Biliyormusunuz tempo prosto şeklinde gitse de bazı bölümleri içimize sindire sindire götürmekte fayda var.Ben kendi adıma öyle yapacağım..
Mesela Türk Filmleri ve müzikleri...
Çocukluğumun unutamadığım dünyası Türk Filmleri.. Yeni nesil bilmeyebilir, hatta burun kıvırabilir, kızım gibi mesela... " Yapma anne ya, bunlar ne kiiiii"
Onlar bizim anlarımızdı. Sonucunu bilirdik ve büyük bir çoğunlukla bol gözyaşları vardı o filmlerde.Mendillerimizi yanımızdan hiç eksik etmezdik, kimimiz gizli gizli, kimimiz açık yüreklilikle koyverirdi gözyaşlarını.
Toplanma mekanlarımızdı, hele açık sinemalar....Komşu nebahat, tonton amca, bakkalımız vs. hepimizin bir olduğu ortak bir davranış sergilediği alanın ham maddesiydi Türk Filmleri...
Ailem zaman bir araya geldiğinde bugün kaç yaşında olduğuma bakmadan benimle ilgili unutamadıkları sanki tek anı bu varmış gibi keyifle anlatırlar..Neyi miiii?
Efendim ben çocukken, Türk Fimlerini öyle severdim ki, mahallece açık sinemaya gittiğimiz bir gece evden dışarı çıkıp bir kaç adım attıktan sonra;
"Unuttum, anne ne olur anahtarı ver" deyiverdim. Doğal olarak annem de neyi unuttuğumu merak etti.
Mendilimi....
Öylesine kararlıyım ki ağlayacağıma.
Hala bunu söyleyip bana gülerler, o zaman da gülmüşlerdi ama hiç umrumda olmamıştı.
Evet, Türk Filmleri çoğunlukla var olan bir şarkının üzerine yapılırdı. Öyle film müzikleri falan gibi bir anlayışımız yoktu. Ama emin olun çoğu şarkıları biz Türk Filmlerinde sevdik ve öğrendik.
Bunun dışında bir Film var mı, var galiba...
Yılmaz Güney büyük oyuncu ve yönetmen benim için. Arkadaş filmi de unutulacak bir film değil bana göre. Ama niyese şarkısı filmin kendisinden çok daha öne geçiverdi...
Arkadaş