eğer dinen konuşacak olursak o da ayrı bir durum. şöyleki;
İslam hukukuna göre, evlenmenin geçerli olabilmesi için tarafların akıl sağlığı yerinde olmalıdır. Akıl sağlığı, evlenme akdinin temel şartlarından biridir, çünkü evlilik bir sözleşme niteliği taşır ve bu sözleşmenin geçerli olması için tarafların bilinçli bir şekilde rıza göstermesi gereklidir.
Delilik Durumunda Evlilik:
1. Akıl Sağlığı ve Evlenme Ehliyeti:
• İslam’da bir kimsenin evlenebilmesi için ayırt etme gücüne (temyiz kudretine) ve akıl sağlığına sahip olması şarttır. Akıl sağlığı yerinde olmayan bir kişi, evlilik gibi ciddi bir hukuki ve sosyal sözleşmeye taraf olamaz.
2. Velinin Onayı:
• Eğer bir kişi akıl sağlığı yerinde değilse ve “deli” (aklî melekelerini yitirmiş) olarak tanımlanıyorsa, onun adına velisi (örneğin anne, baba veya yasal temsilcisi) karar verebilir. Ancak bu durumda bile kişinin evlenmesi, onun menfaatine olup olmadığına ve bu evliliğin ona zarar verip vermeyeceğine göre değerlendirilir.
3. Geçici Akıl Hastalığı:
• Eğer kişinin akıl sağlığı zaman zaman yerinde oluyor (geçici delilik durumu) ve evlenme sırasında akıl sağlığı yerindeyse, bu durumda evlilik geçerli kabul edilebilir. Ancak bu durum titizlikle değerlendirilmelidir.
4. Zaruret ve İstişare:
• Bazı durumlarda, kişinin bakımı ve korunması için evlenmesi uygun görülebilir. Bu, kişinin fiziksel veya sosyal ihtiyaçlarına bağlı olarak dinî otoritelerle istişare edilerek karar verilmesi gereken bir durumdur.
Sonuç:
Eğer bir kişi akıl sağlığını tamamen yitirmişse ve ne yaptığının farkında değilse, İslam’a göre bu kişinin evlenmesi caiz değildir, çünkü evlilikte rıza ve bilinç şarttır. Ancak bu konuda detaylı bir değerlendirme ve karar, genellikle dinî ve hukuki otoritelerle istişare edilerek verilmelidir. Özel durumlar söz konusuysa, bir müftü ya da İslam hukuku konusunda uzman bir âlimle görüşülmesi tavsiye edilir.