Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Söndür kandilini..

hüseyin19

Üye
Üyelik
24 Mar 2010
Konular
165
Mesajlar
535
Reaksiyonlar
0
images



Dağlar.. isyanların.. başkaldırının adresi
Dağlar.. dünyanın dengesi.

Ama
Dağlar..analar neden ağlar dağlar..?
o analar ki.. gözyaşı asittir parçalar seni
o analar ki.. bağrındaki volkan seni parça parça eder..


Söndür kandilini.. içindeki nasipsizler kör olsun

Söndür ..senden gelen ışık değil kan ve gözyaşı..

Vatansız, kitapsız,inançsız, kalpsiz yuvası
kardeşlik değil,kalleşlik davası..

depremler oluştur,üstünü altına al
içindeki mağmada ölsün alçaklar

bizi öldüren bizden değilidir
sendendir.. taştır.. senindir
kandilini söndür
gün heyelan, gün; deprem gündür..
SÖNDÜR KANDİLİNİ..
Gün hüzün.. gece kalleştir
çocukların..
Ahh..çocukların taş kalpli
namerhametli..

Depremler oluştur,üstünü altına al
içindeki mağmada ölsün alçaklar..

hüseyin19
 
ey kürt.. ey türk uyan..

. The Sunday Times gazetesi, PKK’nın yanında “İngilizler, Ruslar, Almanlar, Yunanlılar, İranlılar ve suriyeli da savaştığı”nı yazdı. Kandil’e çıkan gazete muhabiri, “Dağa giderken Irak ordusunun kontrol noktalarında PKK kamplarına giden yolu bize neşe içinde tarif ettiler” diye yazdı.
 
İngiliz The Sunday Times gazetesi, Kandil’e çıkan muhabiri Hala Jaber’in izlenimlerini yansıttığı uzun haberinde “The Sunday Times, Kuzey Irak’ta Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile birlikte Türk kuvvetleri ile savaşan yabancıların arasında Britanyalıların da bulunduğunu açıklayabilir” dedi.
 
Kandil Dağı’ndaki PKK’lılara dayanarak bazı Avrupalıların PKK ile güç birliğini yaptığını belirten gazete, “3 bin” kişiden oluşan PKK gücünde en az üç Britanyalı olduğu”nu belirterek şöyle devam etti:

Diğerleri arasında Ruslar, Almanlar, Yunanlılar, İranlılar ve Araplar da var. PKK, hem Avrupa, hem de Amerika tarafından terörist bir örgüt olarak nitelendiriliyor..
 
kalbine kalemine sağlık kardeş..hep biriz hep beraberiz..hiç bir güç ay yıldızlı bayrağı indiremez.bu oyun bozulacak.kurtuluş savaşındaki aynı düşmanlar taşaron kullanarak saldırıyor. yine çok kötü yenilip hezimete uğrayacaklar.
 


sehitlerin askina
 
arif35

sonuna kadar beraberiz..biriz.. bir olan Allah a taparız.
 
Bir olup,Bir Tek olup,Bir Nefes olup...öyle bir offf ..çeksek de o hainler içindeyken yıkılsa,mahvolsa bütün dağlar!
 
NE GÜZEL SÖYLEMİŞ AKİF:

girmeden tefrikaa bir millete düşman giremez,
toplu vurdukça yürekler nu top sindiremez..
 
SÜKUT

Dağlar peygamberlerin tefekkür yeridir hainlarin değil..yok olacaklar az kaldı..
 
Ne güzel söylemiş Akif...Çok doğru söylemiş..Haklısınız Hüseyin..hiçbir yer onlara kalmayacak,yok olacaklar elbet bir gün...
 
yüreğinize ve kaleminize sağlık hüseyin bey..günlerdir içimizde fırtınalar kopuyor,acımız dinmiyor..Rabbime havale etmekten,geride kalanlara sabır dilemekten öte ne gelir elimizden..elbet bir gün hak yerini bulacak!
 
şems-i nur..

inan öyle üzülüyoruz ki kelimeler kifayetsiz. gözyşları bu ülkede kardeşliği barışı yeşertecek..gözyaşları kalleşleri boğacak..Allah herşeyi görüyor..tüm zalimlarin sonu kaddafi gibi olacak..
 
buna cevaben olarak saol Allah razi olsun bana demek düser sadece
 
Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi'den Terör ve Anarşiye Çözümler /1

Tarih boyunca terörün ve anarşinin şiddetlendiği dönemler olmuş ve tüm insanlığı tehdit eden bu soruna çözüm bulabilmek için çeşitli öneriler ortaya atılmıştır. Terör ve anarşi belaları ile topyekün bir mücadele başlatılması konusunun en çok üzerinde duran kişilerden biri de büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi'dir. Bediüzzaman bunun için öncelikle yapılması gereken şeyin din ahlakının insanlar arasında yaygınlaşması için çaba gösterilmesi olduğunu anlatmış ve çeşitli tavsiyelerde bulunmuştur.
 
/2

Bediüzzaman Said Nursi'nin hayatı dünya tarihinin köklü değişiklikler yaşadığı bir döneme rastlar.

I. Dünya Savaşı Bediüzzaman'ın hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Üstad, Osmanlı'nın çöküşüne ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamasına çok yakından şahit olmuştur.

O, Rusya'da komünizmin bir ihtilalle başa geçişine, dünya devletlerinin Birinci ve İkinci Dünya Savaşları'nın içine sürüklenişine ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bu süre zarfında yaşadığı zor dönemlere tanıklık etmiştir.
 
Bediüzzaman yaşadığı dönemde gerçekleşen tüm olayları çok detaylı olarak tahlil etmiş ve siyaset sahnesinde gelişen her olayı Kuran ayetleri doğrultusunda değerlendirmiştir.

Onun bu özelliğini tüm eserlerinde ve her sözünde görmek mümkündür. Din ahlakından uzaklaşmanın bir toplumu ne kadar büyük bir tahribata uğratacağına, Müslümanların birlik olurlarsa dinsiz ideolojilere karşı büyük bir başarı elde edeceklerine hemen her sözünde değinmiştir.
 
93874.jpg


Bediüzzaman hem kendi yaşadığı dönemde hem de kendinden sonra terör ve anarşinin insanların karşısına büyük bir bela olarak çıkacağını biliyordu. Bu nedenle de terörle mücadele ile ilgili çeşitli çözüm yolları sunuyor, insanları bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyordu.

O, "Dinin şiddetle men ettiği şey, fitne ve anarşidir. Çünkü anarşi hiçbir hak tanımaz. İnsanlık ahlakını ve medeniyet eserlerini canavar hayvanlar ahlakına çevirir…"1 sözüyle İslam dininin terör ve şiddete bakış açısını en güzel şekilde ifade etmişti. Bütün hayatını da bu bakış açısını insanlara anlatmakla geçirmişti.

Üstad bir sözünde "Madem iman hizmetinde tam ihlasla, anarşiliği durdurmakla, asayişi muhafaza etmekle sabır ve tahammül gerekir. Ben de bunun için rahatımı, haysiyetimi feda ediyorum. Onları da helal ediyorum."2 demiş, anarşi ve terörle mücadelenin iman edenlerin üzerine yüklenen önemli bir sorumluluk olduğunu, bu mücadelenin sabır ve tahammül gerektirdiğini ifade etmiştir.
 
Bediüzzaman Terörün Ancak Sevgi İle Çözülebileceğini Söylüyordu

Bediüzzaman'ın açıklamalarında öncelikli olarak dikkat çeken yön, insan sevgisi ve insan hayatına verilen önemdir. Bu, Kuran ahlakının insana kazandırdığı bir güzelliktir. Bediüzzaman da bir sözünde bunu şu şekilde ifade etmiştir:

Kuran-ı Hakim'den aldığımız hakikat dersi şudur ki: Evde, yahut bir gemide, bir masum, on cani bulunsa, Kuran'ın adaleti, o masumun hakkına zarar vermemek için, o evi, o gemiyi yakmayı men ettiği halde, on masumu bir tek cani yüzünden mahv için, o ev, o gemi yakılır mı? Yakılırsa en büyük zulüm, en büyük hıyanet ve gadir olmaz mı? Bu sebeple, güvenliği ihlal yolunda yüzde on cani yüzünden doksan masumun hayatını tehlikeye ve zarara sokmayı ilahi adalet ve Kuran gerçeği şiddetle men ettiği için, biz bütün kuvvetimizle bu Kuran dersine uyarak güvenliği korumaya kendimizi dinen mecbur biliriz…
 
Üstad yukarıdaki sözünde insan hayatının ne kadar önemli olduğunu, tek bir insanın hayatı korumak için her türlü fedakarlığı yapmak gerektiğini, aksinin çok büyük bir zulüm olacağını bildirmiştir.

Müslüman dünya üzerindeki tüm insanların güvenliğini, huzurunu sağlamayı, hoşgörülü ve sevgi dolu bir dünyada yaşamalarını ister. Bu, ona yükletilen bir sorumluluk, Allah'ın bildirdiği bir emirdir.

Bunun için de din ahlakının yayılması için tüm imkanlarıyla gayret eder, insanların güvenliğini bozacak her türlü zorbalığa engel olmak için ellerinden geleni yaparlar. Anarşi ve terör insanı adeta bir canavara dönüştürürken, İslam ahlakının yaşandığı ortam cennet benzeri olur. Bediüzzaman bunu bazı sözlerinde şu şekilde belirtir:
 
Bir Müslüman İslamiyet dairesinden çıksa, İslam dininden döner ve anarşist olur, sosyal hayat için zehir hükmüne geçer. Çünki anarşi hiçbir hakkı tanımaz, insaniyet güzel huylarını canavar hayvanların ahlakına çevirir.
 
Hakiki bir Müslüman, samimi bir mü'min hiçbir zaman anarşiye ve bozgunculuğa taraftar olmaz. Dinin şiddetle menettiği şey fitne ve anarşidir. Çünkü anarşi hiçbir hak tanımaz. İnsanlık güzel huylarını ve medeniyet eserlerini canavar hayvanlar ahlakına çevirir.
 
Bediüzzaman din ahlakının anlatılması ile insan sevgisini bilmeyen, hoşgörüsüz, uzlaşmaz ve saldırgan kimselerin dahi kalplerinde büyük bir aşk ve muhabbet oluşacağını, bu Allah sevgisinin ise insanları her türlü zorbalıktan uzak tutacağını bildirmiştir.

Müslümanın görevinin de, insanlarda bu sevgiyi oluşturmak için dinin güzelliklerini ve Kuran hakikatlerini anlatmak olduğunu vurgulamıştır. Üstad bir sözünde, yazdığı Nur Risaleleri'nin bu görevi yerine getirdiğini şöyle vurgular:
 
Evet, Risale-i Nur hak ve hakikata dayanan, delil ve ispata dayanan iman ve Kur'an hakikatlarını, zamanın anlayışına uygun, cem'iyetin kabul etme tarzına uygun, çekici bir üslûb ve kolay açıklamasıyla isbat ve izah eylemesi ile milyonlarca insanın iman ve inancını tahkiki yaparak, ruhlarda İslami aşk ve muhabbeti uyandırmak suretiyle anarşizmin belirtisi olan dinsizlik ve ahlaksızlığa karşı manevi bir sed tesis eylemiştir. Evet ruhlarda, akıl ve kalblerde tesis edilen mukaddes ideal ve gaye birliği, iman aşk ve muhabbeti, yıkılmaz bir kuvvet, aşılmaz bir sed hükmünde manevi bir etki meydana getirmektedir
 
Bediüzzaman'ın açıklamalarında öncelikli olarak dikkat çeken yön, insan sevgisi ve insan hayatına verilen önemdir. Bu, Kuran ahlakının insana kazandırdığı bir güzelliktir. Bediüzzaman da bir sözünde bunu şu şekilde ifade etmiştir:
Kuran-ı Hakim'den aldığımız hakikat dersi şudur ki: Evde, yahut bir gemide, bir masum, on cani bulunsa, Kuran'ın adaleti, o masumun hakkına zarar vermemek için, o evi, o gemiyi yakmayı men ettiği halde, on masumu bir tek cani yüzünden mahv için, o ev, o gemi yakılır mı? Yakılırsa en büyük zulüm, en büyük hıyanet ve gadir olmaz mı? Bu sebeple, güvenliği ihlal yolunda yüzde on cani yüzünden doksan masumun hayatını tehlikeye ve zarara sokmayı ilahi adalet ve Kuran gerçeği şiddetle men ettiği için, biz bütün kuvvetimizle bu Kuran dersine uyarak güvenliği korumaya kendimizi dinen mecbur biliriz…
 
insan hayatının ne kadar önemli olduğunu, tek bir insanın hayatı korumak için her türlü fedakarlığı yapmak gerektiğini, aksinin çok büyük bir zulüm olacağını bildirmiştir.

Müslüman dünya üzerindeki tüm insanların güvenliğini, huzurunu sağlamayı, hoşgörülü ve sevgi dolu bir dünyada yaşamalarını ister. Bu, ona yükletilen bir sorumluluk, Allah'ın bildirdiği bir emirdir. Bunun için de din ahlakının yayılması için tüm imkanlarıyla gayret eder, insanların güvenliğini bozacak her türlü zorbalığa engel olmak için ellerinden geleni yaparlar.

Anarşi ve terör insanı adeta bir canavara dönüştürürken, İslam ahlakının yaşandığı ortam cennet benzeri olur. Bediüzzaman bunu bazı sözlerinde şu şekilde belirtir:
 
Bir Müslüman İslamiyet dairesinden çıksa, İslam dininden döner ve anarşist olur, sosyal hayat için zehir hükmüne geçer. Çünki anarşi hiçbir hakkı tanımaz, insaniyet güzel huylarını canavar hayvanların ahlakına çevirir.
 
Üst Alt