Hayatta insanlık onurundan başka vaçgeçilemeyecek bişi yoktur!
İlla insanlık onuru!
İlla insana saygı!
İlla insan!
Gerisi boş!
İlla insanlık onuru!
İnsanlık onurundan başka tercihim olmaz benim!
Sitede niçin bulunduğumu daha önce yazmıştım ama tekrar hatırlatayım:
Aslında çok eski bir uye olarak hele hele de yıllardır yönetimle çatışan bir üye olarak oturanboganın yazısını okudugumda site hakkında verdiği cevaplarda bazı karanlık noktalar gördüm. Yani sitenin işleyişi hakkında kafam daha da karıştı.
O yüzden sorulara verilen cevaplardan yola çıkmak yerine bir üye olarak kendimi ifade ederek en azından "Derdimi anlatabilir miyim acaba?" diyerekten bişiler ben de karalamak istiyorum.
İşin açıkçası bu sitenin kişisel bir site oldugunun bilincindeyim. Yayın politikasını sakatlıkla mucadele konusuna ve tüm haksızlıklara karşı taraf olma üzerine kurgulamış bu sitede olmaktan mutluluk duyuyorum. Boyle bir mekanı haksızlıklardan, zulmün her türlüsünden bıkmış ve mucadeleyi seçmiş; derdini anlatabileceği, paylaşabileceği bir mekan sıkıntısı yaşamış, bir çığlığı duyurmanın derdine düşmüş ve bir çığlığın sesi olma gayesi edinmiş biz üyeler için büyük bir özveriyle sunan oturanbogaya sonsuz teşekkürler.
Bir üye olarak ben her türlü haksızlıga karşı mucadele etmeye ant içmiş, zulme karşı savaşanlarla omuz omuza yan yana durmaya ve yandaşı olmaya ve daima zulümle mucadele edenlerden yana taraf olmaya yürekten gönül vermiş birisi olarak buradayım.
Ben bu sitede sadece bir üyeyim. Bu site kişisel bir site oldugundan hareketle oturanboganın kim olduğu, neci oldugu, kimlerle hareket ettiği, kimlerden ve nelerden beslendiği, nerede yaşadıgı ne yaptıgı işin açıkçası onunla ilgili hiçbir şey beni ilgilendirmiyor.
Burada sadece bir üyeyim ve bu sitenin parçası değilim. Ben bir mucadelenin parçasıyım. Kim olduguna bakmaksızın ortada haksızlıklara karşı bir mucadele varsa ben oradayım ve tarafımdır.
Bu anlamda engellilerle ilgili kurulmuş siteler içinde ayrım yapmıyorum. Ama sanal ortama alışkın olmayan ben, ilk bu siteyle tanıştıgımdan ve sakatlarla ilgili mucadelenin sesini ilk burada duydugumdan ve şahit olduklarımdan dolayı burada karar kıldım. Yönetimle ciddi çekişmeler yaşamış ve kavga etmiş biri olarak onca şeye ragmen kovulmama ragmen hatta, buradayım.
Ben bana ugrayan zulmü bana çarpmakla hata ettiğine ve pişman etmeye yemin etmişim. Ben bana çarpan haksızlıgın zulmün bana çarptıgında benie zipn geçmesine izin verrisem beni de ezip geçen haksızlıgın başkalarını da vurdugunda, ben o dalganın -izin vermekle- bir parçası sayarım kendimi çünkü.
Beni ezmekle kendini bulan haksızlık, benden cesaret alarak başkasını başkalarını da ezecektir bilirim çünkü.
O yüzdenm bulundugum noktada haklı ya da haksız üzerime gelen bir zulüm dalgasına gereken dersi vermeden ölmek bile utandırır beni.
İnsan olmanın yükü ve sorumlulugu çok agırdır. Bir insan insanlıgın parçasıdır. Geçmişten gelen uzun bir hikayenin parçası.
Assırlardır çığlığı dillendiren dili ayrı, dini ayrı, cinsi ayrı, hikayesi ayrı yeri ayrıi, yurdu ayrı, vatanı ayrı, milyarlarca insanın acısı sansıcı var çünkü.
Zaman tanımıor bu mucadele. Sakatlığından dolayı tekerlekli sandalyeyi bile gormemiş eski çağ guzelinin gözyaşı var çünkü.
Gözlük bulamayan kör delikanlının, teknolojinin adını duymayan o sakatların çektiği acı ve mucadelesi bu çağın ve bundan sonraki çağın çocuklarının adımlarıyla dinecektir ve tamamlanacaktır ancak çünkü.
Ormanda sakat mı sağlam mı diye babası tarafından test edilip ormana bırakılıp ölüme terk edilen bebegin çığlıgı var çünkü.
O çığlıklar inanın ölmeleriyle bitmedi. O çığlıklar hep sonraki nesile miras olarak bırakıldı. Bu miras sahiplerini aradı durdu. Her tarihte ve her yerde bu çığlığın sahipleri bu mirası sahiplendiler. Sadece sakatlara değildi ama sakatlar aslında insanlıgın bütün derdini üstünde taşıyan kobaylar gibiydi. Bi anlamda sakatlarla yan yana mucadele etmek aslında toptan bir hesap görmek anlamına gelior.
Ben bu mirası sahipleniorum. Bu mirasın parçasıyım.
Çığlıkçılar dediğim geçmişten gelen tüm çığlıkların parçasıyım.
O yüzden buradayım. sadece bu çığlıkla ilgilenirim. Hiçbir şahıs beni baglamaz. Ve hiç bir grup beni baglamaz. beni baglayan tek şey bu mirasa sahip çıkmak ve magdurların yanında olmak... Kim olursa olsun isterse babam olsun zulmün yanında olanın tam karşısında olmak!
Bu anlamda vefasızım. Yakınlık bagım yoktur. İnsanfısızım ve kim olursa olsun haksızlıgın bir parçası ise ondan uzak dururum ve tam karşısına geçerim.
Bulundugum mekanı tartma anlayışımı da,adımlarımı da hepsini de yukarıdaki yazdıklarım belirler!