Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Düşünceleriniz nedir? Düşünceler ile aramıza nasıl mesafe koyabiliriz?

messut

Yeni Üye
Üyelik
7 Şub 2024
Konular
3
Mesajlar
6
Reaksiyonlar
0
Düşünceler ile aramıza nasıl mesafe koyabiliriz ? Benim düşüncelerim ile benliğim birbirine girmiş vaziyette. Hayatım düşüncelerden ibaret..
 
Buna inanmak bazen çok sıkıntı olabiliyor. Atak varken hayal kurmuştum il müdürünü imha edecektim. Sonra düşüncelerimi psikiyatristim öğrendi , alileme söyledi, böylece herkes öğrendi diye düşündüm. Eşimle kızımla dışarıda gezerken il müdürü aradı hal hatır sordu, acaba haberi var mıydı diye düşündüm, çok kötü oldum, sadece bir hayaldi.
 
Özünü bulman ve/veya yaratman gerekir. Öze bilinç, iç rehber, buda, sezgi, farkındalık, efendi vb isimler de verilir. Bu canlı bir şeydir. Olaylar ile arana girer. Düşünceler ile arana girer. O araya girdi mi hiçbir zaman hata yapmazsın. Sadece farkında olan biri hata yapmaz. Bunun için sürekli tetikte olman gerekir. 1. Sürekli yaptığın hareketleri takip et. 2. Olayları yorumlama. Bir şeye yorum yapmadan bakmayı öğren. 3. Sinirlendiğin ufak şeylere sinirlenmemeye çalış. Biraz sabredersen ortaya büyük bir farkındalık çıkar. Bu dünyanın en Zor işidir. Gautama sidarta bile senelerce uğraşmış. Anlaşılması zordur. Çok çaba harcamak gerekir. Meditasyon aslında budur. Meditasyon gevşemek, anlık mutluluk için yapılan bir şey değildir. Buda olmak yani aydınlanmak için yapılan bir şeydir. Bunun için ölesiye pratik gerekir. Maalesef akıl hastalarının eksiği farkındalık. Farkındalık için uğraşmak zorundalar. Başka türlü iyilesemezler...

Şunu da ekleyeyim. Düşünce bağımlılıktir. Sigaradan bile kötü bir bağımlılık. En kötü bağımlılık. Çünkü insanı başka birisi korkutmaz. İnsanı sadece düşünceleri korkutur. Ve korkan Bir adam hiçbir şey yapamaz. Korku yok edilmelidir..
 
@gannicus,

Ben de tüm bunların altında korku olduğunu düşünüyordum. 25 yıldır ilaç kullanıyorum. 31 yıldır psikolojik problemlerim var. En son 2021 Ağustos'ta hastalanmaktan korkmaya başladım ve atak geçirdim.
Ancak korkunun da faydaları var. Aptalca, bize zararlı olacak şeyleri yapmamıza engel oluyor.
Normal insanların zeki insanlara göre gün içinde çok daha az düşünce ürettiği de araştırmalar sonucu ortada.
 
İşime gidip çalışarak kafa dağıtıyorum Yoksa bu hayat , başka türlü çekilmez

Sürekli evde olsam kendimi dinler dururum.
 
@osmangazi,
Bir köpek gördün diyelim. Burada duygular, düşünceler devreye girer ise vücut hemen adrenalin salgılar. Bu da korku demek. Sokaktaki bir kavgada da aynısı geçerlidir. Bu olaylara işin içine duygu ve düşüncelerimizi katmadan dışarıdan bakabilirsek eyleme geçeriz. Korkmak ve donmak yerine bir şey yaparız. Yani biz ona korku değil tehlike diyelim. Tehlikeli bir işe girmeyiz. Buna korku demeyelim. Korku düşünceler ile özdeşleşmektir. Düşüncelerinize bakarken her zaman arada bir şey vizualize edin. Gözlerinizin önünde bir şey var. Tepki vermeyin. Sanki olay yakınınızda değil de kilometrelerce ötede oluyor. Olaylara atlamayın. Bunu basit olaylarda deneyin. Mesela eşinizle tartışırken. Ortaya büyük bir enerji çıkar. Şunu da bilin ki zaten insan zayıf bir varlık. Ne kadar debelenir iseniz debelenin. Yapacağınız şeyler sınırlıdır. O yüzden canınızı sıkmayın. Akıl iyi bir köle ama kötü bir efendidir. Aklınızı yönetmezseniz o sizi yönetir. Ve bu da iyi Bir yere çıkmaz. Akıl hastaları buda olmadan rahat edemez...

Burada önemli olan yaptığızin basit olması. Her zaman basit şeylerle devam edin. Karmaşık şeylerde başarılı olamayabilirsiniz. Moralinizi bozmayın. Kendinizi gözleyin. Olayları gözleyin. Ve her başarıdan sonra kendinize aferin deyin. Yaptığınız olumlu şeyleri mutlaka BÜYÜTÜN!

Fazla düşünce üretmek senin için zarar. Fayda değil. Ne işe yarıyor ki fazla düşünce? Nietzsche üretmiş de ne olmuş? Sonu hüsran.
 
@gannicus,

Yukarıya eklediğim linkler belki 15 sene önce ulaştım ve dijital kütüphaneme ekledim. Senin yazdıkların biraz daha ham halde. Aynı şeyden daha sistemli şekilde bahsediyor. Burda farkındalıktan bahsediyor. Kişi yer zaman farkındalıkları vardır. Bunlardan en basit bozulanı zaman farkındalığıdır. Ayın kaçı veya günlerden ne hemen herkes karıştırabilir unutabilir. En zor bozulan farkındalık ise kişi farkındalığıdır. Bilinç de diyebilirsin buna. Mesela düşünce geldi tavada eriyen yağ veya yaklaşan gemi teknikleri var. Düşünceyi sadece izlemek gemi gibi. Yaklaşır büyür küçülür kaybolur. Olumlu veya olumsuz düşünce yerine yargısız düşünmek yine farkındalığı arttıracaktır.

Bu arada iş ve meslek danışmanlığı sunumumda etkili iletişimdi konum. En kötü, zayıf iletişim şekli tavsiye vermektir.
 
@osmangazi,

Farkındalıktan anladığımiz şeyler farklı. Günleri unutsan ne olur? Unut. Ne olacak yani? Farkındalık dediğim awareness yani uyanıklık. Bu bambaşka bir şey. Baştaki arkadaş tavsiye istedi diye yazdım. Yoksa neden durduk yerde birilerine tavsiye vereyim? Bu arada kusura bakma da bunları 15 sene önce eklemenin bir önemli yok. Sende Bir dönüşüm gerçekleşmemis. Seni dönüştürmeyen bilgi çöptur. Ben beni dönüştüren, işe yarayan bilgiyi önemserim. Gerisi beni ilgilendirmez. Ham demişsin bir de Yahu. Neyse. Aynı dili konuşmuyoruz...
 
@gannicus,
Aslında aynı şeyden bahsediyoruz ama ben iyi ifade edemedim. Ne zaman nerede kim olduğumuzla alakalı uyanık olmamız. Anda yaşamakla alakalı. Olaylara kilometrelerce dışarıdan bakmak , yargısız düşünmeyi getirir. Bir yazar gibi bak diyor yukarıda. Ben ifade edemedim linkleri okursanız demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
 
İlaçlar düşünce yapmıyor düşünceyi kesiyor. bende düşünce olunca sanrı oluyor. Clopixol Depot kullanıyorum mal gibi etrafa bakınıyorum 🤪 düşünce yok .
 
@osmangazi,
Sen bu yargısız düşünce olayına fazla kafayı takmışsın olumsuz düşünceyi yok edelim eyvallahta olumlu düşüncenin ne suçu var ?
 
Hayatımız hakkındaki olumlu hükümler o yaşantıları sürekli elimizde tutmamızı gerektirir ama hayat olumlu da olacak olumsuz da ömür boyu hayatımızdan uzaklaştırmak mümkün değildir. 5. Linki okursanız daha iyi anlaşılır.

Olayları yorumlama diyerek aynı şeyden bahsediyor abi ama farkında değil.
 
@osmangazi,

Benim linkleri okumayı sevmem. Senin deneyimin nedir? Başarılı oldun mu olmadın mı. Seni sonuca ulaştırdı mı? Benim için önemli olan O. Başarı önemli. Çünkü bir adam vardır. Sana konuyu öyle güzel anlatır ki yaparsın ve sonuç alırsın. Kimi de bir şeyi o kadar ruhsuz bir şekilde anlatmıştır ki doğru bile olsa söylediklerini yapmaya tenezzül etmezsin. Yani bu yazılar seni harekete geçirdi mi?
 
5.linki okudum kişisel gelişim kitabı havasında tamamen piyasada bolca var bunlardan hayatın sırlarını keşfetmiş gibi öğüt verir dururlar.
Verdiği örneklerde de kişi yok şöyle düşünür yok böyle düşünür yazan her kimse kimin ne düşüneceğine kendisi karar veriyor !!!
Hayatın olumlu veya olumsuz da olabileceğini herkes biliyor zaten o an olumlu düşünen biri hiçbir şey bilmese bile öleceğini biliyordur .
Mutluysa bir insan ister istemez olumlu bakar sen bakmaz mısın? Olumlu olumsuz insan düşünceden ibarettir geriye kalan et ve kemiktir
 
Yazı uzman psikolog ve doçent doktor tarafından 2009 da hazırlanmış. Şimdi profesör olmuşlardır muhtemelen. Buna kişisel gelişim olarak bakmak hazırlayanların akademik kariyerlerine haksızlik olur. Farkındalık çalışma kitabı bu linklerin tamamının adı. Bu çalışmaya psikiyatrik alıştırmalar olarak görmek gerekir.

işime yaramayan bilgi çöp değildir. Şu an işe yaramıyorsa belki 5 sene sonra işe yarar. Evde işe yaramıyorsa belki işte işe yarar. Benim işime yaramassa belki arkadaşımın işine yarar.
 
Kişisel gelişim kitaplarını yazanlarda yarı uzman psikolog doçent doktor falandır yani akademik kariyerlerine neden haksızlık olsun .
 
@osmangazi,
Psikiyatri ne zaman ortaya çıkmış acaba? Bunlar kadim bilgiler zaten. Önceden beri Fazlasıyla bilinen şeyler. O da tekrar etmiş. Amerika'yi yeniden keşfetmeye gerek yok...
 
Yaşam koçu adı altında, psikoloji psikiyatri eğitimi almamış kitaplar yazanlarla, bu işin tıbbı eğitimini alanları bir tutmak lazım. Atıyorum sosyoloji bitirmiş 2 yıl psikoloji yüksek lisans yapmış, kitaplar yazmış biriyle bir psikiyatri profesörünü bir tutmamak lazım. Tutulursa bence haksızlık olur.
 
@osmangazi,

Bırakın. Kim kimden yararlanıyor ise yararlansın. Psikoloji bambaşka bir şey. Ben youtubede çok psikolog dinledim. Hiçbirinde hasta birini dönüştürecek potansiyel Yok. O zaman bu arkadaşlar ne işe yarıyor?
 
İyi de bunları yazan kişiler zaten psikiyatri profesörü değilmiş ki ! Kendin söyledin bunu zaten yarı uzman psikolog ve doçentmiş !
Kişisel gelişim kitabı yazanların içinde yaşam koçu dediklerinin yanında doktoru da var profesörü de var onları nereye koyacaksın !
Kişisel gelişim kitaplarında senin yazdıklarına benzer şeyler hatta çok daha fazlası yıllardır anlatılır durulur zaten ben fark göremedim .
 
Son düzenleme:
@sokr@t,
Onlar hakkını verenler bence işte. Onları 1. Sıraya koymam lazım.
@gannicus,
Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok çok doğru ama Amerika'ya dünyanın yarısı gitmedi görmedi, bunu ne yapacağız?
 
Kimmiş hakkını verenler prof lar mı ? O zaman senin yargısız düşünce fikrini ortaya atanları kaçıncı sıraya koyuyorsun prof falan değiller !
 
@sokr@t,

Misalen prof diyorum. Bu işin eğitimini alan doç veya araştırma görevlisi bile bahsettiğim az eğitimli veya bu konunun eğitimi almamış kişileri ezer. Benim düşüncem bu kişiler sağlık meslek lisesi mezunu ayarında kişiler.
 
Kişisel gelişim kitabı yazanların içinde doktoru da var prof. u da var diyorum hala doç ezermiş araştırma görevlisi ezermiş diyorsun !!!
Konumuz yaşam koçları değil zaten beğenirsin beğenmezsin onları konumuz senin yargısız düşünme tarzı şeylerin yazılıp durduğu !
 
Son düzenleme:
Üst Alt