Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
[FONT=Helvetica]Ne kalacak geriye ?[/FONT] [FONT=Helvetica]Yüreğimdeki doğrular.[/FONT] [FONT=Helvetica]Vicdanımdaki hatalar.[/FONT] [FONT=Helvetica]Bir avuç toprak.[/FONT] [FONT=Helvetica]Bir mermer taşı.[/FONT][FONT=Helvetica]
Belki biraz da toprağımı okşayan rüzgar.[/FONT]
[FONT=arial]Şimdi bazı arkadaşlar sağolsun bu bloğu yazmama neden oldu öncelikle onu belirteyim. Uzun zamandır birşeyler yazmıyordum iyi de oldu aslında. Son bir-iki haftadır, yüzümün mendeburluğu olsun, asıklığı olsun, ciddi duruşu olsun bayağı bir doladılar dillerine ve bu süre içinde giderek yayılmaya bir efsane gibi dilden dile atlamaya başladı. Yüz yıl sonra, korkarım ki "mendebur Akın" isimli korku hikayeleri basılacak yayın evlerinde. Küçük çocukları korkutacaklar "bak yemeğini yemezsen mendebur Akın'a veririz seni" diye. Buna kesinlikle müsade edemem. Hayır. Olmaz, olamaz hatta bir değerli büyüğümüzün dediği gibi "olabilemez". Bu yılanın başını daha küçükken ezmeliyim. Suratımın, simamın, yüzümün, sıfatımın adı her ne ise kafamdaki oluşumun sert mizaçlı oluşunun daha doğrusu sert mizaçlı görünmesinin bir sebebi var. Kırarım kafanızı bir dinleyin [/FONT]
[FONT=arial]' [/FONT]
[FONT=arial]Şimdi sebebi açıklamadan önce şunu da belirtmek isterim. Bu açıklamayı yapmamın nedeni kesinlikle alınganlık değil, yani siz bana mendebur, suratsız gibi sıfatlar taktığınız için bu açıklamayı yapmayı istiyorum gibi bir anlam çıkarmayın ağzınıza meşe kütüğü ile vururum bu tür şeyleri çoktan aştım ben. Aksine çoğu yakıştırmayı komik buluyorum ve çok gülüyorum. Yaratıcı insanlarsınız vesselam. Tek derdim yarın öbür gün hakkın rahmetine kavustuğumda, arkamdan beni ananların "iyi hoş adamdı da, çok nemrut suratlıydı. Hiç gülmezdi" demelerini istemem. Çok gülüyorum lan ben. Fakat neden yüzüme yansımıyor ? Gelelim bu konuya şimdi. [/FONT]
[FONT=arial]
[/FONT]
[FONT=arial]Çoğunuzun bildiği gibi kas erimesi hastalığı ile aynı bedende yaşıyorum. Bu hastalığa kas erimesi demelerinin bir sebebi var. İnanır mısınız vücuttaki kaslar eriyor, çok ilginç değil mi ? Neyse şaka bir yana, bu hastalık çocuk yaştan beri benimle beraber. Ve yanılmıyorsam ilk vurduğu bölge yüz bölgemdeki kaslar oldu. Bu yüzden ne dudaklarım tam çalışır, ne de yüzümdeki öbür kaslar. Çalışmadıkları için de çocukluğumdan beri gergin bir yüz ifadem vardır. Gülerim, gülümserim kahkaha atarim amma yüzümdeki kaslar görevini tam yapmadığı için dışarıya pek yansımaz. Herkes sert biri sanır bu nedenle. Valla ben değil hastalık sert, ben napiiim a dostlar Kahkaha attığım zaman çok komik oluyor ama. Bazen dost meclisinde toplanırız kuzenler ve onların arkadaşları falan. Gırgır şamata olur, benim bu tuhaf sıkıntıyı bilmeyen bazı kuzenlerimin arkadaşları dalga geçtiğimi sanır. Düşünün hayatınızın esprisini yapıyorsunuz ama biri tam karşınızda kahkaha atar gibi sesler çıkarıyor ama yüzünde yaprak oynamıyor. Ses var ama görüntü yok. O tuhaf bakışları gördüğümde daha fazla gülesim geliyor da dayak yerim diye korkuyorum. "Ulan sen bizimle teşeka mı geçiyorsun" diye. [/FONT]
[FONT=arial]
[/FONT]
[FONT=arial]
[/FONT]
[FONT=arial]Velhasıl kelam sözün özü şudur ki "gülerim ama belli etmem, ruhunuz duymaz". ' Ben ölünce de buna göre konuşun yırtarım o çemçük ağızlarınızı [/FONT]
İçten gülüyorsa bir insan, gözlerinin içi güler. Bir insanın güldüğünü gözlerinden değil de mimiklerinden ayırd ediyorsa birileri,bu onların eksiği... Ayrıca Erci'ye katılıyorum
Angut bir kuş türüymüş bazı insanları sıfatlandırmak ihtiyacı hissediyoruz nedense ve nedir şu hayvan ırkının bizden çektiği di mi ? O yüzden sıfatlandırmakta zorlandığım bir grup insanoğlunun hayatlarımızı yanlış okuma saçmalığını kaale bile almayacağım keza bende içimden pek gülüyorum o zatlara.Bir güncük bizim yerimize geçip o vurdumduymaz insan kalabalığının arasında yaşamaya ve evet gülücükler dağıtmaya zorlasınlar kendilerini de bir görim onları deri yine gülümseten ama yüzüne yansıtmayan dostuma teşekkür ederim,seviliyorsun bunu bil ve yaşayabiliğin kadar iyi ve mutlu yaşa inşAllah Kapricim
@minerva Sevgili hatçamız, sağol güzel anlamlı ve derin yorumun için. Nasrettin hoca misali, sen o damdan düşen öteki kişi olarak beni anlarsın her daim. Ne mutlu bana. Sen de seviliyorsun ve güzel duana hep beraber inşallah diyerek eşlik edeyim..
Nasreddin Hoca karısıyla bir yaz gecesi damda yatarken, artık ne olduysa olmuş, damdan aşağı düşüvermiş.
Gürültü patırtı derken, Hocanın başına toplanmışlar. İçlerinden biri:
Hocam, hâlin nicedir; ne yapalım, deyince:
Tez, demiş, bana bir damdan düşen getirin. Hâlimden ancak o anlar!