Doktoru hasta sayısı ile gelecek döner sermaye ücretinin derdinde
Öğretmeni alacağı ek ders ile maaşını hesaplamanın derdinde
Veterineri, mühendisi araziye gittiğinde alacağı arazi tazminatı derdinde.
Size bedava denilen ama arka planı özel sektörün 2-3 katı paranın döndüğü ve bunu yapanların 657 ile korunduğu, iş garantili kişilerin bayram ettiği yerler olduğu gerçeğini görmezsiniz.
Ne doktor iyileşmeni umursuyor ne öğretmen eğitimi umursuyor ne de diğer kurumlar verimi umursuyor.
Ben doktor, öğretmen, mühendis dedim. Bunun polisi de böyle, savcısı da böyle, karayolları da böyle, tarımı da böyle. Bedava diye devlete minnet duyduğunuz tüm bedavaların altında dolaylı olarak ödediğin vergiler, hayat pahalılığı yer alıyor. Üstüne bir de kamu kurumuna gidince özel sektöre göre 2-3 kat maaş alan kişinin asık suratıyla karşılaşırsın. Seni baştan savar. Gerçeği, doğruyu bilir ama sana söylemez. Aklında bir ton soruyla, kafa karışıklığı ile çıkarsın kurumdan. Kurumun sahibi sen değil de orada çalışan memurmuş gibi. Yük olmuşsun hissini yaratırlar sende. Bu sistemi asgari ücretle çalışan senin ayakta tuttuğunu bilmeden...
Dini, ideoljik her türlü taraf olmaktan kaçınmak lazım. Kurtlar sofrasında meze olmayı bırakmak lazım. Size din veya ideolji satanlar koltukları, makamları paylaşamıyor, arka kapılarda bunların kavgasını veriyor. Muazzam bir israf ve karşılığında verimsizlik var. Bu ülke insanı çalışıyor, taşı kırıyor ekmeğini çıkarıyor. Ama emeğinin karşılığını alamıyor.
Sonra seçim meydanlarında bol keseden dağıtıyor iktidarı, muhalefeti. Aslında haklılar, Halk bunları duymak istiyor. Gerçeği söyleyeni sevmiyor. Fakir birine halk oy verir mi? Dürüst birine halk oy verir mi? Halk bakar zengin mi, hangi partiden, bir gün işim düştüğünde benim için haksızlık yapar mı...