Yaşamda herkes kadar sen de varsın. Herkes ne kadar değerliyse sen de o kadar değerlisin. İçinde bulunduğun toplum/mekan herkesin olduğu kadar senin de. Yolda yürürken o yol senin, okula giderken o okul senin, alışveriş merkezindeyken orası senin, herşey senin verdiğin değerle varolabiliyor unutma.
Zenginler içinde yoksul, yoksullar içinde zengin, kadınlar içinde erkek, erkekler içinde kadın, heteroseksüeller içinde eşcinsel, eşcinseller içinde heterosksüel, zenciler içinde beyaz, beyazlar içinde zenci, Müslümanlar içinde Hıristiyan, Hıristiyanlar içinde ateist... sonsuza dek sıralanabilir; ve hepsi de, sakat olmayanlar içinde sakat olmakla, sakat olanlar içinde sakat olmamak ikiliğiyle aynı şeydir aslında.
Karşımızdakine bir değer atfetderek/kurgulayarak onunla aramıza sınır koymak bizim esas sorunumuz. 'Sakat olmamak normaldir' diye kurgulayıp, 'sakat olmak kötüdür' düşüncesini kabul ettiğimiz anda, işte senin yaşadığın "değersizlik" hissine kapılıveririz o zaman. Oysa sakatlık bir durumdur. İnsana dair, yaşama dair sıradan bir durum! Uzun-kısa olmak gibi, kadın-erkek olmak gibi, siyah-beyaz olmak gibi sıradan bir durum. Ne siyah beyaz karşısında, ne erkek kadın, ne uzun kısa, ne de sakat olmayan sakat karşısında fazladan değerlidir. Yaşarken bu bilinçle yaşamak, cüretkar olmak gerek. Kuşun, kedinin, aslanın, böceğin, ağacın, çiçeğin, dikenin, zencinin, beyazın, Müslümanın, Hıristiyanın, ateistin, eşcinselin herkesin ama herkesin bu dünya! Benim olduğu kadar senin, senin olduğu kadar benim! Önce sahiplen bu dünyayı içindeki her şeyiyle birlikte, sonra o herşeyin yaşaması/varolabilmesi için iliklerine kadar sorumluluk hisset; sokağındaki aç kediler-köpekler için birşeyler yap mesela, bir çocuk karşıdan karşıya geçerken tedirgin ol, hiç tanımadığın bir "öteki" görünce gülümse, kendini dışlanmış hisseden hiç tanımadığın birine arka çık mesela bir tartışmada... Yani, ezen-acımasız ilişkilerin olduğu kentte-dünyada, ezmeyen-ezilmeyen bir olarak gururla gez güzel kardeşim. Karşındakileri hoşgör, bazen umursama; unutma onların tavırlarıyla/sözleriyle değer kaybetmezsin... Sen yaşamana bak. Bırak çevrendekiler sana alışsın...