Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelli organizasyonlarına Yakından Bakış [Tartışma]

kuyucak

Üye
Üyelik
15 Mar 2007
Konular
50
Mesajlar
860
Reaksiyonlar
0
ENGELLİ ORGANİZASYONLARINA YAKINDAN BAKIŞ

Sürekli olarak gündeme gelen bir konu bu; ‘’Engelliler.Biz üyeleri hangi amaçla buluşma düzenliyorlar?’’ Bu konu bana Kemer'de bulunduğum TSD Başkanlar toplantısında soruldu.. Küçümser ve alaycı bir tavırla hem de.. Aşk meşk yada laylaylom amaçlı olduğu ima edildi.. Derneklerin bakış açısı belli; Onlar bu tür etkinlikleri yaptığı zaman eğitim amaçlı olduğu iddia ediliyor.. Üyeleri tanıştırma ve kaynaştırma amaçlı olduğu iddia ediliyor.. Üyelerini eğlendirme amaçlı olduğu söyleniyor.. İsterseniz bu olaya biraz yakından bakalım..

- TSD yada diğer kurumların buluşma/eğitim/toplantı/piknik/gezi amaçlı etkinliklerini yakından bilen bir insan olarak diyorum ki;
Sanal diye küçümsenen bu sitedeki paylaşımların binde biri oralarda yapılmıyor.. Yapılamıyor.. Bunun gerekçelerine bu başlıkta girmek çok detaylı olur.. Fakat şunu çok iyi biliyorum oralarda kimse sakatlarla ilgili bir bilgiyi tartışmaz.. Bilgi üretilmez.. Sakatların dili edebiyatı olması gerekir diye bir hedefleri yoktur.. Oralarda asıl gelişen üyelerin taleplerini aktarma işidir.. Devlete, yerel yönetimlere ve yardım severlere yakın olmak başarının ölçütüdür..
Bir de üyelerin birlikte olarak birbirlerini terapi etmeleridir.. Bu kendiliğinden oluşan bir süreçtir.. İnsanlar kendisi gibi olan insanlardan güç alarak kendilerini daha güçlü duyumsarlar.. Bu güç olumlu bir duygudur ve insanları yaşama bağlar.. Derneklerin ve kurumların asıl işlevi budur bence.. Yoksa yılda bir iki kez yaptıkları ne eğitimdir ne paylaşımdır ne de tartışmadır onları yararlı kılan..

- Engelliler.Biz’in sakat literatürüne yaptığı katkıyı başka hiç kurum yapmamıştır.. Dediğim gibi burası hem sakatların gündelik yaşam pratiklerini aksettirmesi, hem sakatların bildiriler sunması ve bunların tartışılması.. İşte budur asıl olan..

- STK larda günlük olarak yaşanan tanışma, kaynaşma hatta duygusal olayların buradaki katılımcıların gönüllü olarak yaşamasını eleştirmek/küçümsemek insafsızlıktır bence.. Hep derim ‘’bu buluşmalar öteki olanların hep birlikte öteki olmaktan kurtuldukları etkinlerdir’’ diye.. Yani Sanal dünyanın eksik kalan yanı bu buluşmalarda doldurulur..

- Kısaca şöyle diyelim o zaman.. STK ların tüm yıl yaşadığını Sanaldakilerin yılda bir iki kez yaşamasıdır bu buluşmalar..
- Sanalda tüm yıl üretilir, tartışılır.. Bir iki kez tatil yapılır..
- STK larda ise tüm yıl tatil yapılır.. Yılda üç beş kez tartışılır.. O da muhakkak engelli literatürüne zararlıdır.. Çünkü hepsinin tartıştığı akçeli işlerdir.. O yüzden STK lara yeni bir ruh lazım derim hep..
- Sanaldaki ruhun STK larda yaşadığı bir ülke istiyorum ben.. Hepsi bu..
 
hasan abi cok guzel yaptın bu durmu bızle paylastıgın için..bu tsd baskanlar toplantısı nezaman oldu ve tr dekı tum baskanlar oraya katıldılarmı..katııldılarsa adana baskanını arayacagım ne demek aşk,meşk bul8usmaları bakalım..

ve sana alaycı bir sekılde kım sordu bu soruyu hangı baskan..
 
Sanırım yanlış anlattım, özür dilerim..
Bu sözler oradakilerin ortada konuştukları bir olay değil.. Bizim Antalya organizyonunda benimde tuzumun olduğunu bilen insanların bana söylediği bir olay bu..
 
ne kadar güzel ifade etmişsiniz abicim, ne yazsam kifayetsiz kalacak şimdi, geçmişte reelde de STK faaliyetlerinde bulunmuş biri olarak engelliler.biz'in bize katkısı çok büyüktür... katkıda bulunan herkesin emeğine sağlık...
 
Ben buluşmaların çok güzel oldugunu ve olumlu oldugunu düşünüyorum. Bu buluşmalarda çok degerli ve kendim dünyamda olan insanlarla tanışıtım. Inanki bir takım sorunlarım,sorularım vardı o ortamdaki arkadaşlarla paylaştım güzel cevaplar aldım. Buluşmlarda bir birini sevenler var ise ve aşk yaşıyor ise bu da güzel bir duygudur var mı bunun bir zararı. Ben aşık olan birini görürsemde saygı duyar alkışlarım onu. Bence olay biraz abartılmış. Hayatı hep sanal degil birazda gerçekçi yaşamak lazım.
 
Ben oldum olası karşıyım dernekçilik olayına,çoğunluğu dernekçilikten çıkıp değnekçilik kisvesine bürünmüş durumdalar zaten,yıllardır buralardalar ama ürettikleri ve devlettten aldıkları hiç bir hak yok bizler adına.
 
tamam abıcım anlasılmıstır;)bızım sıteye ask mesk bulusmaları dıye hıtap edenler kendılerını gözlerı gormuor sanırım..bırcok dernekte ne fırıldaklıklar dondugunu hatta dondurduklerını cok ıyı bılırım bızzat gormus bır ınsanım..sahsen kız kardesımıde candan arkadaslarımıda onların ıcıne gondermem,zaten onlarda benım gıtmedıım yere gıtmes:)ha hıc bır konuda genelleme yapmıyorum yınede,temız durust gercekten engellı ınsanlar ıcın gayret gosteren bır cok arkadasımızda mevcut bu derneklerde..engellıı ınsanlar ıcın bı nebze cıkar gozetmeden calısan gayret gosteren butun ınsanları sever sayarım dernekte olsun sıtede olsun kım oldugu onemlı deıldır benım ıcın..sıze alaycı bır sekılde bulusmalarımızdan bahseden kısıler gelsınler bırgun o bulusmalarada nasıl cıkarsız (yemek ıcmek olsun,gezmek olsun kımseden maddı destek gormeden hersey malıyetıne) nasıl organızasyon yaptıgımızı gorsunler..gercı cekemeyen toplumdan dıslanmıs ınsanlardır bu tıp ınsanlar..onu benım yanımda deseydıde gorseydı neler olduunu..:)
 
Başlık 2 ayrı konuyu içeriyor, birincisi derneklerin ve STK organizasyonları, ikincisi bizim sitenin organizasyonu. Ben ilki için değil, ikincisi için konuşacağım.

Kendi adıma içimden geçenleri yazayım. 2005 yılında siteyi keşfettiğimde ilk aylar 24 saat oda ve forumda kelimenin tam anlamı ile beraber yaşıyordum.
O sıralar kulakları çınlasın İzmir'den yönetici Oya Tekin vardı, ona sürekli toplansak ya, birlikte bi yerlerde birşeyler yapsak gibi ricalarda bulunuyordum.
Hatta 2006 senesimidi nedi, Kuşadası otel organizasyonu oldu ve ben vakitsizlik + maddi durumdan katılamamıştım.
Sonra bekle bekle kimseler birşey yapmadı.
Benim aklıma İstanbul ve diğer illerdeki arkadaşlar gibi üye buluşmaları düzenlemek geldi.
Kimsenin belirli bir para ile şartlanmadığı birşeyler yapmayı düşünmeye başladım. Sonra ilk organizasyonumu kendi işyerimde yaptım. Küçük çapta ve tefarruatsız olduğu için 20/25 kişi anca toplanabilmiştik ki bana göre buda süper birşeydi.
Odada konuşup akşama kadar günümüzü paylaştığım onca insanı tanımıştım. Bu herkes için geçerliydi, herkes birilerini tanımıştı. Tanışmak ve çevre edinmek kimsenin tekelinde değildi, kim kimden elektrik alıyorsa dostluk kurabilir, buna fırsat yaratıyor bu buluşmalar.
Yakın çevremde oturan ama birbirimizden haberimiz dahi olmayan arkadaşlarımı tanıdım.
Tek tek isim vermiyorum, ben yada diğer arkadaşlar onlarca üye ile reele taşınan arkadaşlıklar kurdu.
İşyerinde 3 seefr buluşma yaptık, bazende irili ufaklı ziyaretler oluyor, her geçen zaman daha çok insan tanıyordum. Çoğu ile site harici konularda da buluşur, karşılıklı ziyaretlerle pekiştirme yaparız. Uzak olanlar İzmir'e geldiğinde bana ve aileme süpriz yaapr, bizleri ziyaret ederek mutlu ederlerdi, halaada ediyorlar sağolsunlar.
Neden buluşuyoruz?
Neden benim yeni insanalr tanımak hoşuma gidiyor?
Herşeyden önce ortak bir yanımızın olması, sanki bizleri akraba gibi yakın tutuyor onu kendi adıma söylemek isterim. 10 senelik arkadaşımın yanında olmadığım kadar rahat oluyorum bizim sitenin insanları ile olduğum ortamlarda. Ne bileyim, cihazımı daha rahat tak tuk ettirebiliyorum, denize gitmişsek daha rahatım, ne biliyim buna benzer bir sürü ayrıntı...
Sonra, arkadaşlarıma kendi bilgilerimi vermek, onlar için birşeyler yapmak beni mutlu ediyor. Hengi birisine format yada oyun attığımda paranın lafını yapabilirim ki?
keşke herkes tüm sıkıntılarında bilgisayarlarını bana getirebilse, birşeyler yapsam hepimiz için. Tam tersi durumlarda oluyor, buradan tanışıp dost olduğum birisine ne zaman işim düşse bana yardımcı oluyor, imkanları çerçevesinde bana güzelliğini yapıyor.
Sonra kızımdan bahsetmek isterim, senelerdir resim çektirmez bana, ama rooo gibi (bizim Roac) bak dediğimde bana poz veriyor. Buluşmaya Atom gelmedi diye üzülüyor, 2 gün boyunca neden gelmedi diye bize hesap soruyor. Tanışmalarımızda kızım bile kendisine arkadaş buluyor. Eşim her zaman yanımda oluyor, şu yazıyı okuyan onlarca insan kendisi ile tanıştı, hangisi diyebilirki gösterilen dostluk ilgilerinde Şaşa(eşim) ve Cem sahtediler?
Biz ailecek sizlerle biraraya gelmekten çok büyük keyif alıyoruz, Antalya, Ankara, İstanbul gibi çeştli yerlerde oturan siz dostlarımızın evlerinize gelemesekte, bu şehirden ayrılamasakta ülkenin dört bir tarafından bizlere kapısını açacak dostlar olduğunu bilmek bizleri mutlu ediyor.
Buluşmalara gelen kişilerin sayısı artınca büyük alanlarda buluşmalar yaptık. Konak buluşması acemiliğime geldi ve elime yüzüme bulaştırdım. Birini otogardan al diğerini otobandan al derken buluşma noktasına 2 saat geç git:(

Şimdi sürekli İnciraltı'nı seçiyorum... tekerlekli sandalye kullanan arkadaşlarımızın çok rahat tuvaletede gidebildiği, açık hava orman ve deniz keyfini yaşayabildiği, yokuşsuz kaldırımsız bir ortam olması orayı vazgeçilmez kılıyor. Keşke İzmir'in heryeri böyle olsa ama maalesefki büyükşehir belediyesi bu konuda tembel. Tuvalet varsa rampa yok, rampa varsa ulaşım yok, hep birşeyler yarım kalıyor.
Geçtiğimiz sene, geçtiğimiz hafta ve şimdide temmuzda mangal partisi olarak sürekli İnciraltı'nda arkadaşlarımızla bir araya gelmek için çabalıyorum. Ne gelen insanlara bir konuşma yaparım, ne siyaset, ne de herhangi bir tartışma. beni mtek hedefim, o gün çeşitli yerlerden o noktaya gelen arkadaşlarla güzel bir gün geçirmek. Piknikse, piknik yapmak, mangalsa mangal... İnsanları mangala çağırıp, heyy sevgili engelliler noktaa biz üyeleri, ben Cemmmmm, ben şu şu bilmemneyin şu görevindeyim, sizlerin desteğini ve yardımını istiyorummm diye ayarını bozmam.
Ben sadece ve sadece ortamın güzel geçmesi için uğraşırım, yeni arkadaşlar tanırım, giderken bir kaç kişinin telefonunu ve msn sini alıp, dost kervenıma yeni dostlar eklerim.
Sanaldan tanıdığım (tanıdığı sandığım) Miko, sen ne güzel bir insanmışsın meğerse?
Ya geberik... Boşuna ısınmamışım sana seneler öncesinden... Ne aslan gibi kardeşlerimiz varmış aramızda.
Koca Çorumlu Ahmet abi, şu piknik olmasaydı seni nasıl tanıyacaktık?
İzmir'de olduğu halde daha önce tanışmadığımız onca güzel insanlarımız... Eva, mother, melike...
Son buluşma ile en az 10 arkadaşım daha oldu. Yahu ölüp gitsek 10 fatiha fazla okuyanımız olacak, ne güzel işte:)

İsim saymaya korkuyorum hep, çünkü mutlaka unuttuğum olacaktır. Tanıştığım tüm insanlarla bir daha tercihim olsa gene tanışırım.
Sırası gelmişken kendi adıma, buluşmalarda sizleri üzecek yada sinirlendirecek hareketlerim olduysa binlerce kere özür dilerim. Hiç kimseyi tanıdığıma pişman değilim
İzmir'de elimden geldiğince çok sayıda fırsatlar yaratmaya çalışacağım. Mangaldı, balık ekmekti, çay kahve yada ismi ne olursa olsun, eski dostlarla hasret gidermek, yeni dostlarla tanışmak için uğraşacağım.
Bana bunun için kimseler cephe almasın, İzmir benim babamın malı değil, herkes canı ne istiyorsa yapar, bende katılırım yapılan organizasyona.
Çok akrışık ve kopuk yazdım belki, habire müşteri geliyor kafam karıştı, ama inanıyorumki kalbimi dökebildim sizlere. Kimzeelr öküz altında buzağ aramasın, bizim buluşmalarımıza uzaktan küçümseyerek ve alaylı bakanlar halt etmiş sevgili kuyucak, onlara deki, size canınız cehenneme diyorlar...
Biz önce köstek olanlara, sonrada kömürümüze üfleriz. Temmuzda ateşimizi yakalım, keyfimize bakalım. Kim bizler için ne düşünüyorsa, Allah onlara iki katını versin...
 
cem hersey icin tekrar tekrar tesekkurler arkadasim sizleri tanimak cok guzeldi senin sayende bende ilk defa bir bulusmaya katildim ve birsuru yeni dost edindim :)
bizlere harika bir gun yasattin

en kisa zamanda mangal bulusmasini bekliyoruz :)
 
Allahına kurban Jem baba.. Kelimesi kelimesine aynen katılıyorum dediklerine. Sağlıcakla kal...
 
cem ne guzel anlatmısın ellerine kollarına saglık. kanka allah herkesın kalbıne göre versın ....
 
Değiştirme gereği hissettim Jem yazını tam anlamıyla okumadan yazdım bağışla meğerse yazmamak gerekirmiş okumadan..Tam türk olayı işte okmayız ezbere konuşuruz bağışla abi ya..

Sizinle neresi olursa hiç ikiletmeden kelle koltukta koşmayan Erkan yaşamasın bu dünyada assınlar beni ya...Ben boşuna demiyorum ADAM tanıdım ben varmı ötesi..

Diğer luzumsuz öten horozlarında gagasına :D

Allah kötü zamanınızı göstermesin inşallah ama bir teline bakar...Burdakilerin hepsi için aynı şeyi hissediyorum...

İyiki varsınız..İyiki biz yakında mangal üfliyecez beraber ve iyiki biz aynı havayı soluduk sizinle....

ALLAH RAZI OLSUN....İNSANLIĞINIZI ESİRGEMEDİĞİNİZ İÇİN...
 
jem abi içim(iz)den gecen duyguları paylasmıssın..dıorumkı demekkı cogumuz aynı güzel duyguları beslıoruz birbirimize karşı..cok sevındım..;)dedıgın gıbı cem her gıttıgımız ılde bır arkadasımızın olması,ona suprız yapmak,aynı evı paylasmak havayı solumak bunları yasamayanlar anlayamaz..ne guzel bu (izmır)bulusmada en az 10 dostum oldu dedın ya bu nedemek oldugumuzde 10 adet fazla fatıha okunacak ruhumuza dedın ya..cok duygulandırdın benii..allah yar ve yardımcı(nız)mız olsun ..bu güzel kalpler ve duygular,düşünceler varken bızım ıcımızde kım,neyı engelleyebılırkı..

engelsiz bir yaşam için (hep) elele..
 
Pasaman..
Ben hep bu sitede şunu dedim; Sayıların çok büyük önemi yok.. İnanın buradaki düşünceler çok yeri etkiliyor.. Çünkü buradaki düşüncelere aç Türkiye'deki engellenmiş insanlar.. Herkes el yordamı zaten biliyor bir şeylerin eksik olduğunu.. O eksiklikler burada şekillenecek, ete kemiğe bürünecek.. Çok kişi gelecek ve gidecek.. Önemli olan tartışmaya talep ve sunumda bulunmak..
Jem..
Duygusal bir yazıydı.. Sanırım azıcıkda Ege etkisi..
 
''Önemli olan tartışmaya talep ve sunumda bulunmak..''

Hasan abi bunu açabilirmisin biraz
 
Murat..
Buradaki her açılan tartışma başlığına insanlar ilgi gösteriyor..
Buradaki insanlar bunca açılmış tartışma başlığına rağmen sürekli olarak yeni tartışma konuları buluyor.. Bu insanların dinamizmini gösterir..
 
Abi açık seçik soruyorum o zaman madem bu tür buluşmalarda sunum istenmiyo ,hukuksal işleyiş,sorunların dile getirilmesi istenmiyor sadece gülüp eğlenmilmek isteniyor biz aslında bir nebze kendi egomuzu tatmin etmek te mi istiyoruz acaba
 
Sadece engellilerle ilgili olanlar değil, bir çok derneğin/sivil toplum örgütünün organizasyondan anladığı şey: "tanışma/kaynaşma" adı altında eğlence, lay lay lom vs.. Oysa belli bir amaç için biraraya gelen insan toplulukları için öncelik eğlenmek değildir.. Burada; engelliler.biz'de herşeyden önce bu konuda başarılı olduğumuzu düşünüyorum.. Bu forumda eğleniyoruz, sohbet ediyoruz ama aynı zamanda önemli meseleler hakkında da tartışıyoruz..
 
[FONT=Verdana]Bana sivil toplum örgütleriyle sanal sitelerin birbiriyle kıyaslanması çok absürd geldi. Çünkü, ikisi de tür bakımından başkadır. Tür bakımından farklı olan şeyler birbiriyle karşılaştırılamaz. Tıpkı bilimin karşısına dinin koyulması gibi. Nedense bu Türkiye’de hep yapılıyor. [/FONT]

[FONT=Verdana]STÖ’lerinin artıları da var. Eksileri de var. Ben bireysel olarak derneklerden çok şey öğrendim. Bunu yadsıyamam. [/FONT]

[FONT=Verdana]Haa! Engelliler.biz sitesinden de çok şeyler öğrendim. Bunu da yadsımıyorum. Her ne kadar sanal dünyaya pek olumlu bakmasam da, bu dünyaya yüklenen anlamın kişisel olarak değiştiğini düşünüyorum. [/FONT]

[FONT=Verdana]Bugün STÖ’lerinde yapılan faaliyetleri yakından izliyorum. Gerçekten de, yokluklar içinde hizmet verilmeye çalışılıyor. Ekonomik sıkıntılar içinde piknikler düzenleniyor. Yiyecek malzemelerini temin etmek için sponsorlar bulunuyor. Engellileri bir araya getirmek için ona ağız bükülüyor. Buna ağız bükülüyor. Her ne kadar bulunduğu makamı kartvizit sahibi olmak için kullanan yöneticiler varsa da, bunun yanı sıra gerçekten özverili çalışan, toplumun çıkarlarını ön planda tutan yöneticiler de var. Eğer, STÖ’lerinde bilgi üretilemiyorsa, bunda dernek yöneticilerinin olduğu kadar engellilerinde sorumluluğu var. Bugün, oralara gittiğinizde oturup konuşacak, engellilerin sorunlarını tartışacak insan bulamıyorsak, hepimizin payı var bunda. [/FONT]

[FONT=Verdana]Yani kısaca şunu demek istiyorum. STÖ’leriyle sanal siteleri kıyaslamak yerine her birinin eksikliklerini ya da artılarını ayrı ayrı tartışmak gerekir. [/FONT]

[FONT=Verdana]Sanal sitelere gelince… Bugün teknoloji dolayısıyla internet uzağı yakın etti. Evinden çıkamayan bir engelli için sanal dünyanın sunduğu olanaklar engellileri daha özgür kılıyor. Ya da ben Rekursion’la dernek ortamında bir araya gelemezken, bu site aracığıyla düşünce alışverişi yapabiliyorum. Veya evimden çıkamadığım zamanlarda oturup bilgisayar başına düşüncelerimi kolaylıkla paylaşabiliyorum. Yani, sanal dünyanın sunduklarıyla, STÖ’lerinin sundukları birbirinin aynı değil. Her ikisinin de farklı olduğunu, her ikisinden de kendimce farklı biçimde yararlanabileceğimi düşünüyorum. [/FONT]
[FONT=Verdana][/FONT]
[FONT=Verdana]Sanal dünyaya çok fazla bir anlam yüklemiyorum. Ama tabii ki, bu sitenin diğer sitelerden farklı olduğunu da görüyorum. Sanaldaki dostlukları, arkadaşlıkları gerçek yaşama taşımanın gerekliliğini düşünüyorum. Her ne kadar ben bireysel olarak başaramadımsa da!!! [/FONT]

[FONT=Verdana]Eğer, STÖ’lerinde engellilik bilinci yoksa, sorumluluk tüm engellilerindir. Akın akın gelsin engelliler… Beğenmedikleri örgütlerine engellilik ruhunu kazandırsınlar! Kim engel oluyor ki!!! [/FONT]
 
Murat..
Seni anlamaya çalışıyorum..
Hayatım her tür organizasyon içinde geçti benim..
Bazı şeyler yapılmaz, yapılamaz.. Yapılsada yapana zarar verir.. Tüm STK ların amacı kendi üyeleri ile iletişim kurabilmek, onları eğitebilmek, onlarla tartışabilmek için ya dergi kurma peşindedir yana netten yararlanmaya çalışır.. Çünkü insanları bir araya getirip onlara bir şeyler sunacağım diye tutturmak ancak hiyeraraşik bir yapının/kafanın işidir..
Buradaki insanlar zaten deiğim gibi yapabilecekleri tartışma , bilgilenmeleri yada katılımları zaten en üst seviyede yapıyorlar.. Oraya gidiş amaçları evet senin deyiminle ego tatmini (bu kelimeyi ne amaçla kullandığını anladığım halde şimdilik anlamıyorum..). Zaten bu tür olayı bir kere yaptığında 2. olarak yapacak kimsenin çevrende olmadığını anlarsın.. O senin dediğin Akademik toplantılarda olur.. Oysa bu toplantılarda insanların derdi BİZ. olmak..
 
Evet çok güzel olmuş bu başlık. Teşekkür ederim sizlere. Eğer bu buluşmalar olmasaydı sanalda kalırdı dostluk Sanalda kalanı reele taşımanın en güzel aracı bence bu organizasyonlar. Her yerde çatlak sesler olur sölenir ama kulak asmıyoruz.
İzmir buluşmalarında çok arkadaşlarla sanaldaki dostluğpğumuzu reele döktük. Vede herkes çok ama çok mutlu olarak ayrıldı. Gidilen onca yola ve emeğe değdi. Keşke bunun sayısı çok olsa. Jemlede böle bir organizasyonda geçen yol tanıştık. Allah ondan razı olsun. Her organizasyonuna imza atma çabasındayım yanındayım cem kardeşim. Saolasın varolasın eşine kızına selamlar.
 
Peki abi ben de seni anladım bende hayalimde ki engellilerle ilgili ülke resmini özetliyeyim o zaman .Tüm engelli guruplarının birbirine destek olduğu(Bir zamanar bir haber okumuştum bir tiyatro oynu idi oyuncular görme izleyiciler işitme engelliydi ama ordaydılar zincir engellilerden oluşuyordu bedensel engellinin kolunda işitme engellionun kolunda görme engelli zihinsel engelli diye böyle bir zincirdi bu )aynı zamanda çok iyi örgütlenmiş tek bir beden gibi hareket eden tüm engellilerinin kültürel ve sosyal bakımdan kendilerini geliştirdiği bir ülke
 
Şimdi, burada yani forumda soru sorupta alamadığımız cevap varmı?
Yasal haklarımızdan belediye hizmetlerine, sağlıktan 2.el pazarına kadar herşeyi, ama herşeyi konuşuyoruz.
Aradığımız raporları, yönetmelikleri, kanunları herşeyi görebiliyor, öğrenebiliyoruz.
İşin çalışma ve öğrenme kısmını site dahilinde 24 saat yapabiliyoruz.
Buluşmalar ise bir teneffüs gibi...
Yasalar, kurallar, hukuk, rapor, cihaz, bot, gözlük, sandalye, hasta bezi, bakım aylığı ve konuyla ilgili yüzlerce kelimelerin uçuşmadığı....

O kelimlerin değilde; bu kelimelerin uçuştuğu:

Merhaba, ben İzmir'den Murtaza,
Merhaba, ben Bursa'dan Kemal,
Merhaba, ben Akçay'dan Elif,
Ben şurda çalışıyorum, bir işin olursa gel elimden geleni yaparım,
Benim şu işim var, eğer bir yardımım dokunursa sevinirim,
Aaa, benimde çocuk aynı sınıfta, o konuları işlemeden sınavda sormuşlar,
Abi sen ne süper adammışsın yaa, bayıldım muhhabetine susma
Zaten bende diyordum bu kız çok güzel yazılar yazıyor, anlaşırız onunla
Güzel kazakmış, nerden aldın?
Sıradan....
Sıradan insanlar gibi, günlük yaşamın en basit cümleleri...
Kurulan dostluklar, pekişen arkadaşlıklar...

24 saat verdiğimiz yaşam savaşında kısacık bir teneffüs anı...

Sıradan olmak, her telden konulardan konuşmak sadece sağlam insanların hakkımı?
2 sakat bi araya gelince maaşları, yasaları, rapor oranlarını mı konuşacak illa?
Biz egomuzu doyurmak içinmi kanatları ızgara yapacağız?
Ego içinmi açılacak kolalar?
2 sakat bir araya gelince 3. sakatın gelip bizi yasalarla aydınlatmasınımı bekleyeceğiz?

Hukuksal aydınlanma ve bilgilenme için 2 haftada bir yerel gündem toplantıları, ilçe belediyelerin engelli meclisleri ve bir sürü organ birşeyler yapmaya çabalıyor, hangi birisine katılıyoruzdaaaaaaaa, bizim buluşmalarımızda hukuksal konu eksikmiş gibi eğlenmeyi hakir görüp konferans yapmamız bekleniyor?

Neden buluşmalardaki eğlence için, ego tatmini yakıştırmaları yapılarak illa, mutlaka ama mutlaka öküz altında buzağ aranıyor?
Ego, Eshot, İett hiçbiri yok, biz eğlencez arkadaş diyenler ve böyle düşünenler yanlışmı yapıyoruz?
Şimdi eğlenme zamanı değil, her buluştuğumuzda elimizde notlarla gelelim, herkes konuşmalar hazırlasın ve konfrerans verelim. E arkadaş, savunmak yetmez, uygula? Armut piş ağzıma düş bekleme?
Aç bir başlık, kendince uygun gördüğün bir yerde arkadaşlarımıza bilgilendirme, sunumlama, yada görüş paylaşma gibi seçeceğin bir pozisyonda organizasyon yap.
Bu tür bir girişimde bulunmak lazım önce, bakarsın insanlar koşa koşa gelecek. hazır yapılan bir eğlenceye hukusalı sokmak yerine, hukuksal bir organizasyon yap.
İnsanlar mangalada gelsin kangalada, sen yeterki yap...
 
MURATGUVEN;

+1 Destek tam destek!
Öbür zihniyetler hep aynı geri kalsın özürlü,vatandaş meydan bize kalsın at koşturalım zihniyetidir.
 
[FONT=Verdana]Sevgili Monalisa..[/FONT]
[FONT=Verdana] [/FONT]
[FONT=Verdana]Epey bir ağırlığını koymuşsun, balans ayarı gibi oldu.. [/FONT]
[FONT=Verdana]Benim temel amacım Sanal örgütlenme olamaz.. STK yada STÖ içinde örgütlenmeliyiz..[/FONT]
[FONT=Verdana]Ancak ben artık oralarda çalışılabilme koşulları kaldığına inanmıyorum.. Örgütlenme ve yaşama ayrı bakış oralara giren herkesi kısa zamanda bezdiriyor.. Kaçırıyor.. Tek bir amaç kalmış STK larda; Başkanlık yada yöneticilik meslekleri olmuş insanların yaşamlarını devam ettirmeleri için sosyal bir alan.. Başka hiçbir anlamı yok.. [/FONT]
[FONT=Verdana] [/FONT]
[FONT=Verdana]İlk yazımı ‘’ Sanaldaki ruhun STK larda yaşadığı bir ülke istiyorum ben.. Hepsi bu..’’[/FONT]
[FONT=Verdana]Çünkü bütün bu olumsuzluklara rağmen örgütlenme dediğin reelde olur.. Yani başka türlüsü mümkün değil.. Yeni bir hareket başlayacak.. Buna eminim.. Bunun önündeki yasal engeller kalkacak.. Bu harekete işte bu sanal sitelerdeki ruh egemen olacak..[/FONT]
[FONT=Verdana]STK yada STÖ leri yerin dibine batırmamak adına şimdiki yapıya sahip çıkmak bence çok anlamsız bir şey.. Bu ülkene sahip çıkmakla Faşist diktatörlere sahip çıkmak arasında kalmak gibi bir şey.. Ben hem ülkeme sahip çıkar hem de diktatörlere savaş açarım..[/FONT]
 
Engelli derneklerine karşı bir önyargım vardı tabiki bu ön yargının oluşmasına neden olacak zihniyetteki çarpık düşünceli yöneticiler ve o derneklerin aynı düşüncedeki insanları nedeniyle ve o yüzden uzak durmuşumdur engelli derneklerinden ta ki dernekçi bir arkadaş çevresi ile tanışıp onlar sayesinde içlerine girene kadar.Yönetimindeki insanların samimiyeti,beklentileri gerçekten önemli tanıdığım arkadaşlarım buna inanan insanlardı fakat üye çoğunluğu genelde daha somut beklentileri olan iş,güç,maddi yardım gibi olunca haklı olarak o coşku,istek bütünüyle hissedilip hayata geçmesi düşünülen porjeler,yapılması planlanan faaliyetler hayata geçmedi sonrasında yönetim dağıldı,gelen bir kaç üye derneği kahvehane gibi kullanınca bizlerin ayağı kesildi çok da anlamlı gelmedi onların içinde bulunmak vs. ve dernek macerasıda kendi adıma bir daha bulaşmamak üzere bitmiştir.
Engelliler.biz'e gelirsek bence burası tamamen engellilerin yararına paylaşımların, hiç bir çıkar amacı güdülmeksizin yapıldığı sanal ama sanal olmadığını hepimizin bildiği daha güçlü bir STK değil mi ?
 
[FONT=Verdana]Bugün bir derneğin pikniğine gittim. Asırlık ağaçlar altında engellilerle buluşmak, aynı havayı teneffüs etmek güzel bir duyguydu… Hele hele evinden çıkamayan engellilerin bu atmosfer içinde toplumla bütünleşmelerinin verdiği sevinç yüzlerinden okunuyordu. Herkes gönlünce eğlendi. En çok down sendromlu çocukları sevdim… [/FONT]

[FONT=Verdana]Sonra yolum dernek yöneticileri arasına düştü… Oradaki konuşulanları duyunca, Çehov’un, Tolstoy’un, Gorki’nin, Dostoyevski’nin yarattığı kahramanları anımsadım. Rus yazarlarına hayranlığım bir kat daha arttı. [/FONT]

[FONT=Verdana]Kendi çıkarları için ikiyüzlü davrananlar… Ağzından yalakalık akan şiş göbekli beyler… Yöneticilik koltuğuna yapışıp kalmış kravatlı erkekler… Delege olamadığı için karın ağrısı olanlar… Yapmacık tavırlar… Yöneticilik özelliğini yeni bir oluşum içindeki bir partinin yükselen trendinde değerlendirmek isteyenler… Birbirlerinden nefret eden ama çıkarları uğruna birbirlerine şirin gözükmeye çalışanlar… Demokrasiden söz edip kendini sağlama almak için “kul olacak” yönetici arayan başkanlar… Nasıl da ağızları laf yapıyordu hepsinin… Hatta onları tanımıyor olsanız, söylediklerine kolayca inanabilirsiniz… Kendisinden üst mevkide olanların arkasından palavra atanlar… Ama yüzyüze gelince onların önünde köle olacak kadar eğilenler… [/FONT]

[FONT=Verdana]Kısacası bir çürümüşlük… [/FONT]

[FONT=Verdana]Evet, bu insanları tanıyorum ben… Nerden mi? Romanlardan, öykülerden… [/FONT]

[FONT=Verdana]Nasıl ki, hepimizin içinde bir Oblomov varsa, belki de, o insanlardaki niteliklerin bazıları da biz de var… [/FONT]
[FONT=Verdana]Hani, Oblomov’un evine de, yemek içmek için gelen “dostları” vardır… Bu gün, yöneticilerin masasına da, cebinde beş parası olmayan, yalnızca oraya yemek içmek için gelenler vardı… Efendilerine canla başla bağlıydılar… [/FONT]

[FONT=Verdana]STÖ’lerinde gördüklerim bu toplumun bir aynasıydı… Bana yabancı değildi… [/FONT]

[FONT=Verdana]Kısacası şunu demek istiyorum… Bu yozlaşmayı görmemek için kör olmak gerekir. Asla STÖ’lerindeki yapılanmayı olumlamıyorum. Evet, ben de eleştirel bir tutum sergiliyorum. Ancak, asıl sorunun insan sorunu olduğunu düşünüyorum… Biz insanı insan olmak yönünde dönüştürmeyi başaramadık… İnsan olma sorunu her yerde önümüze çıkıyor. Ailede, okulda, işyerinde, dernekte ve nihayet sanal sitelerde bile… [/FONT]

[FONT=Verdana]Yine çok iyi anımsıyorum. Kimi sanal sitelerde insanların moderatör olmak için birbirleriyle kavga ettiklerini… Anti demokratik uygulamaları… Ya da kraldan daha kralcı kesilenleri… İnsana saygı duymayanları… Benim dediğim doğrudur diye dayatanları… Özgür düşüncenin önünü kesenleri… [/FONT]

[FONT=Verdana]Sanaldaki ruh ne demek? Kapsamı çok geniş bir cümle… Gerçekten de ruh ya da tin dediğimiz şey var mıdır? Ben ile tin arasındaki ilişki nedir? Sanal sanal deyip duruyoruz? Kimbilir! Hepimiz için bir başka anlamı vardır belki… Bir bilgisayar ekranı… Klavye… Fare ve biz… Yalnızca çevremizde birtakım nesneler var… Sonra da buraya oturmuş, iletiler yazıyoruz birbirimize… Hiçbirinizi tanımıyorum… Cisminizi bilmiyorum… Yalnızca belleğimde tasarlıyorum… Oysa gerçek dünyada her şey akıp gidiyor… Hangisi gerçek! Hangisi sanal! Reel dünyada bile insanları tanıyamazken sanal dünyada onları nasıl tanıyacağım? Gözlerinin içine bakmadan yalan söylediğini nasıl bilebileceğim? Çünkü, dil, en güzel yalan söyleme aracıdır… Oysa, insanı belirleyen eylemleridir. Ben bir insanın eylemlerine bakmadan, o insan hakkında nasıl yargı da bulunacağım? [/FONT]

[FONT=Verdana]Hadi diyelim ki, sanalda benzer düşünceler, benzer duygudaşlık olmuş olsun. Buna engellilik bilinci ya da ortak bilinç diyelim. Bu kümeleşme içinde düşüncelerimiz ortak olması bir toplumsal karşılaştırmayı çoğu zaman gerektirmiyor. Evet, bir topluluk var ama o topluluğun sakinleri yok. Evet, bir küme aklı var ama ortada sentetik bir dünya var… Aynı özelliklere sahibiz ama bu hayali bir küme… [/FONT]

[FONT=Verdana]Sanayileşme ile birlikte insan insana yabancılaşmaya başlamış, insan yalnız bırakılmıştır. Dolayısıyla, yeniliğe olan inanç eksikliğinden dolayı, değiştiremedikleri reel toplumu terk ederek sanal dünyaya sığınmaya başlamıştır. Gerçek dünyada değiştiremediklerimizi sanal gerçeklikle elde edilebileceği düşünülse de, ben bunun tehlikeli sonuçlar verebileceğini düşünüyorum. [/FONT]

[FONT=Verdana]Birincisi gerçekliğin yitirilmesi… İkincisi yabancılaşmaya katkı sağlaması… Üçüncüsü, bir içe kapanma süreci… Dördüncüsü, bir başkasına tahammülsüzlük… Tabii ki, bunlar çoğaltılabilir… [/FONT]

[FONT=Verdana]Sanal dünya, tek benlerin dünyasıdır… Her ne kadar toplumsallaşma olduğu söylense de… Çünkü, dışsal nesnelerin gerekliliğini reddetmektedir. Sanal dünyada kimlikler de, sanal, değişken ve kaygan… Kimlik ortada olmayınca, birey de yaptıklarından sorumluluk duymamaktadır. Öyle bir soysuzlaşma var ki, sanal kimliklerinin arkasına sığınanlar gerek etik gerekse insani değerleri hiçe sayarak sırf fantezilerini, egosunu, arzularını doyurabilmek adına benmerkezci davranmakta, yüzyüze gelinmediğinden dolayı, toplumsal kurallar ya da uzlaşma hiçe sayılmakta ve toplumsal yapı ters düz olmaktadır. [/FONT]

[FONT=Verdana]Böyle değişken, kaygan ve belirsiz bir kümeden nasıl bir “sanal ruha” erişebileceğimizi merak ediyorum doğrusu! Sahi daha sanal ruhun anlamını bilmeden! Yani, karşımdaki insanın düşüncesini bilmeden… Üstelik ben ile ben olmayan arasında sanal bir duvar varken! [/FONT]
 
Ben birçok STK da organizasyonda ve etkinliklerde bulundum. Hiç birinde şu forumlardaki kadar kendime bir şey katamadım ve kendimi ifade edemedim.

Değerli Kuyucak; Bu tespitinizi çok yerinde görüyorum. Her STK kendisine rakip olanla uğraşmaktan ve kendi iç çekişmelerden ne organizasyon ne de etkinlik adına çok bir şey yaptıkları söylenemez. Sadece göstermelik birkaç atıl ideolojik olan fikirleri aktarıp döndürerek insanlara sunma peşindeler.

Bu sitede düzenlenen organizasyonları küçümseyerek alaycı bir ifadeyle değerlendirmek sadece ulaşamadıkları egolarını tatmin etmektir. Oysa bunu kendileri de çok iyi biliyorlar ki; kendilerinin yapamadığı ve kendilerinin veremediği birçok bilgiyi insanlar buralardan alıyor.

Burada düzenlenen organizasyonlara her şehirden insanlar katılarak geniş bir konsensüsün sağlanması beklide kendi yapamadıkları hayallerini hatırlattığı için içten içe bir suçluluk duygusuyla vicdanlarına bazı şeyleri anlatamıyorlardır.
 
Üst Alt