Engellinin siyasetteki yeri… [Tartışma]

Engellinin siyasetteki yeri…

Olaylara geniş bir açıdan baktığımız zaman, sorunların çözüm yollarının önemli ölçüde siyasetten geçtiğini görürüz. Sorunların çözümü noktasında bu kadar önemli olan siyasette, biz engellilerin çok geri planda kalması veya geri plana bırakılması biz engellilerin sorunlarının çözümü için, hiçte iyi bir gösterge değildir. Siyasi oluşumların içerisinde olarak, engellilerin sorunlarını gündeme taşımak, Bu sorunların çözümü için birinci elden bir çaba göstermek, biz engelliler için çok yerinde olacaktır.

Burada şu soruyu sormak istiyorum. Acaba biz engelliler mi siyasette bulunmak istemiyoruz? Yoksa siyasi oluşumlar mı engelliyi siyasette görmek istemiyorlar?

Ülkemizdeki siyasi tabloya baktığımızda, engelli olan kişileri siyasette oransal olarak, çok azınlıkta olduğunu açıkça görmekteyiz. Görünen bu siyasi tablo, biz engelliler adına hiçte hoş bir durum değildir.

Siyası partilere baktığımız zaman, hiç birinde engelliye yeterince yer verilmediği, sadece engelli kişileri sınırlı bir şekilde, seçilebilir yerlerden aday gösterdikleri görülmektedir. Aynı zamanda Siyasi oluşumların göstermiş oldukları, adaylara baktığımızda, yine çok az engellinin aday olarak gösterildiği görülmektedir.

Engelli nüfusunun %12 ler de olduğu ülkemizde, engellilerin temsil oranının bu kadar düşük olması, önemli bir eksikliktir. Yeteri kadar temsil edilemediğimiz için, biz engellilerin, sorunlarının çözümü aşamasın da, istediğimiz sonucu alamayacağımızın en açık göstergesidir.

Engellilerdeki kadın nüfusun ise, hem siyasi oluşumlarda, hem sivil toplum örgütlerinde, hem de istihdam alanlarında, çok geri planda kalması ülkemizin çok önemli bir gerçeğidir. Şöyle bir baktığımızda, Ülkemizde engelli olmayan kadınlarında, bu tür oluşumların içerisinde çok fazla aktif olmadıkları görülmektedir. Yani bu sorun sadece engelli için değil toplumumuzun genel sorunudur.

Özellikle engelli kadınların, kendilerini bu şekilde toplumdan uzaklaştırmaları, engelli kadınların sorunlarının ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Tabi engellilerin genelinde bu sorunlar vardır. Lakin oransal olarak olayı değerlendirdiğimizde Engelli kadınlardaki sorunların, erkeklere göre daha fazla olduğu görülmektedir.

Engellilerin siyasi olarak bu kadar geri planda olması, engellilerin haklarının tam manasıyla alınması ve korunması konusunda bir takım kayıplara neden olmaktadır.

Engellilerin siyasetten bu kadar uzak olmasının sebepleri nelerdir?

Engellilerin siyasetten uzak olmalarının başlıca sebeplerine gelince;

Engelli kişilerin sağlık sorunları ilk sıradadır. Sağlık nedenleriyle yeteri kadar performans gösteremedikleri için bu alanda yeteri kadar aktif olamayabilir. Bunun çekincesiyle birçok engelli kendisini geri plana atmaktadır. Veya geri plana atılmaktadır.

Toplumumuzu engelli insanlara bakış açılarının negatif olması, toplumumuzun bu konuda engelli insanın hiçbir şey yapamayacağı gibi düşünce ve görüşlerinin olması da, bu sebepler arasında gösterilebilir.

Engelliler arasındaki birlikteliğin tam manasıyla sağlanamaması, kendi aramızda birlikteliğin olmaması bizim için en önemli sorunlardandır. Yani öncelikler bizim kendi aramızda bu konuyu çözerek başlamalıyız.

Bunun yanında herkesin kendisine göre belirleyeceği çeşitli ve kişisel sorunları olabilir. Bunu da kişiden kişiye değişiklik gösteren sorunlar diye nitelendirebiliriz.

rayting malzemesi malesef..

8 milyon gibi korkunç bir rakamdır.Bir de eşi dostu kat içine... Adamlar sadece bize çalışsa sağlama alırlar yerlerini... Allahtan onlar benim kadar zeki değil...Bu fikir siteden çıkmasın bozuşurusss

Ülkemiz nüfusunun önemli bir kesimini oluşturan engellilerin, temsil bakımından bu kadar geri plandan kalması, biz engellilerin adına, hiçte iyi olmayan bir durum olarak karşımızda durmaktadır. Ülke nüfusuna oranladığımızda, engellilerin yanında, engelli yakınlarınızda kattığımız zaman, engelli sorunlarını bizzat yaşayan insanların ülkemizde ne kadar çok olduğunu görürüz. Çünkü engelliler kadar engelli yakınları da bu sorunları birebir yaşayarak, bu durumdan etkilenmektedirler. İşte bu kadar insanın etkilendiği bir durum karşısında, en kısa vadede çözümler oluşturularak ve gerekli projeler hazırlanarak uygulanması lazımdır.

Bunun içinde “Damadan düşenin halini, damdan düşer anlar.” Mantığıyla engelli insanların temsil noktalarında görevlendirilmesi, bu tür uygulamaların yaygınlaşarak hayata geçmesi için önemlidir. Zira engelli olmayan kişilerin bizi anlamaya çalışsa da, tam manasıyla anlamsı mümkün olamaz diye düşünüyorum.

İşte bu bağlamda engelli sorunlarını ele aldığımızda, ülke nüfusunun bu sorunlara bu kadar duyarsız kalması da ayrı bir tartışma konusudur. Engellilerin bu kadar çoğunlukta olduğu ülkemizde, engellilerin bir araya gelememesi biz engellilerin sorunlarını çözümü aşamasında önemli bir eksikliktir. Her ne şeklide olursa olsun, engelli sorunlarının çözümü ve engellilerinde özgür bir şeklide kendi ayakları üzerinde durarak yaşayabilmesi bütün insanlar gibi biz engellilerinde en doğal haklarıdır.

Bana göre, engellilerin politikada yeterince yer alamamasının nedeni, “normal” insanların “anormal” insanlarla mevcut pastayı bölüşmeme istekleridir.

Çünkü, engelliler halen toplumun “çingeneleri” olarak algılanmaktadır.

Çünkü, engellilerin, bedenlerindeki bir arıza ya da bedenlerindeki bir organ eksikliğinden dolayı beyinleri ipotek altındadır. Hala işe yaramaz insanlar gözüyle bakılmaktadır.

Çünkü, engelliler bir organı çalışmıyor ya da eksik çalışıyor diye yetenekleri, bilgisi, becerisi olmayan yaratıklar olarak görülmektedir.

Politika bir kurtlar sofrasıdır. O kurtlar sofrasında temiz politika yaparak bir yere gelineceğine inanmıyorum.

Hesap kitap içinde olanların yeridir politika.

İkiyüzlülük, birbirini kıskanan, birbirini kıskandığı için birbirine çelme takan insanların arenasıdır politika.

Politika rant kapısıdır.

Politika, hemşericiliktir.

Politika, yalan söylemektir.

Politika, topluma hizmet adı altında kendine çıkar elde etmektir.

Kirlenmişlik diz boyu.

Böyle bir politik arenada, kim “kendisiyle değerce eşit olmayana “ pay verir(?)!!!

Kavga, rant kavgasıdır.

Parası olan güçlüdür. Yoksa paran, sen hiçsin.

dort yilda bir yapilan secimler ne kadar demokratik sorusu ile baslamakta fayda
var ...

parti genel baskanlarinin belirlemis oldugu adaylarin secimi ne kadar demokratik..
diyelim x partinin x yoneticisi yolsuzluga karisti onlari secen oraya getiren halk
reverandumla getirmis oldugu mevkiden asagi indirebiliyormu milletvekillerini yoneticileri... birileri bizim adimiza karar veriyor bizde onlara oy vermis oluyoruz yaptigimiz islem bundan ibaret ...

kissaca sorun mantalite engelli engelsizle alakasi yok engelli birinin yolsuzluk yapmayacagi halka yuksekten bakmayacagi ne malum nerden bilecegiz...

Halka soz verip yapmayanlardan gecilmiyor ortalik... muhalefette aslan kesilirler iktidara gelince sut dokmus kediye donerler bildiklerini okurlar ... halka sirin gorunurler yeri geldiginde kahraman olurlar hersey goz boyamadan ibarettir ... mesela x partinin genel baskani kalkmis israile meydan okuyor diger taraftan 500 milyon dolarlik silah antlasmasi yapiyor siyanistlerle iste buyrun politikanin iki yuzunu gorun...

Siyasete çok fazla güvenmesek de, bizi yöneten kişilerin hemen hepsinin siyasiler olduğu bilinmektedir. İşte bu şekilde düşündüğümüz vakit, sorunlarımızı daha iyi anlatabilmek konusunda biz engellileri temsil eden kişilerin çoğunlukta olması, bizlere fayda sağlayacaktır kanısındayım.

Günümüzde siyasete, politikaya ne kadar uzak kalsak da, bir noktaya geldiğimiz zaman bazı konuları çözüm yeri olabiliyor. İşte bu şekilde değerlendirdiğimiz zaman biz engellilerin siyasetten kendimizi soyutlaması doğru olmaz. Tabi burada Siyasi oluşumlarında engelliler konusunda çokta duyarlı olduğu söylenemez.

Ülkemizde yaşayan bu kadar engelli ve engelli yakını varken, engellilerin siyasetten bu kadar uzak kalması veya bırakılması bana göre doğru bir davranış olarak nitelendirilemez. Engelli sorunları Ülkenizin önemli sorunlarından birisidir. Yine bu sorunların birçoğunun aşılmasının yolunun da siyasetten geçtiğini düşünüyorum.

Tabii ki, engellilerin aktif politikada yerini almalarıyla engelli sorunları gündeme daha sık getirilebilir. Çözümler konusunda adımlar atılabilir. Ben kendim, öznel olarak böyle bir kirlenmişlik içinde yer almam. Ancak, bir başka engellinin de girmemesi için telkinde bulunmam.

Engellilerin politikada olmamasının bir nedeni de, belirtildiği gibi yine engellilerin kendisinden de kaynaklanmaktadır. Engelliler, gerek kendilerine güven eksikliğinden, gerekse eğitim ve ekonomik açıdan yetersizliğinden aktif politikada yer alamıyorlar. Çünkü, engelsiz olanlarla engelli olanları aynı kefeye koyduğunuzda, engelli olanlar yarışa bir sıfır geride başlıyorlar. Sonuçta, politika rekabet etme işi. Öyleyse, partilerde engellilere pozitif ayrımcılık uygulanmalı.

Bir de, toplumda engellilere acınacak varlıklar olarak bakıldığı için, baştaki politikacılarda bu paradigmayla hareket ediyorlar. “Ya ne işi var onun politikada ? Eline birkaç kuruş verelim otursun evinde “ gibi bir anlayış var.

Kısaca, engellilerin politikada yer alamamasının nedenleri şunlar olabilir.

1) Kendilerine güven eksikliğinden
2) Eğitim eksikliğinden
3) Ekonomik zayıflık nedeniyle
4) Engellilerle ilgili paradigmalar yüzünden
5) Politika rant kavgası olduğundan
6) Engellilere yönelik olarak partilerde kotalar olmamasından

Değerli arkadaşım monalisa yorumlarınız gerçekten güzel, güzel olan bu yorumlarınızı bizimle paylaştığınız için de ayrıca teşekkür ediyorum.

Burada bir söylemde bulunmuşsunuz? “Engelli olanlar yarışa bir sıfır geride başlıyorlar. Sonuçta, politika rekabet etme işi.” Gerçekten güzel bir ifade kullanmışsınız. Aslında bırakalım geriden başlamayı yarışa bile alınmıyorlar. Yani saf dışı bırakılıyorlar. İstisnalarla sınırlı bir şekilde, göstermelik olarak nitelendirilebilecek birkaç kişiden ibaret olan, kişileri aday göstermek, engellileri görmek değildir. Burada engelli adayımız var demek için engelliler aday gösterilmemelidir. Bu şekilde yapılan uygulamalarla engellilerin sorunları gündeme getirilemez diye düşünüyorum.

Umarım engellilerinde temsil noktasında en güzel yerlerde olduğu yarınlar olur.

eshata katılıyorum.Birazda toplumda aradığımız kadar suçu kendimizde de aramamız gerektiğine inanıyorum.Hak verilmiyor ne yazık ki alınıyor bu devirde.Onun için engelli bireylerde başka siyasilerden medet umacakları yere kendileri siyaset arenasında yer almalılardır.

Bu konuyu ben de bir forum başlığında uzun uzadıya yazdım. Hepsini tekrar etmeye gerek yok benim kısaca görüşlerim aynen şu:
1.Sakat dernekleri o kadar çoğaldı ki nerdeyse bir köşe başında derneğe rastlanacak.
2.Bu derneklerin birçoğu tabela derneği ve bizlere yönelik adam akıllı bir faaliyeti yok tıpkı koskocaman T.Sakatlar Derneği’nin bizlere doğru düzgün bir faydasının olmaması gibi.
3.Sakat derneklerinin birçoğunun yöneticileri kendi koltuklarını koruma sevdasındalar. Medyatik olanları bile inceleyin abartıdan başka bir şey değiller.
4.Derneklerden fayda sağlamayınca ne yaptık bazı partilere sığındık ve o partilerin neyi ne kadar verdilerse, neyi ne ölçüde bizlere layık gördülerse onunla yetinmek zorunda bırakıldık.
5.Buna isyan etmek gerek dedik, aklımızı başımıza alalım kimsenin oyuncağı ve hiçbir partinin sığıntısı olmayalım artık dedik ama konu incelenmeden, tartışılmadan, öneriler getirilmeden partileşme mümkün olamaz şeklinde görüşler yükseldi.
6.Burada olsun, toplantılarda olsun kısacası her yerde şikayet etmeyi çok iyi becerdik.
7.Ama elimizi taşın altına koymaya sıra gelince çeşitli bahanelerle hepimiz bir kenara çekildik.
8.Velhasıl ben şahsım adına şunu anladım ki bizlerde beraber hareket etme duygusu yok, kanuni çerçeve içerisinde isyankarlık yok, herkes halinden memnun.
9.Dolayısıyla kimsenin de kalkıp halinden şikayet etmeye hakkı yok.

Engelli olan bizlerin siyasi olarak kendimizi, kendi sorunlarımızı daha iyi anlatabilmek adına siyasette olması gerekmektedir. Aynı zaman da bu bizim birlikteliğmiz içinde çok önemlidir. Şöyle bir baktığımızda çevremizde bir çok engelli gurupları çeşitli sivil toplum örgütü adı altında toplandıkları görülmektedir. Her engel gurubunun ayrı çatıda toplanması, bir nokta da engelli olan insanların birlik içerisinde hareket etme olanaklarını kısıtlıyor, diye düşünüyorum.

Oysa, tek çatı altında birleşerek bizi temsil edecek kişileri seçerek bizim haklarımızı araması konusunda bu kişilere gerekli baskılar, gerekli uyarılar yapılabilse daha başarılı olunabilir. Evet, engelli bir iki temsilcimiz vardır. Lakin bu meclis oranlamasına girdiği zaman, binde bilmem kaça tekabül etmektedir. Zira Türkiye nüfusunun %12 sinin engelli olduğunu düşünürsek, ne kadar atıl kalındığını da görebiliriz.

Siyaset ve Engelliler

Bu hafta sonu yapılacak olan yeril seçimlerden o yada bu şekilde hepimizin az çok haberi vardı burada parti yada siyasi görüş belirtmek yada desteklemek değil amaç. Hepimizin dikkatinden kaçmayan partilerimizin nekadarda engelli sever oldukları nekadarda engelli haklarını savunur ve engelliye değer verir oldukları ben engelliyi daha iyi anlarım teraneleri sadece 29 mart a kadar ya sonrası tamamen bir unutulmuşluk yoksayma görmeme politikasına dönüş bundan önce olduğu gibi 29 marttan sonrada engelli olan bizleri kendimizle başbaşa brakma.
Bütün partilerin kadınlarkolu gençlik kolları tüy kolları kıl kolları var neden hiçbir partinin engelliler kolları yok neden iş hayatında belli kontenjanda engelli çalıştıracaksın zorunluluğu varda ki buna nekadar uyuluyor oda bir muamma ama nedense hiçbir partinin ne belediye meclislerinde ne yerel yönetimin başında seçime giren adaylar arasında nede genel seçimlerde milletvekilliğinde engellilere ayrılmış bir kontenjan yok aslına bakarsanız bunda bizimde suçumuz var brazda birçok engelli dernekleri malesef sadece kişisel çıkar peşindeler kendine yakın iki kişiyinin işe girmesine yardımcı oldumu tamamdır benden sonrası tufan zihniyeti biz engelliler toplumdan kendimizi soyutlamadan siyasi görüş ayırt etmeden hiç değilse bütün seçimlerden önce evet kardeşim şu parti engelliler için şunları vaad ediyor şukadar engelli kontenjanı var ve biz bu seçimde şu partiyi destekleyeceğiz şu şu sebeplerden dolayı neden %10 nu engelli olan bir toplumda bizleri sadece seçime bir kaç gün kala oy için hayırlayan partilere karşı birlik olup bizi anlayacak bizden insanları kadrolarında bulunduran partilere destek olmuyoruz asla bugünhün işini yarına brakmamak lazım hiçbirşey için geç değil bu seçimlerde belki olmaz ama bir sonraki genel seçimlerde birlik olarak bir olarak gücümüzü kullanalım bizi bizden başkası anlamaz istesede anlayamaz

Engellilerin en az söz hakkının olduğu yer olarak da düşünülebilir. Siyasette engelli insanların yeteri kadar temsil edilmediği açık ve nettir. İşte bu bağlamda biz engelliler olarak ne yapyoruz? Sadece halimizden çok memnunmuş gibi veya kaderimize razıymış gibi bekliyoruz. İşte o zamanda bizi temsil edenlerin bizi anlamamaları çok normaldir.

ExOrienteLux' Alıntı:

Benim fikrim engelliler kendi milletvekillerini kendileri seçsin. Şu anda TBMM de engellileri temsil eden kişileri birçoğumuz tanımıyor bile. İçimizden birinin olması bizim kendi aramızda seçtiğimiz birinin olması daha mantıklı geliyor bana.

Genişletmek için tıkla ...

Herkes kendi vekilini seçmek isterse düşünün atuk oratlık ne hale gelir..

ExOrienteLux;
Değerli arkadaşım..
Sizin düşünceniz oldukça güzel buna bir şey demedim. Zaten..
Fakat bu işler bu birlik ve beraberliği sağlamak o kadar zor ki... Yani bu işlerde ilerleme sağlamak adeta iğneyle kuyu kazman gibidir. Keşke herkes böyle düşünse ama gerçeklerde göz ardı edilemez.

Sevgiler...

Farkında mısınız çok geyik işlerle zaman öldürüyoruz.

Arkadaşım burada geyik değil de bir konu hakkında tartışarak çözüm bulmaya çalışıyoruz...(Eğer sözünüz bana ise...)

Arkadaşlar Engellilerin siyasette olmama sebebinden biri, bence en önemlisi kendi ideoljimiz yani politik beklentilerimizi desteklyen çatı için çalışmamamız. bizler kendimizi siyasetten soyutluyoruz,siyaette yeralmamızı kısıtlayan unsur (vücut engelimiz , maddi durumumuz,özgüven eksikliği ,eğitim eksikliklerimiz )aslında aktif siyaset yapmamızı engeliyor..

siyaset gecmişi olmayan, bir örgütlenmeye dahil olmayan bir kişiye bu kim olursa olsun oy verilmez .öncelikle siyasi örgütlenmek şart.Bireysel olarak kendi ideolojimizdeki örgütlenmeye dahil olmak istediğimizde hiçte geri cevrilmeyiz.zaten adamlar üye artışı istiyor. İşte Ozaman aktif olarak yer alır sıkıntılarımızı anlatabilir ,maduriyetlerimizin görülmesini sağlaya biliriz.

Arkadaşlar bir temsilci secelim diyorsunuzda , kimse kimseyi tanımıyor .engelliyiz ama hepimizin ayrı ideolijik tutumuz var .bizde de sağı,solu,muhafazakarı ,liberali savunanlar var yani. bir çatı olayı çok zor bence.

Değerli arkadaşçım Ayyüzlü,

Engellilerdeki birlik ve beraberliğin olmaması konusunu güzel açıklamışsınız. Ayrıca engellilerin siyasette ki yerinin neden bu kadar atıl noktalarda kaldığının da sebeplerini net bir şekilde ifade etmişsiniz... Bu konularda kesinlikle size katılıyorum.

İşte bizler en baştan kendi aramız da bölünerek parçalanırsak zirveye ulaşmak hayalden öteye gidemez. Herkesin bir tarafa çektiği, bazı kişilerin bencilce düşündüğü ve insanların küçücük guruplar halinde kendi ideolojilerini ortaya koyma çabalarının günümüzde ne kadar yetersiz olduğuna şahit olmaktayız.

İşte bütün bunların yanında engellinin engeliyle yaşadığı zorluklar, maddiyat, özgüven ve daha birçok nedenle kendisini soyutlayarak, bu tür konulara belki de yeteri kadar ilgi gösterememektedirler. Çünkü insanların bazı özgürlüklerinin olmaması insan yaşamındaki sosyalleşmeyi kısıtlamaktadır. Zira insan hayatında öncelikler vardır. İşte bu bağlamda düşündüğümüzde bu önceliklere göre hareket edilmesi de insan içlin bir zorunluluktur.

Eshatcım engellilerin siyasi yeni bir oluşum oluşturmasını bende çok isterim gönüldende fikrine katılıyorum.sadece bana itopik geliyor.engelimizin ortak olması siyasi bir oluşum için yeterli değildir. çünkü siyaset çok farklıdır.senin dediğini dernek vakıflar yapar.aslında bizlerin sıkıntılarını yöneticinin gözüne onların sokması lazım.

Aslında çok haklısınız. Böyle bir oluşum sadece size değil, oransal olarak büyük çoğunluğa ütopik gelmektedir. Bu siyasi oluşumlar o kadar basit ve sıradan girişimlerle zaten olamaz. Köklü olarak gelişmiş insanların uzun süren çabalarının bir ürünü olarak, kendilerini topluma kabul ettirmek, o kadar kolay değildir.

Şimdilik engellinin siyasetteki yerinin bu kadar zayıf ve etkisiz olmasını, sadece üzgün gözlerle izlemekten ve beklemekten başka sanırım fazla yapacak bir şey yoktur.

Engellinin siyasetteki yeri yazlık sinemalarda koridorlara atılan tabure, köy minibüslerinde motorun üstüne oturulduğu kadardır. Siz, biz, hepimiz neyi tartışıyoruz ki? Parlementodaki mevcut partilerin tüzüğünde "engelliler için"
diye başlayan ve " ...cağız, ...ceğiz, .... caktır, ...cuktur, ....çüxtür, " diye devam eden öznesi, yüklemi, dolaylısı, dolaysızı yerli yerinde olan cümleler vardır.
Yani demem odur ki;
Türkiyede siyaset göçebe mantığıyla, asosyal mantığıyla, "ben yaptım oldu" mantığıyla yapılır. Sermaye sınıfıyla yapılır. Hadi bakalım şimdi, herkes içinden söylesin bakalım, son seçimlerde kime oy verdiniz?
Yani demem odur ki;
İkimizinde kolu yok diye aynı düşünmek zorunda değiliz. Bacağı, gözü, kulağı yok diye yaşamı aynı algılamak zorunda değiliz. Fiziki benzerliklerimiz, zihinsel benzerliklerimiz asla olamaz ve olmamalıdır da...
Yani demem odur ki;
Katogorize etmeyelim, gruplandırmayalım, tekdüzeleştirmeyelim. Siyasetteki yerimiz köylü kadardır, işçi kadardır, emekçi kadardır. Çünkü sistem "otur oturduğun yerde" sistemidir...

bu başlığı görünce aklıma Avustralya'da seçimlere katılacak olan sexy parti geldi eğer yönetime gelebilirlerse öncelikleri eşcinseller olur,herhalde: )

aslında bunu radikal ilginç bir girişim olarak görüyorum . bizlerde bir zümreye hitap ederiz demeyip bundan feyizlenerek engelli partiside kurulabiliriz

Engelli nüfusunun %12 ler de olduğu ülkemizde, engellilerin temsil oranının bu kadar düşük olması, önemli bir eksikliktir. Yeteri kadar temsil edilemediğimiz için, biz engellilerin, sorunlarının çözümü aşamasın da, istediğimiz sonucu alamayacağımızın en açık göstergesidir.

Evet aslında ortada bir problem yok ! Problem haline getirilimiş bir mesele var.

Burada kabahatli bence zengin ve şöhretli engelli daşlarımızda..Düşünün ben veya bir başkası siyaset yapsa ,parti kursa kimse arkamızdan gelmez.

Finansman siyasetin baş aktörü ,ikinci aktör ise şöhret.Bu ikisine sahip bir çok engelli var.Ama onlar işin kolayına kaçıp yardım masalları ile yetiniyorlar...

Aslında iyilik yapmıyorlar..Kökten bu işi çözmek siyasete el atmaktan geçiyor.%12 barajı aşan bir çoğunluk illaki mecliste bir akp ,chp ,mhp gibi özürlünün öz ve öz partisi bulunmalı yoksa sorunlar çıkmaz son baharlara kalır...

Aslında o kadar kolay ki meclisde min 50 sandalyeli engelli partisini görmek..Yeterki bir tane zengin bir engelli parti kursun..Oyumuzu akp ,chp ye niye atalım ?Kendi partimiz olursa yönetimde söz hakkına sahip olursak sorunlar otomatik olarak çözülür.

Ülke sorunlarını çözmekten bahsetmiyorum.Bu ülkenin sorunlarını hiç kimse kolay kolay çözemez..İsterlerse yepyeni bir anayasa yapsınlar!! Toplum aynı toplum olduktan sonra ,Ahlak aynı ahlak olduktan sonra istediğiniz kadar yasa çıkarın fayda etmez.

c-legg siyasette şöhret etkili olsaydı, ibrahim tatlıses,arif sağ gibi çok sevilen, konser alanları hıncahınç doldurulan bu adamlar perlamentoda koltuk sahibi olurdu...ben bir önceki yazdıklarımı yineliyorum siyaset ideojik bir düşünceyi temsil ediyor.yaşadığımız bu anayasa seçiminde de bunu net olarak görebiliyoruz. anayasanın içeriğinden,getireceğinden çok sadece partizanlık yapıyoruz,bir nevi genel seçimdeymişiz gibi partimizi çıkarma yarışındayız.

hadi ben engelli sorununa yönelen sol alt yapılı parti kurcağım desem, sağ yada muhafazakar taraflı olan engelli arkadaşlar ne kadar beni destekleyecek.öncelikler içimizde kemikleşmiş olan ideoljiden yana olacağından desteklemez, ben olsam asla desteklemem.

Bence;Türkiye ve türk insanın durumu belli yani şöyle
Türkiye ne okudugun okulun değeri ne de okulu bitiren adamın değeri var.Alakasız alakasız işlerle meşgul olan.Adam işletme mezunu bakkal açıyor ne kadar trajikomik... Bunun sebebi de Türk insanın karşı tarafa verdiği önem.Adam bırakın normal vatandaşı engelliyi bile çiğneyip geçecek
Siyaset de böyle.Emekli memur ne işin var meydanlarda.Otur evinde aç bulmacanı al elinede sigaranı doya doya iç.Yok efendim olmaz.Partizanlık yapmam lazım Biri de EFE afedersin Herşeyin iyisini ve doğrusunu ben bilirim diyor.
Son söz olarak:Ben siyasetçi olmak isterdim ve istemezdim.Olmak istememin sebebi çevre az çok da olsa büyürdü.Olmamak istememin sebebi de vebali yane hesabı zor olur.Çünkü 80 milyon adam senin partine güvenerek oy vermiş Kolay değil.

ayyüzlü;

Sağ,sol kavramı dış güçlerin uydurduğu bir kavramdır.Aslında mantıklı akıllı insanlar bu sistemde bu kavramların hiç bir önemi olmadığını bilir.Engellinin sağ ı ,sol u olmaz

Bakın akp de herkez muhafazakar değilki..İyi bakmak ve görmek lazım..Siyasetin baş aktörü finansdır.Şöhret ikinci aktördür.
Örneğiniz yanlış ,başarıya ulaşmış Cem Uzan örneği vardır.Bu ülkede demekki insanlar kötü olduğunu,hırsız olduğunu bildiği bir adama bile bu kadar oy verebiliyor.

Ben insanımıza gerçeği sunuyorum.Yapıcı olarak siz benim somut görüşlerimi çürütmeye çalışıyorsunuz! Bravo bu somut ,reel sorun çözümüne bile muhalif olunduktan sonra ,bu sokak çıkmaz...Engelli gene birilerinin yardımlarına muhtaç ,birilerinin eline bakar.

Not;Siyasete giren şöhret illaki koltuğa oturur. Arnold Swarzeneger ABD vali değilmidir?

c-legg;

Siyasete giren şöhret illaki koltuğa oturur demişsin ama İbo Tatlıses niye oturamadı.

yasin258;

Seçimlerde adaymı olduda seçilemedi? Ben Tatlıses in siyaset yaptığını bilmiyorum..?