Engelli olmak bir sınav ile başlayıp yaratıcıyı sorgulamaya varmak

Arkadaşlar ben skolyoz hastası bir gencim öncelikle hepinize büyük şifalar diliyorum 20 yaşındayım.üstüme bir tişört bile giyemiyorum çünkü vucudumun iğrenç derece çirkin olduğunu düşünüyorum şu sıcaklarda bile polar giyip dışarı çıkmak zorunda kalıyorum sanki herkes bana bakıyormuş gibi hissediyorum ve içten içe niye böyle yaratıldım acaba demekten kendimi alamıyorum
Günler geçtikçe aklımı bazı konular kurcalıyor felsefi konular üzerinde yoğunlaşıyorum önceleri çok inançlı bir insandım hala allahın varlığına ve birliğine inancım sonsuz bunlar inancımı hiçbir zaman yitermeme neden olmadı fakat herkes fit güzel vucutlara sahip istediğini giyip çıkarıp gezebiliyor yani hiçbir kısıtı olmadan ben gene halime her zaman şükrediyorum ama bazen ben niye böyle yaratıldım demedende edemiyor insan kendini.

Biz engelli insanlarında böyle sınandığını düşünüyordum nedeni bilmeden ve çokça düşünürcesine çevremdeki insanlar bizlerin ahirette cennetin daha güzel yerlerinde olacağımızı söylerlerdi bende sevinirdim buna bu sevinç kısa sürdü bende.
Acaba biz insanlar dışındaki hayvanlardada sakat yaratılanlar varmıydı? Evet vardı tabiki ama hayvanlar ahirette sınanamazdıki çünkü ekolojik sistemde avlanma vardı bu hayvanların hepsi katil olamayacağına göre sınanmalarıda olamazdı bu hayvanlar neden sakat doğuyordu?
Yaratıcımızın gücü sonsuzdu bir tezaklık vardı bu işte.
Herşeyden eksik kalıyorum ve hayatı herşeyi eksik yaşamaya devam ediyorum ve hala neden diye soruyorum.
Durumu benden daha kötü olan engelli arkadaşlar var diye sevinip halime şükredemiyorum artık.
Ben bunu yaparsam normal insanlar da bana bakarak haline şükreder buda benim zoruma gider benden kötü olan insanlara kendimden daha çok özür diliyorum.
Sadece düşüncelerimi içimdekileri dökmek istedim...

Yalniz degilsin bu konuda

al bendende okadar..

Siz ne düşünüyorsunuz arkadaşlar bu konuda biraz içimizi dökelim sizin düşüncelerinizde benim için önemli çünkü tek başıma cevaplandırabileceğim bir soru değil bunlar tek bi bakış açısıyla çözülemez

Engelli olmak bir ceza değil bir seçim değil bir sonuç tur. Ve sonuçlar üzerine yorum yaparken çoğu zaman NEDEN kavramı nı düşünmek istiyor insan. Oysa ki, Neden lerin ötesinde bir neden in var olabileceğini düşünemediğimizden gözümüzün gördüğünden ibaret bir hayata razı olmak durumunda kalıyoruz. Bu aslında varoluşsal bir soru. Varoluşu tamalayacak argümanlara sahip olabilmek, Hele hele bunu bir farkındalık refleksi ile yapabilmek başlı başına kişinin kendi yaratılışını özümsemesi anlamına gelir! Çünkü engellilik bir yaratılış kusuru değil bir tasarım tercihidir esasında. Örneğin, Görme duyusu olmayan bir insan dışarıda nasıl bir dünya olduğunu bilemediği için karamsarlığa kapılabilir ama benzer bir şekilde her şeyi gördükten sonra "Keşke kör olsaydım" diye düşünen bir insanın anlatıklarına muhattap olunca içinde bulunduğu durumun bir VAROLUŞSAL TERCİH olduğunu fark ederek kabullenme yoluna gidebilir. Ki bu bizim sadece BEDENSEL varlığımız ile ilgilidir. Eğer siz kendinizi sadece BEDENSEL VARLIK ile sınırlarsanız elbetteki bu tip sorular ve sorunlar karşınıza çıkar ve günün birinde "Neden böyle yaratıldım" diye düşünmeye başlarsınız. Ve asıl olarak ta zurnanın zırt dediği yer burasıdır. Nihayetinde VAROLUŞSAL BÜTÜNLÜĞÜ kaybettiğiniz zaman kendinize bir PUZZLE mumalesi yapmanız da olasılıklar dahilindedir. Neticede aynaya baktığınızda dahi, Ne gördüğünüz ve aslında ne görmek istediğiniz arasındaki farkı zihinlerinizden geçirirken aslında bedensel varlık olarak gördüğünüz şeyin "Göz yansıyan ışık hüzmelerinin beyne gönderdiği sinyaller" den ibaret olduğunu anlar ve Aslında "siyah gerçekte siyah değildi" türünden bir yargısal bütünleme ile yaşamaya başlarsınız. Tavsiyelerime gelince.. İçinde bulunduğunuz ortamın fizyolojik olarak bir parçasıymış gibi yaşamak isteyip te yaşayamıyormusunuz? Hayatınızda, Eksik olduğunu düşündüğünüz şeyler mi var? Ya da vücudunuzu, Kıyafetlerinizi hatta içinde yaşaıdğınız yeri yadırgamaya mı başladınız. Bu konuda yapabileceğiniz en iyi şey, Öncelikle Ruhsal benliğinizi restore etmek ve bir farkındalık yolculuğuna çıkmaktır. Bunu yaparken de Ruh un asıl olduğunu ve beden in sadece o asıl ı bu dünya da temsil eden bir araç olduğunu dikkate alarak yola çıkın. Unutmayın ki, Her beden engeli olabilir ama CAN da ÖZÜR OLMAZ.. Sevgiyle kalın

herseyde bir hayır mutlaka vardır neden ben neden ben böyleyim diyerek hiçbir yere varılmıyor. yaşınızdan dolayıda bunları düşünmeniz normal sanırım çünkü yas ilerledikçe insan bazı seyleri daha rahat kabullenebiliyor artık bir süre sonra hiç umrunuzda bile olmayabiliyor. bence o düşünceleri bırakıp herkese ve herşeye rağmen mutlu olun..

senden daha ağır engeli olan kardeşlerimize bakarak haline şükret denmesi ters gelebilir ama elimizdekilerinde değerini bilmek lazım mesela sen vücudum iyi değil diye dışarı çıkabilecekken kendi isteğinle çıkmak istemiyorsun ama senden daha ağır durumda olan engelli kardeşimiz keşke bir kere dışarı çıkabilsem diyordur yada senin gibi derdini anlatmak isteyipte anlatamayan kardeşlerimiz var bunu söylemelerindeki amaç kıymetini bilmektir ben eskiden yani çocukken bir sokakta çocuklar varsa ordan geçmezdim şimdi neresi kalabalıksa ordan geçerim kim ne düşünüyorsa düşünsün bu senin hayatın herşeyin sonunu Allah bilir düşünsene senin imtihanın ağır başkasının herşeyi var adaletmi bu diyorsun herkes hakkını alır bu dünyada alamazsa ahirette alır muhakkak

“Kıyamet günü iyi amel işleyenler huzura gelince; namaz kılanların, oruç tutanların, zekât verenlerin ve hacca gidenlerin amelleri tartılarak sevapları verilir, fakat belalara sabredenler için ne terazi kurulur ne de defterleri incelenir. Bunlar üzerine, dünyada ne kadar bela yağdırıldı ise aynı şekilde üzerine sevap yağdırılır.Dünyada başı hiç derde girmemiş kimseler bu durumu görünce, vücutlarının makaslarla doğranmış olmasını temenni edecekler(dir).” buyurulmuştur.

bi tanrı varsada dünyaya müdahale etmediği kesin

NETBUS

hahaaa. Ulu Tanrı sana her sanıye mudahele edıyor. Organlarının bır araya gelıp mantıklı bılınclı bırsekılde ısbırlıgı ıcınde calısması kendı kendıne tesadufı olarak bır araya gelmesı ımkansızdır. Demek bır el mudahele edıyor bıze kardesım.. Ve ınsanoğlu bır damlalık spermden olşup bugunlere gelıyor . mesela ınsan mıdesındekı zar 2 haftada bır yenılenır bu olmazsa mıde kendı kendını yer bıtırır.. vesaıre bunun gıbı örnekler cok..

Sopayla kilime vuranın gayesi kilimi dövmek değil, kilimin tozunu
almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle tozunu, kirini alır. Niye
kederlenirsin?


Hz. Mevlana...

Ben skolyoz değilim dizimde engelim ama banada bakıyolar. Kaç kişiyiz bilmiyorum ama en az 1milyon varız ve geri kalan 70 milyon kişi bize bakıyor alışacaz buna, çaresi yok. Ya meraktan ya acımaktan yada yapacak işi yok herşeye burnunu sokuyo ondan bakıyor. Sen mesela, yanından kırmızı yeşil rengarenk boyanmış saçlı biri geçse bakmazmısın, yada bir travesti, yada 2 metre boyunda biri. Sonuçta farklı olana bakılır ve bizde onlara farklı görünüyoruz. Hem millet kendine baktırmak için neler neler yapıyor, bizde doğal yetenek bu

Kardeş biz insanlar bu dünyaya ferah içinde bolluk içinde huzur içinde yaşamak için gönderilmedik.Bizim bu dünyaya gönderiliş amacımız ebedi bir hayat için sınanmamız ve Yüce Allah'a kulluk etmemiz.Senin ve yahut sizin gibi insanlar dünyanın geçici güzelliğine aldanmış oldugunuz için neden soruları sürekli aklına gelıyo ki ben çıkmazlara girdigimde ki bu cıkmazlar şeytandan gelir senin bu düşüncelerinde şeytanın vesvesesinden kaynaklanıyo Allah herşeyi,herşeyin en iyisini bilendir diyorum cunku bazı şeyleri insanın fıtratı zekası karşılıyamıyo

Ve şunu unutma Başına gelen her musibet kaza bela senin günahlarına kefarettir.Allah sevdiği kullarının günahlarını ahirette bu halinden dahada cok ızdırap acı çekmesin diye dünyada günahlarını temizler.Ben her zaman şunu derim. Allah sevdiğine verir.O zaman biz Allah'ın sevdiği kullarız ne kadar da güzel değilmi ?

Sahip olduğu nimetleri sayan insan nimetleri saymayı bitiremez.Sahip olamadıklarını sayan da..Farkı, biri mutlu diğeri mutsuzdur.
İmam Gazali (r.a) ben de bazen senin gibi düşünüyorum ama bu bizimle alakalı da değil sadece yani insanların bakması rahatsız etmesi onların bilinçsizliğinden güzel bakan güzel görür hayattan lezzet alır sana garip garip bakanları umursama sallama yani onların bilinçaltına sızmış kendi özgüvenleriyle ilgili problemleri var boşver onlar seni rahatsız ettikçe de senin hakkına girmiş oluyorlar bir çok kişi umursamıyor ama unutmamak lazım ALLAH en adil olandır inşallah bizim hakkımızı da verecektir onlar bizim sadece sınavda olduğumuzu düşünüyorlar ama bizim hayatlarımıza yaklaşım şekilleriyle kendi sınavlarına da girdiklerini farketmiyorlar bırak biz ekmeğimize bakalım ... sen kendinle rahat et bakacak adam her türlü bakıyor çok sağlıklı bile ters ters bakanlar yok mu vardır elbet ama umursamamak lazım ... ve İmam Gazalinin de dediği gibi sahip olduğumuz nimetleri göremesek de varlar sadece düşünmeliyiz nelere sahibiz diye aaa bak bunlarda yok deyip kendimizi kandırmak değil elbette bizden kötü veya iyi durumda olanlarda vardır ama bu bir sınav iyi yada kötü sadece bizim yargılarımızın ortaya çıkardığı sonuçlar yani sınavın zor olması onu kötü mü yapar hani örnek olarak veriyorum ilkokul sınavı mı daha zordur üniversitedeki dersin sınavı mı şimdi üniversitedeki dersin sınavına girdiği için bir insan kötü olur mu olmaz daha zor bir hayat yaşıyoruz daha zor bir sınav veriyoruz bu da bizim daha aşağı olduğumuzdan değil daha kuvvetli olduğumuzdandır ve unutma firavunun başı bile ağrımamıştır bahanesi olmasın diye fakat bütün peygamberler çok zor sınavlarla imtihan olmuş çok büyük acılara gögüs germiştir ...iyi veya kötü hayatı biz nitelendiriyoruz ama hayatın iyiliği kötülüğü ALLAH'ın takdirindedir ... arkadaşımızın da belirttiği gibi " Kıyamet günü iyi amel işleyenler huzura gelince; namaz kılanların, oruç tutanların, zekât verenlerin ve hacca gidenlerin amelleri tartılarak sevapları verilir, fakat belalara sabredenler için ne terazi kurulur ne de defterleri incelenir. Bunlar üzerine, dünyada ne kadar bela yağdırıldı ise aynı şekilde üzerine sevap yağdırılır.Dünyada başı hiç derde girmemiş kimseler bu durumu görünce, vücutlarının makaslarla doğranmış olmasını temenni edecekler(dir).” buyurulmuştur."
Nitekim Allah-u Zülcelal: “Hiç şüphesiz, sabredenlere mükâfatları hesapsız olarak verilecektir.” (Zümer; 10) diye buyurmuştur. .... ki bunlarda delildir diye düşünüyorum yanlış düşünüyorsam ALLAH affetsin ...

Daha kötüsünü düşünmeyi ben de sevmiyorum. Ama şunu farkettim, bize en çok bakan yine biziz. Çünkü biz nerede bir engelli görsek kendimizden iyi mi, kötü mü diye bakıyoruz. Oysa artık normal insanların bu kadar ölçüp tarttığını düşünmüyorum. Engeli mi, engelli onlar için. Neresi, nasılı yok yani.
Bu yüzden kendini kısıtlamana hiç gerek yok. Onlar sana mı bakıyorlar, sen de onlara bak. İşin sonu nereye varırsa! ) Nasıl ki onlar seni bir vakit sonra unutacaklarsa, sen de onları unut! Ne kadar umursamaz davranırsan o kadar çabuk tadına varırsın dünya güzelliklerinin. Dünya da bu kadar çok güzellik varsa, gezilmeye-görülmeye ve yaşanmaya değer, kim bilir ahirette mükafatlandırılanları nasıl bir ödül bekler.
Bize düşen bize verilen güzellikleri en iyi şekilde değerlendirmektir.

@NETBUS; Yanlış Numara! ) (Peekay filminin son yarım saatini izlemenizi tavsiye ederim.)
"Ama bir sorum var, Hangi tanrıya inanacağız?"
"İki Tanrı var, biri bizi yaratan, biri sizlerin yarattığı"
"Sizin yarattığınız tıpkı sizin gibi, küçük, yalancı, hastalıklı, boş vaatler veren
zenginlere öncelik veren, fakirleri sırada bekleten
övgü aldığında mutlu olan, küçük şeylerle insanı korkutan"

Farklılıklar insanların eseri, Tanrı'nın değil... (özetle)

Allah a inananlar Kuran da tarif edildiği gibi inanır, yaşar. Hz. Muhammedimiz in sav. yolundan gider.
Kuran dan beslenmeyenler, Vahyi bir hayat yaşamayanlar kendi uydurdukları, gerçek zannettikleri bir hayatı yaşar.

Sonuçta Allah a inananlar ve inandığı gibi yaşayanlar Kuran daki vaat edilenlere kavuşur.
Diğerleri neye kavuşur düşünmek bile istemiyorum...

bu çok iyiydi

tanrı diye bi kavram vardır diye bişey yoktur her zaman bizi cennetliksiziniz ayagıyla afedersiniz ama bu cennet nerde illa cennete gidelim diye her turlü ezyeti mi çekelim yani bos işler bunlar tamamen zırvalık inanmayın...

Selam kardeşim mücahit bu dünyada her kesin bir engeli vardır kimisi görnür kimisi görünmez para hırsı vardır cimridir bu bunun engelidir aç gözlüdür kimisinin iffeti azdır ve her kesin bir sınavı vardır mutlaka herkesin alınında bir yazı vardır imtihan geçireceği 40 yaşına kadar sağlıklı sıhhatlı mutlu bir zaman geçirirken bir anda sağlık sıhhat mal mülk eş çocuk her şeyinide kaybedebilir insan her sınavın sorusu farklıdır ve buna cevap verenlerin cevapları da farklıdır bende 40 yaşıma kadar iyidim bir trf kazası geçirdim engelli oldum ama engelim çok yok hayatıma devam edebiliyorum ama oğlum 18 yaşına kadar sağlıklı sıhhatlı bir delikanlıken 18 yaşından sonra psikolojik bir hst yakalandı hayatımız alt üst oldu neden biz dedik katlanması bazen çok zor oluyor ama şimdilerde iyi devamlı sabır ve şükretmek ile birde sağlık sıhhat için dua ediyoruz hep yaradanımıza hiç kimsenin bakışlarına aldırma sen kendi öz güvenini yüksek tut illaki hasta birini görüp şükretmemiz mi lazım bir bardak su içersin yarabbi şükür dersin elhamdülillah dersin yaşın çok genç böyle hissetmende doğal daha 20 yaşındasın hayatının baharındasın hayvanlarında kendi aralarında ahirette bir sınavdan geçeceğini nihat hatipoğlundan duymuştum.biz bu evrenin sırlarını okadar bilemeyiz yüce rabbim neylerse iyi eğler kendinle barışık ol ki hayatta sana barışık olsun

Merak ettiğim şu diyelim biz sınanıyoruz neden biz neden ALLAH bizi diğerlerinden çok seviyor bizim diğer insanlardan farkımız nedir ya da diğer bu dünyada iyi yaşayanların suçu nedir ki onları sevmiyor onlara bela vermemiş bizi seviyor bize sıkıntılar vermiş ?

uaral

kimin cennete kimin cehenneme gideceğini allah bilir yaradanımız bilir yaradan akıl vermiş mantık vermiş yol göstermiş eğer sorununu kendin olduğun fazlasından çok büyütürsen derdinin sorunun içinde boğulr kalırsın eziyet çekmekte bu eziyetten çıkmakta kişinin gücüne kalmıştır imanı aklı ile başa çıkabilir kimin ne çektiğini ve ne zaman neler çekeceğini nerden bilebiliriz ki sizce boş işler olabilir inanmak farklıdır inandığın kadar hayatı görürsün

Wesley

Diğer insanlardan farklı görüpte böyle düşünürsen takılır kalırsın engeli olan insan allahın çokmu sevdiği insan oluyor yaradan tüm yarattıklarını sever bir annenin evladının sevdiğinden çok sever peygamberimizin bile bu konuda hadisi var ruhen bedenen aklen ve vicdanen evet bir sınav alemindeyiz bizler dağlar taşlar bile yaradanı zikrederken kimin yükünün nasıl olduğunu nerden biliriz her kes kendi yükünü gayri bilir başkasının çektiği yada ileride çekeceği yükü nerden bileceksin. Bir parmağı kesilen kişilerin verdikleri tepkiler farklı farklıdır kimi bant yapıştıtır kimi pat diye bayılır kimi hst koşar kimi günlerce o parmağına bakar kimi de hissetmez bile acı aynı değilmi yara aynı yerde değilmi kadere hayra ve şerre allahtan geldiğine inanmak değilmi imanın son esası kaçımız kuranı kerimi türkçeden okuyup anlamay çalıştık kafa yorduk kimisi burnunu beyenmez dünyası başına yıkılır dr lardan çıkmaz bu dünyayı kendimize dar eden bizleriz. Başkalarına bakmayın kendinizde olan eksik nedir onu anlamaya çalışın

Ben de Allah'a inanıyorum, bu evrenin, yaşamın tesadüfen oluşabileceğine kafam yatmıyor. namaz kılıp, oruç ta tutuyorum. Kur'an'ı da 4 defa farklı meallerden baştan sona okudum. Ve sonunda Allah'ın bizi pek önemsemediğini düşünmeye başladım. hele sonsuz rahmet sahibi olduğu, insanları bir annenin evladını sevdiği gibi sevdiğine hiç inanmıyorum. Hangi anne çocuğunun vahşice tecavüze uğrayıp ardından katledilmesine izin verir. Hangi anne çocuğunun engelli olup binbir güçlük çekip hayata lanet etmesini ister, hangi anne sırf çocuğu sözünü dinlemiyor diye onu diri diri yakıp eziyet çektirir. Bana göre biz Allah'ın basit oyuncuklarıyız, bizimle oynayıp eğleniyor. Biz nasıl hayvanat bahçelerinde hiç istemseler bile hayvanları zorla kafesleyerek, onları izleyip, onlarla eğleniyorsak, Allah'ta bizi dünyaya hiç istemesek bile zorla getirip bizimle eğleniyor. Ve bunu değiştirmek için hiçbirşey yapamayız. Tevbe 111'de yazdığı gibi Allah bizimle cennet karşılığında anlaşma yapmış. Bu anlaşmayı bizim istememiz veya istemememiz önemli değil. Güç onda o ne isterse o oluyor. İnsanların canlarını, mallarını zorla cennet karşılığında alan güç ne kadar sevgi dolu olabilir. Zaten kendi de her zaman onu sevmemizi değil ondan korkmamızı söylüyor. Ben de açıkçası onu hiç anlamasam da, beni bu hayata engelli olarak getirdiği için kızsam da varlığına inanıyorum ve yaptıkları yapacaklarının kanıtıdır diyerek korkuyorum.

inanın yada inanmayın bir tanrı varsa bile bu muslumanlıktaki gibi bi tanrı degıl

Estagfrullah estagfrullah estagfrullah.Allahım sen bizim aklımızın yetmediği ilim sahibi olmadıgımız konularda şeytanın bizi kandırmasına vesvese vermesine izin verme AMİN.Ortada bir sanat varsa elbet bir SANATKAR vardır.Biz müslümanlar bu dünyaya bolluk ferahlık genişlik yaşamak için değil Rabbimize kulluk etmek için gönderildik.Hadisi-Serifde diyorki başınıza bir musibet (bu bizlerin açısından engelli oluşumuz)gelirse siz sabredenlerden olun Muhakkakki Allah sabredenleri mükafatlandırır.Bu dünya geçiçi ve bu dünyanın güzellikleri seni aldatmasın.Allah kalbini İslama sabit kılsın inşaAllah

Firesword

bende namaz kılıyorum oruç tutuyorum diye yazmışsın ya kuranı 4 dilden okumuşsun ya ben senin yazdıkalrını okuduğumda allaha isyan eden ve ona inanmayan birini görüyorum düşünce senin içinde şeytan senin içinde sen ilk önce onunla mücadele etbence sen mücadeleni kaybetmişsin bizler allahın oyuncusu isek sen bu oyunda rolünü şaşıranlardansın bence

Ümidini hiç bir zaman yitirme yer yer bazı olaylara nefsimıze yenik düşerek niye ben niye biz diye sorgulayabılıyoruz bunu sizde bizden daha iyi bılıyorsunuz OLSUN hissettiklerinizi sizin dılınızdenn anlayanlar ile paylaşmak güzel bir nebze
olsa rahatlarsınız.SOnucta herseye yon ve karar verecek olan sızsınız.canınız sıkıldığında blog daki herhangi bir arkadaş ile paylaşın rahatlayın güzel bir şey Herşey olacağına varır biz ne desek boş HAyırlısı

Allah tüm kâinat gibi bu dünyayı yarattı ve bizi de üzerinde var etti. Allah'ın yarattığı bir sistem var. Bu sisteme yapılan müdahaleler bozulmalara yol açar. İnsanlar bilerek bilmeyerek isteyerek istemeyerek bu kurallara aykırı davranırlarsa türlü sonuçlarla karşılaşırlar. Mesela günümüzde biliniyor ki hamilelikte bazı ilaçların kullanımı çocukta engelli doğuma sebep olabiliyor. Buna engel olunabiliyor. Yine bazı durumlarda engelli çocuğun doğmasına engel olunabiliyor. Ayrıca geçmişte engelli olmaya sebep olan birçok sebep günümüzde çözülebiliyor. Çocuklar daha doğmadan kontrol altında tutulabiliyor.

Engelli olmak Allah’ın bir hediyesi veya cezası olarak algılanmamalı diye düşünüyorum. Tabii ki bu tür engelli olmak Allah’ın yazmasıyla olmuştur yani Allah’ın bilgisi ve takdiri dâhilindedir. Ancak bunların engellenemeyeceği veya düzelemeyeceği gibi sonuçlar çıkarılmamalıdır.

Bilim geliştikçe ben birçok engelin belki de tamamının çözüleceğine, daha doğrusu engelli doğumların önüne geçileceğine inanıyorum. Ayrıca mesela kaza geçiren veya hastalık geçiren insanların da engelli kalması var ki bu da düşünülmesi gereken bir konu.

Engelimize bakarak birşeylere isyan etmek tabii zaman zaman hepimizin içinden geçmiştir ama Allah’ın merhametiyle kimseye böyle bir sıkıntı vereceğine inanmıyorum. Bunlar hep insanların kendi elleriyle yaptıkları yanlışlar yüzünden, ihmalden doğan sonuçlar.

Tamam Allah’ı ve dinini inkar etmek için engelinizi öne sürebilirsiniz ama herşeyi tam ve var olan nice insanların da bu inkar yolunda yaşadıklarını unutmayalım.

Size Kur’an’da geçen bazı ayetleri de vermek istiyorum:

Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“Allah, kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemez.” (Bakara, 2/286)

Dinin emrettiği konular hususunda Allah Teâlâ insanlara hiçbir zorluk yüklememiştir. O şöyle buyurmaktadır:

“Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamak istiyor. Belki şükredersiniz.” (Maide, 5/6)
“Din konusunda size hiçbir zorluk yüklemedi.” (Hacc, 22/78)
Bakara, 2/155: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele!”
Hacc, 22/46: “…Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler kör olur.”

Bunun yanı sıra Kur’ân’da bedensel engelliler için birçok kolaylıklar bulunmaktadır. İlgili ayetler şöyledir:

Tevbe 9/91: “Allah ve Resûlü için (insanlara) öğüt verdikleri takdirde, zayıflara, hastalara ve (savaşta) harcayacak bir şey bulamayanlara günah yoktur. Zira iyilik edenlerin aleyhine bir yol (sorumluluk) yoktur. Allah çok bağışlayan ve çok esirgeyendir.”
Nur, 24/61: “Köre güçlük yoktur; topala güçlük yoktur; hastaya da güçlük yoktur. (Bunlara yapamayacakları görev yüklenmez; yapamadıklarından dolayı günahkâr olmazlar.)”
Fetih, 48/17: “Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değildirler.) Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.”

Şunu unutmayalım dünya hayatı bir imtihandır. Biz bu imtihanı kabul etsek de etmesek de imtihan başlamıştır ve devam etmektedir. Allah insanları inanmak ve inanmamak arasında irade açısından serbest bırakmıştır. Ama sonucuna katlanmamız gerektiğini de bildirmiştir.

yıl olmuş milattan sonra 2015 bizi daha gören olmamış. cennet olsa nolur olmasa nolur bu saatten sonra. kaç yaşına gelmişiz hayattaki statümüze bak. müebbet ceza almışsın zaten bu saçma bedende. daha bunun tartışılması mı olur!

Yüce Yaradan Allah her ne kadar dünyayı yaratmış olduğu kadar insanoğlunu da yaratmıştır. Zira hiçbir dine inanmayan ateistler şuan sakat halde mi hayır? Allah ayrımcılığı sevmez deniyordu sanırsam doğrudur bu da insanların kendi kararıdır yani inanmayan günaha giriyor diye bir şey öyle denirse ayrımcılık olur isteyen inanır istemeyen inanmaz, inananlar veya inanmayanların aynı yargı sisteminde (Yüce Allah Katında) inanıyorum. Ben eğer ayrımcılık yapılırsa zaten dünyada herkes günahkar olmuş olurdu. Allah herkesin günahlarını affetsin akıllarına iyi düşünceler versin kimse Allah'ı o veya bu diye yargılayamaz ama Allah her kulunu tüm evreni tek bir sözü ile yargılayabilir unutmayın ki Yüce Yaradan bir gün elbet iyi olanları daha iyi duruma getirecektir. Amin. Allah herkese acil şifalar versin.

-güzel bir varlık (çiçek, kuş) görünce allahın yaratma sanatına bak aaaa ne muhteşem..
-bi hasta bi engelliyi görünce allah seni sınıyor sen daha çok sevap kazanacaksın

kusura bakmayın ama artık bu çocukça masallara karnım tok. ben dinlere inanmıyorum...