Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelilerin öğretmenlik yapması sizce uygun mudur? [Tartışma]

Re: SLM

arkadaşım şimdi okudum ve çok üzüldüm ya çümkü seni en çok ben anlayabilirim;
seninle aynı şeyleri yaşamışız.bende 2002 mezunuyun kpss den yeterli puanı aldım sağlık raporumu da sorunsuz aldım.ve sonra ankaradaki meşhur komisyona katıldım.
komisyondaki ilk terslik komisyona davet edilen salondu bence Baş öğretmen salonu.salonun önüne araba yanaşmıyor baya bi uzak yerden yürüyerek gelemk zorundasınız ve salon bi kat aşağıdaydı.neyse iyi veya kötü aşağıya indi herkes.bu seferde bekleme salonu yok herkes ayakta.
herkesi aldılar sıra bana geldi
ortada bi sandelye vardı otur dediler hastalığımın adını sordular,nerden mezun olduğumu sordular.başak bişey yok yani yaklaşık 30 ile 40 saniye ben çıkarken kendi aralarında şöle diyorlardı hadi hızlanın biraz yemeğe geç kalıyoruz.neyse ordan çıktık sonucu sölemiyorlar kesinlikle.
göreve başlama yazısı geldi.herkesi önce başlatıyorlarmış.
ailemle gittik k.maraşa . ilk gün dersler ayarlandı proğram falan.
ikinci gün ben sabah erkenden hazırlandım süslendim büyük bir heyecan ve sabırsızlık içinde öğrencilerimle karşılaşmayı planlıyorum.okula gittik müdür yardımcısı kapıda karşıladı yüzü asık odada bi görüşelim dedi.odasına gittik bize bir kağıt verdi.atamam iptal edilmişti.o anki durumumuzu anlatmam imkansız. ordan kendi arabamızla yola bi çıktık tam 5 saat yolda hiç konuşmadık babamlarla moralimiz o kadar bozulmuştu.
antalyaya gittiğimizde ilk işimiz idari mahkemeye başvurmak oldu.bi arkadaşın sayesinde avukatla tanıştık.o avukat beni çok iyi savundu.emsaller bulduk.ve çok şükür 1 sene sonunda hakkıma geri kavuştum.şimdi mesleğimin kıymetini daha iyi biliyorum 2 kat daha fazla çalışıyorum.
ama bu bir senelik mahkeme sürecinde çok yıprandık ailemle birlikte ailem bana bu süreçte çok destek çıktılar.
Ankaradaki komisyonun hakkımı yediklerini düşünüyorum ve hakkımı onlara helal etmiyorum.çünkü mahkemenin neden iptal ettiniz sorusuna meb in cevabı; sınıfta öğrenciler kopya çekerler , sigara içerler .

arkadaşım bana ulaşırsan avukatla irtibata geçebilirsin ben ona çok şey borçlu olduğumu düşünüyorum.inşallah en kısa zamanda sende görevine kavuşursun.
 
KESİNLİKLE,ENGEL DEĞİLDİR.

ÖĞRETMENLER PODYUMDA YÜRÜMEZLER, BİLGİLERİNİ AKTARIRLAR !

ÖĞRETMENLİK VASIFINI TAŞIMAK İÇİN; LAİK,ATATÜRKÇÜ,YENİLİKÇİ BİREY OLMAK YETERLİDİR BENCE...

BENİMDE ENGELLİ ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIM VAR.HEPSİDE GÖREVİNİ EN İYİ ŞEKİLDE YERİNE GETİRİYORLAR.SORUN YOK YANİ...
[/b]
 
niye yapmasınki yapanların onlardan çokmu farkı var ki
 
Arkadaşlar sitede yeni olduğum için önceden konuşulan bu kadar çok konuları anca okuya okuya yetişebiliyorum. Maaşallah herşeyi en ince ayrıntılarına kadar konuşup fikir alışverişinde bulunuyorsunuz. Bi kere iyki bu siteyi keşfetmişim diyorum çünkü ben bir engelli olarak tüm sorularıma burdaki forumdan cevap bulabiliyorum.

Bende Öğretmenim ve engelliyim. branşım Fen Bilgisi ve 2006 mezunuyum. Geçen sene ücretli öğretmenlik yapım bu sene de KPSS puanım yetmedi ve öle gözüküyor. bence engelli ilnsanlar işlerine daha sıkı sarılıyor ve daha özverili çalışıyorlar. Okuldan ben ayrılırken diğer öğretmenlerin hepsi -kesinlikle sen başlamalısın dediler. Çünkü işimi hakkıyla ve daha fazlasıyla yaptığımıonlar da gördüler.

Rapor, atama gibi korkuları bir kenara bıraktım. onları yaşamayı isterdim fakat önümde daha kötü bir durum var. KPSS, baraj çok yüksek ve kontenjanlar çok az.bu sene 75 adım ve buda yetmiyor. Bazen düşünüyorum okumak yerine girip bi yerde meslek öğrenseydim belki de hayatımı kuracak birikimi sağlamıştım ve işim vardı. Şimdi ise sadece kimsenin sahip çıkmadığı bir diplomam var elimde.

Önyargıları yıkalım lütfen engelli insanlar her işte olduğu gibi öğretmenlik işini de başarıyla yapabilirler. Tabi heryerde olan kötü niyetli istisna olan insanlar hariç.
 
Konu zaman aşımına uğramış ama tazeliğiyle kalan sorunlar bugün var,yarın olmaması için dua edelim...

2000 yılında üniversiteden mezun oldum. Daha 4. sınıfta iken pedogoji ve eğitim bilimleri dersi de alarak öğretmenlik için şart koşulan dersleri de ayrıca aldım.Ben Fen-Edebiyat bölümü öğrencisi olduğum için benden istenen eğitim bilimleri derslerini yadırgamadım.Nihayetinde öğretmen olacaksın ve çocuklarla haşır neşir olacaksın.Bölüm mezunları bilir ki dersler eğitim endeksli değildir.Bölümden mezun olan uzman olur.Ben bu formasyon derslerini almasaydım sadece "Türkolog" olacaktım.Yani bilim kadını:) Fakat bizim öğrenciliğimiz döneminde bölüm mezunlarının öğretmenlik yapabileceği garantisi verilmişti.Nitekim öyle de oldu.Bölüm mezunlarından özellikle edebiyat öğretmenliğine duyulan ihtiyaçtan dolayı hiçbir arkadaşımız açıkta kalmadı.Hatta sınavlarda aldıkları düşük puanlara rağmen...

Mezun olduktan sonra öğretmen olmak için herşey elimdeydi.Tayinim çıktı.Görev yerine gittim.Milli Eğitimde işlemlerimin tamamlanmasını bekliyorum.Benim durumumda 6 arkadaş daha vardı.Bizi çağırdılar ve "öğretmenlik için yeterli olur olmadığınız sorgulanacak" dediler.O an ateş topu yutmuş gibi hissettim kendimi.Ankara'da bir heyete görünmemiz gerektiğini,orda bir problem çıkarsa yine milli eğitimde çalışacağımızı ama geri hizmette bulunacağımızı söylediler.

Bu bekleyiş tam 44 gün sürdü.Okullar açılmıştı.Okula giden çocukları gördükçe canım yanıyor,sabahlara kadar ağlıyordum.İsyan ediyordum."Madem beni öğretmen olarak istemiyorsun bu bölüme girerken neden beni aydınlatmıyorsun diye ösym ye verip veriştiriyordum."Bölümüm gereği, öğretmenlik dışında birçok alanda çalışma imkanım vardı.Gazeteler,reklam ajansları vs... Fakat 4 yıl boyunca kendimi öğretmenliğe hazırlamışım bu yeni yeni ortaya çıkıyordu.Ve ben kesinlikle öğretmen olacaktım,benden başka bişey olmazdı:)

Heyetin kabul gününde benle beraber heyete girecek olan arkadaşları da tanımış oldum.Adını tam hatırlamıyorum ama heyetin toplandığı bina çok iyi fiziki şartları olan bir yerdi.Bina içi de bina dışı da...Beşevler'de bir yerdi:) Orda gördüğüm arkadaşlardan hepsi öğretmenlik için kabul edildi.Görev yerlerimize dağıldık.Doktorlardan birine toplanma nedenimizi sordum.Bana " göreve başladığınız dönemde içinde bulunduğunuz rahatsızlık rapor ediliyor.Sonradan yani görev halindeyken böyle bir sakatlığa yakalanmadığınızı ispat için bunu yapıyoruz " deyince yaşadığım onca acı bir bir gözlerimin önünden geçti....Kahretsin dedim...

Şimdi gelelim konumuza.Ben bir engelliyim.Önceleri sadece tahtayı kullanamama düşüncesi beni korkutuyordu.Meğer korkum çok yersizmiş.Eğitim fakültesinde ve kendi bölümümüzde bize tahtayla ilgi çalışma verilmediği için kafamda büyütmüşüm.Onu da kendi kendime çalışarak hallettim.Derslerde masada oturmak gibi bir lüksüm yoktur.Devamlı dolaşırım.Kontrol yaparım.Çocukların oyunlarına katılırım.Oyun kurucuyumdur 8) Engelimin derecesi yüksek olmadığı için kendim için bu soruya olumlu cevaplar verebilirim. Hatta idda ediyorum kendim kadar çalışan bir başka öğretmen görmedim.Çok mu iddalı oldu :) Aldığım pekiştireçler bu yönde... Onların yalancısıyım 8)

Geçen yıl çok yakın arkadaşımın kardeşi gözleri görmediği gerekçesiyle öğretmenliğe yetersiz bulunup geri hizmete alındı.Hem de 6 ay kadar öğretmenlik yaptıktan sonra...Onlara da başımdan geçenleri anlattım.Ama olumlu bir gelişme olmadı.Her geçen yıl alımlarda engellerle karşılaşıyoruz.

Engelli öğretmenlere kendilerini ispatlayabilecekleri bir dönem verilmesi gerektiğine inanıyorum.Herkes öğretmen olamaz ki zaten.Okulumuzda yarmadan bozma,önüne gelene ağza alınmayacak küfüler ve hakaretler eden bir öğretmen var.Asıl sakat bu... Asıl engelli bu...Ya içki içerek okula gelen,ayık olduğuna hiç şahit olmadığımız diğer öğretmene ne diyeceksiniz?Ya çocuk sevgisi taşımayan ders bir an önce bitse de eve gitsem diyen zihniyete ne diyeceksiniz? Asıl sakat olanlar ve öğretmenliği sorgulanması gerekenler bunlar.
 
mezopotamyalı kederi:

merhabalar öncelikle. ben sizin kadar şanslı olmadım, ne össye ne de üniversiteye girerken ve diploma verirken ses çıkarmayan sayın yetkililer beni bir gözm görmediği için Sınıf Öğretmenliği atamamı iptal ettiler.. Durumu bana bildirme zahmetinde bulunmadıkları gibi geri hizmete de vermediler.. Yine de şu an özel eğitim merkzlerinde zihinsel engelliler öğretmeni olarak görev yapıyorum ama işimi en az diğer öğretmenler kadar iyi yapmama rağmen gözlerim sürekli patronlarım tarafından istismar ediliyor ve diğer öğretmenlere göre daha düşük ücrele çalıştrılıyorum. Bu gidişle sesimi duyurmak için Bakanlığın önünde kendi falan yakacağım galiba yoksa öbür gibi ne duyan olacak ne gören..
 
dilemmaya

22 Ağustos 2006 tarihli mesajındaki hitap tarzına dikkat etmeni rica ederim.
 
Sitedeki engelli öğretmenlere

1. Engelli bir kişi öğretmenliğin tüm gereklerini yerine getirebilir mi?


Kesinlikle evet...

2. Toplumun engellilerin öğretmenlik yapmasına bakışı pozitif mi yoksa negatifmidir?

Bence pozitiftir...

3. Yukarıdaki iki soruya 'evet' diyenler için, eğer engelliler öğretmenlik yapabiliyorlar ve bunda verimli oluyorlarsa özel okul, kurs vb özel eğitimn kurumlarında çalışan öğretmenler var mı? Yoksa bu sizce toplumun engelli bir bireyin öğretmenlik yapamayacağını düşündüğünün bir göstergesimidir?

Ben engelliyim, aynı zamanda da öğretmen adayıyım. Bu yıl mezun olucam inşallah, seneye de yüksek lisansla birlikte eğitimime devam etmek istiyorum. Branşım müzik ve müzik öğretmeni olucam. Geçenlerde özel bir okuldan görüşmek için aradılar. Ben de iki gün evvel görüşmeye gittim. Okullarında,beni, müzik öğretmeni olarak görmek istediklerini söyledi müdür bey... Engelli olduğum aşikar, tek kanadyen kullanıyorum... Bunlar onların gözünde bir önem arzetmemiş ki, beni iş görüşmesine çağırdılar. Bir cv hazırlamamı söylediler, ben de şöyle dedim;
Ben eğitim fakültesi mezunu değilim ve bizleri bir öğretmen olarak değil bir müzisyen olarak yetiştirdiler, dolayısıyla öğretmenlik yapıp yapamayacağımı bilmiyorum dedim. Müdür bey o anda şunu söyledi ve tattığım mutluluğu,duyduğum onuru anlatamam...
"Nice eğitim fakültesinden mezun olup,öğretmenlik başvurusunda bulunup yeterli olduğu düşüncesine kapılarak,öğretmenliğe başlayıp görevini hakkıyla yerine getiremeyen, görevine son verdiğimiz kişiler oldu.
Ben sizde o ışığı görüyorum ve çocuklarla çok güzel iletişim içinde bulunarak, onların çok seveceği bir öğretmen olacağınıza inanıyorum... Öğretmen olmak için eğitim fakültesinden mezun olmak yeterli olmuyor . Eğer komisyon kabul ederse, yüksek lisansınıza devam ederken okulumuzda öğretmen olmanızı istiyoruz. En kısa zamanda cv nizi bekliyoruz..."
Benim cephede herşey olumlu şuan... Umarım tüm arkadaşlarım, emeklerinin karşılığını, sıkıntı yaşamadan öğretmenlik yaparak alırlar.
 
Canımcım senin adına çok sevindim...

Müzik öğretmenliğini son derece güzel yapacağına inanıyorum.

Şimdi gerçekleri konuşalım.

Burada daha önce de engelli kişilerin öğretmenlik yapmalarında hiç bir sakınca olmadığını ifade etmiştim.

Tabikii yapabilirler, öğretmenlik bir gönül işidir, diğerleri arkasından gelir.

Özel okulara gelince;

Orada duralım,

Özel okullar çoğu anlamda insanın canına okuyan kurumlardır.Özel okullarda öğretmenlik yapmak inan bana kolay değildir. Senden o kadar fazla şeyler beklerler ki, bak çok açıkca söylüyorum ben bana uygulanan mobbing yüzünden birinci dönemin sonunda çalıştığım kurumdan istifa ettim.

Hepsi aynımıdır?

Aynıdır. Çünkü mantık çok farklı bir şekilde işliyor.Ben ki istifa edebilmeyi aklımın ucundan bile geçirmeyen bir insandım. Ama oluyor, özel okulların işleyiş mantığını ortaya koyabilirsek belki beni daha iyi anlayabilirsiniz.

Engelli arkadaşlarımın çalıştığım iki özel okulu göz önüne alarak söylüyorum değil çalışmak beni ziyarete bile gelmesi kolay olmayacak bir olguydu.

Sadece bir konu da anlaşalım; bu söylediğim engelli arkadaşların özel okulda başarılı olabilecek kapasite de olmadığı anlamına gelmesin. Tabikii başarırlar. Hiç kuşkum yok bu anlamda mantıkları farklı olmamış olsa.

Özel sektör, hele özel eğitim sektörü kelimenin tam anlamıyla bir krallıktır. Tamamiyle kar mekanizması şeklinde gelişen tüm ilişkiler insandan yararlanmanın en sonuna kadar gidebilecek kadar gaddarcadır.

Aman dilini ısır nüanscım, aman haaaaaaaa, nazar değmesin böyle özel okullar pek yok. Umarım sonunda senin canını yakacak bir şey çıkmaz bu anlamda sana dua etmeye şimdiden başlayacağım. :D

ve canımcım,

aman haaaaaa formasyonunu almamayı ihmal etme, hiç bir özel yada resmi kurum formasyonu olmayan kişileri öğretmen yapmaz, bu konu da dikkatli ol, hiç kimse yada özel okul hukukun üstünde değildir, önemli değil diyorlarsa vardır o işte bir şey sen al o formasyonu.
 
Sevgili nüans, ben şimdiden hayırlı olsun diyorum sana :)

Sevgili andante'nin de dediği gibi temkinli olmak gerekir.
Ve sevgili ogretmen_20 arkadaşım, sizin muzdarip olduğunuz sıkıntılardan haberim var.İnşallah en kısa zamanda güzel haberler verirsiniz.
 
önemli olan ögrencinin ihtiyacı olan bilgiyi aktarmak degilmi bu bilgiyi aktarabilenin engelli olup olmaması hiç önemli degil
istenileni vermesi yeterli dolayısıyla bence ögretmenlik yapması hiç sakıncalı degil..
 
Engelliler de tabi ki öğretmenlik yapabilir; kamuda da özelde de... Ben 22 yıl üniversitede İngilizce okutmanı olarak çalıştım ve emekli oldum. Daha sonra da 2 yıl özel bir dil okulunda çalıştım. Aradaki tek fark özel sektördeki mesai saatlerinin daha fazla oluşuydu. Eğer siz alanınızda iyiyseniz engelli olmanız sorun yaratmıyor, en azından ben çalışma yaşamım boyunca engelim nedeniyle hiç sorun yaşamadım. Şunu da eklemem gerekiyor; kendimi ne iş ne de özel yaşamımda sınırlamadım. Yani raporumda %50 yazıyor diye engelsiz meslektaşlarımdan daha az çalışmadım ya da raporumu göstererek verilen göreve itiraz etmedim. Hatta arkadaşlarım bana asla engelli muamelesi yapmadılar, çünkü onlara bu fırsatı vermedim. Özellikle %40 ile %60 arası engelli arkadaşlar, sizlere sesleniyorum. Eminimki yüksek bir performans ile sizler de benim kadar başarılı bir şekilde çalışabilirsiniz. Ama ne olur gerekli gereksiz her yerde engelli olduğunuzu vurgulamayın. Performansınız yüksek olduğu sürece engeliniz sizi engellemeyecektir...
 
ÖĞRETMENLERİM

BEN ÖĞRETMEN DEĞİLİM AMA ENGELLİLER NEDEN ÖĞRETMENLİK YAPMASINLAR Kİ?
HİÇ BİR GEREKÇE ÖNE SÜRÜLEMEZ BENCE. ENGELLİ ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMLA SONUNA KADAR BERABERİM. ENGELLİLER ŞUNU YAPAR ENGELLİLER BUNU YAPAR GİBİ ACAYİP GEREKÇELERE İZİN VERİRSEK BUNUN SONU GELMEZ. İŞTE BÖYLE TOPLUMDAN SOYUTLANIYORUZ. BU TÜR GEREKÇELER TOPLUMDAKİ AYRIMCILIĞIN SOMUT KANITLARIDIR. ARKADAŞIM EMEK VERMİŞ OKUMUŞ MEMLEKETİNE ÖĞRETMEN OLMUŞ, HEMDE BUNU YAPARKEN BİRDE ENGELLİYMİŞ İŞTE BU VE BUNA BENZER EYLEMLER EN KUTSAL BAŞARI ÖRNEKLERİDİR. ÇÜNKÜ ÜLKEMDE HİÇ BİR PROBLEMİNİZ OLMASA BİLE BİR ŞEYLER BAŞARMAK MÜTHİŞ BİR BECERİ VE AZİM GEREKTİRİRKEN, BUNU ENGELİYLE BAŞARAN ARKADAŞLARIMIN GÖSTERDİKLERİ BECERİ VE AZİM GÖĞE ÇIKARTILACAK BİR MEZİYETTİR.
KENDİNİZE İYİ BAKIN
SAYGILARIMLA
CHE
 
Üst Alt