Söylediğine bakdım aynen kopyalıyorum: "[FONT=Helvetica]Sosyal devlet anlayışı ile uygulanan bazı uygulamalar, dürüst halk kesimini de devleti de keriz yerine koyuyor!" [/FONT]Adam işini yapmış twiterden milletin düşüncelerine tercüman olmuş bence çok doğru yerinde geç kalınmış bir tesbiti sesli yürekli bir şekilde dile getirmiş maliye müsteşarları da atlamış fırsat bu fırsat sınır koyalım diye hayırlı uğurlu olsun...
Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Engellilerin ÖTV'siz araç alma hakkına laf eden sakatfobikler! | Bülent Küçükaslan
- Konbuyu başlatan OturanBoğa
- Başlangıç tarihi
O zaman yazdığımı anlayarak bi daha oku...
egemmm
Onun bunun yatı katı ile kıyaslayınca haklı hale gelmiyor bu durum, bu yasanın neye hizmet ettiğini yazdım iyi okursan hoşuna gitmese de ne demek istediğimi daha iyi anlarsın...
SiyahPelerinliAdam
Hiç bişey anlamadım valla. Benim param buna yetiyor zaten fazlaya yetmiyor buldunuz sa bunuyorsunuz yazmissin.
MI 5s Plus cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Hiç bişey anlamadım valla. Benim param buna yetiyor zaten fazlaya yetmiyor buldunuz sa bunuyorsunuz yazmissin.
MI 5s Plus cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ellerine sağlık Bülent bey.İyi bir konuya değinmişsiniz. Bu ülkede milletin vekilleri trilyonluk mercedese binerken laf etmeyen absürt kişiler milletin asıl kendisi,hemde engelli bireylerin dişten tırnaktan artırarak aldığı arabalar gözlerine batıyor. Gücünüz yetiyorsa senin seçtiğin kişilere söylesene bu sözleri....
''[FONT=sans-serif]Son olarak, aslında temel sorunun başlıkta geçtiği gibi SAKATFOBİ olduğunu düşünüyorum. Zihinlerdeki sakat tipolojisi ile iyi bir otomobil, iyi bir eğitim, iyi bir iş, saygın bir birey uyuşmuyor. Semptomların esas sebebi budur. Tedavi olunması önerilir. '' demişsiniz .
Kişisel çıkış noktasında payın büyük dilimini paylaştığınız bu son nokta çok iyi açıklıyor .Toplumsal bakış açısı içerisinde sabitlenmiş Sakat Fobi düşüncesi ,engelliler için çizilen çerçevenin hep ezik ,bakıma muhtaç,işe yaramaz ve anti sosyal olması bizim için en büyük engel .Bu konu başlığına sebep olan açıklamanın fikri tezahürü de bu .
Sosyal politikalardan habersiz bir sosyal devlet içinde engelli bireyler olarak genişletilecek haklar ve imkanlar konuşulmasının gerektiği bir durumda tekrardan hak gaspına maruz kalmakta sakatlığın değil sakat düşüncenin ortaya çıkardığı bir durum olarak ortada.
Haksızlıkların üstüne gitmek ,gerçek hak sahiplerini mağdur etmemenin yolunu aramaktansa sorunu ağacı budamak yerine kesip atmak gören bir zihniyet ile savaşmak en zoru .
Hakkı ortadan kaldırırsak haksızlıkta ortadan kalkar gibi sığ bir mantık etrafında gezinildiğini görüyorum .Onlarca organı ve gücü ile adaleti kurmak ve herkes için eşit kılmak Devletin görevi .Burdan da daha önceki yazınıza atıfta bulunabiliriz.Kamusal alanın dayanışmayı unutması konusuna .Her konu bir zincirin halkaları gibi gibi birbirine bağlı .İşte dayanışmayı unutup sakatlığı travmatik bir durum olmaktan çıkarmamak ilerde toplumda bu konun başlığını ortaya çıkaran zihniyetlere meydan verir .
[/FONT]
Kişisel çıkış noktasında payın büyük dilimini paylaştığınız bu son nokta çok iyi açıklıyor .Toplumsal bakış açısı içerisinde sabitlenmiş Sakat Fobi düşüncesi ,engelliler için çizilen çerçevenin hep ezik ,bakıma muhtaç,işe yaramaz ve anti sosyal olması bizim için en büyük engel .Bu konu başlığına sebep olan açıklamanın fikri tezahürü de bu .
Sosyal politikalardan habersiz bir sosyal devlet içinde engelli bireyler olarak genişletilecek haklar ve imkanlar konuşulmasının gerektiği bir durumda tekrardan hak gaspına maruz kalmakta sakatlığın değil sakat düşüncenin ortaya çıkardığı bir durum olarak ortada.
Haksızlıkların üstüne gitmek ,gerçek hak sahiplerini mağdur etmemenin yolunu aramaktansa sorunu ağacı budamak yerine kesip atmak gören bir zihniyet ile savaşmak en zoru .
Hakkı ortadan kaldırırsak haksızlıkta ortadan kalkar gibi sığ bir mantık etrafında gezinildiğini görüyorum .Onlarca organı ve gücü ile adaleti kurmak ve herkes için eşit kılmak Devletin görevi .Burdan da daha önceki yazınıza atıfta bulunabiliriz.Kamusal alanın dayanışmayı unutması konusuna .Her konu bir zincirin halkaları gibi gibi birbirine bağlı .İşte dayanışmayı unutup sakatlığı travmatik bir durum olmaktan çıkarmamak ilerde toplumda bu konun başlığını ortaya çıkaran zihniyetlere meydan verir .
[/FONT]
klavye delikanlılığı yapmak yerine örgütlenip bir araya gelerek hakkımızı arayalım gidelim meclise meclise giremiyorsak meclisin önüne orayada gidemiyorsak meclise giden yolları kapatıp sesimizi duyuralım her açıdan bizleri yok saymaya çalışan bu zihniyeti ezelim arkadaşlar burada her kafadan bi ses çıkıyor ...
meseleye sadece engellinin araç alarak ulaşım sorununu çözmesi açısından bakmak doğru olmaz. Bülent'in giriş yazısında da yazdığı gibi özellikle bizim gibi ülkelerde hayat engelli insanlara göre kurgulanmamış. dolayısıyla motor sınırınında kaldırılması ve vergi indirimli araç almanın aynı zamanda engelli insanlar için bir yatırım fırsatına dönüştürülmesi gerekiyor. sağlıklı insanlar gerektiğinde ek işler yapıyorlar ya da çok uzun seneler çalışabiliyorlar. ama engelli insanlar ancak sağlık durumlarının elverdiği kadar ve bulabilirse tek bir işte çalışıp kazanabiliyor. örnek vereyim daha iyi anlaşılsın:
Rıfat bey 37 yaşında bir devlet memurudur ve çocuk felçlidir. aynı zamanda uzun süre oturmasına engel olan skolyoz rahatsızlığı da vardır. şu an 13 yıllık memurdur ve tolga isminde 11 yaşında bir oğlu vardır. rıfat bey 7 yıl daha çalışıp emekli olmak istemektedir çünkü artık skolyoz yüzünden uzun saatler sabit olarak oturamamaktadır. bedeni de sağlıklı insanlara nazaran daha çabuk deforme olmuştur. Rıfat bey oğlu tolganın üniversite masraflarını düşünmektedir zira emekli olduğunda maaşı neredeyse yarıya inecek ve ancak evini geçindirebilecektir. Rıfat bey şöyle bir plan yapar: halen kullandığı ve değeri 65 bin tl olan aracını satacak, 30 bin TL 5 sene geri ödemeli kredi kullanacak ailesinden ve kardeşlerinden de 20 bin Tl elden borç alarak piyasa değeri yaklaşık 200 bin TL olan bir araç alacaktır. 5 yılın sonunda yani Tolga üniversiteyi kazandığında aracını o günün fiyatı ile 185 bin TL ye satacak, elden aldığı borçları kapatacak, eşi ve kendisini idare edecek 1.2 motor küçük bir araba alacak ve kalan parayla da çocuğunun üniversite giderlerini karşılayacaktır. ha bu arada emekli ikramiyesini de kızının düğünü için saklamaktadır
engellilerin araç alımı ülkede bu kadar dezavantajlı ve haksız şartlar düzeltilmeden engellinin hayata tutunması için bir can simididir. kesinlikle bir haksız zenginleşme aracı değildir. yukarıdaki senaryoyu çoğaltalım hep beraber. herkes kendi RIFAT BEY inin hikayesini yazsın ki bu vergisiz araç alımının bizim için ne kadar değerli olduğu anlaşılsın.
Rıfat bey 37 yaşında bir devlet memurudur ve çocuk felçlidir. aynı zamanda uzun süre oturmasına engel olan skolyoz rahatsızlığı da vardır. şu an 13 yıllık memurdur ve tolga isminde 11 yaşında bir oğlu vardır. rıfat bey 7 yıl daha çalışıp emekli olmak istemektedir çünkü artık skolyoz yüzünden uzun saatler sabit olarak oturamamaktadır. bedeni de sağlıklı insanlara nazaran daha çabuk deforme olmuştur. Rıfat bey oğlu tolganın üniversite masraflarını düşünmektedir zira emekli olduğunda maaşı neredeyse yarıya inecek ve ancak evini geçindirebilecektir. Rıfat bey şöyle bir plan yapar: halen kullandığı ve değeri 65 bin tl olan aracını satacak, 30 bin TL 5 sene geri ödemeli kredi kullanacak ailesinden ve kardeşlerinden de 20 bin Tl elden borç alarak piyasa değeri yaklaşık 200 bin TL olan bir araç alacaktır. 5 yılın sonunda yani Tolga üniversiteyi kazandığında aracını o günün fiyatı ile 185 bin TL ye satacak, elden aldığı borçları kapatacak, eşi ve kendisini idare edecek 1.2 motor küçük bir araba alacak ve kalan parayla da çocuğunun üniversite giderlerini karşılayacaktır. ha bu arada emekli ikramiyesini de kızının düğünü için saklamaktadır
engellilerin araç alımı ülkede bu kadar dezavantajlı ve haksız şartlar düzeltilmeden engellinin hayata tutunması için bir can simididir. kesinlikle bir haksız zenginleşme aracı değildir. yukarıdaki senaryoyu çoğaltalım hep beraber. herkes kendi RIFAT BEY inin hikayesini yazsın ki bu vergisiz araç alımının bizim için ne kadar değerli olduğu anlaşılsın.
kanunun bugünkü görüşmeleri 36. madde üzerineydi. TCMB ile ilgili değişiklik içeren 3 madde itiraz üzerine kanundan çıkarıldı. baskı artar ise emin olun ÖTV sınırlaması da kalkacaktır. 5 ekimdeki görüşmelerde bu konu ile ilgili bazı itirazlar olmuş.
Arkadaşım tebrik ediyorum gerçekten güzel bir yansıma olmuş yüreğine kalemine sağlık.
Bazı arkadaşlar buna da şükür şunu alabiliyoruz diyorlar ama mevcut durumda şu var,ne hikmetse otomatik ve dizeli bir araya getiremiyoruz.
Yerli otomobil üretimi olacakmış...tamam yerli üretim otomobillerden bir örnek yapılır ve bizlere satılır,bir nevi kast sistemini yaşarız.
Zaten toplum olarak yaşamaya başladık bunu.Bizim karar verme isteğimizin böyle baltalanması ciddi anlamda saçmalık.
Birileri çıkıp engelliler neden ötv ödemiyor diyeceğine Bizim ülkemizde neden ötv ödeniyor diyebilseydi keşke.
Hayatta her şeye vergimizi veriyoruz bizler,hatta kullanmak zorunda olduğumuz engelli gereçlerine kadar.
Kimse buna söz etmiyor,sağlık gereçlerinden vergi kaldırılsın vatandaş daha rahat alsın karşılasın diye.
Maalesef hedef göstermek istemezdim ama göğüslerini gere gere bunu meclise sunanlar sadece akparti millet vekilleri oldu.
İş kendi maaşlarına gelip düşük artış söylentisi olduğunda geçinemeyiz diyorlar.
Bu insanlara hakkımı helal etmiyorum etmeyeceğim de.
Bazı arkadaşlar buna da şükür şunu alabiliyoruz diyorlar ama mevcut durumda şu var,ne hikmetse otomatik ve dizeli bir araya getiremiyoruz.
Yerli otomobil üretimi olacakmış...tamam yerli üretim otomobillerden bir örnek yapılır ve bizlere satılır,bir nevi kast sistemini yaşarız.
Zaten toplum olarak yaşamaya başladık bunu.Bizim karar verme isteğimizin böyle baltalanması ciddi anlamda saçmalık.
Birileri çıkıp engelliler neden ötv ödemiyor diyeceğine Bizim ülkemizde neden ötv ödeniyor diyebilseydi keşke.
Hayatta her şeye vergimizi veriyoruz bizler,hatta kullanmak zorunda olduğumuz engelli gereçlerine kadar.
Kimse buna söz etmiyor,sağlık gereçlerinden vergi kaldırılsın vatandaş daha rahat alsın karşılasın diye.
Maalesef hedef göstermek istemezdim ama göğüslerini gere gere bunu meclise sunanlar sadece akparti millet vekilleri oldu.
İş kendi maaşlarına gelip düşük artış söylentisi olduğunda geçinemeyiz diyorlar.
Bu insanlara hakkımı helal etmiyorum etmeyeceğim de.
Bazı arkadaşlar çok "iyi niyetli". Polemiğe sebep olmamak için aslında daha uygun kelimeler yerine iyi niyetli yazdım.
Siz devleti de bürokrasiyi de bilmiyorsunuz.
Uyanın arkadaş 2001'den beri geri gidiyoruz.
Önce gümrüğe motor hacmi sınırı geldi.
Sonra taşıt alım vergisinde sınırsız olan istisna ötv ile 1600 cc ye çekildi.
Sonra gümrüğe 10 yıl sınırı geldi. Eskiden engellilerin çok sık yararlandığı bir hak olan yurt dışından ithali pek kullanan kaldı mı?
Bu yasayı beğenen birisi de kalkmış ucuz araçlar için KDV istisnası istemiş. Maliye'den emekli olan biri olarak bu konuda şunu söyleyebilirim : hehehehehe
Taner Bey'in bahsettiği olay, yani fiyat sınırının ileride kalkması ise zinhar mümkün değildir.
Bu yasa ile olacak şudur: engelli istisnası zaman içerisinde döviz ve araçlardaki teknik gelişmeler nedeniyle fiyatların artması sebebiyle yolunmuş kuşa dönecek. Beğenen arkadaşlara hayırlı olsun.
Şunu anlamıyorsunuz, yapılan şey bir hakkın kısmen de olsa elimizden alınmasıdır. Şu marka bu marka araç meselesi değildir. Bazı yorumlardan anlaşıldığı üzere de bunun hükümete siyasi maliyeti neredeyse sıfırdır.
Tekrar hayırlı olsun.
Siz devleti de bürokrasiyi de bilmiyorsunuz.
Uyanın arkadaş 2001'den beri geri gidiyoruz.
Önce gümrüğe motor hacmi sınırı geldi.
Sonra taşıt alım vergisinde sınırsız olan istisna ötv ile 1600 cc ye çekildi.
Sonra gümrüğe 10 yıl sınırı geldi. Eskiden engellilerin çok sık yararlandığı bir hak olan yurt dışından ithali pek kullanan kaldı mı?
Bu yasayı beğenen birisi de kalkmış ucuz araçlar için KDV istisnası istemiş. Maliye'den emekli olan biri olarak bu konuda şunu söyleyebilirim : hehehehehe
Taner Bey'in bahsettiği olay, yani fiyat sınırının ileride kalkması ise zinhar mümkün değildir.
Bu yasa ile olacak şudur: engelli istisnası zaman içerisinde döviz ve araçlardaki teknik gelişmeler nedeniyle fiyatların artması sebebiyle yolunmuş kuşa dönecek. Beğenen arkadaşlara hayırlı olsun.
Şunu anlamıyorsunuz, yapılan şey bir hakkın kısmen de olsa elimizden alınmasıdır. Şu marka bu marka araç meselesi değildir. Bazı yorumlardan anlaşıldığı üzere de bunun hükümete siyasi maliyeti neredeyse sıfırdır.
Tekrar hayırlı olsun.
Başkan olduğumda ilk bunu danışman yapicam 500 bin euroluk bir de makam aracı vercem altına.. sonra yallah şırnak şeyh abdülkadir geylani üniversitesi rektörlüğüne.. Bu adam siz de de mide bulantısı ve kusma hissi uyandırmıyor mu arkadaşlar? Ergün ergün zopayla dövcen hergün...sizi okuyanların ve okutanlarin soyu kurusun inşallah..amin üç kulfu bir elham..
bence hastalara imkan verilmeli imkan olsa iyi şeyler yapılacak
OturanBoğa bülent abi belki bu yazınızı tebrik etmek için çok geç kalmış olacam ama yine o yazıyı yazan elinizi öpmek isterim yüreğinize sağlık klavye'nize kuvvet her halde bu yazınızı okuduktan sonra az da olsa bir empati yapma gereği duymuştur yada hala aynanın karşısından daha ayrılamamıştır.
yazıyı bende yeni okudum ,eline sağlık bülent çok güzel olmuş umarım ders alması gereken yerlere yada kişilere ulaşmıştır.
