Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

En Son Hangi Kitabı Okudunuz ..?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Felsefe ve Sanat-Dücane Cündioğlu
(bu kitap,sanat tarihi ve felsefe ile ilgilenenler için tavsiye olunur..)
 
Savaş ve Barış Lev Nikolayeviç TOLSTOY

Savaş ve Barışın tamamı 1869 yılında altı cilt halinde yayımlandı. Edebiyat dünyasında ses getiren bu romanın başarısı tartışılmazdı. Baskı üzerine baskı yapan eser birçok dile çevrildi.
Savaş ve Barış, iki ailenin, Rostov ve Bolkonskilerin kaderleri etrafında 19. yüzyıl Rusyasının bir tablosunu çizer.
Andrey Bolkonski genç Nataşaya âşıktır, ama genç kız kendisini kandıran Anatol Kuragin tarafından baştan çıkarılır.
Hayalkırıklığı içindeki Andrey savaşa katılır. Babasından büyük bir miras kalan Piyer Bezuhov ise kendini sevmediği, değer vermediği bir kadının, Yelena Kuraginin kollarında bulur. Bu sıra Napolyon, Moskova üstüne yürümektedir...
 
aşina çehreler-mehmet nuri yardım
yazar,edebiyat,sanat,sinema,tiyatro,musiki ve kültür dünyamızdan 69 muhterem çehreyi tek tek naif bir dille tanıtıp ,eserlerinden bahsetmiş..
 
Refik Halid KARAY İstanbulun Bir Yüzü

Refik Halit
, savaş vurguncusu bir sonradan görmeyi oldukça başarılı bir şekilde anlatmıştır. Bir romancı, içinde yaşadığı dönemin çelişkilerini bulup değerlendirmekte gösterdiği başarı ile ölçülür. Bu yüzden çağımızın yazarlarından Albert Camus: “Sanatçı çağının tanığıdır.” der. Sanatçı, bu tanıklığı roman haline dönüştürür. Refik Halit de bizim insanımızın acılarını ve bu acılardan faydalanarak gününü gün eden fırsat düşkünü kimselerin yaptıklarını, olduğu gibi aktarmak ister. Bu tür davranışlar ve olaylar dönemi anlatan tarih yazılarında da görülür.
 
Kozmik Bilim ve Bilinçele
YAŞAM ENERJİSİ
Prof. Dr. Ahmet Maranki- Elmas Maranki
Okudum ama pek de bir şey anlamadım! Sonuçta ytong kalınlığında bir kitap. Yeniden bir kez daha oku(ma)sam mı acaba?
 
...................................................
 
anlaşılmayacak kadar zor deyil aslında ben okudum ve çok beyendim...
Kişilere ve kişisel tasarruflara her zaman saygılı olmuşumdur. :eek:
Adı geçen kitapta, aynı sözler modifiye edilerek tekrar tekrar yazılmış gibi geldi bana.
 
Gurbet Hikayeleri / Yeraltında Dünya Var Refik Halid KARAY

Memleket Hikâyelerinin devamı niteliğinde olan Gurbet Hikâyelerinde ikinci sürgünlüğünü geçirdiği Ortadoğuyu güçlü kalemiyle resmeden Refik Halid Karay, hatıra karakterindeki satırlarıyla gurbette duyulan vatan hasretini somutlaştırarak okura taşıyor. Yeraltında Dünya Varda ise memleketlerinin sınırları dışında yaşayan Nihan ve Nebil karakterlerine hayat verirken, aşk, yalnızlık ve macera temalarının arasında İstanbul hasretini işliyor.
 
eğitim ve kültür trajedimiz-Olcay Yazıcı
marifet yayınları

(bir asra yaklaşan çok yönlü hayatı ve kültür değişmelerini yakından takip etmiş,hatta bu değişmelerde rol almış bir kültür ve irfan adamı PROF.DR.TAHSİN BANGUOĞLU'nun hatıraları..kendimiz olmaktan nasıl çıktık?sorusu çevresinde gelişen ifadeler..)

milli şef döneminde milli eğitim bakanlığı da yapmış mustarip demokrat Prof.Dr.Tahsin Banguoğlu diyor ki;
"Bilirsiniz,sosyalistler mukaddesat düşmanıdırlar.Vatan ve milliyet fikirlerini kabul etmez,iterler.Bize bu fikirler çok eskiden girmiş.Tevfik Fikret bile "milletim nev-i beşerdir,vatanım ruy-i zemin"diyordu.Yani benim ne vatanım ne de milletim demeye getiriyordu.'Ben dünya vatandaşıyım 'diyordu.
kültürel ve ahlaki olarak nasıl yozlaştığımızı milim milim anlatan esere olcay yazıcı da harika tasvirler eklemiş..
 
EFSANE ----İSKENDER PALA....
o denizden bu denize gezdim durdum.....anlatım çok güzel....sanki ben de onlarla beraber gibiydimmm....hiç uyumasam da sonunu görsem daha nerelere gidicez acaba diye düşündüm çok kezzz...
 
İstanbul bir masaldı Mario Levi



Mario Levi bir Yahudi ailesinin, 1920-1980 yılları arasında İstanbul`da yaşadıklarını kaleme alıyor. Ailede yaşanan göçler, aileye başka ülkelerden katılanlar, başka ülkelere göç edenler, "İstanbul Bir Masaldı" göçlerle birlikte başka bir ülkeyi, daha da önemlisi kendi ülkesini arama çabasındaki insanların öyküsü.
 
Ekmek Elden, Su Gölden Refik Halid KARAY


'Hepsi görgüsüzlük, bilgisizlik, para şımarıklığı, bir yaşantıdan öbürüne çarçabuk, kural ve yöntemini öğrenmeden geçişin sonucu, Allah birdenbire bağışta bulunmuş işte! Taş atıp da kolları mı yoruluyor? Ekmek elden, su gölden! Çalışan köylü, veren toprak, koruyan hükümet, kazanan da büyük toprak sahipleri! Cahilcesine, kültürsüzcesine, ne yaptıklarının farkında olmadan yiyorlar.'"
 
[FONT=Arial][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2][FONT=Tahoma]2000 Yılın Sevgilisi Refik Hali[SIZE=2]d KARAY[/SIZE]
[/FONT][/SIZE][/FONT][/SIZE][/FONT]
[/SIZE][/FONT][/SIZE][/FONT]Bir zaman kaymasında geriye, geçmişe yolculuk... Aslında her şey en olağan roman sahneleriyle başlıyor:
Fahir'le Güldal, birbirlerini tanımayan genç adamla genç kız, İskenderun Garı'ndan Ankara-İstanbul trenine binecekler. Ökaliptüs ağaçlarından geniz yakıcı rayihalar. Mevsim, ilkyaz sonu. Güldal'la Fahir, besbelli, az sonra göz göze gelecekler.
Geliyorlar da, ama i bir zaman kaymasına uğrayarak: Onlarınki yıldırım aşkı değil. Fahir'in iddiasına bakılırsa, 2000 yılından beri sürüyor aşk, tutku, gönül ikizliği.[FONT=Arial][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2][/SIZE][/FONT][/SIZE][/FONT]
 
Patasana Ahmet ÜMİT

Gaziantep yakınlarıdaki Antik Hitit kentinde bir kazı. Üç bin yıl önce yazılmış tabletler. Tabletlerin bulunmasıyla başlayan cinayetler. Yazman Patasananın itirafları. Parlak güneydoğu güneşinin altında karanlık sırlar... Hititlerin tükenişi, Asurlular... Osmanlının son dönemleri, Ermeniler... Günümüz Türkiyesi, Kürtler... Akan kardeş kanı... Bu toprakların değişmeyen yazgısı: Şiddet ve aşk... Bu topraklardaki kanlı tarihe bir ağıt... Bu toprakların zengin kültürüne bir güzelleme...
 
Bir Satanistin Anıları ERDEM KATIRCIOĞLU
Tanıştığı kız sayesinde satanizmle tanışan bir gencin öyküsü.Onu bu fikirden uzaklaştırmaya çalışan, yanında kiracı olarak kaldığı evsahibi bir süryaninin genci hristiyanlığa doğru empoze etmeye çalışması anlatılmış.Kitap sürükleyici olmakla birlikte müslüman birisinin neden satanizmi hristiyanlık açısından değerlendirmeye aldığını anlayamadım bir türlü.:)
 
İstanbul bir masaldı ve 2000 Yılının sevgilisi isimli kitapları okumuştum... Refik Halid Karay akıcı bir dille yazdığından daha hızlı bitmişti kitap, lakin Mario Levi'nin kitabı baya ağırdı, doğru düzgün bir konuşma cümlesi yok ne yazıkki...
 
Şu anda hala devam ediyorum kişisel gelişim kitabı İlk 5 Dakika.
 
Anahtar Refik Halid KARAY


Kenan bir gün karısının çantasında bir anahtar bulur.Anahtarın hangi kapıyı açmak için kullanıldığını düşünerek kafasında türlü senaryolar kurar.En çok kuşkulandığı da karısının ilk kocasıdır. Karısının en yakın arkadaşının apartmanına, karısının eski kocasının taşındığını öğrenince şüpheleri dahada artar ve hastalık haline gelir.
 
Esmehan AYKOL Kitapçı Dükkanı

Türklere göre, Kati Hirşel iyi Türkçe konuşan bir yabancı. Bir Alman. Oysa, "Ben İstanbulluyum," diyor o. "Dünyada kendimi ait hissettiğim tek yer İstanbul." Kati'nin Kuledibi'nde polisiye roman sattığı bir 'Kitapçı Dükkânı', Cihangir'de bir evi, İstanbul'un çeşitli semtlerine dağılmış arkadaşları ve Peugeot marka eski bir otomobili var. İstanbul'daki bütün cazip erkeklerin ya evli, ya da eşcinsel olduğuna inanmakla birlikte, gene de Allah'tan umudu kesmiyor. Doğru erkeği bulana kadar maceraya açık. Kati Hirşel erkeklerle uğraşırken kendini vahşi bir cinayetin ortasında buluyor. "Haremde 1001 Gece" adlı filmi çekmek üzere İstanbul'a gelen Alman yönetmen Kurt Müller, otel odasında ölü bulunuyor... Kati'nin eski arkadaşı, filmin başrol oyuncusu Petra'nın cinayetteki rolü ne? Magazin basınının vazgeçilmez ve renkli siması manken Ayla Özdal'ın bu işle bir bağlantısı var mı? Eski mafya babası, şimdinin prodüktörü Mesut Mumcu'nun cinayetle ilgisi ne? Polis örgütü içinde bir çekişme mi var? Cinayet masası komiseri Batuhan'ın ayağını kim kaydırmak istiyor? Kati, bu soruların yanıtını bulmak için cazibesini ve polisiye roman okuma alışkanlığının getirdiği analitik düşünme yeteneğini kullanıyor. Elinizdeki kitap hem bir polisiye, hem de bir ilk roman: "Katil kim?" sorusuyla okuyucuyu sonuna kadar sürüklemeyi başaran, aynı zamanda Türkiye toplumuna yönelik acımasız eleştiriler yönelten bir roman.
 
Karlı Dağdaki Ateş Refik Halid KARAY


Karlı Dağdaki Ateş, genç ve güzel bir kız olan Binnur ile orta yaşlardaki Yusufun birdenbire alevlenen, cesur ve tutku dolu aşkını anlatıyor. Aşkın engel tanımazlığını ve çılgınlığını kaleme alan Refik Halid Karay, kusursuz Türkçesi ve eşsiz karakter tahlilleriyle unutulmaz bir esere daha imza atıyor.
 
carole mortinerin dünyasına girdim çıkamıyom en son adamın kıskançını okudum:)
 
Buz ve Ateşin Şarkısı 2. Kitap - Kılıçların Fırtınası- Kısım 2
George R.R Martin ..
 
Kadınlar Tekkesi Refik Halid KARAY

Çok partili hayata geçmeye çabalayan bir ülke. Tekke ve zaviyeler kanunu gereği bütün tekkeler kapatılmıştır.Kıztaşı tekkeside kapatılmıştır.Tekkenin şehvet düşkünü 65 yaşındaki çok yakışıklı ve zinde şeyhi Baki zamana ayak uydurup modern bir görüntü almıştır.Şeyh çok kültürlü aynı zamandada ikna kabiliyeti yüksek tasavufa hakim birisidir.Mistizmle cinselliği birbirine katmış tuhaf bir karışımla modern Kadınlar tekkesini kurmuştur.Türlü tuzaklarla safına çrktiği her biriyle ayrı ayrı münsabeti olan şeyhin ikide karısı vardır.Gözü genç ve güzel kadınlara doymak bilmeyen şeyh günün birinde gürcü güzeli cahil bir kızı görüp beğenir.Kızı çevresinde tutabilmek için müritlerinden İrfanla evlendirir.İrfanın annesi ve dul ablasıda şeyhin mürididir.Kocası, kaynansı, görümcesi ve şeyhin diğer kadınları genç kadını şeyhin kollarına atmak için kıyasıya uğraş verirler.Olaylar bundan sonra başlar.Gerçekten sürükleyici bir roman.Yazarın güçlü anlatımını söyemeden edemeyeğim.
 
[FONT=verdana]Sakın Aldanma, İnanma, Kanma Refik Halid KARAY[/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3]
[/SIZE][/FONT]
[FONT=Tahoma]

[/FONT]
“Sakın aldanma, inanma, kanma... Yalan dolan makaraları yine sağılmaya başlanacak, yine elimizdekiler kapılıp deve yapılacak; toklar çekilip biraz da açlar yalanacak... Bu işin künhü budur! Polis zannedeceksin, harami çıkacak; nimet diye gideceksin, tuzak çıkacak; melek görünecek, şeytan çıkacak... Gözünü açmazsan yine yumurtalar cılk çıkacak!
Hülasa artık her sakallıyı baban sanma, her lafa kulak asma, kabadayılığa yekûn tut, efeliğe kapılma... Bu benim sana baş nasihatim: Gözünü aç, ayağını tetik at, yine aldanma, inanma, kanma!”

Refik Halid Karay, Sakın Aldanma, İnanma, Kanma’da, savaş yıllarında yaşanan, parasızlığı, yiyecek, içecek, yakacak kıtlığını, halkın düştüğü sefaleti, söylenen yalanları, aldatmaları alaylı ve hicivli bir üslupla dile getirirken, mütareke yıllarında Hatay - Antakya üzerine kaleme aldığı öyküler ile de okuyucusuna belgesel niteliğinde bir eser sunuyor.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt