Samsun ilinde bulunan fiziksel tıp ve rehabilitasyon devlet hastanesinde yaklaşık olarak 1,5 yıldır sıram geldikçe 30 seans olacak şekilde kısmi felç rahatsızlığım için fizik tedavi görüyorum. hastanede fizik tedavi için pek çok salon bulunmakta bu salonlardan birisi ihale sonucunda özel bir firma tarafından işletiliyor tedavilerimin çoğunu isteğim üzerine bu salonda aldım.ancak ilk başlarda hastaneye sisteme ve fizyoterapistlere dair bilgim olmadığından istekte bulunmayarak neresi geldiyse orada tedavi gördüm.Bu sayede hem devlete ait salonda hemde özel tarafından işletilen salonda tedavi görme imkanım oldu.bu yüzden sistemde ki eksiklikleri ve yetkililerin umursamaz davranışlarını bizzat yaşayarak tecrübe ettim.
devlete ait salonlarda 2 yardımcı personel çalışıyor bu yüzden işler daha hızlı ilerliyor ve salon daha temiz.ancak özel tarafından işletilen salonda tek yardımcı personel bulunmakta ve bu personel hem yardım hemde temizlik konusunda yetersiz kalmakta hastane ortamında hijyen ve temizlik en önemli konu olmalıyken özel firma tarafında maalesef dikkat edilmemektedir. bu durumu görmezden gelelim desek bu seferde kullanılan ekipmanların sayısının yetersizliği ve kalitesizliği bir hasta olarak beni çok rahatsız etmekte.
fizik tedavide bisiklet hem kol hemde el becerilerinin geri kazanılmasında çok çok önemli yer kaplamakta ancak bir anda 12-16 hastanın salona alındığı yerde sadece 4 bisikletin olması bu salonun tedavi için yetersizliğinin göstergesidir. yaklaşık olarak 4 aydır prizden çıkan elektrik kablolarının tamir edilmemiş olması da ayrı bir ihmalkarlık bu ihmalkarlık birinin canına mal olduğu zaman mı giderilecek.elektrik çarpma riski olan kabloları görmezden gelsek bu seferde defalarca kaynak görmüş sağlam olmayan sandalyeler dikkatimi çekiyor çünkü engelli bireylerin olduğu ve tedavi olmayı iyi olmayı ümit ettiği bir hastanede düşmeye sebebiyet verecek sandalyelerin olması çok çok büyük ihmalkarlık.
bizzat kendim bu sandalyelerden birine oturmaya çalışırken bacağının kaynak yerinden kopması sonucu düşme tehlikesi yaşadım benim kendimi dengeleyecek kadar gücüm olduğundan yere düşmedim ancak ya düşseydim ?..tüm bunları siz görüyorsunuz da yetkililerden kimse görmüyor mu diyebilirsiniz!.görebilirler ancak görmek istemiyorlar çünkü yetkili makamlar tarafından denetim yapılmadan önce firmaya haber geliyor ve hemen çalışmalar başlıyor eksikler denetimi geçecek kadar düzeltiliyor. zaten denetime gelenlerde şunlar şunlar eksik bunları düzeltelim dedikten sonra düzeltilip düzeltilmediğine bakmaya bir daha gelmiyor...bu hastanede denetimin bu şekilde yapıldığına 1,5 yıllık tedavim sürence birkaç defa şahit oldum.hastanede bulunan ve yetkililerin ve başhekimin bu durumdan haberi yok mu ? elbette var ancak yokmuş gibi davranmak daha kolay.tüm bu eksikliklerin ve ihmalkarlıkların giderildiğini düşünelim sorun biter mi ? kesinlikle hayır .bu seferde yetersiz ekipmana yetersiz personele rağmen alınan fazla hastalar devreye giriyor.
5 büyük yatağın 6 fizyoterapistin bulunduğu havalandırmanın yetersiz olduğu bir salona fizyoterapist başına günde 13-14 hasta alındığını düşünün fizyoterapist hangi hasta ile ilgilensin hepsine 1 saat ayırsa 14 saat çalışması gerekir ki bu salondaki fizyo terapistler mesaileri verilmeden haftasonu da çalıştırılıyor.madem bu kadar şikayetçisin o zaman devletin salonuna git diyebilirsiniz!devletin salonunda çalışanlar kadrolu memurlar ve maalesef memurluğun getirdiği avantajı kişisel rahatları için çok çok iyi kullanıyorlar. en basit örnek ile açıklayayım 1 saat ilgilenilmesi gereken hastaya 20 dk. tens cihazı takıyor kendisi çay içmeye gidiyor. Sonrasında hastaya 20 dk. bisiklete binmesini söylüyor kendisi tekrardan çay içmeye gidiyor. 1 saat boyunca hastanın başında dikilmesini beklemek tabi ki doğru olmaz ancak çay içmeye verdiği önemi ve dikkati hastaya verebilir.
Ayrıca devlet salonunda çalışan fizyoterapistler günde 8-10 hasta alıp fazlasını kabul etmezken özel salonda çalışanlar günde 16-18 hasta almakta. hangisi doğrusu hangisi yanlış karar verilmeli çünkü fazla alınan her hasta diğer hastanın hakkını gasp ediyor.27.10.2018 tarihinde ki fizik tedavimi ortamın kalabalıklığı ve kirliliğinden kendi sağlığımı düşünerek erken bıraktım. Neden mi ?devlet dairesinde çalışan fizyoterapistlerin başım ağrıyor diyerek rapor aldıklarına defalarca şahit oldum ki olabilir de aksini iddia etmiyorum ancak rapor alan memur fizyoterapistin hastaları hastane genelinde ki fizyoterapistler arasında paylaşılmak yerine direkt özel kattaki fizyoterapistlere gönderiliyor çünkü bu katta çalışanlar taşeron ve iş korkusu yüzünden hastam çok alamam diyemiyor. ama memur olarak çalışanlar alabilecek imkanı olsa da almıyorum diyebiliyor yada keyfi sebepler için rapor alabiliyor.işte bu yüzden rapor alan fizyoterapistin 3 ağır hastası bulunduğun katta benimle ilgilenen fizyoterapiste geldi ve küçücük salon o kadar kalabalıklaştı ki tedavi merkezine mi geldik mağazaya mı karar veremedim hasta olanların hapşırmaları öksürmeleri yetersiz havalandırmada ayrı bir sıkıntı.
aslına daha anlatılacak çok sıkıntı var ve ben iyileşmek isteyen bir hasta olarak bu sorunlara devletin denetim merkezlerinden çözüm bulamıyorum.tedavi hakkımın birileri para kazanacak diye gasp edilmesine daha fazla göz yumamıyorum .
yaşadığım sıkıntıları anlatılacak çok şey olsa da özetlemeye çalıştım ve bu sıkıntılara devletin denetleme kurumlarında çözüm bulamıyorum bundan dolayı. çeşitli gazetelerin iletişim maillerine bu metni yolladım belki bu haksızlığı gündeme taşıyan olu. burada da paylaşmak istedim belki farklı bir çözüm önerisi sunan olur.
devlete ait salonlarda 2 yardımcı personel çalışıyor bu yüzden işler daha hızlı ilerliyor ve salon daha temiz.ancak özel tarafından işletilen salonda tek yardımcı personel bulunmakta ve bu personel hem yardım hemde temizlik konusunda yetersiz kalmakta hastane ortamında hijyen ve temizlik en önemli konu olmalıyken özel firma tarafında maalesef dikkat edilmemektedir. bu durumu görmezden gelelim desek bu seferde kullanılan ekipmanların sayısının yetersizliği ve kalitesizliği bir hasta olarak beni çok rahatsız etmekte.
fizik tedavide bisiklet hem kol hemde el becerilerinin geri kazanılmasında çok çok önemli yer kaplamakta ancak bir anda 12-16 hastanın salona alındığı yerde sadece 4 bisikletin olması bu salonun tedavi için yetersizliğinin göstergesidir. yaklaşık olarak 4 aydır prizden çıkan elektrik kablolarının tamir edilmemiş olması da ayrı bir ihmalkarlık bu ihmalkarlık birinin canına mal olduğu zaman mı giderilecek.elektrik çarpma riski olan kabloları görmezden gelsek bu seferde defalarca kaynak görmüş sağlam olmayan sandalyeler dikkatimi çekiyor çünkü engelli bireylerin olduğu ve tedavi olmayı iyi olmayı ümit ettiği bir hastanede düşmeye sebebiyet verecek sandalyelerin olması çok çok büyük ihmalkarlık.
bizzat kendim bu sandalyelerden birine oturmaya çalışırken bacağının kaynak yerinden kopması sonucu düşme tehlikesi yaşadım benim kendimi dengeleyecek kadar gücüm olduğundan yere düşmedim ancak ya düşseydim ?..tüm bunları siz görüyorsunuz da yetkililerden kimse görmüyor mu diyebilirsiniz!.görebilirler ancak görmek istemiyorlar çünkü yetkili makamlar tarafından denetim yapılmadan önce firmaya haber geliyor ve hemen çalışmalar başlıyor eksikler denetimi geçecek kadar düzeltiliyor. zaten denetime gelenlerde şunlar şunlar eksik bunları düzeltelim dedikten sonra düzeltilip düzeltilmediğine bakmaya bir daha gelmiyor...bu hastanede denetimin bu şekilde yapıldığına 1,5 yıllık tedavim sürence birkaç defa şahit oldum.hastanede bulunan ve yetkililerin ve başhekimin bu durumdan haberi yok mu ? elbette var ancak yokmuş gibi davranmak daha kolay.tüm bu eksikliklerin ve ihmalkarlıkların giderildiğini düşünelim sorun biter mi ? kesinlikle hayır .bu seferde yetersiz ekipmana yetersiz personele rağmen alınan fazla hastalar devreye giriyor.
5 büyük yatağın 6 fizyoterapistin bulunduğu havalandırmanın yetersiz olduğu bir salona fizyoterapist başına günde 13-14 hasta alındığını düşünün fizyoterapist hangi hasta ile ilgilensin hepsine 1 saat ayırsa 14 saat çalışması gerekir ki bu salondaki fizyo terapistler mesaileri verilmeden haftasonu da çalıştırılıyor.madem bu kadar şikayetçisin o zaman devletin salonuna git diyebilirsiniz!devletin salonunda çalışanlar kadrolu memurlar ve maalesef memurluğun getirdiği avantajı kişisel rahatları için çok çok iyi kullanıyorlar. en basit örnek ile açıklayayım 1 saat ilgilenilmesi gereken hastaya 20 dk. tens cihazı takıyor kendisi çay içmeye gidiyor. Sonrasında hastaya 20 dk. bisiklete binmesini söylüyor kendisi tekrardan çay içmeye gidiyor. 1 saat boyunca hastanın başında dikilmesini beklemek tabi ki doğru olmaz ancak çay içmeye verdiği önemi ve dikkati hastaya verebilir.
Ayrıca devlet salonunda çalışan fizyoterapistler günde 8-10 hasta alıp fazlasını kabul etmezken özel salonda çalışanlar günde 16-18 hasta almakta. hangisi doğrusu hangisi yanlış karar verilmeli çünkü fazla alınan her hasta diğer hastanın hakkını gasp ediyor.27.10.2018 tarihinde ki fizik tedavimi ortamın kalabalıklığı ve kirliliğinden kendi sağlığımı düşünerek erken bıraktım. Neden mi ?devlet dairesinde çalışan fizyoterapistlerin başım ağrıyor diyerek rapor aldıklarına defalarca şahit oldum ki olabilir de aksini iddia etmiyorum ancak rapor alan memur fizyoterapistin hastaları hastane genelinde ki fizyoterapistler arasında paylaşılmak yerine direkt özel kattaki fizyoterapistlere gönderiliyor çünkü bu katta çalışanlar taşeron ve iş korkusu yüzünden hastam çok alamam diyemiyor. ama memur olarak çalışanlar alabilecek imkanı olsa da almıyorum diyebiliyor yada keyfi sebepler için rapor alabiliyor.işte bu yüzden rapor alan fizyoterapistin 3 ağır hastası bulunduğun katta benimle ilgilenen fizyoterapiste geldi ve küçücük salon o kadar kalabalıklaştı ki tedavi merkezine mi geldik mağazaya mı karar veremedim hasta olanların hapşırmaları öksürmeleri yetersiz havalandırmada ayrı bir sıkıntı.
aslına daha anlatılacak çok sıkıntı var ve ben iyileşmek isteyen bir hasta olarak bu sorunlara devletin denetim merkezlerinden çözüm bulamıyorum.tedavi hakkımın birileri para kazanacak diye gasp edilmesine daha fazla göz yumamıyorum .
yaşadığım sıkıntıları anlatılacak çok şey olsa da özetlemeye çalıştım ve bu sıkıntılara devletin denetleme kurumlarında çözüm bulamıyorum bundan dolayı. çeşitli gazetelerin iletişim maillerine bu metni yolladım belki bu haksızlığı gündeme taşıyan olu. burada da paylaşmak istedim belki farklı bir çözüm önerisi sunan olur.
