Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Engelli Aracı Aldım, Kaskolu, Kaza Yaptım, VAY BAŞIMA GELENLER!
- Konbuyu başlatan kaniirfan
- Başlangıç tarihi
Gecmiş olsun ayrıca bızlerıde bılgılendırdıgınız ıcın tesekkurler
şU BİLGİLERİ DE BURAYA KOYALIM.. bELKİ ACİLEN BİRİNE LAZIM OLABİLİR
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]I. GİRİŞ[/FONT]
[FONT=Arial]Özürlülerin edindiği taşıt araçlarında, Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7’nci maddesinin (2) numaralı bendi gereğince uygulanan ÖTV muafiyetinin uygulanmasıyla ilgili olarak yaşanan problemleri “Motorlu Taşıt Alımlarında Özürlülere Uygulanan ÖTV İndiriminde Ortaya Çıkan Sorunlar” başlıklı makalemizde[FONT=’Times New Roman’][1][/FONT]http://www.ahmetozansoy.com/sdetay.asp?did=107#_ftn1 incelemiş ve muhtemel çözüm önerilerimizi de aynı makalede dile getirmiştik.[/FONT]
[FONT=Arial]Gelir İdaresi Başkanlığı, özürlü vatandaşlarımızın yaşadığı bu sorunlara duyarsız kalmamış ve konuyla ilgili olarak hazırladığı değişiklik önerisini “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” içerisinde TBMM’ne sevk etmiş ve bu tasarı 04.06.2008 tarihinde 5766 sayılı Kanun olarak yasalaşmıştır[FONT=’Times New Roman’][2][/FONT]http://www.ahmetozansoy.com/sdetay.asp?did=107#_ftn2.[/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]II. PROBLEMLER NE İDİ?[/FONT]
[FONT=Arial][/FONT]
[FONT=Arial]A. Araç alımında ödenmeyen ÖTV’nin tamamının, aracın özürlü olmayan birisine satışında ödenecek olması koşulunda süre sınırı olmaması[/FONT]
[FONT=Arial]ÖTV Kanunu’nun 15 maddesinin 2/a bendine göre, Kanun’un 7’nci maddesinin 2’nci bendi uyarınca özel tüketim vergisi ödenmeksizin satın alınan aracın, bu istisnadan faydalanma hakkı olmayan birisine satışında başlangıçta ödenmeyen ÖTV miktarı aracın alındığı günkü oran ve matrah üzerinden, aracın devir işlemleri yapılmadan alıcı tarafından ödenmek durumunda idi. Bunun nedeni; ikinci el araç satışlarında (aracın alımında ödenen her türlü vergiler dâhil edilerek belirlenen fiyat nedeniyle) aracı satan özürlünün, aracı ÖTV’nin de içerisine dâhil olduğu piyasa fiyatından satarak, ödemediği ÖTV kadar bir gelir elde etmek yoluyla hakkın kötüye kullanılmasının engellemesiydi.[/FONT]
[FONT=Arial]Burada dikkate alınmayan unsur; özürlünün, aracı satarken aracının piyasa fiyatında oluşan yıpranmada fiyatın ÖTV’ye isabet eden kısmının da ödenmek durumunda kalınmasıydı. Böylece; araç satıldığında ÖTV’ye isabet eden yıpranma düşünülmeksizin daha önceden tahsil edilmeyen ÖTV’nin tamamı tahsil edildiğinde, başlangıçta tahsil edilmeyen ÖTV’nin bir kısmı fiilen özürlü üzerinde kalmaktaydı.[/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]B. Beş (5) yıl içerisinde aracın çalınması yada zarar görmesi durumunda aynı süre içerisinde indirimden tekrar yararlanılamaması[/FONT]
[FONT=Arial]Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7/2. maddesinde, maddede sayılan koşulları taşıyan özürlüler tarafından satın alınan motorlu taşıt araçlarının beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı özel tüketim vergisinden istisna edilmiştir. Kanun’un lafzı, bu 5 yıllık süre içersinde kaza, hırsızlık, doğal afet, vb. gibi elinde olmayan sebeplerle taşıtını kaybeden özürlülerin tekrar bu avantajdan faydalanamamaları sonucunu doğurmaktaydı. Özürlülere toplum içerisindeki mağduriyetlerinin azaltılması anlayışı içerisinde ÖTV istisnası getiren kanun koyucu, kaza yada hırsızlık gibi fiiller nedeniyle mağdur olan özürlüyü daha çok mağdur etme amacı gütmemekle birlikte, hakkın kötüye kullanılmasının engellenmesi amacıyla 5 yıllık süre içinde ikinci bir istisna öngörmemiştir. Ancak bu yapılırken herhangi bir kasıt ve kötü niyet olmaksızın sahip oldukları taşıt araçları satın alma tarihinden itibaren 5 yıl içinde iradeleri dışında ellerinden çıkan özürlülerin düşünülmemiş olması, böyle bir olayla karşılaşan özürlülerin mağdur olması sonucunu doğurmaktaydı. [/FONT]
[FONT=Arial][/FONT]
[FONT=Arial]III. DEĞİŞİKLİKLER NE GETİRDİ?[/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]A. Beş (5) yıldan sonra elden çıkarılan taşıtın, alımında ödenmeyen ÖTV’nin ödenmesi hükmü kaldırıldı.[/FONT]
[FONT=Arial]Araç alımında ödenmeyen ÖTV’nin tamamının, aracın özürlü olmayan birisine satışında ödenecek olması koşulunda süre sınırı olmamasından kaynaklanan sorun 2 şekilde çözümlenebilir idi: Yasa koyucu ya belirli bir süre sonunda aracın satışında ÖTV ödenmesi koşulunu kaldırarak, bu süre sonunda satılan aracın piyasa fiyatının içerisinde yer alan ve aracın değerinin düşmesinin ÖTV’ye isabet eden kısmının üzerinde kalan ÖTV tutarı kadar özürlülere “refah aktarımı” yapılması yönünde irade gösterebilir yada böyle bir refah aktarımını uygun görmemesi durumunda; ÖTV ödenmeksizin satın alınan bir aracın özürlü olmayan birine satışı esnasında ödenmesi gereken ÖTV miktarı tespit edilirken, ÖTV’nin aracın değeri içerisinde yok olan kısmının düşülmesini tercih edebilirdi.[/FONT]
[FONT=Arial]Kanaatimizce hem teknik olarak uygulama kolaylığı hem de toplum içinde önemli zorluklar yaşayan özürlü vatandaşlarımıza yönelik bir iyileştirme getirmek suretiyle Devletin kendilerinin yanında olduğunu göstererek moral destek sağlamak açısından daha avantajlı olan ilk çözüm Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından benimsenerek tasarı taslağı hazırlanmış, bilahare hükümet tarafından taslak haline getirilen düzenleme TBMM tarafından benimsenerek yasalaşmıştır.[/FONT]
[FONT=Arial]4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 15’inci maddesinin “2-a” bendinde[/FONT]
[FONT=Arial]“(II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanların, veraset yoluyla intikaller hariç ilk iktisabında istisna uygulanan malların istisnadan yararlananlar dışındakilerce iktisabında, ilk iktisabındaki matrah esas alınarak adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, kayıt ve tescili tarihinde geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi alınır”hükmü bulunmaktadır.[/FONT]
[FONT=Arial]5766 sayılı Yasa’nın 19’uncu maddesinin “f” bendi ile yukarıda yer alan fıkrasının sonuna aşağıdaki hüküm eklenmiştir.[/FONT]
[FONT=Arial] “Kanunun 7 nci maddesinin (2) numaralı bendi çerçevesinde istisnadan yararlananlar tarafından bu istisnadan yararlanılarak iktisap ettikleri kayıt ve tescile tabi malları 5 yıldan fazla kullanarak elden çıkarmaları durumunda bu hüküm uygulanmaz.”[/FONT]
[FONT=Arial] Bahse konu Kanun’un 7’nci maddesinin (2) numaralı bendi, malul ve engelliler tarafından iktisap edilen taşıt araçlarıyla ilgili istisna maddesidir. Getirilen yeni hükümle, özürlülerin satın aldığı araçları (ister özel tertibatlı olsun, isterse %90’dan fazla sakatlık derecesine sahip olup satın alınan normal taşıt olsun) 5 yıl dolduktan sonra elden çıkarmaları halinde ÖTV ödenmesi yükümlülüğü kaldırılmıştır. [/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]B. Beş (5) yıl içerisinde aracın deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi durumunda aynı süre içerisinde indirimden tekrar yararlanabilme hakkı getirildi.[/FONT]
[FONT=Arial]5766 sayılı Yasa’nın 19’uncu maddesinin “c” bendi ile 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7’nci maddesinin (2) numaralı bendinin (b) alt bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiştir.[/FONT]
[FONT=Arial]“c) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bu bendin (a) ve (b) alt bentlerinde belirtilen malûl ve engelliler tarafından ilk iktisabından sonra deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle hurdaya çıkarılmasında, bu G.T.İ.P. numaralarında yer alan malları hurdaya çıkaran malûl ve engelliler tarafından,”[/FONT]
[FONT=Arial]Yukarıda bahsedildiği gibi, ÖTV Kanunu’nun 7’nci maddesinin (2) numaralı alt bendi özürlülerin iktisap edecekleri araçlarda uygulanan ÖTV istisnasıyla ilgilidir. Getirilen yeni bent hükmü ile özürlülerin ÖTV ödemeksizin satın aldıkları araçların maddede sayılan nedenlerle kullanılamaz hale gelmesi sonucu hurdaya çıkarılması durumunda 5 yıllık süre beklenmeksizin yeni bir araç alabilmelerine imkân tanınmıştır. Ancak burada dikkat çekici husus hurdaya çıkarma nedenlerinin madde metninde tadadi olarak sayılmış olmasıdır. Buna göre aracın deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi gerekmektedir. Örneğin hırsızlık sonucu aracın çalınması yada halk hareketleri sırasında yakılma dışındaki diğer eylemlerle kullanılamaz hale gelmesi durumlarında bu hükmün uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Buna mukabil örneğin aracın üzerine elektrik direğinin devrilmesi vb. sonucunda aracın hurdaya çıkartılmasının gerektiği durumlarda 5 yıllık süre beklenilmeksizin ÖTV ödenmeden yeni araç satın alınmasının mümkün olduğu düşünülmektedir. Zira madde metninde “trafik kazası” ibaresi değil, “kaza” kelimesi kullanılmıştır. Yol kenarında dikili bulunan bir elektrik direğinin bir taşıt aracının üzerine “kasten” düşürülmediği durumlarda, “kazaen” düşmeden bahsedileceği için istisnanın uygulanması gerekir.[/FONT]
[FONT=Arial]Aracın kullanılamaz haline gelmesine neden olan olayların sınırlı tutulması, özellikle de hırsızlık olayının kapsam dışında tutulmasının nedeni kötüye kullanımın önüne geçmektir. Özellikle hırsızlık konusunda kötü niyetli kişilerce anlaşmalı bir hırsızlık yapılması ve tutanak tutturulması pekâlâ mümkündür. Ancak bu tarz tadadi sayımların en önemli sakıncası yasa yazımı sırasında akla gelmeyen fakat aynı sonucu doğuracak pek çok maddi olayın olabileceğidir. Örneğin doğal afetlerin genel olarak kabul edilmesi yerine sayımı yoluna gidilmesi, örneğin bir kasırga nedeniyle kullanılamaz hale gelen araç sahibi özürlünün bu madde hükmünden faydalanıp faydalanamayacağı konusunda tartışmalara neden olabilecektir. Kötü niyetli vatandaşları engelleyebilmek açısından sınırları tartışılabilecek hükümler getirmek yerine hileli şekilde işlem yapanlardan tespit edilenlere ağır cezalar öngörülmesinin daha doğru bir yaklaşım olduğu düşüncesindeyiz.[/FONT]
[FONT=Arial]Getirilen madde hükmüyle ilgili olarak söylenmesi gereken 2 husus daha bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 5 yıllık süre dolmadan ÖTV muafiyetinden faydalanabilmek için aracın kullanılamaz hale gelmesinin yeterli olmayıp, mutlaka hurdaya çıkarılması, yani trafik kaydından düşülmesi gerektiği; ikincisi ise hurdaya çıkartılan aracın kasko sigortasının olup olmamasının madde hükmünden faydalanabilmek için öneminin bulunmadığıdır.[/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]IV. SONUÇ[/FONT]
[FONT=Arial]Özürlü hakları Dünyanın önemli gündem maddelerinden biri olarak özellikle gelişmiş ülkelerde sıkça tartışma konusu yapılmaktadır. Tüm medeni ülkeler bir yandan ülkelerini özürlülerin de yaşamlarını kendi başlarına kolaylıkla yürütmelerine olanak sağlayacak şekilde dizayn ederken, bir yandan da özürlülere çalışma hayatları ve özel hayatlarında önemli avantajlar sağlamaktadır. Ülkemiz; binaların, sokakların, okulların, işyerlerinin, toplu taşım araçlarının vs. özürlülerin faydalanmasını kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesinde maalesef istenilen seviyeye henüz gelememiştir. Ancak özürlülere iş yaşamında sağlanan avantajlar ve vergisel avantajlar konusunda, mevcut olan tüm eksiklik ve aksaklıklara rağmen, küçümsenemeyecek mesafeler alınmıştır. Sağlanan vergisel avantajların uygulanmasında ortaya çıkan sorunlarla ilgili olarak Devletin göstermiş olduğu yapıcı yaklaşım sevindiricidir. Özürlülere taşıt alımında sağlanan ÖTV istisnasının uygulanmasında ortaya çıkan sorunlar Maliye Bakanlığı tarafından dikkate alınmış, üstelik bu yapılırken özürlü vatandaşlarımızı daha fazla memnun edecek bir çözüm yolu benimsenmiştir. Bu kapsamda ÖTV istisnasından faydalanarak taşıt alan özürlülerin bu taşıtlarını 5 yıllık süreden sonra elden çıkarmaları halinde, başlangıçta ödenmeyen ÖTV’nin ödenmesi yükümlülüğü ortadan kaldırılmış; 5 yıllık süre dolmadan deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelerek hurdaya çıkarılan araçların yerine 5 yıllık süre koşulu dikkate alınmaksızın ÖTV ödenmeden tekrar taşıt alabilmelerine imkân verilmiştir.[/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]I. GİRİŞ[/FONT]
[FONT=Arial]Özürlülerin edindiği taşıt araçlarında, Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7’nci maddesinin (2) numaralı bendi gereğince uygulanan ÖTV muafiyetinin uygulanmasıyla ilgili olarak yaşanan problemleri “Motorlu Taşıt Alımlarında Özürlülere Uygulanan ÖTV İndiriminde Ortaya Çıkan Sorunlar” başlıklı makalemizde[FONT=’Times New Roman’][1][/FONT]http://www.ahmetozansoy.com/sdetay.asp?did=107#_ftn1 incelemiş ve muhtemel çözüm önerilerimizi de aynı makalede dile getirmiştik.[/FONT]
[FONT=Arial]Gelir İdaresi Başkanlığı, özürlü vatandaşlarımızın yaşadığı bu sorunlara duyarsız kalmamış ve konuyla ilgili olarak hazırladığı değişiklik önerisini “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” içerisinde TBMM’ne sevk etmiş ve bu tasarı 04.06.2008 tarihinde 5766 sayılı Kanun olarak yasalaşmıştır[FONT=’Times New Roman’][2][/FONT]http://www.ahmetozansoy.com/sdetay.asp?did=107#_ftn2.[/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]II. PROBLEMLER NE İDİ?[/FONT]
[FONT=Arial][/FONT]
[FONT=Arial]A. Araç alımında ödenmeyen ÖTV’nin tamamının, aracın özürlü olmayan birisine satışında ödenecek olması koşulunda süre sınırı olmaması[/FONT]
[FONT=Arial]ÖTV Kanunu’nun 15 maddesinin 2/a bendine göre, Kanun’un 7’nci maddesinin 2’nci bendi uyarınca özel tüketim vergisi ödenmeksizin satın alınan aracın, bu istisnadan faydalanma hakkı olmayan birisine satışında başlangıçta ödenmeyen ÖTV miktarı aracın alındığı günkü oran ve matrah üzerinden, aracın devir işlemleri yapılmadan alıcı tarafından ödenmek durumunda idi. Bunun nedeni; ikinci el araç satışlarında (aracın alımında ödenen her türlü vergiler dâhil edilerek belirlenen fiyat nedeniyle) aracı satan özürlünün, aracı ÖTV’nin de içerisine dâhil olduğu piyasa fiyatından satarak, ödemediği ÖTV kadar bir gelir elde etmek yoluyla hakkın kötüye kullanılmasının engellemesiydi.[/FONT]
[FONT=Arial]Burada dikkate alınmayan unsur; özürlünün, aracı satarken aracının piyasa fiyatında oluşan yıpranmada fiyatın ÖTV’ye isabet eden kısmının da ödenmek durumunda kalınmasıydı. Böylece; araç satıldığında ÖTV’ye isabet eden yıpranma düşünülmeksizin daha önceden tahsil edilmeyen ÖTV’nin tamamı tahsil edildiğinde, başlangıçta tahsil edilmeyen ÖTV’nin bir kısmı fiilen özürlü üzerinde kalmaktaydı.[/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]B. Beş (5) yıl içerisinde aracın çalınması yada zarar görmesi durumunda aynı süre içerisinde indirimden tekrar yararlanılamaması[/FONT]
[FONT=Arial]Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7/2. maddesinde, maddede sayılan koşulları taşıyan özürlüler tarafından satın alınan motorlu taşıt araçlarının beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı özel tüketim vergisinden istisna edilmiştir. Kanun’un lafzı, bu 5 yıllık süre içersinde kaza, hırsızlık, doğal afet, vb. gibi elinde olmayan sebeplerle taşıtını kaybeden özürlülerin tekrar bu avantajdan faydalanamamaları sonucunu doğurmaktaydı. Özürlülere toplum içerisindeki mağduriyetlerinin azaltılması anlayışı içerisinde ÖTV istisnası getiren kanun koyucu, kaza yada hırsızlık gibi fiiller nedeniyle mağdur olan özürlüyü daha çok mağdur etme amacı gütmemekle birlikte, hakkın kötüye kullanılmasının engellenmesi amacıyla 5 yıllık süre içinde ikinci bir istisna öngörmemiştir. Ancak bu yapılırken herhangi bir kasıt ve kötü niyet olmaksızın sahip oldukları taşıt araçları satın alma tarihinden itibaren 5 yıl içinde iradeleri dışında ellerinden çıkan özürlülerin düşünülmemiş olması, böyle bir olayla karşılaşan özürlülerin mağdur olması sonucunu doğurmaktaydı. [/FONT]
[FONT=Arial][/FONT]
[FONT=Arial]III. DEĞİŞİKLİKLER NE GETİRDİ?[/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]A. Beş (5) yıldan sonra elden çıkarılan taşıtın, alımında ödenmeyen ÖTV’nin ödenmesi hükmü kaldırıldı.[/FONT]
[FONT=Arial]Araç alımında ödenmeyen ÖTV’nin tamamının, aracın özürlü olmayan birisine satışında ödenecek olması koşulunda süre sınırı olmamasından kaynaklanan sorun 2 şekilde çözümlenebilir idi: Yasa koyucu ya belirli bir süre sonunda aracın satışında ÖTV ödenmesi koşulunu kaldırarak, bu süre sonunda satılan aracın piyasa fiyatının içerisinde yer alan ve aracın değerinin düşmesinin ÖTV’ye isabet eden kısmının üzerinde kalan ÖTV tutarı kadar özürlülere “refah aktarımı” yapılması yönünde irade gösterebilir yada böyle bir refah aktarımını uygun görmemesi durumunda; ÖTV ödenmeksizin satın alınan bir aracın özürlü olmayan birine satışı esnasında ödenmesi gereken ÖTV miktarı tespit edilirken, ÖTV’nin aracın değeri içerisinde yok olan kısmının düşülmesini tercih edebilirdi.[/FONT]
[FONT=Arial]Kanaatimizce hem teknik olarak uygulama kolaylığı hem de toplum içinde önemli zorluklar yaşayan özürlü vatandaşlarımıza yönelik bir iyileştirme getirmek suretiyle Devletin kendilerinin yanında olduğunu göstererek moral destek sağlamak açısından daha avantajlı olan ilk çözüm Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından benimsenerek tasarı taslağı hazırlanmış, bilahare hükümet tarafından taslak haline getirilen düzenleme TBMM tarafından benimsenerek yasalaşmıştır.[/FONT]
[FONT=Arial]4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 15’inci maddesinin “2-a” bendinde[/FONT]
[FONT=Arial]“(II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanların, veraset yoluyla intikaller hariç ilk iktisabında istisna uygulanan malların istisnadan yararlananlar dışındakilerce iktisabında, ilk iktisabındaki matrah esas alınarak adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, kayıt ve tescili tarihinde geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi alınır”hükmü bulunmaktadır.[/FONT]
[FONT=Arial]5766 sayılı Yasa’nın 19’uncu maddesinin “f” bendi ile yukarıda yer alan fıkrasının sonuna aşağıdaki hüküm eklenmiştir.[/FONT]
[FONT=Arial] “Kanunun 7 nci maddesinin (2) numaralı bendi çerçevesinde istisnadan yararlananlar tarafından bu istisnadan yararlanılarak iktisap ettikleri kayıt ve tescile tabi malları 5 yıldan fazla kullanarak elden çıkarmaları durumunda bu hüküm uygulanmaz.”[/FONT]
[FONT=Arial] Bahse konu Kanun’un 7’nci maddesinin (2) numaralı bendi, malul ve engelliler tarafından iktisap edilen taşıt araçlarıyla ilgili istisna maddesidir. Getirilen yeni hükümle, özürlülerin satın aldığı araçları (ister özel tertibatlı olsun, isterse %90’dan fazla sakatlık derecesine sahip olup satın alınan normal taşıt olsun) 5 yıl dolduktan sonra elden çıkarmaları halinde ÖTV ödenmesi yükümlülüğü kaldırılmıştır. [/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]B. Beş (5) yıl içerisinde aracın deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi durumunda aynı süre içerisinde indirimden tekrar yararlanabilme hakkı getirildi.[/FONT]
[FONT=Arial]5766 sayılı Yasa’nın 19’uncu maddesinin “c” bendi ile 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7’nci maddesinin (2) numaralı bendinin (b) alt bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiştir.[/FONT]
[FONT=Arial]“c) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bu bendin (a) ve (b) alt bentlerinde belirtilen malûl ve engelliler tarafından ilk iktisabından sonra deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle hurdaya çıkarılmasında, bu G.T.İ.P. numaralarında yer alan malları hurdaya çıkaran malûl ve engelliler tarafından,”[/FONT]
[FONT=Arial]Yukarıda bahsedildiği gibi, ÖTV Kanunu’nun 7’nci maddesinin (2) numaralı alt bendi özürlülerin iktisap edecekleri araçlarda uygulanan ÖTV istisnasıyla ilgilidir. Getirilen yeni bent hükmü ile özürlülerin ÖTV ödemeksizin satın aldıkları araçların maddede sayılan nedenlerle kullanılamaz hale gelmesi sonucu hurdaya çıkarılması durumunda 5 yıllık süre beklenmeksizin yeni bir araç alabilmelerine imkân tanınmıştır. Ancak burada dikkat çekici husus hurdaya çıkarma nedenlerinin madde metninde tadadi olarak sayılmış olmasıdır. Buna göre aracın deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi gerekmektedir. Örneğin hırsızlık sonucu aracın çalınması yada halk hareketleri sırasında yakılma dışındaki diğer eylemlerle kullanılamaz hale gelmesi durumlarında bu hükmün uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Buna mukabil örneğin aracın üzerine elektrik direğinin devrilmesi vb. sonucunda aracın hurdaya çıkartılmasının gerektiği durumlarda 5 yıllık süre beklenilmeksizin ÖTV ödenmeden yeni araç satın alınmasının mümkün olduğu düşünülmektedir. Zira madde metninde “trafik kazası” ibaresi değil, “kaza” kelimesi kullanılmıştır. Yol kenarında dikili bulunan bir elektrik direğinin bir taşıt aracının üzerine “kasten” düşürülmediği durumlarda, “kazaen” düşmeden bahsedileceği için istisnanın uygulanması gerekir.[/FONT]
[FONT=Arial]Aracın kullanılamaz haline gelmesine neden olan olayların sınırlı tutulması, özellikle de hırsızlık olayının kapsam dışında tutulmasının nedeni kötüye kullanımın önüne geçmektir. Özellikle hırsızlık konusunda kötü niyetli kişilerce anlaşmalı bir hırsızlık yapılması ve tutanak tutturulması pekâlâ mümkündür. Ancak bu tarz tadadi sayımların en önemli sakıncası yasa yazımı sırasında akla gelmeyen fakat aynı sonucu doğuracak pek çok maddi olayın olabileceğidir. Örneğin doğal afetlerin genel olarak kabul edilmesi yerine sayımı yoluna gidilmesi, örneğin bir kasırga nedeniyle kullanılamaz hale gelen araç sahibi özürlünün bu madde hükmünden faydalanıp faydalanamayacağı konusunda tartışmalara neden olabilecektir. Kötü niyetli vatandaşları engelleyebilmek açısından sınırları tartışılabilecek hükümler getirmek yerine hileli şekilde işlem yapanlardan tespit edilenlere ağır cezalar öngörülmesinin daha doğru bir yaklaşım olduğu düşüncesindeyiz.[/FONT]
[FONT=Arial]Getirilen madde hükmüyle ilgili olarak söylenmesi gereken 2 husus daha bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 5 yıllık süre dolmadan ÖTV muafiyetinden faydalanabilmek için aracın kullanılamaz hale gelmesinin yeterli olmayıp, mutlaka hurdaya çıkarılması, yani trafik kaydından düşülmesi gerektiği; ikincisi ise hurdaya çıkartılan aracın kasko sigortasının olup olmamasının madde hükmünden faydalanabilmek için öneminin bulunmadığıdır.[/FONT]
[FONT=Arial] [/FONT]
[FONT=Arial]IV. SONUÇ[/FONT]
[FONT=Arial]Özürlü hakları Dünyanın önemli gündem maddelerinden biri olarak özellikle gelişmiş ülkelerde sıkça tartışma konusu yapılmaktadır. Tüm medeni ülkeler bir yandan ülkelerini özürlülerin de yaşamlarını kendi başlarına kolaylıkla yürütmelerine olanak sağlayacak şekilde dizayn ederken, bir yandan da özürlülere çalışma hayatları ve özel hayatlarında önemli avantajlar sağlamaktadır. Ülkemiz; binaların, sokakların, okulların, işyerlerinin, toplu taşım araçlarının vs. özürlülerin faydalanmasını kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesinde maalesef istenilen seviyeye henüz gelememiştir. Ancak özürlülere iş yaşamında sağlanan avantajlar ve vergisel avantajlar konusunda, mevcut olan tüm eksiklik ve aksaklıklara rağmen, küçümsenemeyecek mesafeler alınmıştır. Sağlanan vergisel avantajların uygulanmasında ortaya çıkan sorunlarla ilgili olarak Devletin göstermiş olduğu yapıcı yaklaşım sevindiricidir. Özürlülere taşıt alımında sağlanan ÖTV istisnasının uygulanmasında ortaya çıkan sorunlar Maliye Bakanlığı tarafından dikkate alınmış, üstelik bu yapılırken özürlü vatandaşlarımızı daha fazla memnun edecek bir çözüm yolu benimsenmiştir. Bu kapsamda ÖTV istisnasından faydalanarak taşıt alan özürlülerin bu taşıtlarını 5 yıllık süreden sonra elden çıkarmaları halinde, başlangıçta ödenmeyen ÖTV’nin ödenmesi yükümlülüğü ortadan kaldırılmış; 5 yıllık süre dolmadan deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelerek hurdaya çıkarılan araçların yerine 5 yıllık süre koşulu dikkate alınmaksızın ÖTV ödenmeden tekrar taşıt alabilmelerine imkân verilmiştir.[/FONT]
YENİ GELİŞME (13,05,2014) Aracı kasko hurdaya çıkarmak için görevlendirdiği Trafik Müşavirliği 9 mayıs 2014 te beni aradı.. “Aracın Bertaraf Raporu çıkması için Aracın hiçbir borcunun olmaması gerekiyor. Ama siz kaza esnasında bariyerlere vurduğunuzdan Karayolları araca HACİZ koymuş.. Halbuki Aracınızın sigorta şirketi Bariyer parasını 5 mayıs 2014 tarihinde ödemiş. Ama karayolları henüz haczi kaldırmamış. Ankara Karayolları hacizi kaldırdıktan sonra evrağın bize ulaşması 10 gün sürer. İsterseniz Karayollarından rica ediniz ve evrağı elden alıp bize kargo ile gönderiniz. O zaman bu 10 günlük posta süresini beklememiş oluruz” dedi. Ben Ankara iline bağlı bir bölgede kaza yaptığımdan Ankara Karayolları ile iletişime geçtim. Sizinde başınıza gelirse kaza yaptığınız bölgenin bağlı olduğu karayolları ile iletişime geçmeniz gerekmektedir. Aradım ve Bana evrağı elden teslim ettiler bu gün itibarıyla (13 Mayıs) İlgili Trafik müşavirliğine kargo ile gönderdim.. Demem o ki kaskolu aracınızda olsa siz bizzat takip ederek evrak akışını sağlarsanız işi biraz daha hızlandırmış olacaksınız..Kaza tarihi 03/03/2014 yaklaşık 2,5 ay oldu….Bu arada bariyer parası 600tl tutmuş.. Ama bu oran bariyerin durumuna göre değişiyormuş..Dediğim gibi Aracın sigortası bu parayı ödedi....Gelişmeleri sizlere aktarmaya devam edeceğim…Sevdim bu işi 
saygılar
saygılarYENİ GELİŞME: (15.05.2014): Araç Hurdaya ayrılmıştır. Ve bertaraf raporu şu an elimdedir. Şimdi yeni araç için girişimlerim başlamış olup gelişmeleri aktarmaya devam edeceğim... Gördüğünüz gibi ENGELLİ ARACI HURDAYA ayrılmıştır. Şimdiye kadar bir çok engelli bireyin ise çeşitli zorluklarla bu hakkı verilmemiştir. Bilmiyorum ama belkide ilk kez benim ENGELLİ ARACIM hurdaya çıktı belkide... Sizden isteğim yukarıda yazdıklarımı iyi anlayıp yapmanız gerekenleri yapmanızdır, Pes etmemenizdir. Yeni aracın koltuguna oturana kadar size aktarımda bulunmaya devam edeceğim Saygılarımla
Saygılarımla
Güzel gelişmeler.
Detaylı paylaşım için bir kez daha teşekkürler.
Detaylı paylaşım için bir kez daha teşekkürler.
İrfan bey geçmiş olsun öncelikle,
Ben de mayıs ayının başında kaza yaptım arabam pert oldu. Sigorta firması 66 bin tl fiyat biçti ama hurdaya ayıracağız ve siz yeni bir araba alasınuz diye 40 bin tl önerdiler. Ötv tutarını kesmişler.
Bunu kabul etmemeliyim değil mi?
Ben de mayıs ayının başında kaza yaptım arabam pert oldu. Sigorta firması 66 bin tl fiyat biçti ama hurdaya ayıracağız ve siz yeni bir araba alasınuz diye 40 bin tl önerdiler. Ötv tutarını kesmişler.
Bunu kabul etmemeliyim değil mi?
çok geçmiş olsun...
Çok teşekkürler,
muharremxxx;
Muharrem bey; Aracı siz 66 bin tl ödeyerek mi aldınız?
cevabınız "Hayır" ise ; Aracın gerçek fiyatı 66 bin tl iken size araç ötv siz 45 bin tl ye falan gelmiş olmalı. Aracı siz ötv'siz aldığınızdan kasko da size ötv'siz meblağ ne ise onu öder. Yani aracın 66 bin tl lik piyasa bedeli varsa 45 bin tl ödenir. Çünkü sizin aracı ilk aldığınız zaman kesilen fatura dikkate alınır.. Ama araç daha sıfır olup 1 yaşını doldurmamışsa ve de KLOZLU yani YENİ FİYAT KORUMALI KASKOLU ise o zaman kesilen faturaya bakılmaksızın sıfır bayi fiyatı o tarihte ne ise o ödenir. Ama 1 yaşını geçmişse ikinci el değerlendirmesi yapılarak ötv'siz meblağ ortaya çıkarılır ve o ödenir. 66 bin tl lik araç için size 40 bin tl teklif edilmiş, Eğer araç iki yaşının üzerindeyse pek zarar etmiş olmassınız ama yine de biraz zorlamanız menfaatinize olacaktır... Mesela benim araç 51 bin tl gerçek fiyatı iken 33,750 tl ye aldım.. Kasko bana o an bayi fiyatı olan 34 bin tl yi ödedi. Yani bana tutupta 51 bin tl ödemedi. Ötv'siz bedeli ne ise ve klozlu kasko olması sebebiyle 34 bin tl ödedi.
cevabınız "Evet" ise ; Siz şayet ötv indirimi ile 66 bin tl ye araç aldıysanız ve bu araç 5 yaşının altında ise o zaman 40 bin tl çok düşük.. Sizin aracınızın gerçek piyasa bedeli bu sefer 80-85 bin tl olarak ortaya çıktığından en azından 55-60 bin arasında ödeme almalısınız..
Ben trafik mevzuatını çok iyi bilen biri olmayıp yaşadığım olay sebebi ile fikir yürüterek sizlere bu açıklamaları yapıyorum.. Saygılarımla
..
Muharrem bey; Aracı siz 66 bin tl ödeyerek mi aldınız?
cevabınız "Hayır" ise ; Aracın gerçek fiyatı 66 bin tl iken size araç ötv siz 45 bin tl ye falan gelmiş olmalı. Aracı siz ötv'siz aldığınızdan kasko da size ötv'siz meblağ ne ise onu öder. Yani aracın 66 bin tl lik piyasa bedeli varsa 45 bin tl ödenir. Çünkü sizin aracı ilk aldığınız zaman kesilen fatura dikkate alınır.. Ama araç daha sıfır olup 1 yaşını doldurmamışsa ve de KLOZLU yani YENİ FİYAT KORUMALI KASKOLU ise o zaman kesilen faturaya bakılmaksızın sıfır bayi fiyatı o tarihte ne ise o ödenir. Ama 1 yaşını geçmişse ikinci el değerlendirmesi yapılarak ötv'siz meblağ ortaya çıkarılır ve o ödenir. 66 bin tl lik araç için size 40 bin tl teklif edilmiş, Eğer araç iki yaşının üzerindeyse pek zarar etmiş olmassınız ama yine de biraz zorlamanız menfaatinize olacaktır... Mesela benim araç 51 bin tl gerçek fiyatı iken 33,750 tl ye aldım.. Kasko bana o an bayi fiyatı olan 34 bin tl yi ödedi. Yani bana tutupta 51 bin tl ödemedi. Ötv'siz bedeli ne ise ve klozlu kasko olması sebebiyle 34 bin tl ödedi.
cevabınız "Evet" ise ; Siz şayet ötv indirimi ile 66 bin tl ye araç aldıysanız ve bu araç 5 yaşının altında ise o zaman 40 bin tl çok düşük.. Sizin aracınızın gerçek piyasa bedeli bu sefer 80-85 bin tl olarak ortaya çıktığından en azından 55-60 bin arasında ödeme almalısınız..
Ben trafik mevzuatını çok iyi bilen biri olmayıp yaşadığım olay sebebi ile fikir yürüterek sizlere bu açıklamaları yapıyorum.. Saygılarımla
..
selemlar...öncelikle geçmiş olsun ve teşekkür ederiz bilgilendirmeniz için...şu an kendi aracıma ait kasko poliçem elimde fakat sizin belirttiğiniz şekilde kasko klozu diye bir ibare görmedim....nerde nasıl bahsetmesi lazımdı, teminatlar kısmında da görmedim..
merhabalar gercekten cok gecmis olsun ayni filimgibi bir durum bu birde bende ninem adina engelli arac alacam tabi para benden ninemin %96 raporu var kalp tansiyon seker ve azzamir tabi ben 3 derece yakini oluyorum ben araci alsam kullanma hakkim olurmu birde en uygun arac bana yazarsaniz cok sevinirim tekrar cok gecmis olsun
YENİ GELİŞME (20.05.2014) : Merhaba en son yazdığım "Yeni Gelişme" başlıklı mesajımda bertaraf raporunun elimde olduğunu yeni araç için girişimlere başladığımı aktarmıştım. 16 mayıs tarihinde Vergi Dairesi başkanlığına yeni araç için başvuru yaptığımda bir problem daha ortaya çıktı.
Problem şu; Hurdaya çıkan araç vergi dairesinden silinmişti. Ve Bertaraf raporu da bu şekilde bana teslim edilmişti. Fakat Hurdaya çıkan araç vergi dairesinden silindikten sonra her vergi dairesinde bulunan ÖTV SERVİSİ' denilen odaya gidilerek Araç için "MOTO ÇAĞRISIé diye bir işlemin daha yapılması gerekiyormuş. Bu çağrıyı yapmak için ise sizden "EK1 BELGESİ ORJİNALİ VEYA NOTER TASTİKLİSİ , ARAÇ EKSPERTİZ RAPORU fotokopisi" isteniyor. EK1 BELGESİ ni aracınızı hurdaya çıkaran TRAFİK MÜŞAVİRLİĞİNDEN alacaksınız. Trafik müşavirliği bana orjinalini teslim etti. EKSPERTİZ RAPORUNU ise aracınızı kaskolattığınız firmadan isteyeceksiniz. Aracınız kaskolu değil ise Aracın sigorta şirketini arayarak işlemleri yürüten SİGORTA DANIŞMANLIĞI'ndan isteyeceksiniz. Bu evraklarla birlikte vergi dairesinde ÖTV BİRİMİ ne gittiğinizde MOTO ÇAĞRISI denilen işlem yapılır. Ve ancak o zaman hurda araç tam anlamıyla üzerinizden düşmüş olur. Yeni araç için problem kalmamış olur.. ...Devam edecek....Saygılarımla
EMOS_80;
Merhaba ;
Ben başıma gelenleri anlatırken benim kasko poliçemde de KLOZLU kasko olmadığını özellikle belirtiyorum. Benimkinde de yoktu. Ama ben aracı aldıgın gün 3 saat sonra kaza yaptığım için benim kaskoyu mecburiyetten ya klozlu kasko olarak dönüştürdüler ya da gerçekten klozlu idi. Bunu bilemiyorum ama benim aracım KLOZLU KASKOLU olarak işleme tabi oldu. Benim poliçemde de yok.. Ama olması şart. MUAFİYET UYGULAMALARI adı altında poliçede bir başlık var hemde tam orada olması gerekiyor. Çünkü Kloz meselesi ile ilgili olan YARALANMA KLOZU ve ANAHTAR KLOZU HUKUKSAL KORUMA KLOZU gibi bölümler bu bölümde var. Siz isterseniz kasko şirketinizle birebir görüşünüz, Kafanız rahatlasın. Saygılarımla
keremöz;
1-2-3. derece akrabalar kullanabilir hükmü yasa ile verilmiş durumda bu mesele değil.. Elbette alabilirsin. Fakat kaza gibi durumlarda kanunen bir sıkıntı belki yaşamazsın ama mesela beni kasko ugraştırdı sende az çok uğraşırsın.. Sonuçta kanunen sen bu arabayı kullanabiliyorsun.
En uygun araç nedir diye sormuşsunuz, Uygun araba diye bir şey yok bu tamamen bütçenizle alakalı. Ben şu arabayı alın diyemem... Size sadece şunu söyleyebilirim.. Mesela 50 bin tl lik bir araba alırsanız 2 aşağıya düşeceksiniz bu da 32-35 bin tl civarına gelir. yani siz cebinizdeki parayı hesaplayarak bu dediğim hesaba göre hareket ediniz. Ortalama Peşin fiyattan 2 gibi engelli indirimi oluyor...
Ama araba bayilerindeki hesap şöyledir ; 50 bin tl lik bir araç için E ÖTV vergisini düşerler arabanın fiyatı 27,500tl ye düşer.. Daha sonra 27.500tl ye kdv koyarlar bu da 32450tl ye denk gelir. Bayi sana bu rakamdan bir kaç bin tl pahalıda der ucuzda artık oradaki iş senin sağlam pazarlığına kalmış bir şey...Saygılarımla
Problem şu; Hurdaya çıkan araç vergi dairesinden silinmişti. Ve Bertaraf raporu da bu şekilde bana teslim edilmişti. Fakat Hurdaya çıkan araç vergi dairesinden silindikten sonra her vergi dairesinde bulunan ÖTV SERVİSİ' denilen odaya gidilerek Araç için "MOTO ÇAĞRISIé diye bir işlemin daha yapılması gerekiyormuş. Bu çağrıyı yapmak için ise sizden "EK1 BELGESİ ORJİNALİ VEYA NOTER TASTİKLİSİ , ARAÇ EKSPERTİZ RAPORU fotokopisi" isteniyor. EK1 BELGESİ ni aracınızı hurdaya çıkaran TRAFİK MÜŞAVİRLİĞİNDEN alacaksınız. Trafik müşavirliği bana orjinalini teslim etti. EKSPERTİZ RAPORUNU ise aracınızı kaskolattığınız firmadan isteyeceksiniz. Aracınız kaskolu değil ise Aracın sigorta şirketini arayarak işlemleri yürüten SİGORTA DANIŞMANLIĞI'ndan isteyeceksiniz. Bu evraklarla birlikte vergi dairesinde ÖTV BİRİMİ ne gittiğinizde MOTO ÇAĞRISI denilen işlem yapılır. Ve ancak o zaman hurda araç tam anlamıyla üzerinizden düşmüş olur. Yeni araç için problem kalmamış olur.. ...Devam edecek
....SaygılarımlaEMOS_80;
Merhaba ;
Ben başıma gelenleri anlatırken benim kasko poliçemde de KLOZLU kasko olmadığını özellikle belirtiyorum. Benimkinde de yoktu. Ama ben aracı aldıgın gün 3 saat sonra kaza yaptığım için benim kaskoyu mecburiyetten ya klozlu kasko olarak dönüştürdüler ya da gerçekten klozlu idi. Bunu bilemiyorum ama benim aracım KLOZLU KASKOLU olarak işleme tabi oldu. Benim poliçemde de yok.. Ama olması şart. MUAFİYET UYGULAMALARI adı altında poliçede bir başlık var hemde tam orada olması gerekiyor. Çünkü Kloz meselesi ile ilgili olan YARALANMA KLOZU ve ANAHTAR KLOZU HUKUKSAL KORUMA KLOZU gibi bölümler bu bölümde var. Siz isterseniz kasko şirketinizle birebir görüşünüz, Kafanız rahatlasın. Saygılarımla
keremöz;
1-2-3. derece akrabalar kullanabilir hükmü yasa ile verilmiş durumda bu mesele değil.. Elbette alabilirsin. Fakat kaza gibi durumlarda kanunen bir sıkıntı belki yaşamazsın ama mesela beni kasko ugraştırdı sende az çok uğraşırsın.. Sonuçta kanunen sen bu arabayı kullanabiliyorsun.
En uygun araç nedir diye sormuşsunuz, Uygun araba diye bir şey yok bu tamamen bütçenizle alakalı. Ben şu arabayı alın diyemem... Size sadece şunu söyleyebilirim.. Mesela 50 bin tl lik bir araba alırsanız 2 aşağıya düşeceksiniz bu da 32-35 bin tl civarına gelir. yani siz cebinizdeki parayı hesaplayarak bu dediğim hesaba göre hareket ediniz. Ortalama Peşin fiyattan 2 gibi engelli indirimi oluyor...
Ama araba bayilerindeki hesap şöyledir ; 50 bin tl lik bir araç için E ÖTV vergisini düşerler arabanın fiyatı 27,500tl ye düşer.. Daha sonra 27.500tl ye kdv koyarlar bu da 32450tl ye denk gelir. Bayi sana bu rakamdan bir kaç bin tl pahalıda der ucuzda artık oradaki iş senin sağlam pazarlığına kalmış bir şey...Saygılarımla
2012 de arabanın normal fiyatı 70 bin TL iken ben ÖTV indirimi ile KDV dâhil 53.800 TL'ye aldım. Şu an aynı arabanın 2.el fiyatı ise 65-70 bin TL civarında. Kasko 41 bin TL öneriyor.
Benim yeni arabayı yerine koyma tutarım (2.el olarak) 65 bin TL. Ama kasko 41 bin TL öneriyor. Bu tutar bana göre az çünkü 2.el alırken ÖTV indirimi gibi bişey söz konusu değil. Yani 25 bin TL az para almış oluyorum.
Benim yeni arabayı yerine koyma tutarım (2.el olarak) 65 bin TL. Ama kasko 41 bin TL öneriyor. Bu tutar bana göre az çünkü 2.el alırken ÖTV indirimi gibi bişey söz konusu değil. Yani 25 bin TL az para almış oluyorum.
muharremxxx;
Evet çok zarar etmektesiniz bu açıdan baktıgımızda... Biraz diretmekte fayda var. Aracın tamiri mümkünse onuda zaten değerlendirmektesinizdir. En azından bu kadar zarar etmezsiniz. TAHMİNİME GÖRE KASKO ŞÖYLE HESAP YAPIYOR:
Mesela sizin aracın piyasası artışta ama kasko yılı baz alıyor.. Her araç için ayrı ayrı bir piyasa yerine 2005 model araçlar şu-şu fiyat aralığında, 2006 modeller şu-şu fiyat aralığında gibi kriterler koyarak bir ödeme yapıyor olabilirler ama kesinlikle bilerek bunu söylemiyorum. Siz elbette sonuna kadar diretiniz.. Sonuçta size sizin aracınız üzerinden değer biçerek ödeme yapması en doğru olan..
Evet çok zarar etmektesiniz bu açıdan baktıgımızda... Biraz diretmekte fayda var. Aracın tamiri mümkünse onuda zaten değerlendirmektesinizdir. En azından bu kadar zarar etmezsiniz. TAHMİNİME GÖRE KASKO ŞÖYLE HESAP YAPIYOR:
Mesela sizin aracın piyasası artışta ama kasko yılı baz alıyor.. Her araç için ayrı ayrı bir piyasa yerine 2005 model araçlar şu-şu fiyat aralığında, 2006 modeller şu-şu fiyat aralığında gibi kriterler koyarak bir ödeme yapıyor olabilirler ama kesinlikle bilerek bunu söylemiyorum. Siz elbette sonuna kadar diretiniz.. Sonuçta size sizin aracınız üzerinden değer biçerek ödeme yapması en doğru olan..
lepot;
HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI Hazine Müsteşarlığı Resmi Web Sitesi - E-basvurular - Sigortacılık E-Başvuru
HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI Hazine Müsteşarlığı Resmi Web Sitesi - E-basvurular - Sigortacılık E-Başvuru
VE MUTLU SON !!! (29.05.2014)
Merhaba Arkadaşlar , Başıma gelenleri yukarıda gelişmeleriyle aktarmıştım.. Şimdi ise Yeni Aracımı almış bulunuyorum. Şimdi ise bu yeni araçta yaşadığım olayı anlatmak istiyorum..
İlk aldığım ve kaza yaptığım araç Full + Full modelin bir alt modeliydi. Full+full ile arasında 6 bin tl fark vardı. Param yetmediği için mecburen sadece full modelini almış, Full+full modelini alamamıştım. Bertaraf Raporumu bekleme aşamasındayken bir firmaya giderek yine paramın yettiği full modeli almaya karar vermiştim. Zaten bir de kaza yaptığımdan 3 bin tl zararım vardı full+full ‘ünü yani en dolu kasayı hiç alacak durumum yoktu.. 3 bin tl zararım ise Kaza yaptığım aracın kasko bedeli ile çektiğim krediden kesilen paraydı. E artık o kadar oluyor ..
Neyse
Yine kaza yaptığım modelin aynısını almaya gittiğimde bayi bana Full+Full’ünde 6 bin tl indirim yaparak bir alt model fiyatına verdi.. Nasıl mı? Şöyle; Full+full olan araç Sıfır km ama 2013 model.. Yani daha trafiğe çıkmamış satılmadığından o fiyata verdi.. 2014 full+full ile 6 bin tl fark var ama bayide elinde kalan son 2013 modeli bana o fiyata verebileceğini söyledi… Full+full’u bir alt model fiyatına almış oldum… Zaten kaza yapan aracı alırken de aslında bu full+ full modeli istemiştim. ALLAH bana bu kazayı yaşatarak belki de kalbimden geçeni nasip etmiş oldu.. Ve her şerde bir hayır olduğu da böylelikle tasdiklenmiş oldu.. ALLAH hepinizin kalbine göre versin. Saygılarımla, Hoşça kalın.
Merhaba Arkadaşlar , Başıma gelenleri yukarıda gelişmeleriyle aktarmıştım.. Şimdi ise Yeni Aracımı almış bulunuyorum. Şimdi ise bu yeni araçta yaşadığım olayı anlatmak istiyorum..
İlk aldığım ve kaza yaptığım araç Full + Full modelin bir alt modeliydi. Full+full ile arasında 6 bin tl fark vardı. Param yetmediği için mecburen sadece full modelini almış, Full+full modelini alamamıştım. Bertaraf Raporumu bekleme aşamasındayken bir firmaya giderek yine paramın yettiği full modeli almaya karar vermiştim. Zaten bir de kaza yaptığımdan 3 bin tl zararım vardı full+full ‘ünü yani en dolu kasayı hiç alacak durumum yoktu.. 3 bin tl zararım ise Kaza yaptığım aracın kasko bedeli ile çektiğim krediden kesilen paraydı. E artık o kadar oluyor ..
Neyse
Yine kaza yaptığım modelin aynısını almaya gittiğimde bayi bana Full+Full’ünde 6 bin tl indirim yaparak bir alt model fiyatına verdi.. Nasıl mı? Şöyle; Full+full olan araç Sıfır km ama 2013 model.. Yani daha trafiğe çıkmamış satılmadığından o fiyata verdi.. 2014 full+full ile 6 bin tl fark var ama bayide elinde kalan son 2013 modeli bana o fiyata verebileceğini söyledi… Full+full’u bir alt model fiyatına almış oldum… Zaten kaza yapan aracı alırken de aslında bu full+ full modeli istemiştim. ALLAH bana bu kazayı yaşatarak belki de kalbimden geçeni nasip etmiş oldu.. Ve her şerde bir hayır olduğu da böylelikle tasdiklenmiş oldu.. ALLAH hepinizin kalbine göre versin. Saygılarımla, Hoşça kalın.
Çok geçmiş olsun. Bu arada kaleminiz muhteşem. Bence profosyonel yazmayı düşünmelisiniz.
DARBELİ GÜVERCİN e cevaben;
Türkiye de ve dünyada tanınan bir profun yazıcısıyım. Ayrıca Milli eğitim müdürlüğü yapmış bir başka kişininde Günlüklerini ve şiirlerini derlemekle meşgulum... Ve bir kaç çeşit daha uğraşılarım var. Sizin bunu fark etmeniz aslında sizin büyük bir yeteneğe sahip olduğunuzu göstermektedir. Teşekkürler...
AHM01 e cevaben ;
Çok teşekkürler
Türkiye de ve dünyada tanınan bir profun yazıcısıyım. Ayrıca Milli eğitim müdürlüğü yapmış bir başka kişininde Günlüklerini ve şiirlerini derlemekle meşgulum... Ve bir kaç çeşit daha uğraşılarım var. Sizin bunu fark etmeniz aslında sizin büyük bir yeteneğe sahip olduğunuzu göstermektedir. Teşekkürler...
AHM01 e cevaben ;
Çok teşekkürler
Geçmiş olsun..
Müşteri engelli olsun olmasın..
Çalışanlar müşterileri genelde düşünmüyor.
Sanırım sadece kendi karı yada Şirketin karının peşinde..
Ben Turkcellde Müşteri Hizmetleri - İD olarak çalışırken de durum böyleydi.
Ben müşteri için elimden geleni yapardım ve sonunda o borçları Turkcelle ödeditirdim
Ama bir de bana sorun uzun uzuuunnn uğraştırıyorlar.
Zevk alıyorlar sanki..
Müşteri engelli olsun olmasın..
Çalışanlar müşterileri genelde düşünmüyor.
Sanırım sadece kendi karı yada Şirketin karının peşinde..
Ben Turkcellde Müşteri Hizmetleri - İD olarak çalışırken de durum böyleydi.
Ben müşteri için elimden geleni yapardım ve sonunda o borçları Turkcelle ödeditirdim
Ama bir de bana sorun uzun uzuuunnn uğraştırıyorlar.
Zevk alıyorlar sanki..
Arkadaşlar bana sormak istediğiniz soruları özelden sormayın direk buradan konuya yazınız..sordugunuz sorunun cevabı bir başkası içinde fayda sağlayabilir o yüzden bu paylaşıma yorum olarak yazın. bilgim kadarıyla cevap yazarım
