@Pickle Zaten intihara kalkışan ya da cinayet gibi suçlar işleyen kişilerin çoğu kötü bir çocukluk ve travmalar yaşayan kişilerden oluşuyor. Güzel bir çocukluk geçiren ve hayatında büyük sıkıntılar çekmeyen biri neden intihar etmek ya da birini öldürmek istesin? Ama dini inançlar ve geleneksel ahlak anlayışı; farklı koşullarda yaşayan insanlardan aynı ahlaki normlara uymalarını istiyor. Mesela; Türkiye gibi torpilsiz neredeyse hiçbir işini halledemediğin bir ülkedeki bir vatandaş ile liyakatin ve denetimin fazla olduğu gelişmiş bir Avrupa ülkesindeki vatandaştan aynı şekilde adil kalmasını bekleyemezsin. Aynı şekilde büyük travmalar yaşayan bir insan ile hayatında ufak tefek olanlar hariç hiçbir sıkıntı çekmeyen bir insandan aynı seviyede yaşama gücü bekleyemezsin.
İntihar dediğimiz olgu kişinin zihninde yaptığı kar-zarar ilişkisiyle alakalı bir şey. Kimi insanları hayatta tutan amaçlar vardır. Ailesi, sevdikleri, vatanı, milleti, dini inancı ve sonsuz ceza korkusu... Genelde bunlar intihar seçeneğinden daha ağır bastığı için kişi intihar etmek istemez. Ama bazen kişinin tamamen umudu tükeniyor ve intihardan başka seçeneğin kalmadığını düşünebiliyor ya da yaşadığı rahatsızlık ve kötü anılar öyle düşünmesine yol açabiliyor.
Kimseyi intihara teşvik etmeye niyetim yok. Zaten benim de öyle bir niyetim yok. Ama düşünmeden de edemiyorum. Bize yıllardır intiharın yanlış, yaşama tutunmamın doğru olduğu anlatılıyor. Peki ya bu doğru değilse? Aslında intihar etmek doğru olan ise? Sonuçta intihar eden kişi öldükten sonra geri gelip "İntihar etmek ne güzel, yıllarca yaşayarak boşuna eziyet çekmişiz. Hayatın anlamı falan hepsi yalanmış." diyemiyor. Geriye kalanlar da intihar etmek istemeyen ya da intihar etmekten korkan kişiler olduğu için bize intiharın yanlış, yaşamanın doğru olduğunu anlatıyorlar.
Şimdi birileri çıkıp intihar vakalarında genelde son dakikada yaşanan pişmanlıklardan, kendini asarak öldüren kişilerin kendini kurtarmaya çalışmasından falan bahsedebilir. Bunun sebebi; beynimizin bizi hayatta tutmak üzere çalışıyor olmasıdır. Mesela; nefesinizi tutmaya çalışın, beynimiz bizi engellemek için elinden geleni yapacaktır. Uzun süre nefesimizi tutmayı başarsak bile bir süre sonra bayılırız ve tekrar otomatik olarak nefes almaya başlarız. Ölüm vakalarında beynin rüya anındaki gibi aktif bir çalıştığı tespit edilmiş. Bunun sebebi ise; beynimizin ölmeden önce geçmişteki bütün anıları tekrar canlandırıp bizi hayatta tutmaya çalışmasıdır. Beynimizin bizi hayatta tutmak üzere evrilmesinin sebebi ise doğal seçilimdir. Beyni bizim gibi hayatta kalmak üzere evrimleşmeyen canlılar doğada bir şekilde yok olup gittiler (Belki de hayattaki acılara ve bu uğraşa dayanamayıp intihar etmişlerdir.). Geriye de sadece hayatta kalmaya çalışan canlılar kaldı.