Bilindiği gibi artık bütün üniversitelerde Engelsiz Birimler var. Benim okuduğum Sakarya Üniversitesi'nde de var fakat bu birimler ne işe yarıyor merak etmiyor değilim.
bu birimler almanya'daki üniversitelerden tanidigim "beauftragte(r) für behindertenfragen" diye isimlendirilen birimlerle ayni amacla mi varlar bilmiyorum ama bizimkiler benim shu ishlerime yaradi mesela;
hangi üniversiteye kaydimi yaptiracagima karar vermeden önce bana yakin sayilan üniversitelerin o birimlerine bashvurdum... benimle birlikte kampüsü gezdiler... nerde hangi engeller var, ve mümkünse o engelleri nerelerden dolanarak nasil ashabilecegimi gösterdiler... benimle birlikte gezerken daha önceleri fark etmedikleri engelleri fark etmelerine ve bunlarin oldukca cok oldugunu idrak etmelerine de yaradi bu ish tabe
... yetersizlikleri(ni) gördüler... o birimlerin varligindan haberim yoktu, okuldaki (yani lisedeki) ögretmenlerimin yönlendirmesiyle bashvurdum...
sonra kararimi verip -ki bu kararimi belirleyen en önemli etkenin ne oldugunu söylememe gerek yok sanirim- kaydimi yaptirdiktan sonra, sakat bir örenci olarak ne tür haklarimin oldugu konusunda bilgilendirdi beni... örnegin kamuya acik ulashim imkanlarindan tek beashima yararlanamayan bir insan olarak kendi arabamla gidip gelmek zorunda oldugum icin ev ve üniversite arasindaki mesafe hesaplanarak akaryakit giderlerimi ve arabamin ufak tefek bakimini karshilamak icin her ay bi miktar para alma hakkim oldugunu ondan ögrendim... bashvurmak icin hangi belgelerin gerektigini bildirdi ve formlari birlikte doldurduk... arabam icin daha masrafli tamirler gerektiginde yine bashvurabilicemi ve yaptigim masraflarin bana geri ödenecegini de anlatti ama buna hic ihtiyac duymadim...
sonracima, örencilere ayrilmish otopark alanlarinda bosh yerler bulunmaz hint kumashi gibi oldugundan ve mevcut engelli otoparklarinin her ihtiyac duydugumda bosh olacaginin garantisi olmadigindan, kendime özel parkyerleri ayirtabilicemi ve bunun icin nerelere bashvurmam gerektigini anlatti... hatta bicok süreci bizzat kendisi saga sola telefon acarak bashlatti ve takip etti...
sonracima, en cok ders görecegim yerlere en yakin girish kapisinin oralarda bana özel ayrilan park yeri ile o girish kapisinin arasinda - basamak desem basamak degil, kaldirim desem kaldirim degil - bi garip bishi vardi hayatimi zorlashtiran... önce bi süre o garip sheyle bashetmeyi denedim, cogu kez bashardim ama bikac kez düshme tehlikesi atlattigimda solugu bizim o adamda aldim... iki gün sonra o garip sheyin yerinde yeller esiordu, dümdüz yapmishlardi orayi...
sonracima, sakatligimdan dolayi ögretim üyeleri tarafindan herhangi bir haksizliga, ayrimciliga vs. ugradigimi düshündügümde hemen kendisine bildirebilecegimi teklif etti ve yakindan ilgilenecegini söyledi... ayrimcilik mi tam emin degilim ama haksizliga ugradigimi düshündügüm zamanlar epey oldu, yine de o teklifi degerlendirmedim... "neden?" diye sormayin, ben de bilmiorum... belki de o konuda gercekten bishey yapabilecegine inanamamishimdir... shimdi olsa degerlendirirdim...
sonracima, "yetti gayri, dayanamiorum artik" dedigim zamanlar oldu... okulu birakmayi düshündügüm, haftalarca derslere girmeyip evde depresif takildigim zamanlar oldu... ama öyle de devam edemeyecegini ve aslinda okumayi cok istedigimi her anladigimda yine solugu bizim adamda aldim... bazen neyin nasil daha kolaylashtirilabilecegini düshündük beraber ama cok kez de sadece "dertleshtik"... nasil diyim, iyi geliordu... kendimle ilgili shüphelerimin silinmesine yardimci oluordu... sorunun sadece bende degil, daha cok etrafta oldugunun bilincinde olan bir insanin sadece varligi bile yetiordu, güc veriordu bana...
sonracima, direkt kampüste bulunan bir ögrenci yurdu vardi, diger yurtlara göre bayaa lüks sayilirdi, yer bulunmasi cok zor oluordu... daha ileriki sömestrlerimde, sürekli eve gidip gelmektense o yurtta kalmamin bir cok sikintimi giderecegini düshündügüm icin bashvurma karari aldim... bizim adam bana öncelik taninmasini sagladi, cok beklememe gerek kalmadi...
sonracima, üniversiteyle yakin ilishkileri olan shirketler, kurulushlar vs. vardi... staj yapma zamanim geldiginde kendisine yeteri kadar önceden haber verirsem oralarda bir yer bulmamda bana yardimci olabilecegini söyledi... buna gerek kalmadi, cok istedigim bir enstitüde stajerlik yapma imkanini kendim buldum...
uzun lafin kisasi; diger üniversitelerdeki o birimler de bizim adam gibi mi calishiordu bilmem ama ben bizimkinden cogu zaman cok memnun kaldigimi söyleyebilirim... ama malesef o da her istedigini yaptiramiordu, yukaridan gelen kararlar onun da elini kolunu bagladigi oluordu... eksikliklerin gayet farkindaydi, kendisi de sakatti, tekerlekli sandalyedeydi, ellerini güclükle kullaniordu (o üniversiteyi secmemdeki önemli nedenlerimden birinin de bu oldugunu itiraf ediym bari bu arada
)...
olur da engelsiz birimler buraya göz atarsa, neler yapabilecekleri ile ilgili biraz fikir olur, ilham gelir diye yaziym dedim, yoksa almanya'da hersheyin ne kadar süper oldugunu söylemeye calishmiorum (her zaman diorum, tekrar diyeyim; buradaki durumlar türkiye'ye göre daha iyi olsa da eksiklikler yine de cok fazla malesef)... ayrica "
bu birimler ne ishe yarior" diye merak eden örencilere, merak etmekle kalmamalarini, onlara gidip "
falanca yerlerde/konularda filanca zorlugu yashiorum, bi care bulun da ne ishe yarayabilicenizi hep birlikte görelim" demelerini tavsiye ediorum...
sevgiler
...