Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Yükünüz dökülüyor.

vilanjik

Emektar Üye
Üyelik
2 Ağu 2009
Konular
167
Mesajlar
10,906
Reaksiyonlar
35
Yükünüz dökülüyor
Çankaya yokuşundan inmekte olan kamyon kırmızı ışıkta durunca, yanındaki arabadaki sarışın camını indirir ve bağırır:
"Hey, duymadınız! Ben Ayşe! Yükünüz yola dökülüyor diyorum."
Kamyoncu gene sürer. Üçüncü kırmızıda sarışın arabasından fırlar kamyonun camını yumruklar, indirtir.
"Yahu ben Ayşe! Yükünüz dökülüyor!"
Kamyoncu kafa sallar ve sürer...
Dördüncü kırmızıda bu defa kamyoncu aşağı iner, sarışının arabasına yürür, camı tıklatır, indirtir.
"Hey!" der, "Benim adım da Mehmet. Ankara'da kış var ve ben tuz kamyonu sürüyorum!"


Yasak
İngiliz, Amerikalı ve Türklerin bulunduğu gemi kaza yapar ve su almaya başlar. Kaptan telaşla yolcuların arasına girer ve;
"Lütfen herkes sakince filikalara doğru gitsin gemi su almaya başladı."
Yolcular bu uyarıyı umursamaz ve aynen devam ederler. Kaptan aynı uyarıyı birkaç defa yapar
ve insanların gemiden ayrılmadıklarını görünce çaresizce geri çekilir. Bu arada uyanık kaptan yardımcısı kaptana:
"Ben bu insanların hepsini gemiden çıkarırım." Kaptan:
"Nasıl yapacaksın bunu hemen yap."
Kaptan yardımcısı gider ve bir süre sonra geri döner.gemi bomboştur. Kaptan merakla sorar:
"Ya nasıl başardın bunu?" Kaptan yardımcısı anlatır:
"İngilizlere sizin gibi asil bir milletin böyle batan bir gemide ne işi olur dedim hepsi denize atladı, Amerikalılara deniz suyu insan sağlığına yararlıdır dedim onlarda hemen suya atladı."
Kaptan merakla sorar:
"Peki türklere ne dedin, onlar kesinlikle ayrılmaz gemiden."
Kaptan yardımcısı pişkin pişkin gülerek:
"Türklere de denize girmek yasaktır dedim."



Kılıbık
Aslanla boğa oturmuş içki içiyorlarmış. Sohbetin en güzel anında aslan saatine bakmış:
"Ooo, saat 11 olmuş, ben gideyim hanım evde bekliyordur" demiş.
Bunun üzerine boğa:
"Yuh kılıbığa bak!" demiş. "Bir de ormanlar kralıyım diye geçiniyor."
Aslan acı acı gülümseyerek:
"Beni evde dişi bir aslan bekliyor, seninki gibi bir inek değil."


İdam cezası
Bir papaz, bir sarhoş ve bir mühendis giyotinle ölüm cezasına çarptırılmışlardır. Sıra öncelikle papazdadır. Cellat papaza sorar:
"İnfaz edilirken yukarı mı aşağı mı bakmayı tercih edersin?"
Papaz cevap verir:
"Yukarı bakmak isterim. En azından ölürken yüzüm tanrıya dönük olur."
Papazın isteği yerine getirilir, giyotin bıçağı havaya kaldırılır ve bırakılır. Bıçağın hızı kesilir kesilir ve tam papazın boynuna santimetreler kala duruverir.
Bu tanrıdan bir işaret olarak görülür ve papaz serbest bırakılır. Sıra sarhoşa gelmiştir. Bir umutla sarhoş da yukarı dönük olmak istediğini söyler. Aynı şekilde giyotin bıçağı tam sarhoşun boynuna yaklaşmışken yavaşlar ve durur. Bu da tanrının bir işareti olarak kabul edilir ve sarhoş da serbest bırakılır.
En son sıra mühendistedir. Mühendis de yukarı dönük infaz edilmek istediğini belirtir. Tam bıçak havaya kalkmışken mühendis bağırır:
"Durun bir dakika, bıçaktaki sorunun nerede olduğunu anladım."


Plan bozuldu
Akıl hastanesinde hastalar bir araya gelip kaçış planı yaparlar. Elebaşları planı anlatır: "Büyük bir kütük bulup ilk önce 1.kapiyi, 2.kapıyı ve daha sonra 3.kapıyı kıracağız ve herkes başının çaresine bakıp kaçacak."
Sabah olunca bir kütük bulurlar doğruca 1.kapıyı kırarlar, 2.kapıya koşup onu da kırdıktan sonra 3.kapıya yönelirler 3.kapının açık olduğunu gören elebaşları haykırır:
"Arkadaşlar plan bozuldu geri dönün!"


Yabancı dil
Bir köpek, yolda yürürken gözüne bir iş ilanı takılır. Adresi alır ve koşarak başvurmaya gider.
Ofisten içeri girer, sekretere bakar, iş başvurusu için geldiğini anlatmaya çalışır. Sekreter gülerek yöneticiyi arar ve durumu anlatır. Yönetici köpeği odasına alır, şaşkınlıkla bakar. Köpek kendinden emin, sandalyeye zıplar ve oturur.
Yönetici "Seni işe alamam. Bana daktilo yazabilecek biri gerekiyor" der.
Köpek sandalyeden aşağı atlar, daktilonun başına geçer ve hatasız bir yazı yazar. Sayfayı alır ve yöneticiye uzatır.
Yöneticinin ağzı açık kalır; "Ama bu yetmez, ben iyi bir bilgisayar kullanıcısı arıyorum ."
Köpek bu kez bilgisayarın başına oturur. Beş dakikalık mükemmel gösteriden sonra ilk oturduğu sandalyeye döner.
Yönetici aklını kaçırmak üzeredir.Köpeği tepeden tırnağa inceler; "Anlıyorum birçok özelliğin var ve gerçekten çok akıllı bir köpeksin. Ama sorun şu ki; ben sana bu işi veremem."
Köpek fırlar ve patisini ilanın üzerine koyar. ݝlanda "Her başvuranın eşit şansı vardır" yazılıdır.
Yönetici; "Evet ama ilanda başvuranın yabancı dil bilmesi gerektiği de yazılı." der.
Köpek sakince yöneticiye bakar ve cevap verir;
"Miyaav!"



Pazarlık
Kayseri'de bir ilkokulda matematik dersinde öğretmen öğrenciye sormuş:
"Altı kere altı?"
"Otuz dokuz."
"Otur, sıfır." diye bağırmış öğretmen.
Öğrencinin bir arkadaşı dönüp merakla sormuş:
"Ya bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?"
"Pazarlık edecektim, anlamadı."



Futbol
Bir futbol fanatiği birgün arkadaşının ziyaretine gider. Arkadaşı ise ölüm döşeğinde azraille boğuşuyor. Perişan durumda olan arkadaşına rağmen dayanamaz ve sorar:
"Bana bir iyilik yap ve öbür tarafa gittiğinde orda da futbol var mı yok mu diye haber ver."
Arkadaşı tamam der. Adam öldükten iki hafta sonra fanatik arkadaşını ziyaret eder. Fanatik olan, arkadaşının hayaletini görünce saşkınlıkla kalkar.
Hayalet:
"Sana bir iyi bir de kötü haberim var, ilk önce hangisini söyleyeyim?"
Fanatik:
"İyi haberden başla."
"İyi haber; her carşamba arkadaşlarla maç yapıyoruz. Kötü haber ise; bu çarşamba kalecimiz sensin!"


Tavşan
Yavru tavşan yuvasından ilk kez ayrılır ve ormanda dolaşmaya başlar. Karşılaştıgı ilk hayvana kendini tanıtır:
"Merhaba kardeş ben Tavşan sen kimsin?"
Karşısındaki hayvan:
"Bende katır." der. Tavşanın kafası karışır:
"Nasıl yani?" diye sorar. Katır:
"Benim annem eşek babam da at. Onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum." der.
Tavşan yoluna devam eder. Karşılaştıgı başka bir hayvana kendini tanıtır.
"Merhaba kardeş ben Tavşan sen kimsin?" Hayvan:
"Ben kurtköpeği." der. Tavşan yine şaşırır:
"Nasıl yani?" diye sorar. Kurtköpeği:
"Benim annem köpek babamda kurt onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum." der. Tavşan yine yoluna devam eder.
Karşılaştıgı başka bir hayvana tekrar kendini tanıtır:
"Merhaba kardeş ben Tavşan sen kimsin?" Hayvan:
"Ben Devekuşu." der.
Tavşan bir an afallar sonra gülüp geçer... Biraz daha yol aldıktan sonra; kulağına konan hayvana dönerek:
"Ben tavşan sen kimsin?" der. Hayvan:
"Ben at sineğiyim." deyince tavşan:
"Hadi lan oradan."
 
Tanışma merasimi çok ilginç,Ayşe ve Mehmet:D
Çok eğlenceliydi,teşekkürler Hasan.
 
Hepsi çok güzeldi. Büyük bir keyifle okudum. :) Teşekkürler Hasan bey.
 
"Ben tavşan sen kimsin?" der. Hayvan:
"Ben at sineğiyim." deyince tavşan:
"Hadi lan oradan."

:D:D:D muhahahahahahahaaa çok teşekkürler adaş emeğine sağlık :D:D:D
 
Sanane ya dökülüyosa dökülsün be SARIŞIN Ayşo:D:D Kafa yokki. Olsa dökùlenin ne oldugunu anlar:p
 
Üst Alt