Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Bayke, pabucu yarım, çık dışarıya oynayalım!..

Bayke’den söz ederken –di’li geçmiş zaman kullanmayıp şimdiki zamana dair cümleler kurmamın hayıra alamet olmadığına dair eleştiriler aldım yakınlarımdan. En son geçtiğimiz hafta bir arkadaşımla geçti aramızda benzer bir konuşma. Erkeklere dair genellemelerden söz ediyordu. “Ama Kemal bu durumda şöyle yapar” gibi bir cümle çıktı ağzımdan. “Yapardı” diye düzeltti arkadaşım. Çok özlediğimde ve çok özlediğinde yanımda olduğuna o kadar eminim ki, –di’li geçmiş zamana ait cümleler kurmak gelmiyor içimden.
Ve kendi ölümüm çok sevimli görünmeye başladı gözüme. Nasılsa gideceğim yerde o var beni bekleyen.
 
Severdimde diyemezsin çünki hala seviyorsun.. Ölüm denilen şey bence bir son değil araya ayrılık girmiş olması bitirmiyor sevgiyi bitiremezde.. Etrafdaki insanların bu tür konularda akıl vermesine çok kızıyorum ben.. Geçmiş zaman ekleri kurmak hala sevilen bir insan için mümkün değil seni anlıyorum bacım.. Ben olsam benimde içime sinmez "severdim" diyemeyeceğim gibi sevilenden bahsederken di'li eklerde eklemem!!

Bayke abimin seni hissettiğinede çok inanıyorum.. Bekleyenin varsa özlediğin biri ölüm bile güzel gözüküyor gözüne bu duygunun tarifi çok zor bir çok insana anlamsız geliyor bunlar ama öyle..
 
erolu kaybetsem ben de aynı duyguları yaşardım:( ama yaşama yine de tutunmak, saçından yakalamak gerek diye düşünüyorum.
 
Yaşama tutunmak mesele değilde yerine yeniden sevememek zor olan.. Bazı insanlar çok özel oluyor üstüne koklanabilecek bir tek gül bile bulamıyorsun zaten ruhunda reddediyor bunu içinde hissettiğin o sevgi yetiyor işte bir şekilde.. Bekliyorsun kavuşacağın günü Allah banada nasip eder inşallah böylesi bir sevgiyi.. Gerçi benim gönlüm aynı gün aynı saatte ölümü tercih ediyor ama bize bağlı değil malesef bu..:(
 
En çok ne ağırıma giden şey, onun şimdi gittiği yerde gününü gün ettiği düşüncesi.:mad:
Tekerlekliyi de bıraktı burada, uç Kemal uçabildiğin kadar. Ama hakkıdır diyorum. Uçsun, ben yokken ne halt ederse etsin. :rolleyes:
Rüyalarıma gelmeyi de ihmal etmiyor her gece. Hatta yürürken elimi tuttuğunu, göz yaşlarımı sildiğini hissettiğim anlar öyle çok ki…
Her vedalaşmamızda, “zamanın kısıtlamadığı birlikteliklerde görüşmek üzere” derdi. Onun dediği gibi, sonsuz bir birliktelik olacağını ummak tek tesellim.
Ne yazık ki Havvanın 'da dile getirdiği üzere, bu kavuşma günü benim verebileceğim bir karar değil. :(
 
Bak şimdi aranızı bozmak gibi olmasın amaa yani seni gaza getirmek gibi bencede rahat durmuyordur Bayke abim..:) Ama olsun bee gözünün görmediği yerde ne yaparsa yapsın..:)

Yakışıyor çapkınlık benim Bayke abime..:)
 
Ben yanında değilken yediği haltların hesabını sormayacağmı bilir zaten.
E tabi ben de anlayışla karşılar, sineye çekerim itiraflarını:)
Rahat durmayacağına, onu tanıyan herkes gibi eminim:)
Ben gittikten sonra tekrar munis, huzurlu, ne istediğini bilen, muhallebi gibi bir adam olur nasılsa.:rolleyes:
 
Bayke ebinin yazılarını ilk siteye üye olur olmaz okumuştum.. ve çok etkilenmiştim.. sımsıcak bir insan,.. Kendini hemen sevdiren bir insandı.. Eklediği bir şiirden çok etkilenmiştim....Bu siteye bir ara girmedim ama..sonra duyduğumda çok ama çok üzülmüştüm..Allah rahmett etsinn mekanı cennet olsun....kalbimizde herzman yeri olacaktır..
 
İlahi Empatizan::))) Sen çok yaşa e mi::))) Sen delisin demek geliyor içimden... Dedim bile::)))

Hani, inançları yargılamak ne haddime düşmüş! Ama, düşündüklerimi niye saklamalı ki...

İnsan, ölümü kabullenmeyince, bir tavus kuşu gibi başını kanatlarının altına koyar, sonra da kendi sırça köşklerini yaratır... Yazdıklarını okuyunca, o sırça köşklerimizi düşünmeden edemedim. Ne diyeyim! Cennetler, cehennemler, araflar, sonsuza uzanan umut yollarıdır belki...
 
Sakın sırça köşklerimi yıkayım deme monalisa, içindekileri kendine sakla. :D
İnan ki başka türlü tutunamam:(
 
Yalan dünyada iken yanyana durmak nasıl huzur veriyorsa hayatın son bulduğundada yanyana uyumak düşüncesi o kadar huzur veriyor.. Bunun adı avuntu olsun kendini kandırmak olsun hiç fark etmiyor bence..

Önemli olan beni(seni) neyin huzurlu ettiği gerisi fasa fiso çokda yormam kafamı yani(senin gibi Empatizan bacım bendee)....:)

Sırça köşklerimiz tutunduğumuz tek dal oluveriyor bi saatten sonra işte..:rolleyes:
 
Canımsın yaa!

Birleşeceksen öte dünyada
Zamanın kıyısında ayrıldıklarından
Ateizmin kızı bırakır yüreğindekileri
Umutlarının çift sürmesi için...
 
Rahvan koyun gitsin:D
Hiç şüphem olmadı zamanın kısıtlamadığı birlikteliklerden:)
 
empatizan ablam önce kendi hayatınla ve sağlığınla ilgili bir empati yapmalısın kendini mutlu etmek için kendine şirin mutluluklar bulmak zorundasın...ki eminim bayke abimiz senin gözlerinde yaş yüzünde hüzün görmek istemezdi.:mad:
böle kendini kahretmesen iyi edersin arkadaşın seni uyandırmak istemiş ister istemez bayke abili rüyalarından çünkü bu seni belki hayat içinde umutsuz huzursuz ve isteksiz yapmış olabilir.giden gidiyor vay gidene derler.dünyada kalan bir şekilde hayatını sürdürmek zorunda olduğundan vade dolmasını beklemekten başka çaren yok.:(üzgünüm.
şimdi sen güzel hurilerimi kıskandın yani :D
senin gibi bir afeti tatlı dilliyi tahtalı köyde bile aklından çıkarmaz emin ol:D
yani günahada soktun ya bizi hadi hayırlısı.:D
ya havva insanın sevdiğinin yanında olmasından güzle bir şey olamaz şu dünyada ama gidincede aman bende peşinden gideyim dur bekle diyemiyoruz:D
NE İLERİ NE GERİ ECEL SAATİ :D
empatizan abla sen genç bir bayansın şimdi bunları düşünüpte içine kasvet doldurma huzursuz etme kendini anılarınla sadece gülümse geride kalanları sevgiyle hatırla ve bol bol dua et bayke abimize seni sevdiğini hatırla ve her zaman senin koruyucu bir meleğin olduğunu ama lütfen kendinden kendi hayatındanda vazgeçme(burda isteksiz yaşamaktan kastım)
sadakatine saygı duyuyorum bende sadakati destekleyen insanlardanım ama öle kendini kahretme huzursuz edip sağlığını bozma şirince bir rica senden;)
 
31 ocak 2009…
Onun sonsuzluğa gittiği günün yıldönümü yaklaştı ki bu başlığı açmak aklına düştü birilerinin. Dualarınızı eksik etmeyin.
Ağlatmayın beni.
Ne garip! acı bir tebessümle son bulan göz yaşları bıraktı bana ve muhtemelen tatlı bir tebessüm bıraktı anacığından ve benden gayrı diğer tüm sevenlerine…
 
empatizan, lütfen ağlama:(


Gücün var mı sevgilim
Derin sularda inci tanesi aramaya
Cesaretin kaldıysa
Hala benle aşktan konuşmaya
Söyle canım sevgilim
Hayat bize oyun oynuyor olabilir mi
Yorgun gibi bir halin var
Duyguların karışık olabilir mi

Sil baştan başlamak gerek bazen
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Herşeyi unutmak

Sanki bugün son günmüş gibi
Dolu dolu yaşamak istiyorum ben
Her ne çıkarsa yoluma
Selam verip yürümek istiyorum ben

Sil baştan başlamak gerek bazen
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Her şeyi unutmak
 
Bu foruma ilk üye olduğum dönemlerde yazıları dikkatimi çeken ve bu forumu sevmemde kendi bilmesede büyük emeği olan insan bayke abim..

Bazı insanlarla hiç yüzyüze gelmesenizde hiç yüzyüze muhabbet etmesenizde seversiniz ya size o elektiriği verir ya , işte beyke abimde öyle insanlardan biri benim için ve de öyle kalacak ..

Nur içinde yat güzel yürekli abim dualarımız seninle..:(
 
Allah rahmet eylesin...huzur içinde uyusun sevgili can ,Bayke...
 
Bu sitede canımı acıtan en büyük olay.İçimize o kadar işlemiş ki hala acısı taptaze üzerimizde...Kendisiyle net üzerinden konuşma fırsatım oldu.Yüzyüze hiç karşılaşmadık ama sözleşmiştik...Kısmet değilmiş...
Arada bir yazılarını açıp tekrar tekrar okuyorum.Keşke yazıları bir kitapta derlense,ne güzel olurdu...''O'' da çok sevinirdi bence...
 
Yazılarını defalarca okudum.Bir çok arkadaşıma ondan söz ettim. Onlarla birlikte yazılarını okudum. Bir çoğumuzun bu siteyi sevmesindeki kilit isim. Forumda sıkılmadan yazılarını atlamadan okuduğum tek kişi. Bir insanı tanımadan bu kadar çok sevdiğime örnek alacağıma inanamıyorum. Kuyucak abi bu başlağı açtığın için teşekkür ederim.

----------

AH ULAN RIZA

Neden hala gelmedi?
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama..
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok!
Madara olduk meyhaneye
Ahh eşek kafam benim.
Nasıl da güvendik bu hergeleye?
Gelse balığa çıkacaktık
Ne çekersek kızartıp rakıyla yutacaktık.
Kafamız tam olunca şarkılar döktürüp,
Enterasan hayellere dalacaktık.
Bu sandalı geçen hafta çalıntıdan düşürdük
Arkadaşlar ısrar etti,
Biz de iyi olur, bize uyar diye düşündük.
Saat sekizde gelecekti.
Bana beş milyon borç verecekti..
Yoksa O nemrut karısıkaçtı da,
Onun peşinden mi gitti?
Eğer öyleyse yandık!
Gudubet gene yaptı yapacağını!
Geçen sene merdivenden itip
Kırmıştı Rıza’nın bacağını
Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak,
Ya da horlarken Rıza’yı boğacak.
Bak şimdi acıdım, aşkolsun adama...
Ben olsam vallahi başedemem!
Hele beş tane velet var ki boy boy,
Allah’tan düşmanıma dilemem
Aslında iyi çocuktur Rıza , efendi huyludur.
Herkesin suyuna gider.
Yoksa, kalıba vursan hani,
Tek başına on tane adam eder.
Bir keresinde hiç unutmam,
Üç beş zibidi haraca dadandı.
Rıza sandalyeyi kaptığı gibi
Herifleri hastaneye kadar kovaladı!
Aynı mahallede büyüdük,
Aynı kızları sevdik,
Aynı kafadaydık.
Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu.
Biz başka havadaydık.
Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır,
Aynı takımı tutardık.
Fener’in maçına iddiaya girer,
Millete az mı yemek ısmarlattık.
Bir tek askerde ayrı düştük.
Bana Bornova düştü, ona Gelibolu.
Döner dönmez evlendirdiler,
En büyük salaklığı da bu oldu.
Ben se hiç düşünmedim, zaten param yoktu.
Hep tek tabanca gedim...
Benim beğendiğimi anam istemedi,
Onun gösterdiğini ben sevmedim.
Neyse bunlar derin mevzu..
Anlaşıldı bu herif gelmeyecek
Ufaktan yol alayım.
Anam evde yanlız, şimdi meraktan ölecek.
Gittim, vurdum kafayı yattım.
Rüyamda gördüm gülümseyerek geldiğini...
Ne bilirdim yolda kamyon çarpıp,
Hastaneye kavuşmadan can verdiğini?!
Vay be Rıza...........
Sonunda sen de düştün Azrail’in peşine!
Dün boşuna günahını almışım.
Ne olur kızma bu kardeşine...
Öğlen kahvede söylediler. Rıza ölmüş! dediler.
Ne kolay söylediler.
Sanki dev bir taş ocağını,
Kökünden dinamitleyip, üstüme devirdiler!
Ahh dostum... O kocaman gövdene
O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?
O zalim tabutun tahtalarını,
Senin üzerine nasıl böyle çivilediler?
Yani sen şimdi gittin!...
Yani bir daha olmayacak mısın?
Yani bir daha borç vermeyecek,
Rakı ısmarlamayacak mısın?
Peki, beni kim kızdıracak?
Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?
Peki, beni bu köhne dünyada
Senin anladığın kadar kim anlayacak?
Ulan Rıza.....
Ne hayallerimiz vardı oysa...
Ne acayip şeyler yapacaktık.
Totoyu bulunca dükkan açıp,
Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık.
Talih yüzümüze gülecekti be...
Karıyı boşayıp,
Sıfır bir Mercedes alacaktık.
Hafta sonu iki yavruyu kapıp
Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık.
Ah ulan Rıza.......
Bu mahallenin nesini beğanmedin de,
Öte yana taşındın?
Arasıra gıcıklaşırdın ama inan...
Benim en kral arkadaşımdın.
Ulan Rıza....ben şimdi bu koca deryada tek başıma ne halt
ederim?
Senden ayrılacağımı sanma...
Birkaç güne kalmaz ben de gelirim.
 
Hayatı , yaşamı büyük bir ustalıkla mizahi anlamda bütünleştirebilen , espirileri ile yazılarına renk ve doyumsuz tat veren , güzel insan sevgili Bay Kemal.. Yokluğun..Üzüntü verici..
Geçmişte yazdığın hatıra yazıların ile yaşıyor olsanda.. Özleniyorsun..
Bu sitedeki dostların seni hep yad edecek..Yaşayan kalplerde olacaksın..
Yüce yaradanın rahmeti üzerine olsun..Bay Kemal..
 
Madem bu başlık güncellendi, Bay Kemal rahmet istemiş olmalı.
En son numarasını paylaşayım sizinle:
Birkaç ay önce bir akşam vakti Kemal’in çok eski ve yakın bir arkadaşı, telefonla beni aradı ve bana bir şey anlatmak istediğini söyledi.
O gün çok bunalmış, derdimi dökebileceğim, akıl danışabileceğim en yakın dostum Kemal var, bana cevap veremese de ben yine ona anlatırım diye düşünüp akşama doğru mezarlığa gitmiş. Mezarın başına oturup bir saate yakın içini dökmüş, ağlamış, onu çok özlediğini söylemiş. “Sanırım beni duymuyorsun ama eğer duyuyorsan bir işaret ver ne olur” diye yalvarmış. Sonra havanın kararmakta olduğunu fark edip ürkmüş ve arabasına binmiş. Tam arabayı çalıştırdığı sırada farın birisi patlamış. Bunun sadece bir tesadüf olduğunu düşünürken, diğer far da patlamış. Hem çok korkmuş, hem de bunun Kemal’in verdiği bir işaret olup olamayacağını düşünmeye başlamış.
Farları değiştirmek için gittiği serviste beklerken heyecanla beni aradı.
Her ne kadar sırça köşkler kurup kendimi avutsam da Kemal’in bizi duyduğuna dair fiziksel bir işaret verebilmesinin akla ve mantığa yatkın olmadığını biliyorum. Bu tür şeylerin kendi psişik güçlerimizden kaynaklanabileceğini söyledim arkadaşına. Ondan bir işaret, bir ses duymayı çok istediği için, kendi beyin dalgalarının böyle bir olaya sebebiyet vermesinden başka açıklaması yok çünkü.
Bilimsel ve makul bir açıklama yaptım ama, telefonu kapattıktan sonra yüksek sesle söylenmeye başladım. “Alacağın olsun Kemal, arkadaşını duyduğuna dair bir işaret gönderiyorsun da bunca zamandır bana niye böyle bir işaret göndermedin?” Daha lafım bitmeden büyük bir gürültüyle odanın ampulü patladı. Şaşkınlıktan ağzım bir karış açık, ampulü değiştirmek için yeni ampul ararken de sigorta attı…
E tabi bu sefer korkuyla bağırmaya başladım:
“Hayır, ben işaret falan istemiyorum, beni duyduğunu biliyorum” dedim.
“Kadın milleti değil mi, ne istediğine bir türlü karar veremiyor” diye dalgasını geçmiştir. :)
 
Baykemal,oldu Ermiş Kemal:):)
empatizancığım yazını okurken gülmeketen ölecektim,çok hoş şeyler yazmışsın...:p:)
Kemal Abiyle İstanbul fuarında karşılaştık ama tanışmak nasip olmadı,keşke tanışsaydım dediğim çok değerli bir insandı...Hayatta keşke dememek için herşeyi zamanında yapmak gerekirmiş,hayat ustanın öğrettiği en güzel ders oldu benim için...Mekanı cennet olsun diyeceğim ama empatizancığım orada da huriler var ne diyorsun,diyeyim mi:):):)
 
Aşkolsun Sehribanucum tabii ki diyeceksin.
Cennetin bütün hurileri Kemal'in olsun mümkünse. (Ben gidene kadar hevesini almış olur:))
 
empatizan abla sen kemal abiden bir daha işaret isteme hayatının altın çağındayken korkudan almasın seni yanına :D
 
Buna benzer bir hikayede bir başka kadından dinlemiştim Empatizan bacım o da bir işaret bekliyordu vefat eden eşinden ve o işareti görmüştü amaa işte kadın milletimi demeli korkumu neyse artık..Kadın "Aman istemiyorum işaret falan ödümü kopardı adam ölcektim az daha korkumdan" demişti..:):)

Bilinmeyen o gizemli ötelerden gelen işaretleri her bünye kaldıramaz hele hele bizim gibi ödlek tavukların harcı hiç değil...:) Ama yinede o korkunun etkisi geçtiğinde insanın yüzünde bir sırıtma oluşuyordur "hee duyuyor beni tamamdır" gibilerinden sırça köşke tutunmaya devam işarette geldi nasıl olsaa..:)

Çok derinden düşününce ve isteyince ulaşabiliriz sevdiklerimize nerede ve ne kadar uzakta olursa olsun hiç fark etmez...:)
 
ama şöyle hayalet filmindeki gibi olsa FENA OLMAZ O İŞARET DİMİ :D
 
Yok be şirinem, bir kere boyumun ölçüsünü aldım. Öyle fiziksel ya da fizikötesi tepkiler fena tırsıtıyor insanı.
İşaret falan istemediğime eminim artık:D
Ben kendimce avunuyorum. Ne onu rahatsız edeyim ne de kendimi değil mi ama:rolleyes:
 
Üst Alt