Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Akran zorbalığı yaşayanlar, deneyimlerinizi yazar mısınız?

Üyelik
2 Ocak 2019
Konular
31
Mesajlar
101
Reaksiyonlar
1
akran zorbalığı çok yaşadım şuan tedavi görüyorum ama herkes cocuklarına kimseyle dalga gecmemeyi alay etmemeyi öğretmeli her konuda ne olursa olsun alay edilen dalga geçilen dışlanan çoçuklar büyüdükce hiç iyi olmuyor hep geçmiş aklına geliyor

akran zorbalığı yaşayan tek benmiyim benim gibi yaşayanlar varmı acaba ? yanlız değilim biliyorum
 
Küçük yaşlarda başlayan akran zorbalığı büyüdükçe de bitmiyor ki savunma mekanizmaları gelişemeyen çocuk hemen her alandan zorbalığa maruz kalıyor okulda iş hayatında. Aile bu konuyu yakından takip edip önlemini almalı aksi halde ileri ki yaşlarda bir çok psikiyatrik rahatsızlıklar ortaya çıkıyor.
 
Bu konu çok önemli psikiyatrik hastalıkların çoğunun temelinde ve önemli etkileyici sebeblerin başında bence bu mesele geliyor.
Yetişkin yaşlarda yaşanan şeyleri insanlar zorda olsa zamanla unutup üstesinden gelebiliyor ama küçük yaşlarda yaşanan akran zorbalığı ve benzeri aşağılama türü davranışlar insanda yıkıcı ve kalıcı etki yapıyor üstesinden gelmek çok zor olabiliyor.
 
Öğretmen çocuğuyum liseye kadar babamın görev yaptığı okuldaydım. Yaşıtlarım tarafından hep ezildim; alay ettiler; dışladılar vs. Liseye geçimce bu durum daha da şiddetlendi Çok donanımsız bir haldeyken eğitim fakültesini kazandım. İlk sene orada da sıkıntı yaşadım Son sene hayatım değişti. Sevgilim oldu ve tiyatroda oynama gibi sosyal etkinliklere katıldım. Şizofreniye rağmen lisans eğitimimi uzatmadan tamamladım. Ama kendimi mesleki olarak pek geliştiremedim. Öğretmenliğe başlayınca bu durum etkisini gösterdi. Meslektaşlarım tarafından pek kabul görmedim. Aynı filmi farklı zamanlarda yine seyrettim. Bu mesleki verimsizlik devam edince de geri hizmete alındım Toplamda 18 senedir memurum. Son 12 senedir aynı kamu kurumundayım. Stabil hale geldim ve remisyona girdim. Doktorum, durumumu iyi görüyor Erken emeklilik zamanım da geldi ama şimdilik düşünmüyorum. Yapabildiğim kadar çalışacağım...
 
Çocukların akran zorbalığı yapması birazda anne ve babaların kabahati ezilme,altta kalma,hakkını savun gibi gerekçelerle vahşi,merhametsiz,bencil çocuklar yetiştiriyorlar böyle yapmayan aileler çocuğum insan evladı olsun,merhametli olsun,insanları kırmasın diye uğraşıyor hele birde çocuk kırılgan ve naif bir yapıya sahipse karşı taraftaki yırtıcı mahluklar tarafından aynı vahşi doğada ki hayvanlar gibi parçalanıyor ve bunun çok ağır bedelleri oluyor.
Bu durumda o yırtıcı mahluklar ilk başta kazanıyor gibi gözüksede merhametsiz,bencil ve sevgisiz yetiştikleri için hayatlarının sonraki kısmında mutlu olamıyorlar belki yırtıcı oldukları için maddi ve mevki olarak bir yerlere geliyorlar ama ne onları birileri seviyor nede kendileri birilerini seviyor böylelikle her geçen gün bencil,sevgisiz ve merhametsiz toplum olmamıza katkı sağlayan birer birey oluyorlar.
Ezilen çocuklar içinse artık çok geç düzelmiyor çünkü sonradan ne denmiş
dünya iyi kalpler için cehrnnemdir.
Benim 26 yaşındaki oğlum 7 senedir şizofren tedavisi görüyor benzer zorbalıkları çocukluğunda oda yaşadı ben ona hep merhametli,sevecen olmayı öğretmeye çalıştım ama karşısında ki yırtıcı mahluklar o sustukça daha çok üzerine geldi oğlumun kırılgan bir yapısı vardı çok gelip ağladı niye böyle yapıyorlar diye şimdi şizofren eminim geçmişte yaşadıklarının hasta olmasında etkisi vardır doktoru bile dedi bu hastalık daha çok içine kapalı,kırılgan,naif bir yapıya sahip kişileri daha çok etkiliyor diye.
Ben çocuklarını öyle yetiştiren ailelere hakkımı helal etmiyorum kimseye beddua etmiyorum ama bir gün yaptıklarının yanlış olduğunu anlarlar.
 
İlkokuldan liseye kadar zorbalığa uğradım bırak çocukları öğretmenler tarafından da. bakımsızdım özgüvensizdim ve eski ismim olduğu için hep dalga geçtiler ve dışladılar. o dönemlerde çocuklar akıl almaz hareketler yapıyor sonucunu düşünmeden çok ağır küfürler şiddet uygulamak bedensel zorbalık vs hepsini yaşadım hiç arkadaşım yoktu yalnızdım hiç kimse tarafından sevilmedim ailem de psikolojik sıkıntılıydı sen kafada kuruyordun deyip ilgilenmediler. Bu durumlardan dolayı içime kapandım. Bu süre zarfında 6-7 sene gözümde psikolojik tik başladı onunla da dalga geçtiler ama iyileştim.. Lisede ters tepki oldu asi saldırgan öfke nöbeti geçiren tipe döndüm derslerim berbattı herkesden nefret ediyodum intih*r denemem çok oldu ailem ergenlik geçer dedi geçmedi. Üniversitede sevmediğim yerdeydim aldatıldım arkadaş kazığı yedim ve daha çok uzun şeyler…Şuan öğretmen oldum belki de yaşadığım şeyler bana çocukların halinden anlamam için bir dersti diye düşünüyorum. Ama zorbalığın etkileri hala kaldı... Kulaklarım kepçe olduğu için saçlarımı hiçbir zaman toplamıyorum ve sürekli yüzümü kapatıyorum mesela ve hiç geçmeyen el tiremem var. Tek tavsiyem aileler lütfen çocuklarınızla ilgilenin duygularının farkına varın erken tedavi çok önemli ben geç kaldım kronikleşti o zamanlardan beri hala ilaç kullanıyorum ve belki de hayat boyu sürecek.
 
İyi insanı zorla kötü yaparlar .
 
mehmetege2204

İlkokulda yaşadığımız semt gereği pek "kibar" arkadaşım yoktu. Hatta geçen bir tanesiyle görüştüm, 2-3 ilkokul arkadaşım şuan cezaevindeymiş (insan yedisinde neyse yetmişinde oymuş gerçekten)

Mesken fark etmeksizin herkes kötü olamayacağına göre içlerindeki normal olanlar ile iletişim kurmaya çalış. Bu şekilde arkadaş çevren kısmen küçülecek ancak en azından sağlam insanlardan oluşur.
 
@blckroseimmortl el titremesi sizde hep mi oluyor yoksa bazen mi mesela bir iş yaparken ya da bir şey yer içerken mi ? Mesela benimde ellerim hiç titremez ama bazen topluluk içinde bir şey içerken özellikle sıcak bir şey ellerim titreyecekmiş dökecekmişim gibi geliyor o yüzden pek herkesin içinde çay kahve gibi bir şey içmem nadirdir içtiğim .
 
sokrates
sadece klavye ile oynanan oyunları oynuyorum mause tutamaz hale geldim çok kasılma var elimde kolumda
 
kullandığım ilaclardan olabilir diye doktor akineton yazmıştı faydası yok
 
:cool:
doktor ilacların yan etkisi için akineton u yazdı ilaçlardan diye düşünüyorum
 
@Ahmet T ilacın yan etkisi için yine ilaç yazmış enteresan bir durum titreme hangisi yapıyorsa onu bari kesseydi mesela bana abilify iyi gelmedi kesti doktor risperdal yazdı iyiyim şimdi .
 
İğneyi sevmem karışmasın bana pardon kana .:D
 
bana en son xeplion yazıldı hemşire iğneyi vururken canım çıkacak gibi oluyor
 
[FONT=sans-serif] xeplion bana da yazılmıştı toplamda 2 kere vuruldum doktorla konuştum ve bıraktım kurtuldum .[/FONT]
 
Bence çocuklar için masum, melek gibi ifadeler kullanılıyor ama ben buna pek katılmıyorum. İnsan iyi veya kötü olarak doğuyor ve hayatı boyunca da bunun emarelerini bir şekilde gösteriyor. Ben pek akran zorbalığana uğramadım, eğitim hayatım boyunca da böyle şeylere şahit olmadım ama okul dışındaki sosyal çevremde, yurtta bu tarz şeyleri gördüm, işittim. Aile içi şiddetin had safhada olduğu bir ortamda büyüdüm ama bunları tutup da başka bir canlıya yansıtmadım. Ama kedi-köpek tekmeleyen, diğer canlılara zarar veren daha doğrusu kendisinden güçsüz olduğuna inandığı her şeye zarar vermeye çalışan birçok çocuk gördüm. Bu nedenle çocukların da kötü bir insan olabileceğini düşünüyorum.
 
@GeorgeOrwell üstadım, merhaba;

Sana mesaj attıktan 4-5 gün sonra hemogram ölçümü için kan verdim. :D Problem olmadı Her zamanki gibi dişlerimi sıkarak 2-3 saniyelik bu işkenceye dayanmaya :rolleyes: çalıştım. Hemşire "derin nefes al" diye beni sakinleştirmeye çalıştı. Kendisine teşekkür ettim.
 
mehmetege2204
kara duman
perseküsyon
blckroseimmortl
GeorgeOrwell
genie
Born2die


Akran Zorbalığı yaşayan arkadaşlar; Buraya yazdığınız mesajlarınızı ben tek tek okudum. Bende akran zorbalığı yaşadım. Ben Ankara'nın bir ilçesinde yaşıyorum. Size aşağıdaki paragraflarımda akran zorbalığıyla ilgili yaşadıklarımı yazacağım. Arkadaşlar ben internette ifşa olmamak için yaşadığım ilçenin ve mezunu olduğum ortaokulun ve lisenin adını X olarak yazacağım.

1990 lı yıllarda Benim çocukluğum ve gençliğim Ankara’nın X ilçesinde bir gecekondu mahallesinde geçti. Dilimde çok küçük yaşlardan beri Kekemeliğin bir çeşidi olan tutukluluk var. Dilimde ki Tutukluluk yüzünden ilkokul, ortaokul ve lise de öğrenciyken gerçekten çok zorlandım. Çocukken ve gençken belki de bu yüzden fazla arkadaşım olmadı. Öğrencilik yıllarımda Kekemeliğim yüzünden çevremde, ikamet ettiğim mahallede ve ikamet ettiğim apartmanda çok sayıda kişi benimle alay ediyordu. Bazı kişilerde benim kekeleyen ağzımı yankılıyorlardı yani beni taklit ediyorlardı. Konuşma Bozukluğum olduğundan en çok alay edilme korkusuyla hep sosyal ortamlardan kaçtım. Kekemeliğim olduğu için kendi yaşıtlarımla iletişim kurmakta, arkadaş olmakta, aralarına katılmakta çok güçlük çektim. Ayrıca öğrencilik yıllarımda istisnalar hariç öğretmenlerimin çoğunluğu benim Kekemelik hastalığıma anlayışlı davranmıyorlardı. Aile içinde de özellikle kuzenlerimle Kekemelik yüzünden çok iletişim zorluğu yaşadım. Kuzenlerim Konuşma Bozukluğumdan dolayı benimle alay ediyorlardı. Kuzenlerimden biri bana Kekeme diye alay ettiğinde ben onunla günlerce hiç konuşmuyordum ve sinirlenip çok üzülüyordum.

1990 lı yılların ortasında ve sonunda öğrenim gördüğüm X Ortaokulunda ve X Lisesinde futbol sporu öğrenciler arasında çok revaçta olan bir spordu. Öğrenim gördüğüm ortaokulda ve lisede futbol maçlarına bazen bende katılırdım. Çocukken zayıf bünyeli biriydim. Ayrıca çocukluktan gençlik dönemime kadar futbolu hiç ama hiç iyi oynayamıyordum. Oysaki okul ve sınıf arkadaşlarım futbolu çok iyi oynuyorlardı. Hiç iyi futbol oynayamadığım için sınıftaki arkadaşlarımın çoğu benimle sık sık alay ediyordu. Bana; sünepe, pısırık, anne kuzusu diye beni aşağılayıcı laflarla benimle alay eden çok sayıda öğrenci vardı. Birde mesela sınıf arkadaşlarımdan birileri futbol maçı yapsa, herhangi bir oyun oynasa beni aralarına, oyunlarına almasalar hemen aklıma ilk gelen şey Kekeme ve zayıf bünyeli biri olduğum için beni dışlıyorlar, beni aralarına, oyunlarına almak istemiyorlar hissine ben sık sık kapılıyordum ve buna içimden çok üzülüyordum. Mesela öğrenci olduğum okulda sınıf arkadaşlarımdan birkaçı sınıfımda bulunan tahtaya benim yazı yazmamı engellese bana yerine otur, ayakta durma falan dese; Kekeme olduğum için, zayıf bünyeli biri, beyaz tenli biri olduğum için ayrıca dış görünüşümden dolayı benim ayakta durmamdan bile rahatsız oluyorlar, bana tahammül edemiyorlar hissine ben kapılıyordum ve bu hissi ben kafama çok takıyordum. Birde sınıfta herhangi bir öğrenci gelip benim defterimi yırtsa, defterimi karalasa, ayakkabıma ayaklarıyla bassa ben zayıf bünyeli görünüşlü, korkak biri olarak göründüğüm için sırf benim dış görünüşümden dolayı, kafamın sağ ve sol tarafından görünüşünden dolayı insanlar benimle daha çok uğraşıyorlar ve insanlar beni sinir etmekten zevk alıyorlar hissine kapılıyordum. Çok sayıda sınıf arkadaşımın bana karşı bu olumsuz, beni aşırı derecede dışlayıcı davranışlarından dolayı ben 12 – 13 yaşından itibaren vücudumdan, dış görünüşümden kompleks duymaya başladım

Benim Babam Bulgaristan Göçmeni. Babam Bulgar değil Babam Türktür. Çocukluk ve gençlik dönemimde ikamet ettiğim Ankara’nın X ilçesinde bir gecekondu mahallesinde komşularımın çocukları arasında özellikle de akranlarım babamın Bulgaristanlı olduğunu öğrenmişlerdi. Babam Bulgaristanlı olduğu için özellikle akranlarımın arasında çok sayıda akranım ben evden dışarı çıktığımda sık sık alaycı ve aşağılayıcı biçimde bana Bulgar Tohumu, Bulgar Göçmeninin Çocuğu, Gavurun Bebesi diye lafları bana söylerlerdi. Bahsettiğim bu kişiler 5 – 6 kişiydi. Ben ergenlik çağındayken ikamet ettiğim mahallede akranlarımın beni aşağılayıcı biçimde bana Bulgar Tohumu demelerine ben çok üzülürdüm ve psikolojik olarak kafama çok takardım. Ergenlik çağımda ikamet ettiğim mahallede akranlarımın beni aşağılayıcı biçimde bana Bulgar Tohumu, Gavurun Bebesi demelerinin sebebini ben kafamın sağ ve sol tarafından görünüşünden dolayı, dış görünüşümden dolayı akranlarım bana Bulgar Tohumu, Gavurun Bebesi diyorlar, benimle uğraşıyorlar hissine ben kapılıyordum.
 
Son düzenleme:
@blckroseimmortl el titremesi sizde hep mi oluyor yoksa bazen mi mesela bir iş yaparken ya da bir şey yer içerken mi ? Mesela benimde ellerim hiç titremez ama bazen topluluk içinde bir şey içerken özellikle sıcak bir şey ellerim titreyecekmiş dökecekmişim gibi geliyor o yüzden pek herkesin içinde çay kahve gibi bir şey içmem nadirdir içtiğim .
benim insanlarla konuşurken sunum yaparken falan oluyor dideral verdi doktor onun için ama çok etkisini görmedim
 
Bazı arkadaşlar bu bölüme farklı konuda mesaj yazarak konunun akışını bozuyorlar. Arkadaşlar; lütfen konunun akışını bozmayınız. Konu akran zorbalığı yaşayan arkadaşların deneyimleridir. Sitede arkadaşlara, akran zorbalığından farklı konularda mesaj yazmak isteyenler lütfen site üyelerine özel mesajlaşma yoluyla mesaj yazsınlar. Benim önceki mesajımda yazdığım gibi akran zorbalığını yaşayan arkadaşlar buraya deneyimlerini yazsınlar.
 
Son düzenleme:
Yolda yürürken liselileri (sadece serseri tipleri) görünce, akran zorbalığına maruz kaldığım yıllar aklıma geliyor Bunlara kafa göz dalasım geliyor. Bunu eyleme geçirmem ama düşünce olarak her zaman oluyor. İntikam alma isteği gibi...
 
Son düzenleme:
Lisede herkesin bir lakabı vardı zaten balina , evcil domuz ,ayı ,kalimero ,solucan ,hırçın kız ,izmarit ,fare ve daha niceleri öyle öyle okul bitti .:rolleyes:
 
Üst Alt