Yoksa büyüdün mü Artık küçük kız?
[FONT=Calibri][SIZE=3]
[/SIZE][/FONT]
Bu gördüğüm sen misin, ne oldu sana böyle küçük kız, nasıl kıydın kendine?
Hangi duvarın dibinde kurşuna dizdirdin, o ele avuca sığmayan, o kartallar gibi yükseklerden uçan tutkularını?
Hani o pırıl pırıl bakışların, o kocaman gözlerindeki ışıklara ne oldu?
Hangi pazarda sattın, o bütün bedenini rüzgara tutulmuş yaprak gibi titreten saf öfkelerini?
Kim çaldı senden yüreğinin derinliklerinden kopup gelen kahkahalarını?
Nerede unuttun yüreğinin bütün gücüyle sarılmaları?
Nerede şiirlerin, nerede kaldı şiir gibi yaşamın, nerelere gömdün içinden kopan kıyametleri?
O engin kadınlığının üzerine geçirdiğin zırhın anahtarını nereye attın küçük kız?
Nasıl çıkarıp atabildin ruhundaki insanları mıknatıs gibi çeken o pozitif enerjiyi?
Kadehlerin kadife yumuşaklığında tokuşturulduğu dost sohbetlerindeki ışıldayan gülüşlerine ne oldu?
Küçücük mutlulukları bile “işte hayat bu” diyerek büyük bir sevinçle karşılayan sen, nasıl olup da vazgeçtin hayata asılmaktan?
Bir masum öğücüğü bile kutsallaştıran derin duygularını, ne çabuk kaldırıp attın içinde yarattığın çöp dağlarının bir yerlerine?
Ölüm bile korkarken senden bir zamanlar, nereden aklına geldi şimdilerde Azrail’le komşuluk senaryoları?
Kim öğretti sana kinden ve intikamdan kaleler inşa etmeyi, kim girdi kanına da nefret eder oldun, o her birini birer roman kahramanı kadar sevdiğin insanlardan?
Hangi tozlu raflarda unuttun, hayatı daha da şiirleştirmek üzere uykularını feda ettiğin projelerini?
Hangi hayat katilinden öğrendin, seni sen yapan yanlarına bir profesyonel gibi tetik çekmeyi?
Ne oldu da ağır gelmeye başladı sana, boynunda mahallenin delisi olduğunu haykıran madalyayı taşımak?
Kimler fısıldadı kulağına, daha otuzuna gelmeden hayata sırtını dönmen gerektiğini?
O kadar kolay mı olacaktı, çılgınlıklarını adsız bir mezara gömerek akıllı uslu bir kadın olmayı başarmak?
Nasıl kıyabildin aşka, kimler vazgeçirdi seni delişmen sevdalarından, hangi teoriyle ikna ettiler seni görkemli sevişmelerden uzak durmak için?
Hatırlıyor musun? Bir akşam vaktiydi ve o kocaman gözlerinle bakarken bana, “büyüme sakın küçük kız" demiştim sana.