Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Mutlu olamayacakların listesidir..

Hayat denen şey kutu içinde kutu,kutu içinde kutu,kutu içinde kutu diye devam eden kutu içinde kutudur Hüseyin.. İnsan canını teslim edene kadar da devam eder bu durum.. Bu saydığın maddeler daha çok mutsuz eder.. Diyelim ki cimri insan, karşısında muhatabı olanda cimri ise memnun mesut yaşarlar hallerinden.. Biri cimri diğeri eli bol olursa, cimri olan mutsuz eder "eli bol olan mutsuz olur"..:) İyi olan mutsuz olur yani.. Çok sinirliler içinde aynı şey geçerli... Karşısında sakin biri varsa olan sakin olana olur..

Bence senin yanlışın attığın başlık.. Bence başlık "Mutsuz edeceklerin listesi" olmalıydı..:) Bu saydığın özelliklere sahip kişi ya da kişiler kendi kendileri ile hesaplaşmadıkça,kendilerini düzeltmeye çalışmadıkça mutsuz olan değil mutsuz eden olurlar.. Bir çoğuda umursamaz bu durumu.. Çünkü onlar (genelde) memnundurlar hallerinden...
 
havva

''Bu saydığın maddeler daha çok mutsuz eder''

valla bu cümlen bile tüm değerleri alt üst eder.cimri olan her şeeyden mahrum olur herşeyeden mahrum olan nasıl mutlu olur.? cimri insan herşeyi erteleyen her şeye hasret olan ve her an ölebileceğini bilmeyen insandır. karınca misali bir mevsim boyu yığar yığar buğdayı tam yiyecekken bir kuş süzülür gökyüzünden alır götürür karıncayı..
 
ani sinirle telafi edilemez neticelere varabilirsin. şiddet uygulayabilir,ölüme sebebiyet verebilirsin.sinirli insanlarla yaşarken siz barut onlar da kibrit,yaşarsınız her an kendinizi yada onu tv de yada bir gazete sayfasında ilk haber olarak görebilirsiniz.
 
sence mutsuz eden mutlu olabilir mi havva..yakmaz mı içini haksızlıklar uyuturmu onu yaptığı zulümler... yukarda sıraladığım maddeler kişilerle özdeşleşip kişilik oluşturursa netice çok kötü olır.onlar hallerinden asla memenun değiller. intihar edenler, öldürenler,boşayanlar,zulmedenler,kodese girenler,düzeni düzensiz hale getirenler,insanlığı bitirenler genelde bu tip insanların arasından çıkar. bunlar da hayat yoludur ama çile dolu bir hayat yolu..
 
havva
her insan gibi bende de bu özelliklerden bazıları bulunabilir ama asla karektere dönüşmez.melek değiliz hatalarımızla varız ama hatalarda ısrar etmeyiz.
 
Yahu sen yaptığı zülümlerden pişman olmuş, içi yanmış kaç kişi tanıyorsun? Mesela Suriye de yaşanan olayların sebebi olan kişinin çok mu yanıyor canı?:) Adam halaa devam ediyor öldürmeye.Zerre pişman olmadan..:)

Bizim bakış açımız farklı kardeşim.. Bu açıkca anlaşılıyor.. Ayrıca cimri insan örneğinide katılmıyorum.. Cimri insan biriktirir, ne harcar, ne dağıtır.. Arttıkçada malı mülkü ondan mutlusu olmaz:)

Anlaşamayız bu konuda anlaşıldı yani:)
 
hüseyin bey müsadenizle madde 34 e ilave yapılmasını kesinlikle düşünüyorum..güzelliği,boyu,posu,fiziği,çekiciliği,vücudu vs vs...için evlilik yapanlarda mutlu olamazlar değilmi?nedense biraz bayanlara fazla yüklenilmiş olarak hissettim!pek çok erkeğin bu zamandaki evlilik kriterleride bu ölçüler içerisinde!emin olun..
 
havva

yukarıdaki maddeler herkeste farklı yorumlanabilir ama bunlar yıkıcı özellikler..cimrilere methiye(!)

''Cimri insan; insanlardan uzaktır,Allah'tan uzaktır cehenneme yakındır.Cömert insan; insanlara yakındır, Allah a yakındır cennete yakındır.''
hz. Muhammed

''cimrilik helak edicidir..''
''cimrilik en kötü hastalıktır.''

Hz. muhammed

kur'an da:

''cimrilik edip o vermedikleri mallar( cehennemde) boyunlarına dolanacaktır.''
al-i imran 180.ayet

sen hala cimriliği savun..:) cimrinin insan olup olmadığı tartışılır..
 
Şems-i nur

evet günümüzde para pul,maaş evlilikleri çoktur ama mutluluk yoktur. çünkü kim malı için evlenirse maldan mahrum olur.iki taraf da o niyetle evlenmiştir. belli bir doyumdan sonra iki taraf da aslında bu işin zorunlu bir birliktelik olduğunu, sürdürseler bile mutlu olmadıklarını bilirler ama dışarıda mutlu pozlar verirler.

güzellik ise uzun evlilikte en çabuk fire veren özelliktir. güzellik ahlak ,kalp dil güzelliğiyle desteklenmezse çabucak uçuverir .çünkü her güzellden daha güzel her yakışıklıdan daha yakışıklı birileri hep olmuştur ve olmaya devam edecektir.

güzelliği için evlenen hep güzel arar her elde ettiği banallaşır serseri bir mayın gibi dolanır durur bu da hem eşini hem kendisini mutsuz eder.güzellik çin malı gibidir.alınır ama çabuk kalitesizliği ortaya çıkar.o kadar güzel insan o kadar yakışılı insan var ama çoğu evlenemiyor neden.. en önemli neden kalite yok ..herkes süs bebek gibi.. kalite nedir ? insanda kalite yukardaki maddelerin tersidir.
 
havva

esad kısır bir döngü içersine girmiş kendi kendini zehirleyen bir akrep gibi..çaresizliğinden vuruyor, kırıyor..sonunun kaddafi ya da saddam gibi olacağını bilmiyor mu? etrafındaki şakşakçıllardan gerçeği tam olarak göremiyor..bak suriye parlementosuna beşar içeri girdiğinde ayakta alkışlanıyor o da salak zanediyor ki iyi yapıyor,, oysa sen onun ne kabuslar gördüğünü ne kadar korkarak tükendiğini bilemezsin. zülmün karşılığı hem bu dünyada hem öbür dünyada yakasını bırakmayacaktır.

''zülm ile abad olanın sonu berbat olur''
 
EVİLİKTE HERŞEYİ BİRLİKTE PAYLAŞABİLMEK EN BÜYÜK MUTLULUKTUR
GÜVEN, SADAKAT, SAYGI VE SEVGİNİN OLDUĞU KONUMDA ÇOK ÖNEMLİ ETKENDİR
 
mavisel
karşılıklı olduktan sonra..güven,sadakat,sevgi ve saygı lazım.
 
2.flört yapanlar


Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Psikoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Bilgin,

'şöhretlerin' ve günümüz gençliğinin birlikteliklerinin kısa sürmesinin altında yatan sebepleri anlattı, elbette çözüm önerileriyle birlikte. Bilgin'in üzerinde durduğu önemli bir nokta görücü usulü.

Ona göre bu yöntem, flörtten sağlıklı: "Görücü usulü evliliğin, kentsel ortamda yaşayan ve okumuş gençlik açısından baktığımızda başarılı olması şaşırtıcıdır. Benzerlik ve tamamlayıcılık açısından değerlendirdiğimizde anlaşılırdır." Bilgin, görücü usulü evliliklerde annenin oğluna kız aramaya kendi çevresinden başladığına dikkat çekiyor

Adayı kendisine benzer insanlar arasından seçiyor. Kültürel özellikler ön plana çıkıyor. Bunların sosyo-ekonomik gelir düzeyleri, anne-baba, kadın-erkek modelleri, günlük hayat tarzları benziyor. O sebeple görücü usulü evliliklerde isabet kaydedildiğinin altını çiziyor. Buna karşılık aşka dayalı evlilikler, beklendiği ölçüde başarılı olmayabiliyor. Bilgin'e göre, magazin dünyasında ve üniversitelerde, insanlar çoğu zaman farklı sosyokültürel çevrelerden gelmekle birlikte, birbirini sınırlı bir ortamda tanıyor. Öğrenciler, sadece okul ortamında, kafeteryada, sinemalarda, kampüs alanında birbirini tanıyor. Hayatın gerisindeki hâllerini bilmiyorlar. Benziyorlar mı, benzemiyorlar mı? Değerleri uyuşuyor mu, uyuşmuyor mu? Bunlar havada kalıyor. "Aşk evliliklerinin başarısız olmasının sebeplerinden biri bu olabilir." açıklamasını yaparken, görücü usulünde bunu ailelerin ayarladığına dikkat çekiyor: "Âşık olarak evlenenler başlangıçta birbirini sunuyor. Sunarken de denetimli sunuyorlar. Aslında her kişi vitrinini sunuyor. Genelde ilişkiler böyle başlıyor. Kadın mutfağa gitmekten hoşlanır mı, yemek yapar mı, yemek yaparken erkeğin ne yapmasını ister? Tüm bunlar dikkate alınmıyor." Fakat Prof. Bilgin, herhangi bir evlenme tarzını tavsiye etmiyor: "Kişilerin eşlerini nasıl seçecekleri, kendi tercihlerine kalmıştır."
 
flört sonrası anlaşamayanalar kalıcı yıpratıcı anılarla ömürboyu kalırlar. bu da her birlikteliğe şüphe ile bakmalarına daha seçici olmalarına yol açar.süpheci kişilik de insanı mutsuz eder. herşeyde bir çapanoğlu arar.
[FONT=Arial]Şairin ifade ettiği gibi:
[/FONT]

[FONT=Arial]“Devrin ahlakına insan şaşıyor,[/FONT]
[FONT=Arial]Bekarlar evliler gibi yaşıyor.”
[/FONT]

[FONT=Arial]Şimdi evlilerde bekarlar gibi yaşıyor. Kimin kiminle evli olduğu belli olmuyor. Aldatmalar hat safhada. Cebi biraz para gören ikinci evlilik peşinde, ikinci evlilik adeta moda. Dini nikah kıyılıveriyor böyle dini nikah olmaz bu suistimaldir . Nikahta ilan yok, şahit yok, denklik yok, adalet şartı yok. Önceki eşin ve çocukların rızası yok, nasıl evlilik bu? Adı üstünde gizli nikah. Gizli nikah geçerli bir nikah değildir. Nereye kadar gideceği belli olmayan nikah geçerli değildir. hem islam ço eşlilikten yana değil tek eşlilikten yanadır .bunu da kimse koz olarak kullanmasın.

her evde izlenen dizilerde flötrt, ileri derecede cinsellik ,aldatma gırla..bu tür yaklaşımlar mutuluk verir mi?[/FONT]
 
modaya ayak uydurma diyebilirsin avrupa abd yasam sevdasi derler buna türkiye ile arasi pek kalmadi...
 
48. madde: UTANMAZLAR..

İinsanda biraz utanma haya olmalı. çok merak ediyorum.. o utanmaz lafı eden gelip o arkadaşın karşısında da eder mi o hakareti. bir klvyenin arkasında salya sümük yazmakla onu bunu karalamakla eline ne geçecek..? insanlar bir görüş sahibi olabilirler katılır veya katılmazsınız ama yaptığınız hakaret sizin ne mal olduğunuzu ortaya koyuyor zaten.. haya,utanma duygusu imandandır der Allah rasulü.burda değil git haya yırtığı senin gibilerin sitesinde yaz..bu tür insanlar ancak mutsuzluk yayarlar..
 
madde 14: alkolükler,kumarbazlar..

Bedensel ve ruhsal hastalıkların yanında, kişiler arası ilişkilerin bozulmasında, aile içi sorunların artmasında, çocuklar üzerinde yaptığı olumsuz etkilerle toplumsal sefalet ve önemli ekonomik kayıplarda yasal sorun ve intihar olaylarının büyük çoğunluğunda, trafik ve iş kazalarında alkol başta gelen bir sorumlu durumundadır.
 
Alkol vücutta bir çok organa zarar vermekle beraber en çok beyinde tahribata neden olmaktadır. Beyne ilk etkisi yorum ve düşünceyi kontrol eden bölgeyi yavaşlatmasıdır. Böylece kişinin hatırlama, anlama, karar verme gibi normal akli görevlerini yürütmesine engel olur. Birey rahatlamadan dolayı önce kendini serbest ve neşeli hisseder. Ayrıca beyinde adale kontrol merkezine de zarar verdiği için kol ve bacak koordinasyonu bozulur

Alkoliklerin bedensel hastalıklarının çoğu karaciğerle ilgilidir. Bu hastalıklar sarılık, siroz ve safra kesesinin iltihaplanması olarak kendini gösterir. Karaciğer sirozu alkol bağımlısı kişilerde kullanmayan kişilere oranla sekiz kat daha fazladır. Fazla miktarda kullanılan alkol gastrit, ülser, pankreas yetmezliği, pankreatik kanserler, kan basıncında yükselme, karaciğer enzimlerinde yükselme, karaciğer yağlanması gibi rahatsızlıklara neden olmaktadır
 
Alkolün etkileri sadece kişinin kendisiyle sınırlı kalmamakta, ailesi, toplumsal ve iş çevresi davranışlarından zarar görmekte ve onlar da bu hastalığın daha fazla zarar vermesini engellemek için yardımcı olmaya çalışmaktadır. Mutsuz evlilikler, yıkılan yuvalar, terk etmeler, boşanmalar, düzensiz aileler, boşta kalan çocuklar hepsi bu bedelin birer parçasıdır. Alkolün yarattığı sorunları çözmeye yardımcı olan kurumların masrafları milyarlarca lirayı bulmaktadır.

Haber22.jpg
 
Ölüm ve yaralanmalara neden olan trafik kazalarının %66`sı alkol kullanımından kaynaklanmaktadır. Bu kazalarda yaralı ve muhtemelen sakat kalmış kişileri, doğan hasarın yarattığı ekonomik yük, gelir kaybı, tıbbi masrafları ve sigorta masraflarını da unutmamak gerekir

yine bir çok kişi babasız bir çok kişi kocasız dul kaldı...

alkolun-yol-actigi-trafik-kazalari-ogrencilere-tatbikatla-gosterildi-317154-02.jpg





masada başlayan trafiklte sonlanan kabirde biten bir macera..
 
Bazı kişilerde alkol, ayıkken düşünemeyecekleri şekilde kırıcı davranışlarda bulunmalarına sebep olur. Ölme nedeni olan intiharların yarısı ve cinayetlerin 1/3`ü alkolle ilgilidir.
 
Alkol bağımlısı olan bir kişinin topluma yaptığı en büyük kötülük, insan gücü kaybına yol açmasıdır. Alkolik kişi veriminin düşmesi sonucunda kendisinden bekleneni veremez. Ayrıca mesai arkadaşlarıyla sürtüşmelere ve iş verenler ile olumsuz ilişkilere sebebiyet verdiğinden kimse alkoliklere iş vermez ve alkolikler uzun zaman bir iş yerinde çalışamazlar bu da eve bir ekmeğin bile gidemeyeceğinin delilidir.
 
Alkol bağımlılığının ulusal zararı ise alkol bağımlısı kişiler için yapılan tedavi masraflarından, motorlu araç kazalarında, çalışma süresi kaybından doğmaktadır. Ayrıca işlediği suçlar nedeniyle ceza evlerini, hastalıklar nedeniyle hastaneleri doldurarak üretici durumdan tüketici duruma geçerler velhasıl bu mikroptan uzak durmak gerekir binlerce sahoş etmeyen içecek varken,kendimiz ailemiz çevremiz vatanımız için alkolden uzak duralım..hayala mücadelede ayık bir kafa lazım..
 
madde 3 hiçbir inanca sahip olmayanlar..

inanaç; varlık sebebini bilmek,yaratana şükretmek ölümler karşısında dik durmak,ölümün bir son olmadığını bilmek,yapılan iyilik ve kötülüğün hem bu dünyada hem de öbür dünyada karşılığının olacağını bilmek ,insanı mutlu kılar. hem bütün ilahi dinler evliliği teşvik eder. inançlı insanlar evlenmenin onu günahlara düşmeden koruyacağını düşünür.dinimiz de evlenmeyi teşvik eder istatistikler de inançlı,dindar insanların daha kolay evlendiklerini tespit etmiştir.
 
[SIZE=3]ResulAllah(sav) buyurdu ki:

Güzellikleri sebebiyle kadınlarla evlenmeyin.Çünkü güzelliklerinin onları kibir ve gurur sebebiyle alçaltacağından korkulur..
Onlarla mal ve mülkleri için de evlenmeyin..Zira mal ve mülkün onları azdıracağından korkulur..
Fakat onlarla dindarlıkları sebebiyle evlenin.
Yemin olsun ki burnu kesik,kulağı delik,siyah dindar köle dindar olmayan hür kadınlardan daha efdaldir.....
[/SIZE]
 
yine

[FONT=Times New Roman, Times, serif][SIZE=4]“Sizin hayırlınız, kadınlarına hayırlı olan (iyi davranan)dır.” (Müslim, Birr 149)[/SIZE][/FONT]
 
[SIZE=4]Mü'minlerin iman bakımından en kâmil/olgun olanı; ahlâkı güzel olan ve âilesine nâzik davranandır."
(Nesâî, Işretu'n-Nisâ, 229; Tirmizî, İman hadis no[/SIZE]
 
[SIZE=4]Kadınlara ancak kerîm olanlar ikrâm ederler (değerli olanlar değer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm (kötü) kişilerdir.” (İbn Mâce, Edeb 3; Ebû

bu bile aile sadeti için yeter...[/SIZE]
 
ilginç bir hadis daha..

[SIZE=4]Kadını olmayan erkek miskindir/fakirdir!” Yanındakiler: “Çokça malı olsa da mı?” dediler. Rasûlullah: “Evet, çokça malı olsa da!” buyurdu. Sözlerine devamla: “Kocası olmayan kadın da miskînedir, miskînedir/fakirdir” buyurdular. Yanındakiler: “Çokça malı olsa da mı?” dediler. Peygamberimiz: “Evet kadının çok malı olsa da!” buyurdu. (Kütüb-i Sitte, 15/515) [/SIZE]
 
hüseyin19;bt8737' Alıntı:
[SIZE=4]Kadınlara ancak kerîm olanlar ikrâm ederler (değerli olanlar değer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm (kötü) kişilerdir.” (İbn Mâce, Edeb 3; Ebû

bu bile aile sadeti için yeter...[/SIZE]

Çok doğru..
Günümüzde bazı güçsüz erkekler dışarıdaki ezilmişliğin verdiği yükle evde eşlerini döverek, onlara hakaretler savurarak, söverek güçlerini ispatlamaya çalışıyorlar.Toplumumuzda geçmişten beri ne yazıkki bu tür olaylar yaşanıyor ama yeni yeni yüzeye çıkmaya başladı..
İster üniversite bitirsin ister cahil olsun eğer o kişi kötü biriyse şiddete başvuruyor..
 
Üst Alt