Cennet Mektupları (26)
Merhaba Hakkı Baba. Geçen hafta gözümü hiç uyku tutmadı. Sadece uyuyarak yaşlanan insanları konuştuk arkadaşlarımla.
Seni konuştuk. Birbirimize hayali ömürler biçtik çocuklarla.
Kurbağalar şişirdikleri balonlarını verdi bizlere.
Bayramları hatırladım.
Dünyayı avuçlarımda taşıdığım günleri.
Sen de biliyorsun ki Hakkı Baba, dünyada hiçbir şey insan için değil artık.
Varsa yoksa para! Hayatın hesap defterlerinde, çocuklar kenar süsü bile değil.
Oysa cennet öyle değil. Cennet, çocukların cenneti. Çocukluğumda yıldızlara dokunmayı hayal ederdim.
Şimdi o yıldızlar benim arkadaşım. Aydede'nin sakallarını okşamak masal gibi gelirdi bana.
Şimdi Aydede'nin koynunda uyuyorum. Keşke özlemek duygusunu unutturan bir şeyler olsaydı.
Bazen kendi uykularımı arıyorum, eski korkularımı...
Senin olduğun yaşa geldiğimde, yine seni hatırlar mıyım acaba? Bu da yeni korkum!
Annesini benim kadar özleyen üç kız arkadaşımla birlikte gemi maketleri yaptık.
O gemileri gözyaşlarımızda yüzdürdük. Denizler bize küstü.
Bir ressam amca geldi cennete. Çocukların ruhunun resmini çiziyor. Yarın akşam ırmakları boyamaya götürecek bizleri.
Haylazlık, çocukluğun kan kardeşi. Cennet bile bizleri değiştiremiyor. İtalyan bir çocuk bana çelme taktı, düştüm.
Çocukken kanadını kırdığım karga, bana kol kanat gerdi.
Ben kargadan utandım, İtalyan çocuk bana yaptıklarından.
Senden başka kimseye "Baba" demiyorum. Cennette beni yalnız bırakmadığın için... Çocuk saflığını hala kaybetmediğin için...
Kendine iyi bak Hakkı Baba. Dünyadaki arkadaşlarıma ve bütün çocuklara da...
Merhaba Hakkı Baba. Geçen hafta gözümü hiç uyku tutmadı. Sadece uyuyarak yaşlanan insanları konuştuk arkadaşlarımla.
Seni konuştuk. Birbirimize hayali ömürler biçtik çocuklarla.
Kurbağalar şişirdikleri balonlarını verdi bizlere.
Bayramları hatırladım.
Dünyayı avuçlarımda taşıdığım günleri.
Sen de biliyorsun ki Hakkı Baba, dünyada hiçbir şey insan için değil artık.
Varsa yoksa para! Hayatın hesap defterlerinde, çocuklar kenar süsü bile değil.
Oysa cennet öyle değil. Cennet, çocukların cenneti. Çocukluğumda yıldızlara dokunmayı hayal ederdim.
Şimdi o yıldızlar benim arkadaşım. Aydede'nin sakallarını okşamak masal gibi gelirdi bana.
Şimdi Aydede'nin koynunda uyuyorum. Keşke özlemek duygusunu unutturan bir şeyler olsaydı.
Bazen kendi uykularımı arıyorum, eski korkularımı...
Senin olduğun yaşa geldiğimde, yine seni hatırlar mıyım acaba? Bu da yeni korkum!
Annesini benim kadar özleyen üç kız arkadaşımla birlikte gemi maketleri yaptık.
O gemileri gözyaşlarımızda yüzdürdük. Denizler bize küstü.
Bir ressam amca geldi cennete. Çocukların ruhunun resmini çiziyor. Yarın akşam ırmakları boyamaya götürecek bizleri.
Haylazlık, çocukluğun kan kardeşi. Cennet bile bizleri değiştiremiyor. İtalyan bir çocuk bana çelme taktı, düştüm.
Çocukken kanadını kırdığım karga, bana kol kanat gerdi.
Ben kargadan utandım, İtalyan çocuk bana yaptıklarından.
Senden başka kimseye "Baba" demiyorum. Cennette beni yalnız bırakmadığın için... Çocuk saflığını hala kaybetmediğin için...
Kendine iyi bak Hakkı Baba. Dünyadaki arkadaşlarıma ve bütün çocuklara da...