İlgili Yönetmelik şöyle der:
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
...
ç) Kanunen bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan: 22/11/2001 tarihli ve 4721
sayılı Türk Medeni Kanununun 364 üncü maddesine göre tespit edilecek hiçbir yakını
bulunmayan veya bu kapsamdaki bir veya birden fazla yakınından toplam olarak, 2022
sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen tutara eşit veya daha fazla tutarda nafaka
almayan veya alması mümkün olmayanları,
...
f) Nafaka yükümlüsü: 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 364 üncü maddesine göre tespit edilen yakınları,
Aynı Yönetmelik, muhtaçlıkla ilgili şöyle der:
Muhtaçlık, Hak Sahipliğinin Tespiti, Özürlülüğün Belirlenmesi ve
Aylıktan Faydalanamama
Muhtaçlık
MADDE 5 – (1) 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen gösterge
rakamının Devlet memurlarının aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpılmasından
bulunacak tutardan daha az geliri olanlar 2022 sayılı Kanunun uygulanmasında muhtaç
sayılır. 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen gösterge rakamı, yılı merkezi
yönetim bütçe kanununda farklı olarak tespit edilmesi halinde bütçe kanunundaki gösterge
rakamı uygulanır.
(2) Muhtaçlığına karar verileceklerin;
a) Birinci fıkrada belirtilen muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde nafaka almaması,
b) Nafaka bağlanmamış olmakla birlikte, nafaka yükümlülerinin gelir durumu
itibariyle aile fertlerinin sayısı ile ikametgahlarındaki sosyal ve ekonomik durumları
dikkate alınmak suretiyle yapılacak inceleme sonucunda, nafaka yükümlüsünün 2022
sayılı Kanuna göre aldığı aylık hariç olmak üzere, ilgiliye ayırabilecekleri yardım
miktarının muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde olmaması,
c) Muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde ticari, zirai, serbest meslek kazancı, ücret,
menkul ve gayrimenkul sermaye iradı, diğer kazanç, irat ve benzeri gelirinin olmaması,
ç) Muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde tarımsal destek gelirinin olmaması,
d) İlgili mevzuat çerçevesinde tedavi yardımları kapsamında yapılan yardımlar hariç
olmak üzere, il veya ilçe sosyal hizmetler müdürlüklerinden, Vakıflar Genel
Müdürlüğünden, il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından veya mahalli
idarelerden ödenen muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde sürekli nakdi yardım almaması,
gerekir. Muhtaçlığın tespitinde yukarıda sayılan gelir ve yardım tutarlarının toplamı
da dikkate alınır.
(3) Evli olanların aylık gelirlerinin hesabında, eşlerin 2022 sayılı Kanuna göre
aldıkları aylıklar hariç olmak üzere, her türlü mal ve gelirlerinden Türk Medeni Kanunu
hükümlerine göre aile masraflarına iştirak edebileceği miktar ayrıca dikkate alınır.
(4) Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından ödenen
bakım ücreti muhtaçlığın tespitinde bir gelir olarak dikkate alınmaz.
...
Aynı Yönetmelik, hak sahipliğini tesbiti için şöyle der:
Hak sahipliğinin tespiti
MADDE 6 – (1) Aylık talebinde bulunanlar veya gerekli hallerde bunların veli ya da
vasileri tarafından doldurulup imzalanan başvuru formları, aşağıdaki hususlar dikkate
alınmak suretiyle il veya ilçe idare kurulları tarafından değerlendirilir ve hak sahibi olunup
olunmadığına karar verilir.
(2) Hak sahipliğinin belirlenmesinde;
a) Aylık başvurusunda bulunanların 2 nci maddede belirtilen niteliklere sahip
olması,
b) Aylık başvurusunda bulunanların muhtaç olması,
c) 2 nci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında olanlar açısından, bakım
ilişkisinin fiilen gerçekleştiriliyor olması,
ç) 8 inci maddede belirtilen aylıktan faydalanamamaya ilişkin hususların mevcut
olmaması,
koşulları birlikte dikkate alınır.
Aynı Yönetmelik, aylıktan yararlanamayacaklar için şöyle der:
Aylıktan faydalanamayacaklar
MADDE 8 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri;
a) 2 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında olanlar hariç olmak üzere,
hangi ad altında olursa olsun sosyal güvenlik kurumlarından bir gelir veya aylık hakkından
faydalananlar ile isteğe bağlı prim ödeyenler dahil olmak üzere başvuru tarihi itibariyle
sosyal güvenlik kurumlarına uzun vadeli sigorta kolları ya da genel sağlık sigortası
kapsamında prim ödeyenler,
b) 5 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde
nafaka bağlanmış veya bağlanması mümkün olanlar,
c) 5 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde
mahkeme kararıyla veya bir mevzuat gereği bağlanmış devamlı bir geliri bulunanlar,
ç) 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununa göre malları ve gelirleri
devredilerek bir sözleşmeyle gerçek veya tüzel kişilerce kendilerine bakılanlar,
d) Taşınır ve taşınmazlarından dolayı 5 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen
muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde geliri olanlar ile gelir sağlaması mümkün olanlar,
e) Herhangi bir şekilde 5 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen muhtaçlık
sınırına eşit veya üzerinde devamlı gelir sağlayan ya da sağlaması mümkün olanlar,
f) Kamu kurum ve kuruluşlarında iaşe ve ibateleri dahil olmak üzere sürekli bakımı
yapılan veya yaptırılanlardan, mevzuatı gereği kendilerine 5 inci maddenin birinci
fıkrasında belirtilen muhtaçlık sınırına eşit veya daha fazla gelir, harçlık, aylık ve benzeri
adlarla düzenli olarak ödeme yapılanlar,
hakkında uygulanmaz ve bu kişiler bu Yönetmelikte belirtilen haklardan
yararlandırılmaz.
Aynı Yönetmelik, aylıkların ve aylık farklarının hangi durumlarda kesileceği konusunda şöyle der:
Aylıkların veya aylık farklarının kesilmesi
MADDE –15 (1) Bağlanan aylıklar veya aylık farkları, aylık sahibinin veya 2 nci
maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen özürlünün;
a) Ölümü,
b) Feragatı,
c) Türk vatandaşlığından çıkarılması, Türk vatandaşlığını muhafaza edenler hariç
yabancı memleket uyruğuna girmesi,
ç) Muhtaçlığının kalkması,
d) Özürlülük oranının % 40'ın altına düşmesi,
e) 2 nci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen özürlünün 18 yaşını
tamamlaması,
f) 2 nci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında olanlar açısından, bakım
ilişkisinin fiilen gerçekleşmediğinin belirlenmesi,
g) Sosyal güvenlik kurumlarından 2 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi
kapsamında ödenmekte olan yetim aylığı veya gelirinin kesilmesi,
ğ) 2 nci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (ç) bendi kapsamında aylık bağlanmış
ise bir işte çalışmaya başlaması veya sosyal güvenlik kurumlarına uzun vadeli sigorta
kolları ya da genel sağlık sigortası kapsamında prim ödemesi,
h) 2 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında aylık bağlanmış olanların
kısa veya uzun vadeli sigorta kollarının herhangi birinden prim ödemesi,
ı) Aylığın 2 yıl boyunca aralıksız olarak alınmaması,
i) 8 inci maddede belirtilen aylıktan faydalanamamaya ilişkin hususların mevcut
olduğunun tespit edilmesi,
hallerinde, bu durumların meydana geldiği tarihi takip eden ilk ödeme döneminden
itibaren kesilir.
(2) Birinci fıkranın (ğ) bendi uyarınca aylığı kesilmesi gerekenlerden, isteğe bağlı
prim ödeyenler hariç olmak üzere, uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak
sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışması bulunmakla birlikte bu çalışma süresi bir
takvim yılı içerisinde toplam süre olarak bir ödeme dönemini aşmayanlar hakkında aylık
kesme işlemi uygulanmaz.
(3) Birinci fıkranın (ı) bendi kapsamına girenlerin aylık kesme işlemleri aylığın
alınmadığı ilk dönem başından itibaren uygulanır.
SONUÇ. Yönetmelikteki esaslara uygun olarak yapılan bir inceleme sonucunda başvuran kişi aylık hakkına sahip değilse aylık baglanmaz. Aksi takdirde baglanır.
Yönetmelik esaslarına göre muhtaçlık sorgulamasında çalışan eşinden sağladıgı gelir muhtaçlık sınırını aşıyorsa baglanmaz mesela. Ama bu karara varmak için muhtaçlıgının Yönetmelik saslarına göre yapılması gerekir.
Yakınının sağlık güvencsinden yararlandıgından dolayı verilmiyorsa bunu kaymakamlık yazılı olarak başvuru sahibine bildirsin bakalım. Çünkü böyle bir gerekçeyle aylık talebi reddedilemez.
Hangi durumlarda hak sahibi olunamayacagı Yönetmelikte açık olarak yazılmış. Eşi çalışıyor ve eşinin gelirinden dolayı başvuran kişinin geliri muhtaçlık sınırını aşıyor deseler haklılar. Ama "yakının sağlık güvnecesinden yararlanıyor" diye bir red gerekçesi bile olamaz.
Bna dair bir hüküm Yönetmelikte bulursanız buyrun burada yayınlayın.