Güncel: Hukuki süreci kaybettim!!!: http://www.engelliler.biz/forum/ayr...-ve-actigim-davayi-da-kaybettim-tartisma.html
Gerçek ismim Uğur 24 yaşındayım. Doğuştan görme problemim var ancak bu problem benim normal insanlarla ilkokul, orta-lise ve üniversitede okumama engel olmadı. Hayatım boyunca hiçkimseden ders hususnda engelimden dolayo yardım istemedim. Kendim çalıştım kendim kazandım. Bütün dersleri de diğer arkadaşlarım gibi gördüm ve sınavlara girdim. Başkalarından hiçbir ayrıcalığım olmadı. İlkokulu 5 üzerinden 5 ile bitirdim. Orta ve liseyi Anadolu Lisesinde okudum ve 5 üzerinden 4 ile bitirdim. Üniversitede notlarımdan dolayı karşılıksız burslar aldım. Üstelik okulum 2.öğretimdi yani gece okuluydu. Sizce gecenin 11inde ışığın olmadığı bir ortamda evine gidip gelebilen biri öğretmenlik yapamaz mı??
Liseyi bitirdikten sonra öğretmenliği tercih ettim bu mesleği iş için değil severek tercih etrim. Ama dediğim gibi ne sınıf öğretmenliğini tercih ederken ne de üniversiteye girerken ne ÖSYM ne YÖK ne de MEB bana "bu durumunuzla öğretmen olamazsınız, başlamayın" diye bir uyarıyapmadı. Yapmış olsa niye başlayayım ki kendimi başka bir alan yönlendirirdim. İnsan öğretmen olamayacağını bile bile üniversiteye başlar mı? Neyse ben Pamukkale Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünden mezun oldum. Yani SINIF ÖĞRETMENİ DİPLOMASINA SAHİBİM. 2006 KPSS'de 76 puan aldım. Ancak atanamadım. Bir süre ücretli öğretmenlik yaptıktan sonra Aralık ayındaki ara atamayla Malatya'nın Akçadağ ilçesi Tataruşağı köyüne sözleşmeli olarak atandım. Ancak heyet raporu veren hastane raporda "öğretmenlik yapabilir" ifadesini koymadı sadece durum bildirdi. Bunun üzerine göreve başlatılmadım. Malatya il Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından dosyam MEB Personel Genel Müdürlüğüne gönderildi. Tam 3 ay ne olacağını bilmeden bekletildim. Defalarca telefon ettim ama telefonlar açılıp yüzüme kapatılıyordu. Neyse 26 Martta MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğünde Bedensel Engeli Değerlendirme Komisyonuna katıldım. Komisyonun başkanı Personel Gnele Müdür Yardımcısı Hikmet Orman'dı. Komisyondaki 15 engelli öğretmenden çoğu görme engellydi. Koimsyonda yüzde 100 görmeyen elinde değneklerle yardımcılarla gelen kişiler branş öğretmeni oldukları için ÖĞRETMEN OLDULAR. Ben komsiyona tek başıma gittim, hiçkimse kolumdan tutmadı, yürümek için değnek de kullanmadım. Hatta komisyonda doktor olumlu görüş bildirmesine rağmen SINIF ÖĞRETMENİ olduğum için ÖĞRETMENLİĞİMİ ELİMDEN ALDILAR. ve beni 17 yıllık emeklerimle atanmama rağmen, mezun olmama rağmen işsiz bıraktılar. Öğretmen olamadığımı 1 gün sonra Personel Genel Müdürlüğü atama servisinden Apdullah Ekici isimli bir şahıstan aldım. Ancak bana karar resmi olarak tebliğ edilmedi. Komisyondan çıkacak karar Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gidecekmiş. Bu karar üzerine Milli Eğitim Bakanı Sn Hüseyin Çelik'e Lokman Ayva'ya, AKP'nin Özürlüler Koordinasyon ve İstanbul Üniversitesi Özürlüler Araştırma Merkezine mail attım hatta tel ile ulaşmaya çalıştım. Ama 1 kişi bile geri dönüş yapmadı. Bu durumu
da cevap vermeyi bırakın "isteğinz dikkate alınmıştır" diye bir cevap bile gelmedi.
Bu ülkede bir insanın hele bir engellinin hakkını yemek o kadar basit ki. Tek suçım ne biliyor musunuz? ENGELLİ OLMAK. EVİMDE OTURUP ENGELİMLE BAŞBAŞA KALMAK YERİNE HAYATLA MÜCADELE ETMEK ALIN TERİYLE KENDİ PARAMI KAZANIP BAŞKASINA MUHTAÇ OLMADAN YAŞAMAYI İSTEMEK. Yazıklar olsun bana. Okumakla ayıp etmişim.
Gerçek ismim Uğur 24 yaşındayım. Doğuştan görme problemim var ancak bu problem benim normal insanlarla ilkokul, orta-lise ve üniversitede okumama engel olmadı. Hayatım boyunca hiçkimseden ders hususnda engelimden dolayo yardım istemedim. Kendim çalıştım kendim kazandım. Bütün dersleri de diğer arkadaşlarım gibi gördüm ve sınavlara girdim. Başkalarından hiçbir ayrıcalığım olmadı. İlkokulu 5 üzerinden 5 ile bitirdim. Orta ve liseyi Anadolu Lisesinde okudum ve 5 üzerinden 4 ile bitirdim. Üniversitede notlarımdan dolayı karşılıksız burslar aldım. Üstelik okulum 2.öğretimdi yani gece okuluydu. Sizce gecenin 11inde ışığın olmadığı bir ortamda evine gidip gelebilen biri öğretmenlik yapamaz mı??
Liseyi bitirdikten sonra öğretmenliği tercih ettim bu mesleği iş için değil severek tercih etrim. Ama dediğim gibi ne sınıf öğretmenliğini tercih ederken ne de üniversiteye girerken ne ÖSYM ne YÖK ne de MEB bana "bu durumunuzla öğretmen olamazsınız, başlamayın" diye bir uyarıyapmadı. Yapmış olsa niye başlayayım ki kendimi başka bir alan yönlendirirdim. İnsan öğretmen olamayacağını bile bile üniversiteye başlar mı? Neyse ben Pamukkale Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünden mezun oldum. Yani SINIF ÖĞRETMENİ DİPLOMASINA SAHİBİM. 2006 KPSS'de 76 puan aldım. Ancak atanamadım. Bir süre ücretli öğretmenlik yaptıktan sonra Aralık ayındaki ara atamayla Malatya'nın Akçadağ ilçesi Tataruşağı köyüne sözleşmeli olarak atandım. Ancak heyet raporu veren hastane raporda "öğretmenlik yapabilir" ifadesini koymadı sadece durum bildirdi. Bunun üzerine göreve başlatılmadım. Malatya il Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından dosyam MEB Personel Genel Müdürlüğüne gönderildi. Tam 3 ay ne olacağını bilmeden bekletildim. Defalarca telefon ettim ama telefonlar açılıp yüzüme kapatılıyordu. Neyse 26 Martta MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğünde Bedensel Engeli Değerlendirme Komisyonuna katıldım. Komisyonun başkanı Personel Gnele Müdür Yardımcısı Hikmet Orman'dı. Komisyondaki 15 engelli öğretmenden çoğu görme engellydi. Koimsyonda yüzde 100 görmeyen elinde değneklerle yardımcılarla gelen kişiler branş öğretmeni oldukları için ÖĞRETMEN OLDULAR. Ben komsiyona tek başıma gittim, hiçkimse kolumdan tutmadı, yürümek için değnek de kullanmadım. Hatta komisyonda doktor olumlu görüş bildirmesine rağmen SINIF ÖĞRETMENİ olduğum için ÖĞRETMENLİĞİMİ ELİMDEN ALDILAR. ve beni 17 yıllık emeklerimle atanmama rağmen, mezun olmama rağmen işsiz bıraktılar. Öğretmen olamadığımı 1 gün sonra Personel Genel Müdürlüğü atama servisinden Apdullah Ekici isimli bir şahıstan aldım. Ancak bana karar resmi olarak tebliğ edilmedi. Komisyondan çıkacak karar Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gidecekmiş. Bu karar üzerine Milli Eğitim Bakanı Sn Hüseyin Çelik'e Lokman Ayva'ya, AKP'nin Özürlüler Koordinasyon ve İstanbul Üniversitesi Özürlüler Araştırma Merkezine mail attım hatta tel ile ulaşmaya çalıştım. Ama 1 kişi bile geri dönüş yapmadı. Bu durumu
da cevap vermeyi bırakın "isteğinz dikkate alınmıştır" diye bir cevap bile gelmedi.
Bu ülkede bir insanın hele bir engellinin hakkını yemek o kadar basit ki. Tek suçım ne biliyor musunuz? ENGELLİ OLMAK. EVİMDE OTURUP ENGELİMLE BAŞBAŞA KALMAK YERİNE HAYATLA MÜCADELE ETMEK ALIN TERİYLE KENDİ PARAMI KAZANIP BAŞKASINA MUHTAÇ OLMADAN YAŞAMAYI İSTEMEK. Yazıklar olsun bana. Okumakla ayıp etmişim.