız. Peki, kimdir bu Noel Baba? Yılbaşı ile beraber ifade edilip kutlanan Noel, esasen Antalya'da veya Afrika'da yaşamış bir "aziz" ile çocuklara hediyeler dağıtan bir "kelt tanrısının kimliğinden harmanlanmış efsanevî bir kimliktir. Asıl adı, Aziz Nikola'dır. Milletlere göre ismi değişiklik arz etmektedir. Hıristiyanlar tarafından efsaneleştirilmiş olan bu azizin ismi, 17. asırda ilk defa Almanya'daki kutlamalarda anılmış ve kutsal bir zat olarak Hıristiyanlık âleminde yayılmıştır. Aziz Noel, Hıristiyanlarca, dinini yaşayan, samimi, ruhanî bir kimliğe sahipken,

Buraya dikkat edin..1931 yılında ''Coca Cola'''nın bir reklam figürü olarak kullanmasından sonra bu kimlik tamamen değişerek ekonomik ve kültürel bir boyut kazanmış ve bugün olduğu gibi kışın kızakla kayarak çocuklara hediyeler dağıtan, evlere konuk olan adeta sihirli bir şahıs haline gelmiştir. Hâl-i hazırda Kuzey Kutbunda oturan, yıl boyunca orada cinleri ve perileriyle hediyeler hazırlayan ve sadece yılbaşı gecesi şehre gelerek hediyeler dağıtan bir kişi olarak kabul edilmektedir. ‘’Zamanında kendi din adamlarımızı kötü gösteren onca film çekilmiştir. Bu filmler bir yandan seyirciye izlettirilirken, bir yandan da Hristiyan bir din adamını ise toplumumuza nasıl aşılattıkları ortadadır.’’[/FONT]

[FONT=arial]Bilhassa üniversite gençliğine yönelik eğlence organizasyonları düzenlenir. Bu organizasyonlarda neler olmaz ki! İnsani değerlerden uzak bir halde organize edilen bu partilerde sabaha kadar; zina, fuhuş, taşkınlıklar hiç eksik olmaz, almış oldukları aşırı miktardaki alkolün etkisiyle eğlenceden ayrılan gençler şehrin her bir yanında taşkınlık yapan birer asi olmuşturlar.[/FONT]

[FONT=arial]Bizler Türkiye'de yaşayan müslümanlar olarak kendi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Kültürel yozlaşmaya karşı mücadele vermeli ve kendi değerlerimizi yaşatmalıyız.[/FONT]

[FONT=arial]Kendimize ait o kadar bayramımız, değerli ve mübarek günlerimiz varken, bırakalım Hristiyanlar da kendi günlerini kendi yaşayış tarzlarına uygun olarak kutlasınlar. Ama biz onlar gibi hesapsız, sarhoş yeni yıla günahkar girmeyelim her yeni yıl hayatımızda yeni başlangıçlar için iyi bir fırsattır..[/FONT]
 
Hüseyün yayınlamış olduğun alıntının kıme ait olduğunu yazmadığın icin sana hitaben yazmak istiyorum

evet gecmişte mutluluklar hüzünler sevinçler hep bir arada yaşandı ama gelelim senin şu alıntına hani yılbaşında kutlama dan direk yatmak la huzurlu ve mutlu olunuyorsa bizde yılbaşını kutlamayalım.huzurlu olmak icin o kadar şeyden fedakarlık etmemiz gerekiyorkı ona da erişmek icin dört duvar arasında tıkılı kalmak gerekir
 
geçen sene yazdığım yazı bir yazardan alıntılandı.bir paylaşımdı neri.. katılır veya katılmazsınız o sizin bileceğiniz bir şey saygı duyarım.kendi görüşlerim yukardadır.. siz de kendi görüşünüzü yazın.. beyin fırtınası olsun.
 
Üst Alt