Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelliyim. Mutlu değilim...

ayselaysel[FONT=sans-serif] elleri öpülçek kadınsın veselam eşin adına senın adına mutlulunuza çok sevındım sabrının meyvelerini almişsın bundan sonraki hayatınızda mutluluklar Allah daim etsin.

[/FONT]
hatice82[FONT=sans-serif] kardeş uzulme birilerinı hayatında arayıp durma kendini bulmaya çalış böyle daha çok mutlu olursun ve uzun vadeli olur RABIM bundan sonra salıgına zeval vermesın gerısi boşş gelıp gecer [/FONT]
 
Bende mutlu değilim ve yürüyebiliyorum.

Mutluluk yürümekle yada yürümemekle alakalı değildir.

Bir cahilin mutluluğu hiçbir şey bilmemekten geleceği gibi.
Bir Dahinin mutluluğu da bir şeyi başardığından gelir.

Yani demek istediğim hayata bakışınızı değiştirmeye çalışın...Engelinize takılmayın!!! (Takıldığınız için mutsuzsunuz.)
 
Sanırım mutluluun sırrı bu olsa gerek ;
bir tüccarın her zaman ben mutsuzum diyen bir oğlu varmış. tüccar mutluluğun sırrını öğrenmesi için oğlunu zamanın en bilge kişisinin yanına yollamış. delikanlı o bilge kişiye ulaşmak için çölde kırk gün yürüdükten sonra bir tepenin üzerinde bilgenin sarayını görmüş. muaazam bir saraymış. hemen oraya tırmanmış ve bilge ile görüşmek istediğini söylemiş. bilge ile görüşmeyi beklerken salonda hummalı bir hareketlilik varmış. salon çok kalabalık bir tarafta orkestra ezgiler çalarken, insanlar kendi aralarında sohbet etmekte ve bilge kişiyle görüşmek için sırasını beklemekte. görüşme sırası kendine gelince delikanlı bilgeye mutluluğun sırrını sormuş. bilge şu an anda sana bunu öğretmeye zamanım yok, sen şimdi çık sarayı dolaş gez etrafa bak iki saat sonra gel deyip çocuğun eline bir kaşık tutuşturmuş ve içine iki damla yağ damlatmış: sarayda dolaşırken bu kaşığı elinde tutacak ve yağı dökmeyeceksin...; demiş. delikanlı sarayın merdivenlerini inip çıkarak sarayın içini dışını bir güzel gezmiş, ama gözünü elindeki kaşıktan hiç ayırmıyor, yağın dökülmemesi için çok dikkat ediyormuş. iki saat sonra bilgenin yanına gelmiş. bilge: sarayı gezdin mi deyince, genç: evet gezdim çok büyükmüş demiş. bilge: peki salondaki acem halılarını gördün mü, duvardaki tabloları, bahçıvanımın on yılda emek çekerek meydana getirdiği o güzel bahçeyi, rengarenk çiçekleri gördün mü ve kütüphanede kitapları? sorular karşısında delikanlı hiçbir şey görmediğini itiraf etmiş. çünkü bilgenin verdiği yağı dökmemek için çabaladığından başka bir şeye dikkat edemediğini söylemiş. bilge öyle ise tekrar çık çevrendeki harikaları iyice tanı oturduğu evi tanıyamayan mutluluğun sırrını öğrenemez demiş. delikanlı kaşığı tekrar eline alarak sarayı gezmeye çıkmış bu sefer her şeyi inceden inceye görüp bahçeyi çiçekleri duvardaki tabloları bütün sanat eserlerini büyük bir zevk ve heyecan ile incelemiş. bilgenin yanına dönünce gördüklerini ayrıntıları ile anlatmış. bilge: peki sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede diye sormuş. kaşığa bakan delikanlı kaşıktaki yağın dökülmüş olduğunu görmüş. bilge: işte oğlum dünyanın bütün harikalarını görerek mutluluğun sırrını öğrenebilirsin, ancak kaşıktaki yağı unutarak...
 
Solveus

Ferah ve bolluk içinde yaşadıklarını düşündüklerinin ferah ve bolluk içinde yaşadığını nereden biliyosun sen bu tabiri sadece maddi olarakmı düşünüyosun ;) al buda sana senin tabirin ile bigbang!
 
Neden bu kadar sorun haline getiriyorsunuz engellerinizi anlamadım. Keşke bende ortopedik engelli olsaydım diye geçen gün düşünüyordum. Elim ayağım sağlam ama psikolojim bozuk hem de kendimi bildiğimden beri. Hastalıklarda insanın psikolojisi en son bozulur. Ben sondan geriye doğru başlamışım hayata. Bakıyorum terminal dönem kanser hastalarının bile hala yaşama umudu var ve tutunuyorlar hayata, benim görünürde hiçbir şeyim yok ama bu kronik mutsuzluk hali neden. Bir türlü anlam veremiyorum. Taa küçüklüğümden beri hayatın anlamını sorguluyorum ve hayatın ne kadar saçma bir şey olduğuna karar verdim artık. Şu an bir tek sevindiğim sonunda malulen emekli ettiler de biraz olsun kafamı toparlayabildim. Beterin beteri de var hem bozuk psikoloji ile birde beş parasız da hayatıma devam edebilirdim. Eğer böyle bir sınav varsa Allahım lütfen beni de herkese sorduğun sorulardan sor. Ayrı muameleye tabi tutma.
 
Bilmiyorum insanlara yardımcı gerekli olabilmek beni mutlu ediyor bu ben bençikmi bilmiyorum
 
hatice82 insnalara yardımcı olmak kolay değil mum bile önce kendini yakar sonra etrafı aydınlatır
 
Mutluluğu yada mutsuzluğu insan kendisi getirir yaşamına başkalarına değil kendimize bakalım ben kimim neyim napabilirim yapabildiğinle çok da mutlu olabilirsin.Gidemediğin uzaklarla hayıflanma gidebildiğin yakınlarla mutlu ol..sevilmeyi değil önce sevmeyi sev gerisi emin ol gelir....
 
Üzülmeyin.Bir tek biz engelliler değil , sağlamlar da mutsuz.Türkiye en mutsuz ülkeler arasında sondan iki ya da üçüncü sırada.Dünyanın sonu gelse de hepimiz toptan göç etsek.Hayatımın en mutlu günü kıyamet olurdu sanırım... Evet kulağa garip ve saçma geliyor ama öyle.Hayat kimine güllü kokulu çiçeklerle gelir bir ömür koklarsın , kimineyse kazma kürek verir bir ömür kendi mezarında yaşarsın.Hayatın kuralı budur.Herkes bir sınavdan geçer.Kazanan ödülünü alır , kaybeden ise cezasını.Her zaman kendimden kötüleri düşünerek şükür ediyorum.Ama bu birazda bizim elimizde.Unutmayın kutsal kitabımız Kuranı Kerim'in İSRÂ 13 | İSRÂ Suresi 13. âyetİ kelimesinde der ki: ''Bütün insanların kuşunu (kazandıkları ve kaybettikleri dereceleri) boynunda bağladık (boynuna astık). Ve kıyâmet günü ona, neşredilmiş kitabı (üç boyutlu olarak boşlukta oynayan hayat filmini) çıkarırız.'' Yani her insanın kaderini kendi çabasına bağladık buyurmaktadır.Mutlu olmayı istedikten sonra ben inanıyorum ki bir çok bahane vardır etrafımızda.Bazı insanlar tanıyorum bir kolunu kes olsun bir tane daha var diyebilecek.Polyana romanı gibi.İşte bana göre dünyanın en rahat,en mutlu ve en huzurlu insanları bu insanlardır.Vesselam.
 
hangimiz mutluyuz ki :(

Ben mutluyum. :)
%40 indirimle araç alabilirim
Emeklilk için 30 yıl prim yatiracagima
1800 günle Emekli oldum:)
su faturası %50 indirimli
Ulaşım ücretsiz
telefon faturası %30 indirimli
Hiç bi kamu kurumunda sıra beklemiyorum

Daha ne olsun Almanya'dan daha güzel hayat:)

Şaka şaka bende bi engelli olarak kendimi böyle avutuyorum :) :)
 
Üst Alt