Engellilerdeki fiziki görünümün toplum gözündeki yeri nedir?
Bizler engelliler olarak fiziki açıdan bazı sorunlarımız bulunmaktadır. Herkesin engeliyle bağlantılı olarak çeşitli fiziki sorunu genel anlamda mevcuttur. Bu fiziki bozukluğun sonucunda, kimimizin yürümesi sorunlu veya hiç mümkün değil, kimimizin vücut görünümü farklı, kimimizin konuşma şekli değişik, kimimizin ise bakma şekli… Gibi etkenler sıralayarak çoğaltabiliriz.
Engellilerin genellikle fiziki durumlarından kaynaklanan birçok sorunlar vardır. Bunun en başında olanlardan birisi engellinin fiziki durumundan dolayı, birçok insanın engelli kişilerden uzaklaşmaktadır. Hatta engelli insanları farklı bir yaratıkmış gibi görenlerde yok değil. İşte bunun sonucunda da engelli kişilerin diğer insanlarla arasında bir kopukluk meydana gelerek sosyalleşmek ve toplumla kaynaşmak adına çok geri planda kalmaktadırlar.
Şöyle bir baktığımızda, çevremizde engelli olan kişilerle ile engelsiz olan kişilerin ilişkileri olumlu olarak çokta kayda değer bir durumda olmadığı görülmektedir. Çünkü engelli insanın yaşamında, kendisine engel olan bir engeli vardır. Onu hep engeller durur. Oysa engelsiz olan kişiyi fiziki olarak engelleyen bir şey söz konusu değildir. Durum böyle olunca engelli engelsiz arasındaki ilişkide bir kopukluğun olması mümkün olmaktadır.
Diğer taraftan engelli insanları sanki farklı bir gezegenden gelen bir yaratıkmış gibi nitelendirenler. Onlarla gezmek konuşmak bir tarafa onlara bakmaya bile tahammül edemeyenler, engelliye olumsuz anlamda çok farklıymış gibi muamele edenlerde bulunmaktadırlar. Bunun yanında aman engelliymiş ne olacak? Diye küçümseyen zihniyeti de unutmamak gerekir. Bütün bu şekildeki düşünceler insanı hayattan o kadar soğutuyor ki ve insanı o kadar yalnızlaştırıyor ki… Belki görmezden duymazdan geliyoruz ama bizim hakkımızdaki böyle bir düşüncenin var olması insanı etkilemiyor değil. İçten içe de olsa sitem etmiyor değil. Ama o andaki çaresizlik ve içinde bulunulan psikolojik durumun insanın kafasındaki karmaşaların daha artırmasının yanında “ben neden böyleyim.” Sorusunu sanırım sormayan çok az engelli vardır.
Engelli insanların genelde fiziki olarak bazı deformasyon sorunları olsa da, duygusal bakımdan ve zekâ bakımından normal bir insandan hiçbir farkı bulunmamaktadır. Lakin toplumumuzdaki birçok insan sadece dış görünümündeki değerlendirmeyle engelli insanları adeta küçük görerek hiçbir şeye yaramayacağı hakkındaki ön yargılarını hala korumaktadırlar.
Engellilerin toplum karşısındaki bu imajı maalesef engelliler için hem duygusal anlamda hem de yaşamsal anlamda çok büyük sorunlara ve bazen de kapanması çok zor olan acılara sebebiyet vermektedir. Engelliler hakkında bu kadar karamsar olan bir zihniyetin katı olan durumu çokta anlaşılır değildir. Engelli insanların bu zihniyette ki insanları anlamadığı gibi o insanlarda engelli insanları anlamamaktadır. Yani anlaşılmaz ve çıkmaz olan bir yolun ne başından başlayabildik nede sonuna gelebildik.
İnsanların her zaman bir birlerini anladığı bir toplumda yaşamak temennisiyle…
Bizler engelliler olarak fiziki açıdan bazı sorunlarımız bulunmaktadır. Herkesin engeliyle bağlantılı olarak çeşitli fiziki sorunu genel anlamda mevcuttur. Bu fiziki bozukluğun sonucunda, kimimizin yürümesi sorunlu veya hiç mümkün değil, kimimizin vücut görünümü farklı, kimimizin konuşma şekli değişik, kimimizin ise bakma şekli… Gibi etkenler sıralayarak çoğaltabiliriz.
Engellilerin genellikle fiziki durumlarından kaynaklanan birçok sorunlar vardır. Bunun en başında olanlardan birisi engellinin fiziki durumundan dolayı, birçok insanın engelli kişilerden uzaklaşmaktadır. Hatta engelli insanları farklı bir yaratıkmış gibi görenlerde yok değil. İşte bunun sonucunda da engelli kişilerin diğer insanlarla arasında bir kopukluk meydana gelerek sosyalleşmek ve toplumla kaynaşmak adına çok geri planda kalmaktadırlar.
Şöyle bir baktığımızda, çevremizde engelli olan kişilerle ile engelsiz olan kişilerin ilişkileri olumlu olarak çokta kayda değer bir durumda olmadığı görülmektedir. Çünkü engelli insanın yaşamında, kendisine engel olan bir engeli vardır. Onu hep engeller durur. Oysa engelsiz olan kişiyi fiziki olarak engelleyen bir şey söz konusu değildir. Durum böyle olunca engelli engelsiz arasındaki ilişkide bir kopukluğun olması mümkün olmaktadır.
Diğer taraftan engelli insanları sanki farklı bir gezegenden gelen bir yaratıkmış gibi nitelendirenler. Onlarla gezmek konuşmak bir tarafa onlara bakmaya bile tahammül edemeyenler, engelliye olumsuz anlamda çok farklıymış gibi muamele edenlerde bulunmaktadırlar. Bunun yanında aman engelliymiş ne olacak? Diye küçümseyen zihniyeti de unutmamak gerekir. Bütün bu şekildeki düşünceler insanı hayattan o kadar soğutuyor ki ve insanı o kadar yalnızlaştırıyor ki… Belki görmezden duymazdan geliyoruz ama bizim hakkımızdaki böyle bir düşüncenin var olması insanı etkilemiyor değil. İçten içe de olsa sitem etmiyor değil. Ama o andaki çaresizlik ve içinde bulunulan psikolojik durumun insanın kafasındaki karmaşaların daha artırmasının yanında “ben neden böyleyim.” Sorusunu sanırım sormayan çok az engelli vardır.
Engelli insanların genelde fiziki olarak bazı deformasyon sorunları olsa da, duygusal bakımdan ve zekâ bakımından normal bir insandan hiçbir farkı bulunmamaktadır. Lakin toplumumuzdaki birçok insan sadece dış görünümündeki değerlendirmeyle engelli insanları adeta küçük görerek hiçbir şeye yaramayacağı hakkındaki ön yargılarını hala korumaktadırlar.
Engellilerin toplum karşısındaki bu imajı maalesef engelliler için hem duygusal anlamda hem de yaşamsal anlamda çok büyük sorunlara ve bazen de kapanması çok zor olan acılara sebebiyet vermektedir. Engelliler hakkında bu kadar karamsar olan bir zihniyetin katı olan durumu çokta anlaşılır değildir. Engelli insanların bu zihniyette ki insanları anlamadığı gibi o insanlarda engelli insanları anlamamaktadır. Yani anlaşılmaz ve çıkmaz olan bir yolun ne başından başlayabildik nede sonuna gelebildik.
İnsanların her zaman bir birlerini anladığı bir toplumda yaşamak temennisiyle…