Baudolino Umberto ECO
Baudoline fakir bir köylü çocuğu iken (ve Aziz Baudolinoyu gördüğü gibi yalanlar uydururken) köye gelen bir yabancının dikkatini çeker. Bu yabancı tarafından evlat edinilir. Baudolino sonradan bu kişinin İmparator Friedrich Barbarossa olduğunu öğrenir.Baudolino hayatı boyunca Friedrichin güvenine asla ihanet etmez. Manevi babasının eşine duyduğu büyük aşkı bağrına basar. Bu aşktan suçluluk duyar.Yeri geldiğinde Friedriche de yalanlar söylemekten geri kalmaz ama, bu yalanlar daima imparatorun lehinedir.
Baudolinonun ana misyonu Rahip Johannesi bulmaktır.Yıllarını bu hayale adar. Rahip Johannesden gelen mektup, rahip Johannese hediye edilecek Gradal kadar sahtedir. (Mektubu kendisi yazar, babasının içki çanağını Kutsal Gradal olarak tanıtır.) Ama ana misyona başlayabilmek için ne yazık ki kitabın yarısının bitmesi, ve Baudolinoun orta yaşı geçmesi gerekiyor. Baudolinodan ve Umberto Ecodan umudu kestiğiniz bir anda, sanki sihirli bir değnek kitaba dokunuyor ve bir sonraki sayfayı merakla bekler oluyorsunuz. Kitabın en okunur ve en heyecanlı, en fantastik yanları, İmparator Friedrichin ölüp(yada öldürülüp) , Baudolinonun Rahip Johannese gitmeye karar vermesinden itibaren başlıyor.Nihayet sabrınızın ürününü, bundan sonra almaya başlıyordunuz.
Baudoline fakir bir köylü çocuğu iken (ve Aziz Baudolinoyu gördüğü gibi yalanlar uydururken) köye gelen bir yabancının dikkatini çeker. Bu yabancı tarafından evlat edinilir. Baudolino sonradan bu kişinin İmparator Friedrich Barbarossa olduğunu öğrenir.Baudolino hayatı boyunca Friedrichin güvenine asla ihanet etmez. Manevi babasının eşine duyduğu büyük aşkı bağrına basar. Bu aşktan suçluluk duyar.Yeri geldiğinde Friedriche de yalanlar söylemekten geri kalmaz ama, bu yalanlar daima imparatorun lehinedir.
Baudolinonun ana misyonu Rahip Johannesi bulmaktır.Yıllarını bu hayale adar. Rahip Johannesden gelen mektup, rahip Johannese hediye edilecek Gradal kadar sahtedir. (Mektubu kendisi yazar, babasının içki çanağını Kutsal Gradal olarak tanıtır.) Ama ana misyona başlayabilmek için ne yazık ki kitabın yarısının bitmesi, ve Baudolinoun orta yaşı geçmesi gerekiyor. Baudolinodan ve Umberto Ecodan umudu kestiğiniz bir anda, sanki sihirli bir değnek kitaba dokunuyor ve bir sonraki sayfayı merakla bekler oluyorsunuz. Kitabın en okunur ve en heyecanlı, en fantastik yanları, İmparator Friedrichin ölüp(yada öldürülüp) , Baudolinonun Rahip Johannese gitmeye karar vermesinden itibaren başlıyor.Nihayet sabrınızın ürününü, bundan sonra almaya başlıyordunuz.