DÖRT ANLAŞMA
TOLTEK BİLGELİK KİTABI...DON MİGUEL RUİZ
Bu kitabı geçen yıl okumuştum.çok etkilenmiştim.bu kitabın uygulama kitabı olması gerektiğini düşünmüştüm.şimdi yeniden okurken paylaşmak istedim
Dumanlı Ayna
Üç bin yıl önce tıpkı sizin ve benim gibi bir insan dağlarla çevrili bir şehrin
yakınında yaşıyordu. İnsan, atalarının tıbbi bilgilerini öğrenerek sağaltıcı
olmak üzere eğitim görüyordu. Ama o, öğrendiği her şeyle tam bir fikir
birliği içinde değildi. Yüreğinde daha fazla bir şeylerin olması gerektiğini
hissediyordu.
Bir gün mağarasında uyurken rüyasında kendi bedeninin uyuduğunu gördü.
Yeni ay gecesinde mağarasından çıktı. Gökyüzü berraktı. Milyonlarca yıldızı
görebiliyordu. O anda içinde bir şeyler oldu.
Hayatının bir anda büyük bir dönüşüme uğradığını hissediyordu. Ellerine
baktı, bedenini hissetti ve kendi sesini duydu. ââââ¬Å¡¬Åââ¬ÅBen ışıktan oluştum, ben
yıldızlardan oluştum.ââââ¬Å¡¬
Başını kaldırarak tekrar gökyüzüne baktı. Yıldızların ışığını yaratanın
yıldızlar olmadığını fark etti. Işık yıldızları yaratıyordu.
ââââ¬Å¡¬Åââ¬ÅHer şey ışıktan oluştuââââ¬Å¡¬ dedi ââââ¬Å¡¬Åââ¬Åve aradaki boşluk boş değilââââ¬Å¡¬. Varolan her
şeyin tek bir yaşayan varlık olduğunu biliyordu artık. Işık yaşamın bilgi
taşıyıcısı idi. Işık canlıydı ve tüm bilgiyi ihtiva ediyordu.
Yıldızlardan oluştuğu halde bu yıldızlar olmadığını da fark etti. ââââ¬Å¡¬Åââ¬ÅBen
yıldızların arasında olanımââââ¬Å¡¬ dedi. Yıldızlara tonal, yıldızların arasındaki ışığa
da nagual adını verdi. İkisinin arasındaki alanı ve uyumu yaratanın Yaşam ya
da Tasarlayan olduğunu anladı. Hayat olmaksızın, tonal ve nagual da
varolamazdı. Yaşam Mutlak Olanââââ¬Å¡¬ââ⬢ın her şeyi yaratan Yaratıcıââââ¬Å¡¬ââ⬢nın gücüdür.
Ve şunu keşfetti: Varolan her şey, tanrı dediğimiz tek Olan canlının,
değişik ifadeleridir. Her şey Tanrıdır. İnsanın algılaması, ışığın ışığı
algılamasından başka bir şey değildir. Maddenin bir ayna olduğunu da gördü.
Her şey, ışığı yansıtan ve bu ışıkla görüntüler yaratan bir aynadır. İllüzyon
dünyası, Rüya kendimizi olduğumuz gibi görmeyi engelleyen bir duman
gibidir. ââââ¬Å¡¬Åââ¬ÅGerçek biz, saf sevgi, saf ışığızââââ¬Å¡¬ dedi.
Bu derin farkındalık hayatını değiştirmedi. Artık gerçekten kim olduğunu
biliyordu. Etrafına bakındı. Diğer insanları ve doğayı, bir başka algıladığını
fark ettiğinde şaşkınlığa düştü. Her şeyde kendisini görüyordu. Her insan, her
hayvan, her ağaç, su, yağmur, bulutlar, toprak kendisiydi.
Hayatââââ¬Å¡¬ââ⬢ın, tonal ve nagualââââ¬Å¡¬ââ⬢i farklı farklı karıştırarak, milyarlarca farklı
Hayatââââ¬Å¡¬ââ⬢ın ifadelerini yarattığını gördü.
Bu birkaç saniye içinde her şeyi kavradı, her şeyi anladı. Çok
heyecanlanmıştı, yüreği huzurla dolmuştu. İnsanlarla keşfettiği şeyi
paylaşmak için sabırsızlanıyordu. Ama bildiklerini anlatabilecek sözler
bulamıyordu. Dili döndüğünce anlatmaya çalıştı ama diğerleri onu anlamadı.
Değiştiğini görüyorlardı. Çok güzel bir şey gözlerinden ve sesinden etrafa
yayılıyordu. Artık hiçbir şeyi ve hiç kimseyi yargılamadığını da fark ettiler.
Artık o diğerleri gibi değildi.
O herkesi çok iyi anlayabiliyordu ama hiç kimse onu anlayamıyordu. Onun
Tanrıââââ¬Å¡¬ââ⬢nın yeryüzündeki Kendisi olduğuna inandılar... Bunu işittiğinde güldü
ve şöyle dedi: ââââ¬Å¡¬Åââ¬ÅDoğru, Ben Tanrıyım. Ama siz de Tanrısınız. Siz ve ben
aynıyız. Hepimiz ışığın yansımalarıyız. Hepimiz Tanrıyız.ââââ¬Å¡¬ Yine de insanlar
onu anlamadı.
Kendisinin, tüm diğer insanların bir aynası olduğunu da keşfetti. İnsanlar,
kendisini görebileceği bir aynaydı; ââââ¬Å¡¬Åââ¬ÅHerkes bir aynadırââââ¬Å¡¬ dedi. Herkeste
kendisini gördü ama hiç kimse onu kendileri gibi görmedi.
Herkesin rüya gördüğünü anladı. Ama farkındalıkları olmaksızın, gerçekten
kim olduklarını bilmeksizin rüya görüyorlardı. Onu, kendileri gibi
göremiyorlardı çünkü aynalar arasında sis duvarı, duman duvarı vardı. Bu sis
duvarı, ışığın yansımalarının yorumlarıyla örülmüştü -İnsanların Rüyasıyla.
Bir süre sonra tüm öğrendiklerini unutacağını da anladı. Gördüğü tüm
vizyonları hatırlamak istedi. Ve kendisine Dumanlı Ayna ismini koymaya
karar verdi. Böylece daima maddenin bir ayna olduğunu ve oradaki dumanın
bizi kim olduğumuzu bilmekten alıkoyduğunu hatırlayacaktı.ââââ¬Å¡¬Åââ¬ÅBen Dumanlı Aynaââââ¬Å¡¬ââ⬢yım. Çünkü her birinizde kendimi görüyorum, ama
aramızdaki dumandan ötürü birbirimizi tanımıyoruz. Duman Rüyadır, siz de
rüya gören aynasınızââââ¬Å¡¬ dedi.