Şimdi nereden başlasam diye düşünüyorum, devlet haklı mı? haklı, engelli haklı mı? haklı. Eee bu nasıl olacak herkes haklı. Olay kısaca ne biliyor musunuz? Engellilere verilen hakkımızın başkalarına devridir ve özellikle %90 üzeri engelli arkadaşlarımızın bu haklarını belki bir bedel karşılığın da belki de hatıra gönüle binaen başkalarına kullandırmasıdır. Ve bu olayın toplum üzerindeki oluşturduğu algı meselesidir.
Ben işim gereği SYDV mütevelli heyet üyesiyim, hani şu fakir fukaraya yardım yapan, 2022 maaşı bağlayan vakfın mütevelli heyet üyesi. Önümüze bir dosya geliyor, 2022 maaşının güncellenmesi veya vakıftan nakdi yardım talebiyle, haliyle bu gibi durumda vakıf da kişi hakkında her türlü malvarlığı araştırmasını yapıyor, bir bakıyoruz 2022 maaşı için gelmiş vatandaş ama üzerinde vw passat, Mercedes C 180, VW tiguan, opel ingsia. Yani hem bizi hem de kendini zora sokan bir durum içinde, bizler vakıf olarak bu gibi durumda daha makul araçları göz ardı edebiliyoruz, ama olay bu ve daha yüksek markalara gelince 11 adet üyenin hepsinin aklında vicdanında aynı soru oluyor. Yaa kağıt üzerinde bir gelir yoksa bu araba nereden nasıl alındı diye.
Sonra durumu bildiğimizden diyoruz ki o arabayı alan kimse engellinin de maaşını versine geliyor olay bir yerden sonra. Doğrudur yanlıştır ama gerçekten toplumun her kesimin de bir algı bir rahatsızlık oluşturan bir durumdur. Ben kendi adıma bu yasayı kısmen destekliyor, kısmen de karşı çıkıyorum. Yeniden bir yapılanmaya ihtiyaç var, yapılması gereken 70 bin bandını biraz daha yukarı çekmektir. Bu kimseyi rahatsız etmez.
Diğer yapılması gereken de gerçekten de bir sınırı olmalı. Neden derseniz, iyi niyetle çıkmış bir kanunun kötü niyetli kişiler tarafından delinmesi, devletin yapması gereken denetim ve kontrolü yapmaması veya yapamaması gibi nedenlerle bu güne gelinmesidir. Hatırlarsanız eskiden Engelli arabayı indirimle alır, o zamanlar ÖTV yerine TAV (Taşıt Alım Vergisi) vardı ve engelliler bu TAV'dan da muaf dı. Araç engelli adına alınır, 1-2 ay sonra herhangi bir süre kısıtlaması olmadan başkaları adına devir edilirdi. Zira ilk başlarda herhangi bir süre kısıtlaması yoktu Motor hacmi kısıtlaması yoktu. O başkası da zaten arabanın gerçek parasını veren kişiydi. Bu aradaki satıştan engelli de 3-5 kuruş nimetlenir tabiri caizse yolunu bulurdu.
Daha çok yeni şahit olduğum ve hatta aracın alım sürecinde benim de bilgime başvurulan konuda, vatandaş amcasının oğlu adına engelli aracını aldı. Araç skoda kodiaq değeri 180 bin tl, vatandaş o arabayı 110 bine aldı hoooppp 70 bin karda amcasının oğluna da 10 bin verdi, aralarında gizli bir anlaşma var, engelli olan amca oğlu arabanın değeri kadar alan kişiye senet verdi ki, olurda bir şekilde vefat ederse arabayı alan kişi yasal mirasçı olmadığı için hak kaybı yaşamasın.
Kısaca bu olayın yani % 90 üzeri engelli olayının kaba tabirle iyice b*ku çıktı. Engelli haklı paraya sıkışmış 5-10 bin onun için çok iyi para ve içinde bulunduğu durum gereği bu şansını asla kullanma imkanı yok ve bu şekilde bu aşamaya gelindi.
Geçmişten bu güne kaybedilen bütün haklarımızın nedeni bu hakların amacı dışında kullanılmasına engelliler olarak izin vermemizdir. Kurunun yanında yaşın da yanmasıdır.
Unutmamak lazım ÖTV den önce TAV varken, motor kısıtlaması yoktu, süre kısıtlaması yoktu. Bunlar suiistimal edile edile bu güne gelindi. Şimdi ne desem boş. İki ucu b*klu değnek misali. Saygılarımla