Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engellilerdeki fiziki görünümün toplum gözündeki yeri nedir? [Tartışma]

Evet anatomimiz farklı, vücudumuzda bir takım deformasyonlar var,insanlar sürekli engellilerle beraber yaşamıyor vs vs... bu tür durumlar nedeniyle insanların dikkatini çekebiliriz, bunuda bir yere kadar anlayabiliyorum.
Ancak bunu abartalı derecede ve rahatsız edici bir şekilde yapanlar mevcut, hemde yüz yüzeyken. işte bu rahatsız edici bakışlar, değişen surat ifadeleri, kendimizi kötü hissetmemize yol açıyor.
Umarım biz engelliler toplumun her kesiminde daha fazla yer alırız ve bunun sonucunda insanlar uzaylılarla beraber yaşamayı öğrenir,kanıksar :)
 
Bu başlığı ilk okuduğumdan beri aklıma şu gelmişti hemen.. Paylaşmak için epey mücadele ettim kendimle.. Neyse uzatmamayım..

Yıllar önce Ülkemizde Almanya’da yaşayan Türklere Almanların bakışını tartışırdık.. O kadar dallanıp budaklanmıştı ki tartışma, kendimizi kimin yerine koyacağımıza şaşırmıştık..
Ama temelde ikiye ayrılmıştı bakış açıları..

-Türkleri zaten köylü, şehir görmemiş ülkemizin en kaba,tutucu insanları olarak görenler.. Ki bunlar zaten insanlarımızın değişmesi gerektiğini, ama inatla değişime ve uyuma ayak dirediklerini, sonuç olarak Almanların bunlara bakış açılarını destekliyorlardı..

-Bir gurup ise, Almanların asıl olarak Müslümanlardan ve Türklerden nefret ettiğini söylüyordu.. Bu bakış açılarının asla değişmiyeceğini, bizim kendi kültürümüze daha sıkı sarılmamız gerektiğini anlatıyorlardı..

Şimdi düşünüyorum da; Kimse Almanların kaçta kaçı şöyle düşünüyor, kaçta kaçı böyle düşünüyor diye sormazdı..
Şu an ise ne uyum sorunu kaldı nede çabası, nede Almanların bakış açılarının önemi..
Her iki taraf ta saflarını belirlediler.. Almanların ve Türklerin o kuşakları alıştılar mı, yoksa doğal olarak yok mu oldular bilmiyorum.. Fakat her iki tarafta olayı birbirini öteki sayarak çözdü kafasında.. Sonraki kuşaklar ise ya uydular oraya yada ötekiliğe devam ettiler.

Bizim engellilerin durumunun ne farkı var toplum gözünde yukarıdaki tablodan farklı olarak?
Bence safları seçmek lazım.. Ya toplum gözünden kendimize bakacağız.. Yada toplumun bakış açısını at çöpe diyeceğiz..
Fakat at çöpe derken de evrensel değerleri göz ardı etmeyeceğiz.. Hijyen olma, düzgün olma, donanımlı olma, eğitim ve kültürlü olma, kendine yetme ve üretime karışma.. Bu evrensel değerlere sahip olduktan sonra öteki olmak harika olacak bence..
 
CATWOMAN;
Ben teşekkür ederim arkadaşım.
Ayrıca gerçekçi ve açık yüreklilikle yazdığınız yorum güzeldi. Aslında birçok insan dış görünüşle değerlendirme yapmaktadır. Yani bu hataya çoğu zaman düşüyoruz. Oysa çok iyi biliyoruz ki insanların dış görünümü ile değerlendirilmenin ne kadar yanlış olduğunu.

fatma cskn;
Ben teşekkür ederim arkadaşım.
Güzel dilekve temennnilerinize aynen katılıyorum.

kuyucak;
Safları seçmek derken toplumdan bizim kendimizi ayrı bir safta tutmamız çok olumlu bir gelişme olmaz. Yani bu toplumun içinde yaşayanlar olarak kendimizi toplumun dışında tutmak bize çok şeyler kaybettir.

Toplumun bakış açısını at çöpe demek içinde güçlü bir iradeye sahip olmak gerekir. Bunuda birçok insanın başarabilmesi çok zor bir olaydır.

Zaten bu şartlar oluşursa ortada ayrımcılık kalmayacaktır. Bu şartların oluşması için engelli engelsiz hep beraber olarak bunu başarmalıdırlar. İşte o zaman ne ayrımcılık kalır ne farkılılaşmalar.
 
Eshat önce birbirimizin ne demek istediğini iyi anlamakla başlarsak işe tertemiz iletişimler kurarız.. Yani ben önce karşımdakini anlamaya çalışırım.. Benim yazım;
‘’Bence safları seçmek lazım.. Ya toplum gözünden kendimize bakacağız.. Yada toplumun bakış açısını at çöpe diyeceğiz..’’ idi..

Şimdi safları seçme, ayrı saflara girme filan deyince, demek ki ben anlatamadım derdimi..
Biz engelli olarak kendimize nerden bakacağız? Kendi gözümüzü, değerlerimizi, kendi gözlüğümüzü kendimiz yapıp oradan mı bakacağız kendimize? Yoksa toplumdaki bize bakış açısından mı bakacağız? O toplumdaki bakış açısının ayrıca tam bir bütün olduğu bile söylenemez..Ancak genelde olumsuz, sakatlık fobisi ile beslendiği, acıma-iğrenme karışımı olduğu, ortalıkta olmamamız gerektiği konusunda hem fikir, sadakaya dayalı bir sosyal yardımlaşma ile sorunları çözülmeye çalışılan, yardım edilirse karşılığında Tanrıdan ödül alınacağına inanılan bir gurubuz biz..
Hadi içimiz ısınsın biraz tam tersi düşünen milyonlarda var artık..Fakat milyonlar olmasına rağmen hala azınlıkta bu bizle ortak yaşamı kabul edenler.

Şimdi biz bu olumsuz duygularla bize bakan guruba bakarak kendimizi niye değerlendirelim? Değişmesi gereken o bakış açısı..Yanlış ve etik olmayan o bakış açısı ile kendi canımızı acıtmayalım diyorum.. Kendi bakış açısı insana doyurucu gelirse, hiç zor değildir o bakış açısını çöpe atmak..

Ayrımcılık konusuna gelince; Ayrımcılığa karşı, ayrımcılık kötü denilerek mücadele edilmez.. Çünkü o ayrımcılığı yapanlar zaten onu bilerek, isteyerek yapıyordur..
Hep anlatmaya çalışırım.. En büyük, en acımasız ve vahşice ayrımcılık engellilere yapılan ayrımcılıktır.. Öteki ayrıma uğrayan guruplarda gözle görünen maddi işaretler vardır.. yapılanlar vardır.. Oysa engellilere yapılan ayrımcılığın temelinde sinsilik yatar..
Onlar yok sayılarak yaşam kurulmuştur..Cam insandır onlar..Ruh insandır.. İçlerinden geçilip gidilir dokunulmadan..

Biz ötekilik bilinci ile hareket etmedikçe, ayrımcılık kalkmaz..Aaaa ayrımcılık kötüymüş diye vazgeçmezler çünkü.. Ayrımcılığın temelinde paylaşım vardır.. Yaşam yeniden düzenlenmedikçe engelliler için gerisi yalan dolan, sinsiliktir.. Yollar, apartmanlar, şehirler ve tüm ulaşım yeniden düzenlenmedikçe hepimizin diyeceği laf; senin medeniyetin beni yok sayıyor, senin uygarlığın beni yok sayıyor..İçine edem onun..
 
Bir engelli olarak kendimize kendi çerçevemizden bakmalıyız. Bu çerçeve her insana göre değişir. Bakış açımızın genişliği bizim hayatımızdaki yaşam standartlarımı, hayata bağlılığımızı, toplumla kaynaşmamızı etkileyen önemli bir faktördür.

Toplumun bakış açısı ise ne kadar acımasızsa ve ne kadar olumsuzsa bu bakış açısını görmezden gelmek o kadar kolay değildir. Tabi bu bakış açısını çöpe atmak yerine onu değiştirme gayreti de olmalıdır biz engellilerde… Toplumun bakış açısını yok sayarak sırf fiziki engelimizden dolayı kendimizi toplumdan ayrı tutamayız. Çünkü bizimde bu toplum içinde söz sahibi olduğumuz noktalar vardır.

Zaten engellilerin en büyük sorunu engellilere insanların çok olumlu bakmaması ve göstermelik, anlık çözümlerle sorunların ört pas edilmesi, bu konuda yapılması gerekenler yapılsa sorunların önemli bir kısmı halledilecek engeli insanlar kısmen de olsa rahatlayacaktır.

Bu olumsuz duygularla bize bakan zihniyetin bakış açısı ile kendi canımızı acıtmayalım. Bu konuda hemfikiriz. Ama O bakış açısı ile yaşayan insanlarla aynı çevrede, aynı mahallede, aynı işyerinde yaşıyoruz. Kendi bakış açımızın olumlu olması çok ehemmiyet arz eder. Çünkü bir insan önce kendisi olaylara doğru açıdan bakara doğru değerlendirmelerde bulunabilmelidir. Yoksa tolumun bakış açısı ne olursa olsun çok etki etmez.

Ayrımcılık;
Zihniyet olarak insanların kafasına yerleşmişse onunla mücadele etmek onu insanların kafasından silmek çok zordur. Sırf engelinden dolayı insanların ayrıma tabi tutulması olayın vahametini bir kez daha ortaya koymaktadır.
 
eshat adlı üyeden alıntı;
Bu olumsuz duygularla bize bakan zihniyetin bakış açısı ile kendi canımızı acıtmayalım. Bu konuda hemfikiriz. Ama O bakış açısı ile yaşayan insanlarla aynı çevrede, aynı mahallede, aynı işyerinde yaşıyoruz. Kendi bakış açımızın olumlu olması çok ehemmiyet arz eder. Çünkü bir insan önce kendisi olaylara doğru açıdan bakara doğru değerlendirmelerde bulunabilmelidir. Yoksa tolumun bakış açısı ne olursa olsun çok etki etmez.
Eshat,şu anda aynı noktadan bakıyoruz...:)
Anlaşamadığımız nokta,siz toplumun bakışaçısının çok önemli olduğunu,bizim güçlü olmamızın bir şey ifade etmeyeceğini belirtmiştiniz..Ben de toplumun bakışaçısının önemli olmadığını,önemli olan kendi bakışaçımız olduğunu söylemiştim ama siz bunu sadece kendi kişiliğime bağlamıştınız...
Fikrinizi değiştiren şeyin ne olduğunu çok merak ettim?
 
Şehribanu;

Benim fikrimi değiştiren herhangi bir etken söz konusu değildir. Ben şunu ifade ettim her zaman için; Toplumun bakış açısı önemlidir. Bunu yok sayamayız. Fakat bizim güçlü olmamızın bir şeyi ifade etmeyeceğini hiçbir zaman savunmadım. Bizim güçlü olmamızın bir şeyi ifade etmemesi olur mu? Güçlü insan her zaman kazanır. Tabi bu güçlü kullanmasını bilirse…

Toplumun ön yargısından etkilenmemekte çok zordur. Çünkü psikolojik anlamda ondan etkilenmek için güçlü olmak önemlidir.
 
Üst Alt