Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelliler.Biz Sinema Kulübü

GÜZ SONATI[SIZE=7]
[/SIZE]AUTUMN SONATA

0780021118.01.LZZZZZZZ.gif


Yönetmen Director: Ingmar Bergman
Senaryo Screenplay: Ingmar Bergman
Oyuncular Cast: Ingrid Bergman, Liv Ullmann, Lena Nyman, Halvar Björk, Arne Bang-Hansen, Gunnar Björnstrand
Görüntü Yönetmeni Cinematography: Sven Nykvist
Müzik: Chopin, Handel, Bach
İsveç-Almanya/ Sweden-Germany, Renkli / Color, 1978, 97’
İsveçce İngilizce altyazılı / Swedish with English sub.

79’Bodil FF En İyi Yabancı Film Ödülü Best Foreign Film Award
79’Altın Küre En İyi Yabancı Film Ödülü Golden Globe Awards Best Foreign
Film
79’İtalyan Film Yazarları Sendikası En İyi Yönetmen& En İyi Yabancı Film
Ödülleri Italian National Syndicate of Film Journalists Best Director& Best
Foreign Film Awards

78’Amerikan Ulusal Eleştirmenleri En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yönetmen, En İyi Yabancı Film Ödülü National Board of Review Best Actress (Ingrid
Bergman), Best Director, Best Foreign Film

Güz Sonatı, ünlü bir piyanist olan Charlotte ile iki kızı arasındaki
ilişkiye anlatır. Annenin otoritesi ve başarısı altında ezilen büyük kızı
Eva mutsuzdur. Çünkü piyano çalmasına karşın annesi gibi başarılı
olamamıştır. Babası da Eva gibi annesinin başarısı altında ezilmiş ve
annenin başka erkeklerle flört etmesine göz yummak zorunda kalmıştır.
Charlotte, yedi yıl aradan sonra daha önce reddettiği Eva ile buluşur.
Alışagelmiş sevgi gösterilerinin ardından işin şekli değişmeye başlar.
Chopin’in prelüdü, kızının, bir zamanlar sevdiği sonra nefret ettiği
annesinden aldığı gecikmiş intikamın başlangıcı olacaktır…
Bergman, anne-kız arasındaki ilişkiyi yoğun bir biçimde incelerken,
geçmişteki filmlerinde büyük bir başarıyla anlattığı insan ilişkilerine geri
döner. Ama yönetmenin bildik temaları bu filmde de yer almaktadır: “sevginin varlığı ve yokluğu, sevgi özlemi, sevgi yalanları, bozulmuş bir sevgi ve
yaşamımızı sürdürebilmek için tek şansımız olan sevgi”. Konser
piyanistliğini çocuklarına tercih eden bir kadının yaşadıklarına dayanan
filmin özündeki anne-kız ilişkisi, Bergman’a göre gerek sinemada gerekse
edebiyatta hep gözardı edilmiştir. Filmde, yalnızca oyun gücü bile filmin
yoğunluğunu vermeye yetmektedir. Güz Sonatı, Bergman’ın yönetiminde Ullmann ve Ingrid Bergman’ın olağanüstü oyunculuklarının sergilendiği,
Tarkovsky’nin Kurban filminin de görüntü yönetmeni Sven Nykvist’in her
zamanki gibi eşsiz kamerasının yer aldığı, Chopin, Handel ve Bach’ın
müziklerinin kullanıldığı mükemmel bir film…
 
[SIZE=7] [/SIZE]Sixth Happiness (1997)

SixthHappiness.jpg

sixthhappiness.jpg


uK/Hindistan 1997 - Yön : Warius Hussein

Bedeni Büyümeyen bir adamın zorlu yaşamı...
 
Gaby: A True Story

us100765.jpg


Serebral palsy hakkında çok az film var. Zaten halkça pek bilinen bir hastalık değil. Bu da Gaby Brimmer adındaki bayan yazarın gerçek öyküsü.

Liv Ullmann .... Sari
Norma Aleandro .... Florencia
Robert Loggia .... Michel
Rachel Chagall .... Gaby (as Rachel Levin)
Lawrence Monoson .... Fernando
Robert Beltran .... Luis
Beatriz Sheridan .... Fernando's Mother
Tony Goldwyn .... David
Danny De La Paz .... Carlos
Paulina Gómez .... Gaby - 3 Years Old
Enrique Lucero .... Minister of Education
Eduardo López Rojas .... Hector Bulle Goyri
Ana Ofelia Murguía .... Nurse at Brimmer House
Hugh Harleston .... University Professor
Carolyn Valero .... Teacher - Rehabilitation Center
(more)

Runtime: 110 min
Country: USA / Mexico
Language: English
Color: Color
Sound Mix: Stereo
Certification: Argentina:13 / Chile:14 / Finland:K-12/9 / USA:R / West Germany:12
 
Dance Me to My Song

Yine az olan serebral palsi konulu filmlerden. özellikle benim için bu filmler mühim

dance3.jpg

dancey.jpg

dance2.jpg


John Brumpton .... Eddie
Danny Cowles .... Joe
Catherine Fitzgerald .... Dogface
Susie Fraser .... Social Worker
Carmel Johnson .... Temporary Carer
Joey Kennedy .... Madelaine
Phil MacPherson .... Trev
Rena Owen .... Rix
Heather Rose .... Julia
(more)

Runtime: 101 min
Country: Australia
Language: English
Color: Color
Certification: Australia:M / Finland:K-16 / France:U / Spain:18
 
Gattaca

0767805712.01.LZZZZZZZ.jpg


Ethan Hawke, Uma Thurman, Alan Arkin ve Jude Law, genetik mükemmelliği takıntı haline getirmiş olan sisteme karşı gelmeye cüret eden, etiyle kemiğiyle gerçek bir insanın düşündürücü öyküsünü anlatan yüksek gerilimli bu macerada başrolleri paylaşıyorlar. Hawke'ı Gattaca Uzay Birliği ile uzaya seyahat edebilme amacını gerçekleştirebilmek için, seçkin bir genetik harikası olan birinin kimliğini alarak sistemi kandırmaya çaışan Vincent rolünde izleyeceksiniz. Ancak, yola çıkmadan bir hafta önce gerçekleşen bir cinayet Vincent'ı katil zanlısı duruman getirecektir.
Acımasız bir dedektifin nefes kesen takibi... Kendisinden gittikçe şüphelenmeye başlayan iş arkadaşıyla yaşanan aşk...
Vincent'ın hayalleri gitikçe içinden çıkılmaz bir hal almaya başlar.

‘On soruda genetik hakkında her şey’ kolaycılığında bir kitap değil GATTACA. Yüzeysel olmayan bir bakış açısı geliştirmek isteyenler için bir ‘giriş’ niteliği taşıyor. “Okudukça anlamlanan bir hayatın değerini bilenler için Genetik’in bizde az tartışılan dünyasına alternatif bakışlar.

Milenyum yeni fırsatlar, yeni vizyonlar, yeni atılımlar için bereketli bir zemin olabileceği umutlarıyla karşılanmıştı. Fakat maalesef binyılın ilk yıllarında hiç de umut verici gelişmelere şahit olmadık. Küresel sistemin dominant unsurlarının öteden beri sürdüregeldiği sömürü ve zorbalıklar azalmışa benzemiyor. Adaletsizliklerin, isyanı giderek daha fazla meşrulaştırdığı; moral boşluğun, kaosu beslediği bir ortamda bilim de artık eskisi kadar avutucu değil.

‘On soruda genetik hakkında her şey’ kolaycılığında bir kitap değil GATTACA. Eksiksiz bir başvuru kaynağı olduğu da söylenemez. Olsa olsa Genetik Teknolojileri hakkında yüzeysel olmayan bir bakış açısı geliştirmek isteyenler için bir ‘giriş’ niteliği taşıyor. Genç ve yetenekli bir uzman-adayının bu ilk kitabı, bilimsellik adı altında dayatılan gerçekliğe içerden ve dolaysız bir perspektiften bakıyor. Pratik cevaplar bulmak yerine tutarlı sorular sormaya çabalayan Gökhan, ileride kotaracağı daha çarpıcı işler için umut veriyor.”
 
İSTENMEYEN ÇOCUK, JONATHAN.
Jonathan, The Boy Nobody Wanted

Down sendromunu konu alan bir film.

B00004CNNT.02.LZZZZZZZ.jpg


JoBeth Williams .... Ginny Moore
Chris Burke .... Jonathan Willis
Jeffrey DeMunn .... Frank Moore
Tom Mason .... Max Willis
Robert Cicchini .... Neil Vogler
Chris Demetral .... Brad Moore
Dana Barron .... Laurie Moore
Mason Adams .... Judge Colbert
Paul Linke .... Dr. Sullivan
H. Richard Greene .... Wolff
Madge Sinclair .... Faye Lincoln
Alley Mills .... Carol Willis
Lorraine Morin-Torre .... Ada
Brandon Bauer .... Jonathan Willis Ages 11-13
K.C. Clarizio .... Jonathan Willis Age 6
(more)

Runtime: Brazil:93 min / USA:100 min
Country: USA
Language: English
Color: Color
Sound Mix: Stereo
 
Önce Zarar Verme[SIZE=7] [/SIZE]
First Do No Harm

B000068MBW.01.LZZZZZZZ.jpg


Y: Jim Abrahams
O: Merly Steep, Fred Ward, Margo Martindale
1997

Filmde, en kucuk oglu epilepsi hastaligina yakalanan Lori'nin, insanustu bir caba sarfederek cocugunu iyilestirmek icin yaptigi mucadeleyi anlatiliyor. ‘‘Airplane’’ ve ‘‘Naked Gun’’ gibi komedi filmlerinden hatirladigimiz Jim Abraham'in oglu da epilepsi hastaligina yakalanmis ve doktorlarin yanlis tedavisi sonucu cok zor gunler yasamis. Bu olaydan cok etkilenen Jim Abraham gercek deneyimlerinden yola cikarak bu filmi cekmeye karar vermis.
 
Çarpışma
Crash

6305161968.01.LZZZZZZZ.jpg

Türü: Dram
Gösterim Tarihi: 15 Mayıs 1998
Yönetmen: David Cronenberg
Senaryo: David Cronenberg
Görüntü Yönetmeni: Peter Suschitzky
Müzik: Howard Shore
Genel: 1996, ABD / Kanada , 103 dk.
Oyuncular: James Spader , Holly Hunter , Deborah Kara Unger , Rosanna Arquette

David Cronenberg'in son filmi , 1996 Cannes Film Festivali'nde tartışmalara neden olmuş, olumlu olumsuz bir çok eleştiri almıştı. Çarpışma, 1973 yılında bilim-kurgu romanları yazarı J.G.Ballard tarafından yazıldı. Film modern dünyanın insanının teknolojinin içinde nasıl kimliksizleştiğini ve insanın yine teknoloji aracılığı ile kendisini yeniden keşfetmesini vurguluyor. Seks ve araba bu filmde birer simgeden ibaret.1996 Cannes Film Festivali, Jüri Özel Ödülü sahibi Çarpışma modern dünyanın insanını bambaşka bir bakışla irdeleyen bir film. Bu kez kaçırılmamalı.
 
When You Remember Me



ÜLKE USA
SÜRE 100
TÜR Drama
YÖN. Harry Winer
OYUNCULAR Fred Savage Ellen Burstyn Kevin Spacey Richard Jenkins Dwier Brown Lee Garlington
 
Niagara, Niagara

0784011419.01.LZZZZZZZ.jpg


Robin Tunney .... Marcy
Henry Thomas .... Seth
Michael Parks .... Walter
Stephen Lang .... Claude
John MacKay .... Seth's Father
Alan Pottinger .... Sanitation Lot Cop
Sol Frieder .... Pawnbroker
Candy Clark .... Sally
Andrew L. Phillips .... Sally's Policeman
Jeffrey Howard .... Liquor Store Clerk
Shawn Hatosy .... Lead High School Punk
Adam Lauricella .... High School Punk #2 (as Adam T. Lauricella)
Jaime Lynn O'Hara .... High School Girl
John Ventimiglia .... Doug
Clea DuVall .... Convenience Store Clerk
(more)

Niagra Niagra (USA)
MPAA: Rated R for violence, sexuality, substance abuse and strong language.
Runtime: 93 min
Country: USA / Canada
Language: English
Color: Color (Technicolor)
Sound Mix: Dolby Digital
Certification: USA:R / UK:18 (video rating) (2000)

S: Belirtilerde hiç hafifleme görülür mi?
C: Herhangi bir zamanda belirtilerde hafifleme ya da sönme görülebilir. Eldeki veriler tik belirtilerinin yetişkinlikte durağanlaşma ve çok daha hafifleme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bu nedenle TS tanısı konmuş kişiler ilerde normal bir yaşam sürmeyi bekleyebilir.

S: Sendrom nasıl tedavi edilir?
C: TS’li kişilerin büyük çoğunluğunda tikler veya görülen davranış belirtileri, bu kişilerin yaşamlarını belirgin olarak sekteye uğratmamakta, bu nedenle de ilaç tedavisine gerek duyulmamaktadır. Ancak, işlevselliği önleyen belirtilerin kontrol altına alınmasına yardımcı olan ilaçlar mevcuttur. Bu ilaçlar arasında haloperidol (Haldol®), pimozide (Orap®), clonidine (Catapres®), clonazepam (Rivotril®) ve nitrazepam (Mogadon®) sayılabilir. Hiperaktivite için tavsiye edilen Methylphenidate (Ritalin®) ve dextroamphetamine (Dexedrine®) gibi uyarıcılar tiklerde geçici olarak artışa neden olabileceğinden ihtiyatla kullanılmalıdır. Takıntılı zorlayıcı (obssesive compulsive) davranış belirtileri fluoxetine (Prozax®), clomipramine (Anafranil®) ve diğer benzeri ilaçlarla kontrol altına alınabilmektedir.

Belirtileri en iyi şekilde kontrol altına almak için gereken doz hastadan hastaya değişmektedir ve doz ayarı bir doktor tarafından dikkatle yapılmalıdır. İlaç küçük dozlardan başlayarak en az yan etkiyle belirtileri en çok azaltacak doza kadar aşamalı olarak artırılarak verilir. İlaçlara verilen istenmeyen tepkiler arasında yorgunluk hissi, hareketsiz kalamama, kilo artışı ve içe kapanma görülebilir ancak bunlar belli bazı ilaçlarla en aza indirilebilmektedir. Bazen depresyon ve kavrayışta azalma gibi yan etkiler dozajın azaltılması veya ilaç değişikliğiyle bastırılabilmektedir.

Diğer tedavi türleri de yardımcı olabilir. Bazen psikoterapi TS’li bir kişiye destek olabilir ve ailesinin TS’le ilgili psikososyal problemlerin üstesinden gelmesine yardımcı olabilir. Bazı davranış terapileri bir tiki daha kabul edilebilir başka bir tikle değiştirmeyi öğretebilir. Gevşeme tekniklerini kullanmak ve/veya “biofeedback” uzun süren yüksek stres dönemlerinde yararlı olabilir.

S: TS’li öğrencilerin özel eğitime gereksinimleri var mıdır?
C: Toplum geneline uygun düzeyde IQ seviyesindeki TS’li öğrenciler için özel eğitim desteği gerekli olabilir. Dikkat eksikliği ve sık sık görülen tiklerle uğraşmaktan doğan problemlerle birleşen bazı belli öğrenme güçlüğü türleri özel eğitim yardımını gerekltirebilir. Okuma ve yazma problemleri için teyp, daktilo veya bilgisayar kullanımı, zaman sınırlaması konmamış sınavlar (problem sesli tikler ise özel bir odada) ve tikler dayanılmaz hale geldiğinde sınıftan çıkma izni genellikle yararlı olmaktadır. Bazı çocukların fazladan özel derse ihtiyacı olabilir (okul içinde veya dışında).

Okuldaki sorunlar çözümlenemediğinde, eğitimle ilgili bir değerlendirme yapılması gerekebilir. Bu tür çocukların, eğitim yetkilileri tarafından özel olarak hazırlanmış eğitim programlarına katılma hakkı vardır.

S: Tourette Sendromunun tedavisine erken başlamak önemli midir?
C: Eğer belirtiler güçlü veya ürkütücüyse evet. Görünen belirtiler yaşıtların, komşuların, öğretmenler ve hatta rastgele çevrede bulunanların alaylarına ve dışlanmaya neden olabilir. Anne baba çocuklarının davranışlarındaki acayiplikten olumsuz etkilenebilir. Çocuk tehdit edilebilir, aile aktiviteleri dışında bırakılabilir ve kişilerarası normal ilişkilerden zevk almaktan yoksun kalabilir. Bu güçlükler özellikle nörolojik bir problemin üstesinden gelmeye çalışan bir genç için diğerlerine göre daha da zorlu geçen ergenlikte iyice artabilir. Oluşabilecek psikolojik zararlardan kaçınmak için erken teşhis ve tedavi tavsiye edilebilmektedir.

S: TS kariyer planlarını etkiler mi?
C: Bazı vakalarda evet, ancak bir çok kişide TS’in hafif olarak görüldüğü unutulmamalıdır. Bununla birlikte, ortadan ağıra kadar değişen TS vakalarında tıp, mühendislik, hukuk, gazetecilik, spor ve bilgi işlem gibi farklı alanlarda başarılı olan bireylerin sayısı artmaktadır. Buna ilaveten, diğer bir çok kişi de meslek okullarında teknik ve ticaret eğitimi almaktadır
 
SHINE

0780619587.01.LZZZZZZZ.jpg


Yönetmen: Scott Hicks
Senaryo: Scott Hicks , Jan Sardi
Görüntü Yönetmeni: Geoffrey Simpson
Müzik: David Hirschfelder
Genel: 1996, Avustralya , 105 dk.
Oyuncular: Geoffrey Rush (Yetişkin David) , Justin Braine (Tony) , Sonia Todd (Sylvia) , Chris Haywood (Sam) , Alex Rafalowicz (Çocuk David) , Armin Mueller-Stahl (Peter)

Avustralyalı ünlü piyanist David Helfgoth'un hayatını konu alan ve Geoffrey Rush'a en iyi erkek oyuncu Oscar'ını kazandıran, bol ödüllü ve soundtrack'i ülkemizde yok satan bir film.
 
Ray[SIZE=7] [/SIZE]

B00005JND3.01.LZZZZZZZ.jpg


Gösterim tarihi : 25 Şubat 2005
Türü: Dram / Müzikal
Yönetmen: Taylor Hackford
Senaryo: Taylor Hackford , James L. White
Görüntü Yönetmeni: Pawel Edelman
Müzik: Craig Armstrong , Ray Charles
Genel: 2004, ABD , 152 dk.
Oyuncular: Jamie Foxx (Ray Charles) , Kerry Washington (Della Bea Robinson) , Regina King (Margie Hendricks) , Clifton Powell (Jeff Brown) , Harry Lennix (Joe Adams) , Bokeem Woodbine (Fathead Newman) , Aunjanue Ellis (Mary Ann Fisher) , Sharon Warren (Aretha Robinson) , Curtis Armstrong (Ahmet Ertegün) , Larenz Tate (Quincy Jones)

Soul müziğin efsane ismi Ray Charles’ın parıldayan ışıklar ardındaki karanlık dünyasının hikayesi…

Kör ve siyah olmak Ray’in gençlik yıllarında hedeflerine ulaşmasını zorlaştıran yeterli engellerdi. Çocukken yaşadığı trajik bir olay sonucunda görme yetisini kaybetmiş ama umutlarını yitirmemiş aksine daha çok perçinlenerek Seattle ‘a kadar uzanan bir yolculuğa çıkmıştır. Müzik dünyasını büyük ölçüde değiştiren başarıları ile dolu yaşam öyküsü , 15 yıla sığan çalışmalarla beyazperdededir artık…

Bol ödüllü müzik kariyerinin perde arkasındaki , yaşamı, zorlukları, aşkları ,uyuşturucu ile olan savaşı ve kendini kabul ettirme mücadelelerinin öyküsünde Ray Charles ‘ı ünlü aktör Jamie Fox canlandırdı.

filmde sanatçının müzik hayallerinin gerçeğe dönüşmesinden, milli değerle, uluslararası bir fenomen oluşu arasındaki yaşam öyküsüne kadar birçok hikaye anlatılıyor. Ahmet Ertegün ise Türk asıllı Amerikalıların lideri durumunda, bu hikayenin bir karakteri olarak karşımıza çıkıyor.
 
ANGEL BABY

6304465068.01.LZZZZZZZ.jpg


İki şizofrenik hastanın klinikte tanışıp aşık olması, ilişkilerinin tedavi sürdükçe iyi gitmesi ve tedavi kesilince yaşanan acı olaylar.


John Lynch .... Harry
Jacqueline McKenzie .... Kate
Colin Friels .... Morris Goodman
Deborra-Lee Furness .... Louise Goodman
Daniel Daperis .... Sam Goodman
Robyn Nevin .... Dr. Norberg
David Argue .... Dave
Geoff Brooks .... Rowan
Humphrey Bower .... Frank
Jane Menelaus .... Obstetrician
Alex Pinder .... Dr. Singani
Marcus Eyre .... Personnel Director
Heather Bolton .... Housing Agent
Samuel Johnson .... Check-Out Cashier
Lesley Baker .... Rose
(more)

MPAA: Rated R for strong sexuality, language and a traumatic childbirth.
Runtime: 105 min
Country: Australia
Language: English
Color: Color
Sound Mix: Dolby Digital
Certification: Australia:MA / Finland:K-14 / France:U / Germany:12 (w) / Spain:18 / Sweden:15 / UK:15 / USA:R

imdb.com
 
Benny ve Joon
Benny & Joon

B000053VAZ.01.LZZZZZZZ.jpg

Y: Jeremiah S. Chechik O: Johnnny Depp, Mary Stuart Masterson, Aidan Quinn / 1993

Otomobil tamircisi erkek kardeşi Benny ile birlikte yaşayan güzel, zeki ancak biraz dengesiz bir kadın olan Joon, ağabeyinin gözünde korunması gereken biridir. Mutlu bir yaşam sürerlerken Sam, hayatlarına bomba gibi düşer. Mizah yanı hayli gelişmiş, garip ve çekici bir genç olan Sam, klasik sinema filmlerine özellikle de Charlie Chaplin ve Buster Keaton'a tutkundur. Bütün bu özellikleriyle Joon'un kalbini çeler. Bu modern palyaçonun ortaya çıkışı iki kardeş arasındaki oyunun kurallarını değiştirir. Bir anlamda ‘‘herkese göre birinin mutlaka olduğu’’ temasını da işleyen ‘‘Benny ve Joon’’ etkileyici bir aşk filmi...

Özellikle 1993 yapımı " Benny and Joon "da canlandırdığı, kendinin Charlie Chaplin ve Buster Keaton'ın yeniden doğmuş hali olduğunu zanneden sorunlu bir genç ve Tim Burton'ın dünyanın en kötü yönetmeni olarak kabul edilen Edward Wood'un hayatını anlattığı filmindeki ( Ed Wood,1994 ) Ed Wood karakteri ile radikal üslubunu rollerine yansıtan Depp, genç bir aktörden beklenilenin daima dışında kaldı.
 
TANRININ UNUTTUĞU ÇOCUKLAR
Children Of A Lesser God
Gottes vergessene Kinder


6300214680.01.LZZZZZZZ.gif

Seyretmeye Değer film.
Aşk filmi, ABD 1986, Senaryo: Randa Haines, Kitap: Mark Medoff, Hesper Anderson, Kamera: John Seale, Müzik: Michael Convertino, Produktör: Burt Sugarman, Patrick Palmer.
Oynayanlar : William Hurt, Marlee Matlin (işitme engelli ve oskarlı sanatçı), Piper Laurie, Philip Bosco, Alison Gompf, John F. Cleary, Philip Holmes, William D. Byrd, Georgia Ann Cline.

Randa Haines'in 1986 yılında sinemaya uyarladığı, gerçekten alışılmadık - işitme engelli genç kadınla öğretmeni arasındaki aşkı anlatan ve Marlee Matlin ile William Hurt'un üstün performans sergiledikleri film. Marlee Matlin bu filmdeki oyunculuğuyla Oskar ve Golden Globe (altın küre) ödüllerini aldı.
 
SESSİZLİĞİN ÖTESİ
Jenseits der Stille

stille_cover.jpg

Almanya 1996, süre : 109 dakika.
Reji: Caroline Link
Kamera: Gernot Roll
Senaryo: Link Serlin, Beth Serlin
Oyuncular: Sylvie Testud, Tatjana Trieb, Emmanuelle Laborit (işitme engelli Fransız sanatçı), Howie Seago (isitme engelli Amerikalı sanatçı)Sibylle Canonica.

Sosyaldram :

Lara 8 yaşındadır ve ailede işitip konuşabilen tek kişidir. İşitme engelli ebeveynleri için hayatın her alanında - örn. bankada, her türlü telefonlaşmalarda,... onların tercümanlığını üstlenmiştir. Babasına karşı daha derin bağlılık duymaktadır. En sevdikleri oyun, ses bilmeceleridir - "Güneş doğduğu zaman nasıl bir ses çıkarmaktadır? Kar çimlere düşünce nasıl bir ses oluşmakta?..."




SESSİZ AŞK
Stille Liebe

Stille-Liebe.jpg

Yönetmen : Christoph Schaub

İsviçre - 2001, 90 dakika
Orijinalversion: Almanca

Reji: Christoph Schaub
Senaryo: Peter Purtschert, Christoph Schaub
Kamera: Thomas Hardmeier
Ton: Bela Golya
Müzik: Antoine Auberson

Oyuncular: Emmanuelle Laborit (işitme engelli Fransız sanatçı), Lars Otterstedt, Wolfram Berger, Renate Becker


Kimsesizler yurdundaki işini yapabilmek için, işitme engelli rahibe Antonia (27) her gün trenle manastırdan şehre gitmek zorundadır. Bu suretle Mikas'la karşılaşır (30). Antonia'nin önünde yeni, ilginç bir dünya açılmıştır; Mika da kendisi gibi işitme engellidir. İki farklı kişilik artık ortak dilleriyle - işaret dili - arkadaşlık, sohbet edebilmektedir. Antonia ve Mikas birbirlerine aşık olurlar; ancak Antonia, Mikas'in sirk artisti olduğu yalanını ve İsviçre'ye sadece parasını gasp ve hırsızlık ile kazanmak için geldiğini bilmemektedir. Mikas gasp ettiği kurbanı tarafından fark edildiğinde ondan kaçmaya çalışırken ölür. Antonia şaşkın ve üzgündür. Mikas'la olan tecrübesi iç dünyasını harekete geçirmiştir ve sonunda dünyaya açılabileceğine inanmaya başlar. Yeni bir yaşama başlamaya karar vererek; Gallaudet Üniversitesinde (işitme engelliler üniversitesi) okumak için Washington'a gider.
 
Dans Etmenin Sırrı
Billy Elliot

Haftalardır bu filmin adını düşünüyordum. Neyse ki bugün nihayet hatırlattı bana.. Buradan bir kez daha TEŞEKKÜRLER SEVGİLİ SANEM. Senin sayende seyrettim bu filmi zaten. Dilerim en kısa zamanda katılırsın FORUMUMUZA.

B00003CXPD.01.LZZZZZZZ.jpg

Yönetmen Stephen Daldry
Senaryo Lee Hall
Görüntü Yönetmeni
Brian Tufano
Müzik
Stephen Warbeck
Yapım
2000 İngiliz Yapımı
110 dakika
Türü
Dram

Oyuncular-Karakterler
Julie Walters
Bayan Wilkinson
Jamie Bell
Billy Elliot
Jamie Draven
Tony Elliot
Gary Lewis
Jakie Elliot
Jean Heywood
Büyükanne
Stuart Wells
Michael

Konu : Billy Elliot, 1984 yılında Durham adlı madenci kasabasında yaşan 11 yaşında bir çocuktur. Annesi yaklaşık bir yıl önce ölen Billy, zamanını büyükannesine bakarak ve boks öğrenmeye çalışarak geçirir. Bir gün yine boks antremanında iken, bale ekibi salona gelince içinde dansa karşı büyük bir tutku olduğunu keşfeder.

Ailesinden habersiz olarak bale grubuna katılır. Önceleri pek başarılı olmasa da, içindeki cevher ortaya çıktıkça Kraliyet Bale okuluna gitmenin hayallerini kurmaya başlar. Fakat babasının bale yaptığını öğrenmesi herşeyi tersine çevirecektir. Çünkü babası buna izin vermek bir yana oğlunun cinsel kimliğinden şüphe duymaya başlamıştır.

Resmi Sitesi : www.billyelliot.com

Ödüller : En iyi Film ve yardımcı oyuncu (Julie Walters) dallarında Atın Küre'ye aday oldu. İngiliz bağımsız sinema ödüllerinde ise yönetmen, senaryo yazarı ve oyuncu (Jamie Bell) dalında ödül kazandı. En İyi Yönetmen dalında Stephen Daldry Oscar'a aday oldu.

Sinemafanatik Yorum : İngiliz Sahne yönetmeni Stephen Daldry ve senayo yazarı Lee Hall'un ilk sinema deneyimleri olan Billy Elliot, bu senenin en çok ilgi çeken İngiliz filmi oldu. American Beauty'nin yönetmeni Sam Mendes'in de tiyatro kökenli olduğu düşünülürse İngiliz tiyatro yönetmenlerinin gerçekten iyi filmler yaptıkları söylenebilir.

Senaryo, içindeki yeteneği keşfederek baleye başlayan bir çocuk ve onun maço abisiyle babasının buna verdikleri tepki ile ilgili. Ancak bu, senaryodan daha çok oyuncuların performansı ile büyüyen bir film. Filme ismini veren karakteri oynayan Jamie Bell, takdir edilmesi gereken bir oyun oynuyor.

Öğretmeni rolündeki Julie Walters ve Gary Lewis (My Name is Joe) de aynı şekilde karakterlerini hayata geçirmişler adeta. Sonuç olarak izleyeni içine çeken ve salondan kendinizi daha iyi hissederek ayrıldığınız filmlerden biri Billy Elliot.
 
Annem Uğruna[SIZE=7] [/SIZE]
One True Thing


0783230583.01.LZZZZZZZ.jpg

Oyuncular; Meryl Streep, Renee Zellweger.
Yönetmen; Cral Franklin.
Ses; Türkçe.
Süre; 122 dakika.
Yapım Yılı; 1998.

New York'un inanılmaz zorluklarına göğüs gerebilen ve işinde başarıyla ilerlemekte olan ender kişilerden biri olan genç Ellen, annesinin aniden ortaya çıkan kanser teşhisi ve bakıma ihtiyaç duyar halde olması yüzünden önceleri istemeyerek de olsa ona bakmak için çok sevdiği işini ve sevgilisini terk edip ailesinin yanına taşınır. Başarılı bir ingilizce öğretmeni olan babası Prof. George Gulden hocalığının yanında fakültenin bölüm başkanıdır ve ayrıca iyi bir de yazardır ama yazmakta olduğu bir romanın parasını peşin almış olmasına rağmen bu romanı bir türlü bitirememenin verdiği sıkıntı içindedir.
 
Üçkağıtçılar [SIZE=7] [/SIZE]
MATCHSTICK MEN

B00012QLAA.01.LZZZZZZZ.jpg

ÜLKE: ABD
TÜRÜ: Aksiyon
YÖNETMENİ: Ridley Scott
YAPIMCISI: -
SÜRE: 116 dakika
DİLİ: ingilizce
YAPIM YILI: 2003
ORJİNAL MÜZİK: James Michael Dooley, Geoff Zanelli, Hans Zimmer
SENARYO: Eric Garcia (Kitap), Nicholas Griffin, Ted Griffin
GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ: John Mathieson

OYUNCULAR: Nicolas Cage, Sam Rockwell, Alison Lohman, Bruce Altman, Bruce McGill, Steve Eastin, Jenny O'Hara

Küçük dolandırıcılıklarda profesyonelleşmiş Roy ve Frank bu günlerde "su filtre sistemleri" satmakla uğraşmaktadır. Araba, yurtdışı tatili, mücevher gibi büyük hediyeler kazanma umuduyla filtrelere değerlerinin on katı fiyat ödeyen insanların bilmedikleri şey, bu hediyelere asla kavuşamayacak olmalarıdır. İki yüz, üç yüz oradan, bin, iki bin buradan derken, bu dolandırıcılık ağı kârlı bir işe dönüşür.

Öte yanda ise Roy'un özel yaşamı pek parlak gitmemektedir. İflah olmaz agorafobisi, sigaraları uç uca eklemesi ve kişisel tek bir ilişkisi olmamasıyla Roy, aklına zor hakim olmaktadır. Tüm bunların suç yaşamını tehdit etmeye başlamasıyla, bir psikiyatrdan profesyonel yardım almak zorunda kalır. Sorununa, ilaçla tedavi benzeri hızlı bir çözüm ararken, tedavi umduğundan çok daha fazlasına yol açar: Roy, ergenlik çağında bir kızı olduğunu öğrenir. Bugüne dek çocuğun varlığından hep şüphelenmiş olsa da, gerçeği öğrenmek için hiç çaba göstermemiştir. Roy'un canını daha çok sıkacak şey ise, 14 yaşındaki Angela'nın, hiç tanımadığı babasıyla buluşmak istemesidir.

Başlangıçta Angela'nın varlığı, nevrotik babasının özenle planlanmış günlük akışını bozar. Ama kısa sürede, Roy kendine özgü babalık anlayışıyla, kızıyla olabileceğini hayal bile etmediği bir ilişki yaşamaya ve bundan da keyif almaya başlar. Roy'un kızına karşı babalık duyguları yeşeredursun, Angela babasının şüpheli kariyerine ilgi duymaya başlamıştır. Sonunda, Roy, Angela'nın ısrarı karşısında kıza birtakım numaralar öğretmeyi kabul eder. Angela'nın bu konudaki dikkat çekici becerisi, Roy'da şaşkınlık, gurur ve perişanlıktan oluşan karmaşık duygular uyandırır. Yeni bir oyuncağa kavuşmuş bir çocuk gibi olan Angela, babasıyla ortak çalışmak istemektedir. Ama bu, Roy'un akıl sağlığı ve yaşam tarzı açısından son derece tehlikelidir.
 
Kadın Kokusu [SIZE=7] [/SIZE]
Scent of a Woman

0783204914.01.LZZZZZZZ.jpg


Türü: Dram
Yönetmen: Martin Brest
Senaryo: Bo Goldman , Giovanni Arpino (Kitap)
Görüntü Yönetmeni: Donald E. Thorin
Müzik: Thomas Newman
Genel: 1992, ABD , 157 dk.
Oyuncular: Al Pacino (Albay Frank Slade) , Chris O'Donnell (Charlie Simms) , James Rebhorn (Mr. Trask) , Gabrielle Anwar (Donna)
Bir kolej öğrencisi olan Charlie paraya ihtiyacı olduğundan kör bir adama bir nevi "bebek bakıcılığı" yapmaya razı olur ama iş umduğu kadar basit olmayacaktır. Çünkü Emekli Albay Frank Slate'in haftasonu için çok özel bir planı vardır.

Bu plana yolculuk, kadınlar, iyi bir yemek, birinci kalite şarap, tango, limuzin ve ne yazık ki bir de 45'lik dahildir. İşin kötüsü Charlie'yi yanından ayırmaya hiç niyeti yoktur.

Al Pacino'nun unutulmaz bir karakter çizdiği film, aslında 1974 yapımı İtalyan "Profumo di Donna"nın aynen çekimi. Yine de bir çoklarına göre orijinalini aratmayacak derecede iyi. Tango sahnesine dikkat.
 
Paramparça Aşklar Köpekler
Amores Perros

B00005N8A9.01.LZZZZZZZ.jpg


Yönetmen : Alejandro Gonzalez Iñárritu
Senaryo : Guillermo Arriaga
Yapım : 2000, Meksika
Tür : Gerilim/Dram
Oyuncular: Emilio Echevarría, Jorge Salinas, Goya Toledo
Konu: Meksika şehrinde bir trafik kazası üç kişinin yaşamını yitirmesine sebep olur...

Genç delikanlı Octavio, kardeşinin karısı Susana ile kaçmaya karar verir. Köpeği Kofi'yi kaçışlarına yardımcı olacak paranın elde edilmesine aracı olarak kullanırlar. Bu dokunaklı aşk üçgeni, yasak aşkın geri dönüşsüz bir yol haline gelmesiyle daha da karmaşıklaşır.

Bu arada, 42 yaşındaki Daniel güzel model Valeria ile birlikte yaşamak için ailesini terk eder. Yeni hayatlarını kutladıkları gün Valeria trajik bir kazaya kurban gider. Peki her şeye sahip olduğunu düşündüğü anda tüm hayatı birdenbire değişen Daniel ne yapacaktır?

Yıllarca hapis yatmış kiralık katil olarak çalışan eski komünist gerilla El Chivo kaza yerine geldiğinde Octavio'nun ölmek üzere olan köpeği Cofi'yi bulur, onu alır ve iyileştirir. Bu karşılaşma, onun acı dolu geçmişiyle başa çıkmasına yardımcı olacaktır.

Özgürlük, insanoğlunun zaafları ve karmaşıklığı üzerine bir film olan " Paramparça Aşklar Köpekler ", dünyanın en büyük ve karmaşık kentinin keşmekeşini büyük bir yalınlık ve gerçekçilikle gözler önüne seriyor...
 
NICELAND
"Güzelistan"


62.jpg


Yönetmen: Fridrik Thor Fridriksson
Oyuncular: Martin Compston, Gary Lewis, Kerry Fox, Peter Capaldi, Shauna MacDonald, Gudrun Bjarnadottir, Timmy Lang, Gudrun Gisladottir
İzlanda-Danimarka-Almanya-İngiltere, 2004
35 mm. / Renkli / 87’
İngilizce; Türkçe altyazılı

Normalle çılgın arasındaki farkı belirleyen nedir?

Genç, zihinsel engelli bir çiftin mutluluğu, genç kadının "yaşama isteği"ni kaybedip hastalanmasıyla tehlikeye girer. Genç adam, ona başka bir yaşam amacı bulmak için yollara düşer. Hayatın anlamının peşinde sürdürülen safça bir arayış hakkında samimi bir dram.

Filmin resmi sitesi:

http://www.bavaria-film-international.de/htmls/filmpages/f01_025syno.html
 
MASKE
MASK

B00009AOBI.01.LZZZZZZZ.jpg


Yönetmeni: Peter Bogdanovich
Oyuncular: Cher, Eric Stoltz, Sam Elliott, Estelle Getty, Laura Dern.
Yapım Yılı: 1985

Yüzünün korkunç bir deformasyon geçirmesine sebep olan ölümcül bir hastalık, Rocky Dennis’in hayatını karabasana çevirmiştir. Özgür ruhlu bir kadın olan annesi Rusty ve onun motorcu arkadaşlarıyla mutlu olan delikanlı, ne yazık ki dış dünyada acıma ya da iğrenme tepkileriyle karşı karşıya kalmaktadır.
Son derece insan canlısı bir genç olan Rocky, çok kolay arkadaş edinmektedir ve kör olduğu için onun görünüşüne aldırmayan Diana adlı bir kıza aşık olacaktır.
 
ÖLÜMSÜZ
UNBREAKABLE
B00003CXQA.01.LZZZZZZZ.jpg


M. Night Shyamalan´in buyuk is yapan SIXTH SENSE filminden sonraki yeni yapimi UNBREAKABLE. Basrolde yine Bruce Willis oynuyor. Sevgili Hintli yonetmenin bir hayli kendine has bir tarzi var. Oldukca sindire sindire sizi meraklandiran ama heyecanlandirmayan bir anlatim tarzina sahip. Bu acidan UNBREAKABLE kesinlikle, anlatim dili acisindan en azindan, SIXTH SENSE´den farkli degil. Kendinizi kesinlikle EYES WIDE SHUT temposunda heyecansiz bir gerilime hazirlayip sinemaya gidin.

Bu filmden tam randiman alabilmeniz icin cizgi roman kulturu ile hayatinizin herhangi bir doneminde bir sekilde temasda bulunmus olmaniz sart. Yoksa filmin ne konusu ne de gercekten guzel sonu sizde hic bir efekt uyandirmayacagi gibi, ne bu cocuk filmi der filmden kufrederek cikarsiniz. Samuel L. Jackson bu filmde Mr. Glass isimli esrarengiz Obi Wan Kenobi tarzi bir karakteri canlandiriyor. Camdan bir bastonu var ve kemikleri o kadar narin ki, en ufak darbede adam dagilabiliyor. Hayati hastahanelerde ve yatakta gecmis. Bu durumda kucuk yasta kesfettigi cizgi romanlar onun en yakin arkadasi olmus. Ileriki yaslarda bu kitaplar o kadar etkisini gostermis ki, hayata cizgi roman gozuyle bakmaya baslamis. Iste tam bu sirada BRUCE WILLIS'in OYNADIGI KORUMA GOREVLISI esrarengiz bir sekilde herkesin oldugu bir tren kazasindan cizik almadan kurtuluyor. Mr. Glass kendi kendine 'iste aradigim superkahraman bu' diyor ve Willis'in beynini yikamaya calisiyor. Kisa sure icerisinde seyirci Willis'in hayati boyunca hastalanmadigini ve inanilmaz dayanikli oldugunu ogreniyor.

Filmin en kilit konusu, ki birden fazla konusu olan karanlik ve kasvetli bir film, Willis gercekten super guclere sahip midir degil midir? Ozellikle kucuk cocugu o kadar bu olaylardan etkilenir ki, filmin en kilit sahnesinde mutfak masasi uzerindeki silahi kapar ve babasina dogrultur. Eger vuruldugunda Willis olmezse, cocuga gore babasi super kahramandir.

Filmin genel cercevesi su 3 sorunun cevabini aramakla geciyor. Bruce bir superman midir? Bruce superman ise kryptonite'i nedir (yani zayif noktasi)? Ve en can alici soru, bas dusmani kimdir? Filmi bitirdiginizde bu 3 sorunun da gayet tatmin edici cevaplarini bulacaksiniz. Film her ne kadar cok ciddi ve karanlik yapilmissa da icinizdeki 12 yasindaki cocuga hitap edecek bir film, uyarmadi demeyin. Bunun yaninda bir X-Men, Batman gibi bariz cizgi roman filmi degil, daha cok Hitchock Batman'i cekseydi nasil olurdu tarzi bir film. Kesinlikle SIXTH SENSE'den film olarak kat ve kat cesur ve guzel bir film ama dedigim gibi ayni tarz anlatim soz konusu o yuzden yorgun bir gecenizde seyretmeyin misil misil uyursunuz.
 
Morrie ile Salı Günleri
TUESDAYS WITH MORRIE

B00008L3SE.01._SCLZZZZZZZ_.jpg

Yönetmen: Mick Jackson
Oyuncular: Jack Lemmon, Hank Azaria

Mitch Albom dışarıdan bakıldığında her şeye sahip bir adam gibi görünmektedir. Kariyer vaad eden başarılı bir işi, düzenli bir hayatı vardır. Fakat kız arkadaşı ile sorunlar yaşamaktadır…

Mitch bir gün, yoğun çalışma ortasında, televizyon haberlerinde, üniversite hocası Bay Morrie' nin ALS kas erime hastalığına yakalandığını görür. Bay Morrie sonu ölüm olan bu son günlerinde, edindiği tüm hayat tecrübesini yaşayanlara aktarmak istemektedir.

Ve Mitch ile Morrie' nin salı buluşmaları böylece başlar....

Başarılı bir roman uyarlaması olan ve dört Emmy Ödülü kazanmış etkileyici bir film!
 
Ada (The Island)

205083.jpg


Filmin Künyesi
Yönetmen: Michael Bay
Hikaye: Caspian Tredwell-Owen
Senaryo: Caspian Tredwell-Owen, Alex Kurtzman, Roberto Orci
Müzik: Steve Jablonsky
Yapımcılar: Walter f. PARKES, Michael Bay, Ian Bryce
Yapım yılı ve ülkesi : 2005 ABD
Süre: 136 dk.
Dağıtımcı: WB
Tür: Macera, Bilimkurgu

Oyuncular:
Ewan McGregor
Scarlett Johansson
Djimon Hounsou
Sean Bean
Steve Buscemi
Michael Clarke Duncan
Ethan Phillips
Brian Stepanek


'Yedek parçalık' insanların dramı


Pearl Harbor ve Armageddon'un yönetmeni Michael Bay "Ada"da, sağlığını kaybetmiş insanlara organ nakli için yetiştirilen klonlanmış yaratıkların (!) trajedisini anlatıyor

Ne olduysa oldu! Bilimsel ilerlemeler belli bir disiplin içinde yürümek yerine âdetâ çığırından çıktı. Ünlü fizikçi Stephen Hawking'in bir röportajındaki kehâneti gerçekleşmeye başladı! Çünkü bütün yasaklamalara rağmen klonlama çalışmaları devam ediyor. Gün geçmiyor ki, kopya koyun, kopya kedi haberleri okumayalım: Ya birileri bilmediğimiz bir yerlerde insan klonlamaya başlamışlarsa! Üstelik hukuken varolmayan bu canlılar, hukuken var sayılan ama meselâ karaciğeri iflâs etmiş bir insanın "yedek parça"sı olarak klonlanmış ise! İşte bilim, hukuk, ahlâk ve vicdanımızı derinden ilgilendiren çetin mi çetin bir problem! Armageddon ve Pearl Harbor filmlerinin yönetmeni Michael Bay, bu ciddi problemden yola çıkarak Matrix serisindeki bilimkurgu ve aksiyon birlikteliğine benzer bir filme, Ada'ya imza atmış! Kesin bir ifadeyle söylemem gerekirse, Ada, bu sezonun kaçırılmaması gereken hızlı, çarpıcı, şaşırtıcı ve kışkırtıcı ilk aksiyon filmi. Üstelik bir aksiyon olmasına rağmen Ada'nın konusu, insanı derinden sarsacak kadar da etkili (tabieğer etkilenmeye hazırsanız). 136 dakika boyunca koltuklarınızda kıpırdamadan, beyazperdeye sabitlenmiş olarak kalakalacağınız bir seyirlik. Kaçırmayın!

.
 
[SIZE=7] [/SIZE]Can Dostlar (House of D)

207050.jpg


Filmin Künyesi

Yönetmen: David Duchovny
Senaryo: David Duchovny
Görüntü Yönetmeni: Micheal Chapman
Müzik: Geoff Zanelli
Yapımcı: Richard Lewis, Bob Yari, Jane Rosenthal
Kurgu: Suzy Elmiger
Süre: 96 dakika
Tür: Dram
Dağıtımcı: Avşar Film

Oyuncular:
Anton Yelchin (Tommy)
Robin Williams (Pappass)
David Duchovny (Tom)
Tea Leoni (Mrs. Warshaw)
Erkah Badu (Lady)
Frank Langella (Reverend Duncan)
Stephen Spinella (Bilet Satıcısı)
Orlando Jones (Superfly)
Magalie Amadei (Coralie Warshaw)

house_of_d.jpg


house_of_D_afis.jpg


Duchovny’den kişisel bir ergenliğe geçiş hikayesi

Tommy isimli genç bir delikanlının bekâr annesi Bayan Warshaw’la birlikte, 70’lerin başlarında yaşadığı Greenwich kasabasında ergenliğe geçiş dönemini ve en iyi arkadaşı olan zekâ özürlü okul hademesiyle arkadaşlığının kah neşeli kah hüzünlü hikâyesi....

Hikâye, şimdi bir yetişkin olan Tom’un bugünkü ilişkilerinde yaşadığı sorunların çözümünü, geçmişinde, o vakitler kasabanın tam ortasındaki Greenwich Kadın Tutukevi’ndeki gizemli bir kadınla paylaştığı gizli ilişkide arayarak, o günlere geri dönmesi ile başlıyor...

East Village’da büyüyen David Duchovny’ye göre, son derece kişisel bir film olan “House of D”yi yapmak için New York’a dönmek “eve dönmek” anlamını taşıyormuş. Filmin senaryosunu yazıp yöneten Duchovny, aynı zamanda filmdeki Tom karakterini de canlandırmakta. Filmde Duchovny’ye kamera önünde eşlik eden oyuncular Anton Yelchin (Tommy), Robin Williams (Hademe), Tea Leoni (Bayan Warshaw), Erikah Badu (Gizemli Kadın), Frank Langella, Stephen Spinella, Orlando Jones ve Magalie Amadei olmuş.

“House of D”nin yaratım süreci David Duchovny’nin deyimiyle çok kolay ve doğal gerçekleşmiş: “Filmi yaparken bana pek çok şey ilham verdi; ama en bariz olanı 70’lerde büyüdüğüm yer olan Manhattan’daki Kadın Tutukevi idi. Annemin bana burası hakkında bir şeyler anlattığını ve kasabanın tam ortasında yer aldığını hatırlıyorum. Sonra geçen sene hapishanelerin artık şehir merkezlerine yapılmadığını ve göz önünden kaldırılmasının çok ilginç olduğunu fark ettim. Şehrin hapishaneyle gerçekten ilişki içinde olduğu bu dönem bir başka zaman fenomeniydi. Kadınlar demirlerin üzerine asılır, insanlarla, pezevenkleriyle, sevgilileriyle konuşup vakit geçirirlerdi ve her zaman bir yabancıyla konuşma şansları vardı. Sonra şöyle düşündüm ‘Ya küçük bir çocuk, bir akıl hocasına, ailesinden veya kendi hayatından olmayan bir sese ihtiyaç duyarsa. Ve bu ses yüzü ve adı olamayan bir kadın mahkûma ait olursa…’ Bu gerçekten ilginç bir ilişki olurdu.”

“House of D”nin yazma süreci de Duchovy için kolay olmuş: “Onu yazmak benim için gerçekten çok kolaydı. Bunu söylemekten nefret ediyorum çünkü yazmanın gerçekten çok zor bir iş olduğunu düşünürüm. Bazen mümkündür, bazen değil. Ama hiçbir zaman bu kadar kolay olmamıştı. Hikaye o kadar kolay oluştu ki, yazmak sadece altı günümü aldı. Senaryoyu çekmeye başladığımda bazı bölümleri yeniden yazdım ama diyebilirim ki yüzde sekseni aynı kaldı. ‘House of D’yi kendim yönetmek için yazdım. Aslında rol almayı düşünmüyordum. Ancak sonra o küçük çocuğun yetişkin halini oynayabileceğimi fark ettim ve bunu yapmaktan büyük keyif aldım, çünkü bu rolü çok iyi anlıyorum.”

Büyümek acı veren bir süreçtir

Duchovny’ye göre filmin konusu son derece açık: “Konu büyümenin acısı. Çünkü büyümeye başladığınızda bazı insanları, şeyleri ve yerleri arkanızda bırakmak zorunda kalırsınız. 13 yaşındaki bir çocuk bir erkeğe dönüşürken, öncelikli ilişkileri annesi ve Robin Williams’ın canlandırdığı zekâ özürlü bir adamla. Ancak kızlara ilgi duymaya başladığında ve seksüel kimliği oturdukça annesini de, en yakın arkadaşını da arkasında bırakmak zorunda kalıyor. Çünkü bu zekâ özürlü adam asla böyle bir duyguyu onunla paylaşamayacak ve çocukluktan erkekliğe geçerken ilişkilerinin saf çocuksu boyutu da ona bir şey vermemeye başlayacak. Ancak bu iki kişi de ona ihtiyaç duyuyor ve bu süreç acı veren bir hale dönüşüyor.”
 
K-PAX

B00005JKIS.01._SCLZZZZZZZ_.jpg


Gösterim Tarihi: 1 Mart 2002
Yönetmen: Iain Softley
Senaryo: Charles Leavitt , Gene Brewer (Kitap)
Görüntü Yönetmeni: John Mathieson
Müzik: Ed Shearmur
Yapım: 2001, ABD , 120 dk.
Oyuncular: Kevin Spacey (prot) , Jeff Bridges (Dr. Mark Powell) , Mary McCormack (Rachel Powell) , Alfre Woodard (Dr. Claudia Villers) , Ajay Naidu (Dr. Ajay Naidiu) , Vincent Laresca (Navarro)
Filmin sitesi: www.k-pax.com

“K-Pax” adlı bir gezegenden geldiğini iddia eden ve kapatıldığı akıl hastanesinde kendisiyle ilgilenen doktor hariç hemen herkesi hikayesine inandıran Prot, gerçekten başka bir dünyadan mı geliyor dersiniz? Yaşadığımız dünyaya ve her gün binbir türlü hengameyle geçen hayata farklı bir gözle bakmanızı sağlayacak olan film, yazar Charles Brewer’in romanından beyazperdeye uyarlandı. Başlıca rollerini Kevin Spacey ve Jeff Bridges’in üstlendiği film, psikolojik derinliği olan güçlü bir drama.

Film hakkında daha detaylı bilgi için buraya tıklayın.
 
[SIZE=7][/SIZE]Murderball (2005)

zupan.jpg


Dana Adam Shapiro ve Henry Alex Rubin'in çarpıcı filmi 'Murderball' ise Oscar'da 'En İyi Uzun Metraj Belgesel' adaylarından.

Quadriplejik Bir rugby takımının hikayesi...

MurderBall.jpg


Filmin resmi sitesi:
http://www.murderballmovie.com/
 
Üst Alt