göğüs kafesinde kuş besleyen bir kadın oluyorum
on sekiz yıl sonra
sıradan,basit şeyleri özlüyoruz aslında
üstümüzdekileri değiştirme zamanı çoktan geçmiş olmalı
ve kuşları besleme vakti
muhabbet için geç bir saat
bir kuş uykusu takvimlerde
yer açtık ve izin verdik bizi içine çekmesine
dişi bir kuşun göğüs boşluğuma sapladığı pençesinden
damlayan her merhamete gömüldüm,ağladım
öyle derin akan yaşlarım vardı ki
bilmezdim özleneceğini bir kağıt mendilin
on sekiz yıl sonra
bir tek onu arıyorum aydınlanmış yollarda
fabrika bacasından evimize vuran o is kokusu
muhalif şartlar nedeniyle grev yapıyor olmalılar
karanlık kokuyor buram buram burnuma
kuşların cıvıltısı bir şairin mısralarında
belki Kapalı Çarşıda
belki...
avucumda dans eden harfler topluluğu
seven ve terk eden nice aşıklar ruhumun gurbetinde
sustular,ehliz bir şiirin üstüne iddiaya girerken
sesimize döndük şair gibi
balkonlardan seslendi annelerimiz,oyun bitti,akşam oldu
burnumun direği sızladı,karnım ağrıdı üstelik
kuşlarım gelmedi
doğumdan on sekiz yıl sonra idi
kuşların konduğu göğsümde
yüreğimde korku büyüyordu
saçlarım ensemden belime
sonra aynı yatakta uyuma arzusu peydah olurken bir kuşla
kafesimden uçan nefesim kadar zaman çalınıyordu heybemden
ellerim ağlıyordu ellerine bir adamın
öyküsü bana benzeyen
ve kuşları besleyen
on sekiz yıl sonra
sıradan,basit şeyleri özlüyoruz aslında
üstümüzdekileri değiştirme zamanı çoktan geçmiş olmalı
ve kuşları besleme vakti
muhabbet için geç bir saat
bir kuş uykusu takvimlerde
yer açtık ve izin verdik bizi içine çekmesine
dişi bir kuşun göğüs boşluğuma sapladığı pençesinden
damlayan her merhamete gömüldüm,ağladım
öyle derin akan yaşlarım vardı ki
bilmezdim özleneceğini bir kağıt mendilin
on sekiz yıl sonra
bir tek onu arıyorum aydınlanmış yollarda
fabrika bacasından evimize vuran o is kokusu
muhalif şartlar nedeniyle grev yapıyor olmalılar
karanlık kokuyor buram buram burnuma
kuşların cıvıltısı bir şairin mısralarında
belki Kapalı Çarşıda
belki...
avucumda dans eden harfler topluluğu
seven ve terk eden nice aşıklar ruhumun gurbetinde
sustular,ehliz bir şiirin üstüne iddiaya girerken
sesimize döndük şair gibi
balkonlardan seslendi annelerimiz,oyun bitti,akşam oldu
burnumun direği sızladı,karnım ağrıdı üstelik
kuşlarım gelmedi
doğumdan on sekiz yıl sonra idi
kuşların konduğu göğsümde
yüreğimde korku büyüyordu
saçlarım ensemden belime
sonra aynı yatakta uyuma arzusu peydah olurken bir kuşla
kafesimden uçan nefesim kadar zaman çalınıyordu heybemden
ellerim ağlıyordu ellerine bir adamın
öyküsü bana benzeyen
ve kuşları besleyen