Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Gündem] Sağlık Kurulu Raporları ile ilgili önerilerimiz

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
reyhan hanım verdiğiniz emekler için gerçekten en içten duygularımla teşekkür ediyorum bizlere verdiğiniiz bu değerlerin tüm insanlığa yayılması dileğiyle işlerinizde ve hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum allah yardımcınız olsun bende raporların bir defaya mahsus alındığında bunun bütün işlerimizde geçerli olmasını ve bizlere verilen raporların bir kartla onaylanmasından sonra bürokrasiden kurtulmak istiyoruz teşekkür eder size çok candan teşekkür ederim.....Allaha emanet olunuz
 
Sayın Reyhan Hanım ben ortapedik özürlüyüm benim 5 tane raporum var
1Tekerlekli sandalye alırken
2Babamın aylıgına basvururken
3İşkura basvururken
4Özel rehabilitasyon merkezine kayıt olurken
5Evde bakım aylıgı baglınırken vs…..
Ben bu raporları alırken maddi manevi zorluklar çektim bu kadar rapor olmasın 1 tane olsun her işime yarasın istiyorum Reyhan Hanım size bu konuda yardımcı oldugunuz için teşekkür ederim
 
Sayın Reyhan Gazel,

Ben foruma katılan diğer arkadaşlar gibi "şöyle olsun, böyle olsun" mealinde şeyler yazmayacağım. Aşağı yukarı sorunların ne olduğu, nerelere çözüm getirileceği, nasıl olması gerektiği katılanlar tarafından dillendirildi. Öğrenmek istediğim mevcut yasa çıkarılırken ÖZİDA'nın görüşü alınmış mıdır? Ya da ÖZİDA bu yasaya hayır diyebilmiş midir?
Sayın Gazel,
Bu tür birimler özerk olmadığı sürece işlevsellikleri kalmaz. Biliyormusunuz, 5510 sayılı yasadan bu yana kaç kişi bu yasadan yararlanarak emekli edilmiştir? Ya da kurumlar bu insanları süründürürken(!)
ÖZİDA'nın ne gibi bir çözüm yolu vardır?
ÖZİDA öncelikle ayrımcılığa son vermelidir. Bilgilendirme toplantısı diye düzenlediği sempozyumları bile bürokratlar-özürlüler/özürlü yakınları diye ayırmaktadır.
Sayın Gazel,
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
 
Merhabalar Reyhan Hanım

70 yıldır değiştirilmeyen bu yasa niçin şimdi değiştiriliyor.Size soruyorum hayatını sıva yapmakla kazanan bir kişi elini kaybedince bu kişinin sakatlık oranı kaçtır.Sürekli ayakta duran birisi ayağından herhangi birisini kaybedince bu kişinin sakatlık oranı kaçtır bence % 100 dür.Sosyal hayatta sağlam bir kişi ile bir ayağı olmayan bir eli olmayan bir olurmu.Devlet kendi kurumlarına engelli elman almamak için uğraşıyor.özel şirketlere iş ve işçi bulma kurumu aracılığı ile işe gönderiyor.Tabi onlarda formalite icabı bir görüşme arkanızdan iş ve işçi bulma kurumuna bir yazı .aranılan şartlara uymuyor diye.Bu engelliler ne yapsın Allah aşkına.Zaten iş yok güç yok birde engelli sayılmıyorlar.Benim sol ayağım diz altından yok raporum %34.2000 yılından önceki aldığım raporlarım %66 .burda siz bir art niyet aramazmısınız.Birde olayın şu boyutu var.Ben şimdi kpss ye girdim.Bir yere memur olarak başlasam ben engellimiyim engelsizmiyim.her yerde rapor istiyorlar.Arada kaldım %34 de olsa sen engellisin ama biz %40 ve üzeri istiyoruz diyorlar.Bir sürü ayet ve hadis var bir engelli ile engelsiz birisi aynı kategoride olurmu.Biz heryerde aşağılanıyoruz.okulda futbol maçı olur senin ayağın sakat sen izle.evlenmek için kız istemeye gidersin sen sakatsın olmaz.inanın dünyanın hiç bir yerinde yoktur bu haksızlık.Eminim bu kanunu çıkaranlara 7 milyon engelli insan ve onların aileleri beddua ediyorlardır.İnşallah bu haksızlık bir an önce düzelir.
 
Reyhan Hanım tekrar merhaba..

Aklıma her zaman gelen ama bir türlü burada yazmadıgım bişey söyliyeceğim...

Özürlülük hesaplama yönetmeliği AB YE uyum adı altında ordakinin aynısını buraya getirilmesi konusunda bir itirazım yok..fakat bu ölçütleri getirmeden önce devlet olarak özürlü vatandaşının sosyal hayatta aynen avrupada oldugu gibi rahat haraketini sağlanması ne aynen oradaki gibi engelli bir vatandaşın yasam sartlarını kolaylastırmalı.özürlülük ölcütü hesaplama yönetmeligi bunları sağlanmadan getirilmemmeli...önce halledilmesi gerenken yapılsın sonra bu yönetmelik değissin...ama biz her zaman oldugu gibi sondan basa dogru haraket ediyoruz....
Çünkü amac engelli sayısını az göstermek hiçbişeye uyum sağlamak falan değil...

yerdoğan kardeş kimse beddua etmez bu ülkede...bu ülkede sırf cumaya gidiyor bu müslüman diyip oyunu veren var...engelliler içinde de var böyle insanlar..adam iş istemiyor beleş nasıl yasarım diye bakıyor...bu yüzden hiç kimse birlik beraberlikte olmuyor....

REYHAN Hanım sizin sahsınnıza yapılan bir sitem yok emin olun...sizde olmasanız hiç bir umudum kalmazdı bu konuda...
 
Sevgili dostlarım,

yazmaya devam edin lütfen. tüm yazdıklarınız bir gün hepimizin işine çok yarayacak.

Sevgiyla kalın
 
Reyhan Hanım,
Sizin bu içten ve samimi söylemlerinizi, azimli ve gayretli çalışmalarınızı bütün yüreğimle destekliyorum. Aynı zamanda göstermiş olduığunuz mütevazı yaklaşımlarınızıda takdire şayan buluyorum.

Elbette sorun engellinin sorunuysa, bunun için azimli bir mücadele vermemiz gerekmektedir. Engelliler olarak birbirlerimizi eleştirmek yerine birbirimize kenetlenmek yapılanları en güzel lisanla youmlamak bizim birliğimizi sağlaması adına çok önem arz edecektir.
 
Sevgili dostlarım,

yazdıklarıma pişman olup hemen geri çektim yazıyı. Beni anlayın lütfen, gün içinde onlarca sıkıntıyla boğuşup, eve gelip aynı sıkıntıları kendi yaşamımda, çevremde görmek biraz yıpratıcı. Ama biz birbirimi anlarız. Arada bir sitem de ederiz. Anlayış göstermeliyiz. Bizim yüreğimizdeki sitemi yaşamayan anlayamaz. Kimsenin de anlamasını isteyiz elbette.

Şimdi önümüzde çözülmesi gereken büyük bir sıkıntımız var. El birliği ile tüm engel gruplarımızın daha rahat yaşam sürmesini sağlayabiliriz. Bu fırsat sadece bana değil hepimize verildi. Çünkü göreve başladığım gün olabildiğince herkesin tercümanı olmaya söz verdim, vermeye de devam ediyorum. Ben Kurumda oldukça herkes olacak. Ötesi yok. Ama yapıcı çözümler bulalım ve tüm engellilerimizin sağlık kurulu rapor sıkıntısını birlikte çözelim.

Sevgiyle kalın
 
en açık haliyle yazıcam. reyhan hanım üstüne alınmasın. özida kukla bir kurumdur. bizlerden görüş istenmesi dostlar alışverişte görsün mantığıdır. ben de dahil bir çok arkadaşımız görüşünü belirtmiştir. özida türlü amaçlar için ve başka bir rapora ihtiyaç duyulmayacağı iddiasıyla verdiği özürlü kimliğinin bile işlevsiz hale gelmesinin baş sorumlusudur ve on binlerce engelliyi kandırmış ve utanmadan yalan söylemiştir. ne söylenirse söylensin ne yazılırsa yazılsın hiç bir işe yaramayacaktır. hiç birimiz boşa nefes tüketmeyelim. özida şimdiye kadar ne yaptı ki? sistem değişmedikçe bu aciz kurumumumuz da böyle gelmiş böyle gidecek. budur !
 
nüfüs cüzdanlarına işletilsin

öyle bir rapor hazırlayınki o nalet olsaı raporu aldıktan sonra gidip özür oranımkaçsa o raporla nüfüs müdürlüğüne gidip o raporun oranını nüfüs kağıdıma işleşinler bundan sonra bütün işlemlerimde nüfüs kağıdımı göstererek özürlülerin yararlandığı haklardan sadece nüfüs kağıdımı göstererek faydalanabileyim...

ey çok sayın eli öpülmesimi yoksa başka yerleri öpülmesimi gerekli olan yetkililer yahu bu kadar zormu bu devletin doktoruna hastanesine malzemesine rontgenine tıbbi cihazına zamanına emeğine yazık değilmi bir özürlü vatandaşı hayatı boyunca 50 kere rapor almaya mahkum eden düzeni sistemi değiştirmek bu kadar zormu bunu yapabilmek için uganda cumhuriyetinde okuyan insanlarımı getirmek lazım ya sizler bu ülkede yaşayan insanlarsınız ve bu konuda yetkili oldu iseniz bu özürlü insanların gereksinimlerini az çok biliyorsunuz bunu yapabilmek bu kadar zormu ya....elinizi vicdanınıza koyun bu özürlüler için şu basit düzenlemeyi artık yapın nüfüs kağıdına işletin 1996 da 18 yaşımdaydım o tarihten beri rapor almaktan bıktım ....
bu yazıyı okuyan tüm yetkililere sesleniyorum bu düzenlemeyi beceremedikçe bu devletten aldığınız tek kuruş dahi olsa aldığınız maaşı bence haketmiyorsunuz
 
kunta,
özür oranlarının nüfus cüzdanlarına işlenmesi anayasaya aykırılık gerekçesiyle iptal edilmiştir.
 
1 öncelikle birbacagı olmuyan yada birkolu olmuyan %40 la sakat sayılsın
2 herne olursa olsun özürlünün haklarını sırf baba sının sıkortası oldugundan dolayı haklardan yararlanamaz denmesi kaldırılsın
3 özülü kendi sıkorta emekli vs haklarından yararlandırılsın fakir olmasını baba sıkortasında olmamasını şart koşmamaları saglansın fakirde olsa durumu normal şartlardada olsa özürlü haklarına dokunulmasın
4 tekbir raporla her yapacagı işte geçerliliyini korusun
5 ücretsiz seyahat haklarını elinden almasınlar yanında bir kişi götürme hakkı tüm özürlü guruplara tanınsın üctersiz
6 elektirik,su,dogalgaz, telefon ev vergisi vs haklardan %50 yararlandırılsın
 
Makri;
o zaman anayasa değiştirilsin bu kadar basit yani anayasaya uygun hale getirilsin nasıl bu ülkede özürlü insan araç alinca plakasına kocaman bir engelli arabası konuluyorsa engelli raporunuda alınca nüfüs cüzdanına işetilsin ...ne gerekiyorsa yapılsın anayasada gerekiyorsa değişsin de kurtulalım şu rapor alma çilesinden bitsin artık bu çile...ülke yararına ülke insanının ferahına özellikle özürlü insanın rahatına ilişkin yetkililer bişeyler yapsın lütfen bu ülkede
 
"Danıştay, özürlü vatandaşların nüfus cüzdanında özürlülük bilgisinin yazılmasını öngören yönetmeliği iptal etti

ANKARA - Danıştay 10. Dairesi, özürlülük bilgisinin nüfus cüzdanına yazılmasına olanak tanıyan yönetmelik hükümlerini iptal etti. Daire, düzenlemenin, kimliğin her ibrazında kişinin özürlülük oranının başkaları tarafından bilinmesi ve bu suretle özürlü vatandaşların kişi hak ve hürriyetinin zedelenmesi sonucunu doğuracağına işaret etti.
Bazı özürlü aileleri, Resmi Gazete’de 30 Ekim 2005’te yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlüler Veritabanı Oluşturulmasına ve Özürlülük Bilgisinin Nüfus Cüzdanında Yer Almasına Dair Yönetmeliğin, 2. maddesinde yer alan "özürlülük bilgisinin nüfus cüzdanlarında yer almasına ilişkin usul ve esasları kapsar" ibaresinin, ikinci bölüm başlığının alt başlığında bulunan "Özürlülük Bilgisinin Nüfus Cüzdanında Yer Almasına" ibaresinin ve 7. maddesindeki "Nüfus cüzdanında özürlüğüne ilişkin bilgi yer alan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı" ibaresi ile nüfus cüzdanına özürlülük oranının yazılmasını öngören anılan maddenin 2. fıkrasının ilk cümlesinin iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı.
Danıştay 10. Dairesi, söz konusu yönetmelikteki, "özürlülük bilgisinin nüfus cüzdanlarında yer almasına ilişkin usul ve esasları kapsar", "Özürlülük Bilgisinin Nüfus Cüzdanında Yer Almasına" ve "Nüfus cüzdanında özürlüğüne ilişkin bilgi yer alan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı" ibareleri ile "Özürlü olduğunu istenen belgelerle beyan eden ve il müdürlüklerine başvuran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının nüfus cüzdanlarının arka yüzünde, ’% ... oranında özürlüdür’ ifadesi yer alır" cümlesini oy çokluğuyla iptal etti."
Kunta,
Anayasayı değiştirecek bir durum yok. İptali istemiyle dava açıldı, ve Danıştay 10. Dairesi iptal etti. Etmeseydi ne olurdu, birşey olmazdı çünkü nüfus cüzdanlarına özürlü oranlarının yazılması ya da yazılmaması şimdiki problemlerin ana nedeni değil.
 
sayın reyhan hanım benimde tek göz sıfır ikincisi 0.6 ayrıca şeker kollestrol ve tansiyon var eski raporum 0/075 şimdi tek gözü 0/020ye düşürmüşler öyle saçma iş olurmu göz gidince zaten dünyan kararıyor bu oranlar bir çözüm ben 2001-2002tarihlerinde 0/075 ankara eğitim hastanesi raporum olmasına rağmen emekli etmediler yeni rapor istediler samsun 19mayıs araştırma hastanesşnden oysa benim 2002yılında alınmış ankara eğitim araştıma hastanesinden alınmış 0/075 iş gücü raporum var neden samsuna sevk edildiğimi anlamış değilim oranlar çok kötü eskiden tek göz32-34 arası verirken şimdi 0/020 bikendi başlarına gelsede anlasalar tek isteğim o biz böyle gezeletenler inşallah bir gün kendileride gezeleyecek selamlar saygılar
 
Evet özellikle raporun "Sürekli" olarak alındı ise daha da rapor çıkarma gibi bir derdi olmamalıdır.
 
Sevgili dostlarım,

sağlık kurulu raporları ile ilgili yazdıklarınızı teker teker kayıt altına aldığımızı bilmenizi istiyorum. Alınan bu kayıtlar, yönetmelik değişikliği için yapılacak toplantıda tüm ilgililerin elinin altında bulunacaktır. Ayrıca sadece buradan değil diğer engel gruplarından da benzer taleplerim oldu. Örneğin bugün otizm ile ilgili sivil toplum kuruluşları ile sağlık kurulu raporlarını konuştuk. Görme engellilerle, işitme engellilerle ayrı ayrı görüşmekteyiz. Olabildiğince fazla insana ulaşmaya çalışıyorum. Çünkü tüm derdim, daha az sıkıntı yaşanacak, tüm engel gruplarını en net şekilde rahatlacak çözümleri bulmaktır.

Bunun için yazmaya devam ediniz lütfen. Ancak, daha önceki cevaplarda dile getirilmiş mesajları aynı şekilde yazmamaya dikkat edelim. Tekrar oduğu zaman elimdeki tüm kayıtları taramak oldukça zaman alıyor. Oysa ki bizlerin zaman kaybından çok zaman tasarrufuna ihtiyacımız var. Enerjimizi başka bir sorun alanında da kullanmak isteyimizi anlayışla karşılayınız.

Sevgiyle kalın
 
ama bunlar yapılırken aradaki cürük elmaları (sahtekarları)iyi denetlenmesi lazımhem bu yasa arkadaslarımızı ve bazı doktorları zan altında bırakıyor ona nsasıl bir çözüm düsünüyorsunuz
 
Türkiye Sakatlar Derneği Başkanı Şükrü Boyraz, "AKP, SSGSS ile, çalışan sakatların 15 yıl olan emeklilik haklarını gasp edip 18 ve 20 yıla çıkardı. Kısacası sakat haklarını gasp etti" diye konuştu.
 
2- Metabolizma Hastalıkları
D- Osteogenezis İmperfekta (Osteoproz ve multipl kemik kırıklarına neden olmuş) 40

Reyhan Hanım merhaba...

Yukarıda aktardığım oran bilgisini "ÖZÜRLÜLÜK ÖLÇÜTÜ, SINIFLANDIRMASI VE ÖZÜRLÜLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELİK" ekinde yer alan yani sayın sağlık kurulunun hastalık oranlarını belirlerken yararlanacağı kriterlerin yer aldığı dökümandan aldım. Bahsedilen hastalık yani benim hastalığım tıp dilinde Osteogenezis İmperfekta olarak bilinen cam kemik hastalığıdır. Dikkatinizi çektimi bilmiyorum ama bu hastalığa %40 oran verilmiş. Hatta %40 alabilmek için hastalığın Osteoproz ve multipl kemik kırıklarına neden olması şart koşulmuş. Bu ekleri hazırlayanlar doktor mudur bilmiyorum ama "OSTEOPROZ VE ÇOKLU KEMİK KIRIKLARINA" neden olmayan bir cam kemik türü var mıdır ? Biz ki ömrümüzün yarısını alçıda geçirmiş insanlarız. Hele ki ağır vakaları dikkate alırsak... Bu yönetmelik ekinde yer alan ibare ile kesinlikle cam kemiklilerle alay edilmektedir :) Ben bile ağlanacak halimize gülüyorum şu an. :D

Şimdi bu hüküm uyarınca bizim %40 gibi düşük bir oran alabilmemiz için cam kemik olduğumuzu ispat etmemiz yetmemekte. Cam kemik olduğumuzu + bizde osteoporoz bulunduğunu ve çoklu kırıklar yaşadığımızı ispatlamak zorundayız. Bunları nasıl ispatlayacağımız ise meçhul. Kemik ölçümleri vs vs vs Bu nasıl anlayıştır ??? Bu insanları bu kadar zorlamanın anlamı var mıdır ???

Emin olun kimse cam kemik doğmayı ya da bunu ispatlamak için hastane hastane gezmeyi istemez. Sanırım bu insanlar için devletimiz hayatı biraz daha kolaylaştırmalı. Amerikada'ki osteogenesislerin yaşam tarzlarına ve devletin onlar için neler yaptığına bakarsanız sanırım beni çok daha iyi anlayacaksınız. Bizse %40 gibi düşük bir oranda engelli raporu alabilmek için bile neredeyse hastanede düşüp bir yerimizi kırmak zorundayız !!!! El insaff diyorum. El insaffffffff ....

Üniversite hastanesi olan Çapa'nın ( kurul beni hiç görmedi ) bana verdiği engel oranını da yazayım : %23.5. Cam kemiğim+boyum 125+ hafif skolyozum var+ hafif işitme kaybım var. Reyhan hanım ben senelerdir boşuna üzmüşüm kendimi. Engelli değilmişim :) Ne mutlu bana.....
 
başbakanlık özürlü kartı olanlardan tekrar tekrar rapor istenilmesin diyelim ehliyetiçin ayrı vergi indirimi için ayrı vs bunlar için ayrı raporlar istenilmesin başbakanlık özürlü kartımız heryerde geçsin
 
Merhaba Reyhan Hanım arkadaşlar genel olarak olması gerekenleri söylemişler ancak sanırım görme özürlü arkadaşlar pc yi fazla kullanmadıklarından sesleri pek çıkmamış bende görme özürlüler için ne gerekiyorsa yapılmalı diyorum. Örnek olarak kişi eğer görme özründen dolayı kendisi araç kullanamıyorsa o kişiye ÖTV muafiyetli araç alması için imkan tanınmalı ötv siz araç için % kaç gerekiyorsa o oranda ona göre sürekli rapor verilmeli.

bide kişinin e yada b sınıfı ehliyeti var sonradan bir kaza geçiriyo kolu yada bacağı zarar görüyo ve H sınıfı ehliyet alması gerekiyo bu kişinin hafızasına format atılmadıya neden tekrar kursa sınava alınıyo
böyle saçma sapan kanunlar çıkmasın

son olarak özür oranları benzer olan kişiler farklı araçlarıda kullanabilsin. ortopedik özürlüler araçlarını benzer hastalığı olanlara ve yakınlarına sürdürebilsinler
 
H sınıfı sürücü belgesi ayrımcılıktır bence bu konununda gündeme gelmesi lazım

(aşağıdaki yazı oturanboğa abimden alıntıdır.)
Bunu mantıklı şekilde açıklayacak tek bir argüman bile yoktur... Bir insan ya sürücü olur, ya da olamaz. Tüm sürücüler aynı kurallarla bağlıdır. Sürücüler içinde bir grubu, "bu sakat H sınıfı", "bu kadın K grubu", "bu yaşlı Y grubu", "bu Türk T grubu" diye damgalamak ayrımcılıktır ve suç sayılmalıdır! Ve teorik olarak sakat H sınıfı diye ayırmakla, yukarıda saydığım kategorileri ayırmak arasında hiç bir fark yoktur!
 
Arkadaslar
Öncelikle herkesin şikayetçi oldugu konuları belirlemek gerekli

1 Her konu için ayrı ayrı rapor istenmesi durumu düzeltilmeli
2 Rapor oranlarının düşürülmesi sonucu mağdur olan arkadasların durumu düzeltilmeli Örneğn 2005 te 2 arkadas rapor almıs ikilisde % 50 oranında biri vergi indirimime basvurmus almıs biri almamıs almayan arkadasın oranı düşüyor yeni yönetmelikle emekli olamıyor fakat diğeri oluyor ADALET NEREDE
3 Engellilerin yararlandıgı haklar için tek kart uygulamasına geçilmeli
4 Bu kart sürekli değiştirilip zorluk cıkarılmamalı
5 Engellilerin Net bir bilgiye sahip olması için bilgi alabilecekleri ve gerçekten engelli ile iletişim kurabilen birimler kurulması call center tarzı

Bilginize Sunarım
 
sevgili dostlarım,

mesai saatleri içinde bilgi alabilmek için Kurumumuzun bilgilendirme birimini arayabilirsiniz. Özürlüler uzmanı arkadaşlarım sizinle doğrudan görüşüp sıkıntılarınızın çözümünü bulmaya çalışıyorlar. Ayrıca, Kurumumuza gelip yüzyüze iletişime de geçebilirsiniz.

Tel: 0312 229 55 11 ( Bu numaradan bilgilendirme birimini bağlatabilirsiniz.)

sevgiyle kalın
 
İnşallah güzel şeyler olur arkadaslar kendi adıma söyliyim eger bu rapor işi düzelmezsse akp ye oy falan yok
 
Gündem] Sağlık Kurulu Raporları ile ilgili önerilerimiz

1 öncelikle birbacagı olmuyan yada birkolu olmuyan %40 la sakat sayılsın
2 herne olursa olsun özürlünün haklarını sırf baba sının sıkortası oldugundan dolayı haklardan yararlanamaz denmesi kaldırılsın
3 özülü kendi sıkorta emekli vs haklarından yararlandırılsın fakir olmasını baba sıkortasında olmamasını şart koşmamaları saglansın fakirde olsa durumu normal şartlardada olsa özürlü haklarına dokunulmasın
4 tekbir raporla her yapacagı işte geçerliliyini korusun
5 ücretsiz seyahat haklarını elinden almasınlar yanında bir kişi götürme hakkı tüm özürlü guruplara tanınsın üctersiz
6 elektirik,su,dogalgaz, telefon ev vergisi vs haklardan %50 yararlandırılsın
ARKADASM TAGI ÇEÇE SİZE BU KONUDA KATILIYORUM BEN NEREYE GİTSEM BABAMIN AYLIGI CIKIYOR
SEN AYLIK ALIYON SKK LISIN DİYE SANA YARDIM EDEMİYORUZ DİYORLAR
 
Sağlık Kurulu Raporları ile ilgili önerilerimiz

1 öncelikle birbacagı olmuyan yada birkolu olmuyan %40 la sakat sayılsın
2 herne olursa olsun özürlünün haklarını sırf baba sının sıkortası oldugundan dolayı haklardan yararlanamaz denmesi kaldırılsın
3 özülü kendi sıkorta emekli vs haklarından yararlandırılsın fakir olmasını baba sıkortasında olmamasını şart koşmamaları saglansın fakirde olsa durumu normal şartlardada olsa özürlü haklarına dokunulmasın
4 tekbir raporla her yapacagı işte geçerliliyini korusun
5 ücretsiz seyahat haklarını elinden almasınlar yanında bir kişi götürme hakkı tüm özürlü guruplara tanınsın üctersiz
6 elektirik,su,dogalgaz, telefon ev vergisi vs haklardan %50 yararlandırılsın
arkadasım [SIZE=5]TAGI ÇEÇE[/SIZE] size bu konuda katılıyorum ben nereye gitsem sen babanın aylıgı alıyorsun skk lısın diye yardım edemiyoruz diyorlar
bu madde kalksın yeter
 
[FONT=Arial]Merhaba reyhan hanım[/FONT]
[FONT=Arial][/FONT]
[FONT=Arial]1- 2006 da çıkan özürlülerle ilgili kanunda engellilerin rapor oranları düşürülerek madur edilmiştir.rapor oranlarının yeniden düzenlenerek kimse madur edilmemelidir. Rapor oranları düştüğü için birçok arkadaş hukuki süreç başlatmış mahkemelere başvurmuştur.[/FONT]
[FONT=Arial]2- Vergi indirimi için başvuru yapan birisi sağlık kurulundan raporu alıyor, ancak maliyedeki kurulda görmeden etmeden engel oranı düşürülüyor.tek rapor yetmeli...[/FONT]
[FONT=Arial]3- Engellilerin, mimari engeller, toplu taşımadan yararlanamama, istihdam olanaklarından yararlanamama gibi sosyal yaşamdaki destekleri yetersizdir.[/FONT]
[FONT=Arial]4- [/FONT][FONT=Arial] Sağlık hizmeti sunan kurumlar başta olmak üzere gerek ulaşım gerekse kurumda dolaşım bakımından mimari engellerin ortadan kaldırılması gereklidir. Kaygan zeminler, dar kapılar, trabzansız merdivenler sağlıklı kişiler için sorun değilse de engelliler için aşılması güç engellerdir. [/FONT]
[FONT=Arial][/FONT]
[FONT=Arial]Bizler zaten engelli kişileriz hepimizin değişik farklı engelleri var hayatta ne şartlarla ne zorluklarla tutunmaya çalışıyoruz ki... karşımıza birde aşılması zor engeller konuyor. Nerede sosyal devlet anlayışı. Herkese para yardımı yapılıyor, beyaz eşya yardımı yapılıyor vs büsürü çalışmalar yapılıyor engelli haklarınında aynı itinada hassasiyetle kimseyi madur etmeyecek şekilde düzünlenmesini talep ediyoruz. 2006 da çıkan yasa AB de normlarına göre hazırlanmış galiba ama avrupada hiç bri engelli madur edilmiyor.avrupa engellisine sahip çıkıyor.bizde size güveniyoruz reyhan hanım iyi çalışmalar engelliler için güzel haberler verirsiniz inşallah..[/FONT]
 
Reyhan Hanım inşallah çalışmalarınız sonuç verir ve rapor çilesinden kurtuluruz.Öncelikle önerilerimizi dikkate aldığınız için ve aramızda olduğunuz için size çok teşekkür ediyorum.
Çalışan tekerlekli sandalyede bir engelli olarak rapor konusunda en mağdur olanlardan biri de benim,kazadan sonra sandalyeye bağımlı kalınca öğretmenlikten memuriyete alındım ve milli eğitim bakanlığı öğretmen olur raporunu alırsan tekrar öğretmenliğe geçiririz diye yazı yazdı ama hiçbir hastane bu raporu vermedi,rapor oranları konusunda bütün hastaneler tamamen çok keyfi uygulama yapıyorlar,sen öğretmenlik yapamazsın,öğrencilerin psikolojisini olumsuz yönde etkilersin diyen ve parapleji rahatsızlığıma %95 rapor veren aynı heyet başkanı,2 ay sonrasında vergi indirimi için başvurduğumda beni unutmuş olmalı ki bu orandan daha düşük rapor veriyordu,itiraz edip de 2 ay önceki öğretmenliğe geçmek için aldığım %95 raporu gösterince mecburen %95 rapor vermek zorunda kaldı,yani rapor oranları tamamen çok keyfi ve engellilerin hep dezavantajına verilmektedir.Ayrıca bana rapor verilirken kesinlikle parapleji rahatsızlığım hakkında hiçbir tetkik yapılmadı ve de hastanede rezil bir ortamda kalabalıkta rahatsızlığımızla ilgili olmayan diğer doktorlara da raporumuzu imzalatmak için çok sıkıntı çektik.
Çok önemli bir mağduriyetimiz de engelimiz sürekli olduğu halde sürekli kullanmak zorunda olduğumuz medikal malzemeleri için her ay veya iki ayda bir reçete yazdırmak için hastaneye gitmek zorunda kalıyoruz,oysaki engelimizden dolayı zaten hastaneye gidip gelmek çalışanlar için sevk almak ayrıca bir külfet oluşturmakta,her ay reçete yazdırmak zorunda olmamız, omurilik zedelenmesi sürekli olmasına rağmen,engelimiz sürekli olmasına rağmen reçete yazdırdığımız bu malzemelerin raporlarını 2 yılda bir yeniletmek de yine ayrıca çok gereksiz ve mağduriyet!!!
Yine çalışan bir engelli olarak her işlemim için her defasında hastanede rapor çıkartmak o kadar büyük bir eziyet ki!!!Çünkü devlet memuru olduğum için bana çok sık rapor lazım olmakta ve her defasında tekerlekli sandalyeyyle rapor çıkartmak için uğraşmaktayım.Özürlü kimlik kartlarımız hiçbir işe yaramıyor,maalesef,her işlem için rapor çıkartmak zorunda kalıyoruz,ayrıca vergi indirimi aldığımız halde emekli olurken tekrar rapor çıkartmamız da çok gereksiz ve külfet!!!
Engelli öğretmenlerin öğretmen olur raporunu almalarındaki sıkıntıyı da Reyhan Hanım Milli Eğitim Bakanlığıyla konuşmanızı özellikle çok rica ediyorum.Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bu konuda ortak hareket etmeli ve net olarak belirlemeli.Yani doktorlar bunu neye göre karar veriyorlar,ben İngilizce öğretmeni olarak Eğitim Fakültesi mezunu olarak mesleğimi yürüyemediğim için icra edemiyorum,yani benim mesleğim sınıftaki ders anlatmam iki adım atmama mı,yürümeme mi bağlı!!!bu konuda defalarca yazışmalar yaptım,Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen olur raporu isterken,hastanelerdeki sağlık kurulları ise tam aksine beni Milli Eğitime yönlendirdiler,engelli öğretmenlerin raporları hakkında da kesin bir yasa çıkarılmasını ve net bir yasaya göre hareket edilmesini istiyorum,benim branşımla alakalı olmayan birçok kişi öğretmenlik yapabilirken,eğitim fakültesi okumamış birçok kişi öğretmenlik yaparken,Türkiyede en çok öğretmen alımı branşı ingilizce iken ben tekerlekli sandalyedeyim diye İngilizce öğretmenliğini yani kendi mesleğimi yapamıyorum maalesef!!!
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt