Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Alternatif tedavi yöntemleri ile şifa bulan..?

yelpaze;

suluk isi cok igrenc oggggg.sinek yumurtasi sadistlik diymi.adamin yarasi ekersin sinek yumurtalarini, kolaycacik kurtlar, tahtali koye kolay yolculuk eder.
 
3 Temmuz 2007 den 01 Mart 2008 'e kadar çok şiddetli ağrılarım oldu ağrılarımı dindirmek için dolantine denilen bir iğne vuruyorlardı ve yanında kırmızı reçete dedikleri ilaçlardan kullandım tabiri caiz ise jelibon şekeri gibi günde üç öğün içiyordum ilaçları ve yaklaşık 7 ay kullandım o iğneyi birisi babama osmaniye bahçede bir hoca var ona götürün demiş babam bana teklif etti bende kabul etmedim üfürükçü ile işim olmaz dedim. Babam ne çıkar bir gidelim gezmiş oluruz diyerek kandırdı beni. hocanın yanına vardığımızda korkmadım değil. geleceğimi bilemiyordu ama geçirdiğim kazayı birebir anlattı. sonra bana kemik suyu kaynatıp içmemi söyledi şifayı ben veremem Allah verir ben dua ederim sadece sen kemik suyunu iç ben duamı edeyim Allah büyük dedi. 1 ay sabah akşam içtim ve 7-8 gün beni uyutmayan ağrılarım 2-3 güne kadar düştü 40-45 günden sonra herkes gibi uyuyabiliyordum. 8 sene oldu ağrılarım hâlâ var ama Rabbim o günleri bir daha yaşatmasın diye dua ediyorum.
 
Kimse kusura bakmasın, bu konu içerisinde yalan yanlış ve suistimale açık bazı mesajlar var.

Bir arkadaş, yakınlarının nasıl kanser hastalığından doğal gıdalar kullanarak kurtulduğunu ballandırarak anlatıp arkasından bu ürünleri sizlere "temin edebileceğini" söylüyor.

Ben Tıp doktoruyum... doktor olabilmek için 7 yıl boyunca her yıl boyumu aşan miktarda kitap okudum. Üstelik boyum da bir hayli uzundur. Ve bu "alternatif tedavi yöntemleri" denilen şeylerin % 99'unun şarlatanlık olduğunu, insanların küçük bir umut için suistimal edildiğini, kendini bilmez, çıkar peşinde koşan insanların zaman zaman insan sağlığıyla oynadığını rahatça söyleyebilirim.

Tıp bir bilim dalıdır. Ayrıca içinde "deneysel" yöntemleri de sıkça barındırır. Ama bunları bilimsel bir disiplin içerisinde yapar. Örneğin birisi size üzüm çekirdeğinin kansere iyi geldiğini söylüyorsa, tıp bunu hastaya zarar vermeden, deneylerle doğrulamaya çalışır. Doğrularken "bizim komşu yedi, iyileşti" gibi laflara bakmaz, belli bir grup hasta üzerinde yapılan istatistiksel çalışmalarla karar verir.

Şimdi "alternatif tedavi" diyen bir arkadaş kanser hastalığına belli gıdaların iyi geldiğini, ama bunların doğal olması gerektiğini, doğal ürünü bulmanın zor olduğunu, ama kendisinin temin edebileceğini iddia ediyor.
Yani Türkçesi; "Üzüm çekirdeğiyle kanser iyileşiyor, ama senin çarşıdan aldığın veya köyden getirttiğin üzümden olmaz... ancak benim kilosu 1TL'ye aldığım üzümü benden 10TL'ye alırsan o işe yarar diyor. (Not: Bu söylediklerim senaryodur... kimse üstüne alınmasın)

Buna benzer şekilde Sarı Kantaron otunu benden alıp kullanırsanız kanser hastanız iyileşir, benim babam iyileşti, başkalarınıda iyileştirdim diyen bir şarlatan yıllarca insanları kandırıp soyduğu gibi, pek çok tedavi alan kanser hastasının hayatıyla da oynadı. Çünkü sarı kantaron otu bazı kanser ilaçlarının etkisini aşırı düzeyde arttırarak tehlike yaratabileceği gibi, bazı kanser ilaçlarının da etki etmesine engel olur. Üstünde dünya kadar araştırma yapılmış bir ottur. Tek işe yarar tarafı hafif depresyon önleyici etkisidir.

Üstelik sarı kantaron otu, çayırda çimende, dağda, bayırda kendiliğinden yetişen "bedava" bol miktarda bulunan bir bitkidir. Siz aman bunları alıp kullanmayın... çünkü sizin topladığınız işe yaramaz... biri bunu kendi elceğiziyle köyünün yamaçlarından toplayıp kilosu 20TL'den satıyorsa o zaman mucizeler yaratır.(!)

****************

Sonuç olarak; Her türlü alternatif tedavi yöntemi prensip olarak şarlatanlıktır. Elbette işe yaradığı bilinen otlar, çöpler vardır. Örneğin nane limon mide şikayetlerine iyi gelir. Ama ilaç yapılacak kudrette değildir. Ihlamur soğuk algınlığına iyi gelir... ama bir antihistaminik kadar etkili değildir. Modern tıp'da esasta halk arasında kullanılan bu tür tedavileri deneyerek tedaviler geliştirir. Tek farkı, bunun bir söylenti değil, bilim olmasıdır.

Ben burada hiç bir arkadaşımızın "tamamen çaresiz, umutsuz ve ölümcül seviyede hasta olmadıkça" bu tür ot, çöp, biyoenerji, muska, okutma vs. gibi şarlatanlıklara prim vermemesini öneririm. Tekrar edeyim... bunların % 99'unun şarlatanlık olduğu bir kez değil, DEFALARCA bilim dünyası tarafından gösterilmiştir. Duanın hastanın iyileşmesi üstüne etkisi olup olmadığı dahi araştırılmıştır. (Merak edenler için: Hasta kendisi için dua edildiğini biliyorsa olumsuz etki etmektedir.) Yani bilim dünyası hiç de sanıldığı gibi bu abuk subuk yöntemlerden habersiz değildir. Sadece bunların işe yaramadığını bildiği için kullanmamaktadır.

Tüm bunlara rağmen, her hastanın kendi tedavisini seçme hakkı vardır. Elbette arzu eden, istediği yöntemi deneyebilir. Böyle bir yöntemi seçecekseniz dahi bunu mutlaka tedavinizi yapan doktoru bilgilendirerek yapmanız gerekir. Dediğim gibi, bazı otların tedavi edici ilaçlar üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Yani iyi bir şey yapıyorum derken sizi gerçekte tedavi eden yöntemlerden mahrum kalabilirsiniz.
 
ben gördüm. Prof.Dr. İbrahim SARAÇOĞLU'nun Keçi boynuzu kürü ile yaklaşık 2 ay sonra evladımı ALLAH'ın izni ile kucagımıza alcacagız İNŞAALLAH...
her derdin dermanı mutlaka vardır. ALLAH C.C derdi olmayan rahatsızlığı vermez versede sevinmek gerek böyle sıkıntılı bir derdimiz var Rabbim beni ne kadar çok seviyor da bana dert vermiş diye İsyan etmemek lazım...
bu arada çok ciddi sıkıntıları olan arkadaşlara da ALLAH sabır versin isyan etmeyelim sabırla tedavi olalım diğer yollarıda araştıralım...
 
Tümör'dür kanserdir her neyse işte bu tür hastalıkları geçtim sonuçta hastaneye yatması lazım. alternatif denilen şeye gelince ilaçları bilmem ne bitkisinin bilmem ne hayvanının zehiri şusu busundan yapıyorsun piyasa sürüyorsun sonuçta o bitkinin bir şeylere iyi geleceği kâfi ve o tür kitaplarda piyasada çok dolanıyor. şimdi bu adamların anlattıkları yazdıkları kitapların verdiği bilgilerin hepsi yalan mı?
 
valla onlarla bitmezki.
bir sürü üfürükcü hoca, muskacı hoca var hepside şifa dağıtır. çocuğu olmayan kadınları bile gebe bırakıyorlar.

bre kafirler. bu hocalardamı yalancı.

konuş taha konuş. bu kafirler öğrensin herşeyi :)))
 
Yelpaze.. üfürükcü hocalara bende inanmıyorum ama yediğimiz gıdalardan aldığımız vitamin eksikliklerinden dolayı hasta olduğumuz oluyor onun yerine ilaçlara para ödüyoruz. neden alacağımız gıda için bitkileri önermiyorlar? Eczacılar zengin olsun diye mi? Doktora gidiyorsun yüzüne bakmıyor bile neyin var "işte şu şu" tamam yaz iki ilaç yallah. ondan sonra eve geliyorsun. gecenin bir yarısı 41 derece ateşle acile. sistem tamamen berbat. ondan sonra eeee derdime çare bulamadılar o doktor bu doktor gezdik olmadı şimdi (Hoca) üfürükcü arıyoruz. bu insanları bu durumlara sürükleyenler utansın.
 
şimdi bu adamların anlattıkları yazdıkları kitapların verdiği bilgilerin hepsi yalan mı?

Neredeyse hepsi yalan veya yanlış!

Öncelikle bilinen otların, zehirlerin vs. neredeyse hepsi tedavi amaçlı olarak çeşitli testlere tabi tutulmuş, ilaç özellikleri incelenmiştir. Bunlardan ciddi bir kısmı da ilaç haline getirilmiştir. Halen bilim dünyası adı sanı duyulmamış bitkilerin, böceklerin, canlıların çeşitli tedavi edici nitelikleri üzerine araştırmalar yapıyor.

Ancak dikkat edilirse; bir bitkinin ilaç olmasıyla alternatif tedavi amaçlı kullanılması arasında ciddi bir fark vardır. Örneğin, Aspirin söğüt ağacının kabuğundan elde edilebilen bir maddedir. Ateşiniz veya ağrınız olduğunda söğüt ağacının kabuğunu kaynatıp içerseniz, içtiğiniz bir bardak su içerisinde ağacın cinsine, yöresine, iklimine, kaynatma yöntemine göre değişen miktarlarda aspirin hammaddesi olur. Bunun yanı sıra sizin hiç bir işinize yaramayacak, hatta zararlı bile olacak başka maddeler de o sıvı içerisinde vücudunuza girer. Halbuki aspirim ilaç fabrikasında laboratuarda kimyasal yöntemle elde edilir... saftır. Bir tablette miligram ölçüsünde aktif maddenin miktarı sabittir.

Aspirin gibi basit bir ilacın dahi doza bağlı etkileri vardır. Düşük doz kan sulandırıcı etki yapar. Orta miktarda doz ateş düşürücüdür. Yüksek doz ağrı kesici ve iltahap gidericidir. Bu etkiler arasında 100-200 miligram gibi küçük farklar mevcuttur. Hatta dozu biraz fazla kaçırırsanız aspirin zehirlenmesi olur. Ateşli bebeğe verirseniz Reye Sendromu denilen ölümcül bir etkiye neden olabilir.

Şimdi derseniz ki; aspirine para vermeye gerek yok, ben söğüt kabuğunu kaynatır içerim... dozu falan ayarlarım, risklerine de katlanırım... Eyvallah, buyrun yapın. Bu kişisel bir tercihtir. Ama zerre kadar bilimsel değildir. Eğer biri çıkıp size "söğüt kabuğu iç. Ama senin bulduğun söğüt olmaz. Ben özel yetiştirip seçme kabuk topluyorum. Kilosu 5TL'den sana satarım. Süper etkisi var" diyorsa işte bu hem şarlatanlık, hem de sahtekarlıktır.

Normal insanlar; yani çoğumuz şarlatanları ve sahtekarları kolay kolay ayırdedemeyiz. Bu doğamızda var. O yüzden, doğru olan bilim insanlarının dediklerini uygulamaktır. Bilim de hatasız değildir... hata yapar. Ama en azından hatasını kendi bulup düzeltebilir. Alternatif denilen yöntemlerde böyle bir anlayış yoktur. 5.000 yıl önce uydurulmuş ve işe yaramadığı defalarca gösterilmiş saçmalıkları hala size yutturmaya çalışır.
 
Neredeyse hepsi yalan veya yanlış!
Bilgi için teşekkürler MeTePe bu konuda konuşulacak sorulacak çok soru var.bu sorularda sadece doktor,eczacı veyahut ilaçta değil. küçük bir şey söylemek istiyorum sadece. nedense dünyada sadece isviçreli bilim adamları var başka yok. geçen yıl haberlerde çayın zarar verdiğini okudum. günde 3-4 bardak çay bile zarar veriyordu. bir hafta öncede günde 5-6 bardak çayın iyi geldiğini okudum. işin kısaca tabiri bir önceki yazıda da dediğim gibi bizi ve bu ülkenin insanlarını bu durumlara sürükleyenler utansın. lanet okumakta istiyorum böylesi insanlara... (içimden.
 
:)
Dünyada sadece İsviçreli bilimadamları yok. :) Hatta isviçrede bilim adamı pek o kadar fazla değil.

Çayın yararları da vardır, zararları da... O sizin bahsettiğiniz haberler bilim değil, bilimsel magazindir. Çoğu kez yanlış bilgi içerir. Onları fazla ciddiye almayın.
 
1-2 Senedir öğrenmiş olduk yapılan haberler bile yalan dolan. öyle bir psikolojik baskı kurdular ki üzerimizde sağolsunlar kime neye, ne için inanacağımızı bilemediğimizden kimseye güvenimiz kalmadı.
 
alternatif tibbida modern tibbida allah dusurmesin valla, bi yeri yaparken bi yeri bozuyolar. gunumuzum saglik politikasi meydanda. cabuk muayene et diye ustlerine gidince yalan yanlis oluyo cogu. bide ron tgenler BT ler MRI ler saglam adami kanser eder.doktorlaRDA CABUK OLSUN DIYEMIDIR oyle ogretildigindenmidir. basin agrisa aspirin ic demeden yallah rontgene:mad:
parali bide usteparanla rezil oluyorsun.
olmuceksek doktora bile bulasmamak gerek paran yoksa. napsin sade vatandas iste alternatif tib diye hocayada gider haciyada.
 
shukufe;

Katılıyorum shukufe. Bugün gazetede okudum deve kuşu yumurtasından yara bandı yapıyorlarmış. Yaraları daha çabuk iyileştiriyormuş. Bu habere inanalım mı? inanmayalım mı? Nede olsa gözümüzle görmedik safsatadır dersek bu defada iş başka noktolara gidecek. "eee doktora neden inanıyorsun?" yanlış tedavi uygulayanıda var sonuçta bize denk geldiyse :D Sonuçta adamla bende okumadım 6-7 yıl boyunca iyi mi kötü mü bilemezsin. Diğer yandan iyi doktorlarda var hadi o denk geldiyse. işte gitsen olmayacak gitmesen olmayacak. seninde dediğin gibi shukufe adam çözümü bulamazsa hacıyada hocayada inanıyor. kendimde örnekleri var bunların şimdi anlatmak istemiyorum.
 
Üst Alt