Merhaba arkadaşlar,
Kardeşim Ferhat Arican 04 Mayıs 2011 tarihinda saat 15:05 da araç içi kaza geçirdi. Kaza esnasında boynu C4 C5 şekline kırıldı, öncelikle forumda buna benzer bir çok vakada bir çok arkadaşın tecrüblerinden faydalandım, bunun için şimdiden teşekkür ederim.
Kardeşim Ferhat Arican 19 yaşında Boksör, kick bokscu, milli sporcu, ailece sporcuyuz diyebilirim. Bu yıl Türkiye kick boks şampiyonası Urfa da yapılıyordu, şampiyona sonunda kardeşim dönüş yolunda arkadaşlarının arabasında şoförün arkasında oturuyor, araçta 3 kişiler, önde 2 kişi arkada kardeşim ferhat arican. Ferhat hem kamp dönemi hemde antremanlardan ve o gün 3 tane maç yapmasından çok yorgun düşmüştü, ve araçta arkada emniyet kemerini takmadan uyuya kalmıştı. Öndeki arkadaşı ve şoförde yol yorgunu ve uykusuz olduklarından uyuya kalıyorlar, araç otobanın girişinde bariyelin başlangıcına süratla çarpıyor, o esnada kardeşim ferhatın boynu kırılıyor, araç şarampole taklalar atarak uçuyor, önde oturan iki arkadaşı hava yastıkları kurtarıyor, kazadan yaralanmadan kurtuldular. Kaza esnasında ilk darbede felç geçirmeye başlaya kardeşim savunmasız bir şekilde araç ta savruluyor, dolayısıyla c4-c5 bölgesinde kesi ve zedelenme oluşuyor.
Urfa tıp fakultesi ilk teşhisinden sonra hastaya müdahale edemeyeceklerini söyleyen doktorlar, Diyarbakır Tıp fakultesine sevkini istediler, fakat açık kapı bırakarak daha iyi hastahanelerde var dediler, biz işin açıkçası urfa tıp fakultesinin yapamadığı bir operasyonu yine biraz yakın olan fakat ankara ve adanadan daha uzak olan Diyarbakır tıp fakultesini düşünmedik. Hemen adana da ki Acıbadem hastahenesi ile irtibata geçerek kardeşimin sevkini oraya sağladık. Kardeşim kaza esnasından bugüne kadar bilincini kaybetmedi. Kazadan sonra nefes almaya da devam ediyordu, adana ya gelir gelmez doktorlar müdahale etmeye başladılar, ilk etapta boyundaki yamulmayı ve diskleri aynı seviye getrimek için akşam saat 21:00 dan sabah saat 08:30 a kadar başına monte ettikleri 10 kiloluk ağırlıkla beklediler, sabah ameliyata alındı, ve başarılı bir ameliyat geçirdi.
Ameliyattan sonra 2 gün boyunca nefes almaya konuşmaya devam etti, yemek yedi. Fakat ameliyat gerçekleştikten 2 gün sonra nefes almayı bıraktı ve boğazından bir delik açılarak solunum cihazına bağlandı. Ferhat kazadan sonra 3 gün boyunca karın kaslarından ve diyaframdan nefes alıyormuş, bunu sonradan öğrendik. Adanada 13 gün hastahanenin yoğun bakımında kaldıktan sonra özellikle doktorların tavsiyesiyle yaşadığıöız şehr mersin deki bir hastahaneye sevkini istediler, bu durumdan değişik sonuçlar çıkarsakta kardşeşimize daha yakın olmak, ve artık psikolojikte olsa bu duruma alıştırıp hızlı bir şekilde iyileşme sürecine sokmak istedik, mersin de özel bir hastahaneye sevkini sağladık.
Mersindeki Bu hastahanede kardeşim 18.05.2011 tarihinden 18.07.2011 tarihine kadar tedavi gördü, burada bir çok kere enfeksiyon problemleri yaşadık, görüşmelerimizi biraz uzun tutmamız, bir çok arkadaşının sürekli görmek istemesi sanırım bu problemleri tetikledi. Tabi başka etkenlerde yok değildi. Bir müddet sonra Ferhat ın bazı problemlerini ve tedavilerini bu hastahanede tam anlamıyla gerçekleşmediğini farkettik, bizde mersin tıp fakultesine götürmek istesekte hastayı farklı sebeplerden dolayı kabul etmediler. Son olarak 18.07.2011 tarihinde Ankara Hastahanesine ( Eğitim Araştırma) sevkini sağladık, bu tarihten beri kardeşim Ferhat Ankara Hastahanesi yoğun bakım reanimasyon bölümünde tedavi görüyor.
Bu süreçte bir çok problemlerle karşılaştık, ve araştırıp sebeplerini ve etkenlerini anlamaya çözmeye çalıştık, fakat sürekli değişik problemlerle karşı karşıyayız. Mesela son iki gündür Kardeşim yakın geçmişi hatırlamamaya başladı, mesela bir gün önceyi tam anlamıyla hatırlayamıyor. Zorladığımızda kısmen hatırlamaya başlıyor.
Şu sıralar doktorların söyledikleri bazı şeyler ise bizi inanılmaz çaresiz bırakıyor, umutlarımızı söndürüyor, doktorlar yakın bir zamanda bu şekilde hastayı taburcu edebiliriz, ev şartlarında solunum cihazına bağlı olarak tedavi ve bakım görmeye devam edebilir diyorlar. Hastayı bu duruma hzırlıyoruz diyorlar.
Ne yapacağımızı bilemiyoruz, siz değerli arkadaşlardan tecrübelerinizi bizimle paylaşmanızı, fikirlerinizi söylemenizi, tavsiyelerinizi iletmenizi canı gönülden bekliyoruz.
Tüm engelli arkadaşlara acil şifalar diliyorum.
Teşekkürler
Kardeşim Ferhat Arican 04 Mayıs 2011 tarihinda saat 15:05 da araç içi kaza geçirdi. Kaza esnasında boynu C4 C5 şekline kırıldı, öncelikle forumda buna benzer bir çok vakada bir çok arkadaşın tecrüblerinden faydalandım, bunun için şimdiden teşekkür ederim.
Kardeşim Ferhat Arican 19 yaşında Boksör, kick bokscu, milli sporcu, ailece sporcuyuz diyebilirim. Bu yıl Türkiye kick boks şampiyonası Urfa da yapılıyordu, şampiyona sonunda kardeşim dönüş yolunda arkadaşlarının arabasında şoförün arkasında oturuyor, araçta 3 kişiler, önde 2 kişi arkada kardeşim ferhat arican. Ferhat hem kamp dönemi hemde antremanlardan ve o gün 3 tane maç yapmasından çok yorgun düşmüştü, ve araçta arkada emniyet kemerini takmadan uyuya kalmıştı. Öndeki arkadaşı ve şoförde yol yorgunu ve uykusuz olduklarından uyuya kalıyorlar, araç otobanın girişinde bariyelin başlangıcına süratla çarpıyor, o esnada kardeşim ferhatın boynu kırılıyor, araç şarampole taklalar atarak uçuyor, önde oturan iki arkadaşı hava yastıkları kurtarıyor, kazadan yaralanmadan kurtuldular. Kaza esnasında ilk darbede felç geçirmeye başlaya kardeşim savunmasız bir şekilde araç ta savruluyor, dolayısıyla c4-c5 bölgesinde kesi ve zedelenme oluşuyor.
Urfa tıp fakultesi ilk teşhisinden sonra hastaya müdahale edemeyeceklerini söyleyen doktorlar, Diyarbakır Tıp fakultesine sevkini istediler, fakat açık kapı bırakarak daha iyi hastahanelerde var dediler, biz işin açıkçası urfa tıp fakultesinin yapamadığı bir operasyonu yine biraz yakın olan fakat ankara ve adanadan daha uzak olan Diyarbakır tıp fakultesini düşünmedik. Hemen adana da ki Acıbadem hastahenesi ile irtibata geçerek kardeşimin sevkini oraya sağladık. Kardeşim kaza esnasından bugüne kadar bilincini kaybetmedi. Kazadan sonra nefes almaya da devam ediyordu, adana ya gelir gelmez doktorlar müdahale etmeye başladılar, ilk etapta boyundaki yamulmayı ve diskleri aynı seviye getrimek için akşam saat 21:00 dan sabah saat 08:30 a kadar başına monte ettikleri 10 kiloluk ağırlıkla beklediler, sabah ameliyata alındı, ve başarılı bir ameliyat geçirdi.
Ameliyattan sonra 2 gün boyunca nefes almaya konuşmaya devam etti, yemek yedi. Fakat ameliyat gerçekleştikten 2 gün sonra nefes almayı bıraktı ve boğazından bir delik açılarak solunum cihazına bağlandı. Ferhat kazadan sonra 3 gün boyunca karın kaslarından ve diyaframdan nefes alıyormuş, bunu sonradan öğrendik. Adanada 13 gün hastahanenin yoğun bakımında kaldıktan sonra özellikle doktorların tavsiyesiyle yaşadığıöız şehr mersin deki bir hastahaneye sevkini istediler, bu durumdan değişik sonuçlar çıkarsakta kardşeşimize daha yakın olmak, ve artık psikolojikte olsa bu duruma alıştırıp hızlı bir şekilde iyileşme sürecine sokmak istedik, mersin de özel bir hastahaneye sevkini sağladık.
Mersindeki Bu hastahanede kardeşim 18.05.2011 tarihinden 18.07.2011 tarihine kadar tedavi gördü, burada bir çok kere enfeksiyon problemleri yaşadık, görüşmelerimizi biraz uzun tutmamız, bir çok arkadaşının sürekli görmek istemesi sanırım bu problemleri tetikledi. Tabi başka etkenlerde yok değildi. Bir müddet sonra Ferhat ın bazı problemlerini ve tedavilerini bu hastahanede tam anlamıyla gerçekleşmediğini farkettik, bizde mersin tıp fakultesine götürmek istesekte hastayı farklı sebeplerden dolayı kabul etmediler. Son olarak 18.07.2011 tarihinde Ankara Hastahanesine ( Eğitim Araştırma) sevkini sağladık, bu tarihten beri kardeşim Ferhat Ankara Hastahanesi yoğun bakım reanimasyon bölümünde tedavi görüyor.
Bu süreçte bir çok problemlerle karşılaştık, ve araştırıp sebeplerini ve etkenlerini anlamaya çözmeye çalıştık, fakat sürekli değişik problemlerle karşı karşıyayız. Mesela son iki gündür Kardeşim yakın geçmişi hatırlamamaya başladı, mesela bir gün önceyi tam anlamıyla hatırlayamıyor. Zorladığımızda kısmen hatırlamaya başlıyor.
Şu sıralar doktorların söyledikleri bazı şeyler ise bizi inanılmaz çaresiz bırakıyor, umutlarımızı söndürüyor, doktorlar yakın bir zamanda bu şekilde hastayı taburcu edebiliriz, ev şartlarında solunum cihazına bağlı olarak tedavi ve bakım görmeye devam edebilir diyorlar. Hastayı bu duruma hzırlıyoruz diyorlar.
Ne yapacağımızı bilemiyoruz, siz değerli arkadaşlardan tecrübelerinizi bizimle paylaşmanızı, fikirlerinizi söylemenizi, tavsiyelerinizi iletmenizi canı gönülden bekliyoruz.
Tüm engelli arkadaşlara acil şifalar diliyorum.
Teşekkürler