Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi omurilik felci için kök hücre araştırmasına başladı

battı gemi yan gider:))

illaki bu uygulamar sonuçlanır .. ve umarım herşey çok güzel olur
 
Deney grubu neden sadece 3-4 aday arasından seçiliyorki,

amaç kök hücre tedaisi hakkında gerçekten etraflı bilgi edinmekse,


5 kişilik grup 3-4 ay,
5 kişilik grup 7-8 ay,

5 kişilik grup 12-15 ay,

arasından secilse kısa zamanda çok veri elde edilirdi.
 
ANKARA - Türkiye`de ilk kez, Ankara Üniversitesi(AÜ) Tıp Fakültesinde Sağlık Bakanlığının izniyle omurilik yaralanmalarında kök hücre uygulaması yapılacak.

Uygulamanın tanıtımı amacıyla AÜ Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesinde düzenlenen basın toplantısına, AÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Ökten, AÜ Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İbrahim Işık, AÜ Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nihat Egemen ile AÜ Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Ayhan Attar katıldı.

Dekan Prof. Dr. Ökten, omurilik yaralanmalarında kök hücre uygulamasının iyileşme şansı olmayan hastalar için yeni bir umut olacağını söyledi.

Fakültelerinde, bu alanda uzun yıllardır ciddi araştırmalar yapıldığını anlatan Ökten, Sağlık Bakanlığı Etik Kurulundan alınan izinle Türkiye`de bu alanda ilk kez klinik bir araştırma yapılacağını belirtti.

Prof. Dr. Egemen ise nörolojik bilimler dalında bazı hastalıkların henüz tıbbi ilaç veya cerrahi girişimlerle tedavisinin yapılamadığını, ileri düzeyde omurilik yaralanmasının da bu hastalıklardan biri olduğunu dile getirdi.

Bu alanda yurt içinde ve yurt dışında çeşitli araştırmalar yapıldığını ifade eden Egemen, ``Dünyada ve ülkemizde deneysel ve klinik araştırmalar sonucunda ilk kez Sağlık Bakanlığı tarafından, AÜ Tıp Fakültesi Nöroşirürji Kliniği`nde çalışan ekibe, çok ciddi omurilik yaralanmasına uğramış kişilerde, omurilik içine kök hücre yerleştirilmesi araştırmasına izin verilmiştir`` diye konuştu.

İLK OPERASYON KASIMDA

Araştırma sorumlusu Doç. Dr. Ayhan Attar ise klinik araştırma hakkında şu bilgileri verdi:

``AÜ Tıp Fakültesi Nöroşirürji Kliniğinde kurulan kök hücre araştırma laboratuvarında, hayvanlarda deneysel kök hücre araştırmalarının bir kısmı tamamlanmış, bir kısmı da hala devam etmektedir. İnsanlarda yapılacak bu araştırma ise ülkemizde yeni araştırma yönetmeliklerine göre izin verilen ilk araştırma olacaktır.

Hastalar, çok ciddi omurilik yaralanmasına uğramış, kendi kendilerine iyileşme şansı en az olan grup içerisinden seçilecektir. Bilindiği gibi bu tür hastalarda uygulanabilen, dünyada kabul edilmiş herhangi bir tedavi yöntemi yoktur. Hastalar, Sağlık Bakanlığının öngördüğü sigorta işlemlerinden geçecektir. Hastaların bu operasyonları üniversitemiz Tıp Fakültesi hastanesinde yapılacaktır. Bu uygulama için başvuracak hastaların muayenelerinin hastanemizde yapılması gerekmektedir. Hastaların operasyonlarından ve takibinden Doç. Dr. Attar ile Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Beksaç sorumlu olacaktır.``

Uygulamanın, hastalara maddi bir yük getirmeyeceğini de vurgulayan Attar, tüm masrafların sponsor firmalar tarafından karşılanacağını bildirdi.

Attar, uygulama için ilk planda 10 hastanın kabul edileceğini ve ilk hastanın Kasım ayının ilk haftasında operasyona alınacağını söyledi.

Klinik çalışmanın uygulanacağı hastaların belli kriterlere sahip olması gerektiğinin altını çizen Attar, ``Düşme ya da trafik kazası sonrasında oluşan omurilik yaralanmaları bulunan hastaların ilk 3 ayı doldurmadan uygulamadan yararlanması gerekiyor. İlk aşamada 3 ay, daha sonraki dönemlerde ise bu süre 1, 2 ya da 10 yıldır felçli olan hastalar için de denenebilecek. Uygulama için yaş alt sınırının 17 olması gerekiyor`` dedi.

Attar, bu çalışmanın amacının, ``tamamen bilimsel kriterlere dayalı olarak hasta ve hasta yakınlarını bilgilendirme esasına dayandığını, umut tacirliği olarak adlandırılan kötü uygulamaların Türk bilim hayatına ve kök hücre araştırmalarına verdiği zararları sona erdirmek`` olduğunu vurguladı.

Doç. Dr. Attar, bilimsel araştırmaya katılan hastaların tüm verilerinin gizli tutulacağını, sadece bilim insanlarının katıldığı bir toplantıda ele alınacağını sözlerine ekledi.

Bu konuda bi haber çıkmamasının sebebi bu olmalı
tumgazeteler
 
ya herşey tamamda o halde nasıl başvurucaz? birde bu 15 kasımda operasyon geçiren kişi hakkında bilgi edinebilirmiyizki acaba? ya offff gerçekten ameliyatlar başladımı? yani bu haber gerçekten doğru dimi ya? :confused::confused::confused::confused::confused:
 
Başvuru yapılamıyo çünkü bu kesin tedavi metodu değilmiş daha deniyorlar..Büyük bir ihtimal eğer bir aksilik çıkmamışsa ameliyatı yapmışlardır ama bilgi vereceklerini sanmıyorum aileden birinin olması gerekmiş...
Doç. Dr. Attar, bilimsel araştırmaya katılan hastaların tüm verilerinin gizli tutulacağını, sadece bilim insanlarının katıldığı bir toplantıda ele alınacağını sözlerine ekledi.
Tedavi şekli kesin kanıtlanmadan gazetelere falan haber vermek istememeleride bence bu konuda ciddi olduklarını ,sansasyonel haber olmasın diye çabalarını gösterir kanımca...
 
bu gün doç.dr ayhan attar trt2 de saat 11 ile 12 arasında programdaydı.omurilik felçlilerine kök hücreyi anlattı.çok idealist bir hoca olduğu yaptığı açıklamalardan belli.3 ayı doldurmammış olanlar için deneme yapıyoruz dedi.hatta biri telefonla bağlandı 2 aylık omurilik felciymiş gelip başvurabilirsiniz dedi.kriterleri uygunsa denemeye alıyormuş...
olayın can alıcı yanıda maddi çıkar gözetmiyoruz dedi... ADAMIN KRALISIN AYHAN HOCA, BÖYLE İDEALİST ÇIKAR GÖZETMEYEN BİLİM ADAMLARINA HER ŞEYDEN ÇOK İHTİYACIMIZ VAR....
 
bence çok güzel böyle haberler bundan on yıl önce kimse böyle bir tedavi şeklini aklından bile geçirmiyordu bir kaç yıldır konuşuluyordu ve artık iş deneme aşamasına gelmiştir ne mutlu benim ülkemde bu dalda bir çalışma başladıysa sonucu inşallah iyi olur .
her ne olursa olsun bence bu süreçler normal birgün gelir ben görürmüyüm bilmem ama benden sonrakiler inşallah görür.ve bizi bu tekerlekli sandalyeye mıhlıyan o yaramaz geni mi hücre mi ne ise bulunur

..umut garibin ekmeğidir..
 
kavak66;
çok güzel söylemişsin...bundan on sene önce kök hücre neydi çok az bilimadamı hariç kimse bilmiyordu...ve inanıyorumki bundan sonraki on sene katedilen mesafe,önceki on seneden daha hızlı ve kesin sonuçlar elde edilecek...dünyada ve özelliklede amerikada geri kafalıları iktidardan gitmeleriyle bu umudum artıyor...
 
arkadaşlar ben bazen siteyi ziyaret ederim bende o f luyum ama dikatinizi çektimi bilmem bu çalışma hakında OTURAN BOĞA YORUM yapmamış bilmem sizinde dikatinizi çektimi
 
Kök hücre

Selam arkadaşlar kök ameliyatları hakkında son gelişmelerden haberdan olan varmı varsa lütfen bilgi verirse sevinirim cevaplarınız için şimdiden teşekürler görüşmek üzere ALLAH a emenet olun.
 
sevgili arkadaşım kök hücre hakkında son gelişmeleri internetten rahatlıkla ulaşabilirsin
 
Bu konu hakkında Sonra,kımse bı sey demedı...
 
polatH;

Endişelenecek bişey yok polatH, yorum yazmamış olsada emin ol, o da en az bizim kadar olumlu gelişmelerin olmasını ve kökhücrenin OF tedavisinde ve diğer hastalıkların tedavisinde kullanılmasını istiyodur..;):)
 
Çalışmalar inşanlah iyi sonuç verir.
 
kok hucrede son durum

Ankara Üniversitesi Hematoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülhan Gürman, kök hücre nakli yapılan hastalarla bir araya geldi. Kök hücre nakli yapılan hastalar, tedavi sıralarında başlarından geçenleri anlattı.
Maxicep.com - Kök hücre nakli yapılan hastalar
Ankara Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Cebeci 50. Yıl Anfisi'nde gerçekleştirilen toplantıya, Prof. Dr. Gürhan Gülman'ın yanı sıra, Ankara Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Kök Hücre Koordinatörü Mutlu Arat, Türkiye Kemik İliği Transplantasyon Vakfı Başkanı Osman İlhan, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Hüseyin Dindar katıldı.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Ankara Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Gülhan Gürman, kök hücre naklinde 20. yıllarını geride bırakmalarının tecrübesini yaşadıklarını ifade ederek kök hücre nakli olmuş hastalara seslendi. Gürman, "Türkiye'de 25-30 adet kök hücre transferi yapan merkez var. Size yapılan nakil, en zor organ nakli. Çok fazla zorluklara sahip. Teknoloji ilerledikçe kök hücre nakli de başka hastalıklara ışık oldu. Çaresiz sayılan hastalıklar yapılabilir hale geldi. Bu
imkansızlıkları aşmak için uğraşıyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye Kemik İliği Transplantasyon Vakfı Başkanı Osman İlhan da, 20 yıldan bu yana kök hücre naklinde çok şeyin değiştiğine dikkat çekerek, "Eskiden hastanın eline beyaz bir bayrak verirdik. Ters bir şey gittiğinde salla diyorduk. 20 yol önce böyle başlandı. Bu bir yaşam tarzı, ekip çalışmasıdır" dedi.
'Türk Kök' adıyla yeni bir yapılanmaya gittiklerini de belirten İlhan, bu konuda Sağlık Bakanlığı ile görüşmelerin olumlu geçtiğini ve yakında tüm kök hücre naklinin tek elde toplanacağını kapsayacak bir yasanın çıkacağını da söyledi. Bununla birlikte 2010'dan itibaren Türkiye'deki tüm hastalara bakabilecek düzeye geleceklerinin altını çizen Osman İlhan, "2010'dan sonra Orta Doğu, Balkanlar ve Orta Asya'nın hastalarına bakabilecek düzeye geleceğiz" ifadelerini kullandı.

Kök hücre nakli yapılan hastalar da yaşadıklarını anlattı. Almanya'da yaşayan Münevver Bora, Almanya'daki doktorların ablasını iyileştirememesi yüzünden ilik naklini Türkiye'de yaptırdığını belirterek, "Almanya'daki doktorlar ablama yüzde 30-40 şans verdi. Türkiye'de ise ablama yüzde 50-60 şans verdiler. Bunu Almanya'daki doktorlara söylediğimde bana 'Türk doktorları takip ediyoruz. Nakilde iyi çalıştıklarını gözlemliyoruz. Eğer onlar yüzde 50-60 oran veriyorlarsa Türkiye'de yaptır. Eğer ablanın ölümüne sebep olmak istiyorsan buraya getir.' dediler. Ben kendi ülkemle gurur duyuyorum" diye konuştu.

"TEDAVİ SIRASINDA RÜYALARIMDA AÇIK MEZAR GÖRÜYORDUM"
Kendisine kız kardeşinden kök hücre nakli yapılan Suzan Şahin, 2005 yılında yanlış iğneden dolayı hastalandığını ifade ederek, "Nüfus cüzdanımda yaşım 60 olduğu için bana nakil yapmak istemediler. Daha sonra gerçek yaşım 59 olduğundan nakil olabildim. Tedavi zamanlarında sürekli rüyalarımda üzeri açılmış mezar görüyordum ama buna rağmen ölümden korkmuyordum. Çünkü tedavide çok acı çekiyordum. Hatırlamıyorum ama hemşireye bana iğne vurarak öldürmesini bile istemişim. 7 gün yoğun bakımda yattım. Bana öldü dediler. O zamanlar ölmeyi bile düşündüm. Sonra burada doktorlar tedavime başladı. Çok şükür şimdi iyiyim" ifadelerini kullandı.
50 yaşındaki Hanife Torun adlı hasta ise, ailesinin manevi desteğiyle ayakta olduğunu belirterek, "Bana taş atana bile ekmek attım, çiçek attım. Ailemin manevi desteğiyle yaşadım. İliği bana kardeşim verdi. 28 gün sonra ayaktaydım" dedi.

Ailesi ile birlikte toplantıya gelen Aziz Veysi Yıldız, "15 Mayıs 2008'de yeniden doğdum. İlk zamanlarda, ailem yüzünden tedaviye yanaşmak istemedim. Küçük bir kızım var. Bir takım maddi manevi külfetleri oluyor bu tedavinin o yüzden böyle düşündüm. Yurt dışından bir kişinin iliği bana uydu. O da yüzde 40-50 civarında tutuyordu. Yüzde 100 uysa bile riski var zaten. O yüzden umudu kesmiştim. Tedavi olmamayı düşünüyordum. Gelecek kaygısı yaşıyordum. 3-5 yıl yaşasam razıydım" şeklinde ifade etti.

Aziz Veysi Yıldız'ın eşi Gülay Yıldız da zor bir süreçten geçtiklerini ifade ederek, yalnız olmamanın çok güzel bir duygu olduğunu söyledi. Yıldız çiftinin 9 yaşındaki kızları Sinem Yıldız ise, "Babamın eve döndüğüne çok sevindim. İyi ki iyileşti. O evde yokken çok üzülüyordum. Her zaman keşke eski haline dönse diye söylüyordum" dedi.

"HİÇ UMUDUM YOKTU, TEDAVİYİ RET ETTİM, ŞİMDİ 3 GÜNLÜK KIZIM VAR"
Tedavisinin üzerinden 10 yıl geçen Barış Koç, tedavi sırasında ümidini yitirdiğini kaydederek, ailesinin isteği üzerine tedaviyi kabul ettiğini söyledi. 3 gün önce bir kız çocuğu olduğunu anlatan Barış Koç, şöyle konuştu:
"10,5 yıl önce hiç umudum yoktu. Hastalığım tesadüf eseri ortaya çıktı. Bana kansersin dediklerinde bunu kendime konduramadım. Kendimle alakalı hiç umudum yoktu. Tedaviyi ret ettim. Böyle hastane köşelerinde sürüneceğime evimde ne olursa olsun dedim. Sadece ailem istediği için kabul ettim. Nitekim şimdi sağlığıma kavuştum. 3 gün önce de bir kızımız oldu."
 
Üst Alt