Arkadaşlar,
Sonradan sakatlanan memurların emekli olabilmeleri için Mart-Nisan 2008'de bir girişimde bulunmuş ve olumlu sonuç almıştık (bkz)
Ne var ki sonradan sakatlanan memurların emekli olabilmeleri için Sosyal Güvenlik Kurumu şimdi de başka bir engel çıkartıyor: Yeni yönetmeliğe göre sağlık raporu çıkartılması isteniyor.
Bir başka deyişle, önce hastalıklara/sakatlıklara verilen işgücü kaybı oranları düşürülüyor, sonra eskiden usulüne uygun olarak alınmış sağlık raporları geçersiz sayılıyor, sonra da "yeni rapor getirmezsen emekli olamazsın" deniliyor!
Sizden ricamız, aşağıdaki metni Sosyal Güvenlik Kurumu'na göndermenizdir... Bu sayede ilgililerin konu hakkında düzenleme yapmasını ve mağduriyetin giderilmesini sağlamak istiyoruz.
Lütfen bir dakikanızı ayırın...
Gönderilecek adresler:
[SIZE=1]iletisim@csgb.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]bilgiedinme@sgk.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]sigortatahsis@sgk.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]semrakivilcim@emekli.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]leventcelen@emekli.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]muammererbay@emekli.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]celalettindanisan@emekli.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]bilgiedinme@ozida.gov.tr[/SIZE]
Gönderilecek metin:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na,
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na
Özürlüler İdaresi Başkanlığı’na,
Bilindiği üzere, Kurum tarafından Emekli Sandığı Kanunu'nun 39/j maddesi dar yorumlandığı için, memuriyete başladıkları tarihten sonra sakatlanan çalışanların sakat statüsünde erken emeklilikleri mümkün olamıyordu.
Yaşanılan bu mağduriyetin giderilmesi için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasının Kanunu'nun Geçici 4. Maddesi'nde düzenlemeye gidilmiştir. 5434 Sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri'ni düzenleyen bu maddeye göre:
Söz konusu uygulamanın, doğabilecek mağduriyetler ile hukuksal süreçte geçecek zaman ve masraf kayıplarının giderilmesi için aşağıda (EK 1) aktarılacak yasal düzenlemeler çerçevesinde yeniden değerlendirilmesini ve düzenlenmesini arz ederim.
EK 1: Kazanılmış hakların korunmasına dair yasal dayanaklar:
A- Sağlık Kurulu Raporları "sürekli" ibarelidir ve bu raporlarla kazanılmış haklar hiçbir suretle geri alınamaz.
Sonradan sakatlanan memurların emekli olabilmeleri için Mart-Nisan 2008'de bir girişimde bulunmuş ve olumlu sonuç almıştık (bkz)
Ne var ki sonradan sakatlanan memurların emekli olabilmeleri için Sosyal Güvenlik Kurumu şimdi de başka bir engel çıkartıyor: Yeni yönetmeliğe göre sağlık raporu çıkartılması isteniyor.
Bir başka deyişle, önce hastalıklara/sakatlıklara verilen işgücü kaybı oranları düşürülüyor, sonra eskiden usulüne uygun olarak alınmış sağlık raporları geçersiz sayılıyor, sonra da "yeni rapor getirmezsen emekli olamazsın" deniliyor!
Sizden ricamız, aşağıdaki metni Sosyal Güvenlik Kurumu'na göndermenizdir... Bu sayede ilgililerin konu hakkında düzenleme yapmasını ve mağduriyetin giderilmesini sağlamak istiyoruz.
Lütfen bir dakikanızı ayırın...
Gönderilecek adresler:
[SIZE=1]iletisim@csgb.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]bilgiedinme@sgk.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]sigortatahsis@sgk.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]semrakivilcim@emekli.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]leventcelen@emekli.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]muammererbay@emekli.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]celalettindanisan@emekli.gov.tr[/SIZE][SIZE=1], [/SIZE][SIZE=1]bilgiedinme@ozida.gov.tr[/SIZE]
Gönderilecek metin:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na,
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na
Özürlüler İdaresi Başkanlığı’na,
Bilindiği üzere, Kurum tarafından Emekli Sandığı Kanunu'nun 39/j maddesi dar yorumlandığı için, memuriyete başladıkları tarihten sonra sakatlanan çalışanların sakat statüsünde erken emeklilikleri mümkün olamıyordu.
Yaşanılan bu mağduriyetin giderilmesi için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasının Kanunu'nun Geçici 4. Maddesi'nde düzenlemeye gidilmiştir. 5434 Sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri'ni düzenleyen bu maddeye göre:
[...]
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 5760,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 6480,
gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır.
Ne var ki bu açık düzenleme dahi uygulamada sorun yaşanmasını önleyememiştir. Sonradan sakatlanan memurların sakat statüsünde erken emeklilikleri, şimdi de, bu durumda olan çalışanlardan yeni sağlık kurulu raporu istenmesi yoluyla engellenmektedir. Oysa bu kişilerden (elinde halen vergi indirim belgesi ya da sakatlığını belgeleyen geçmiş tarihli sağlık kurulu raporu bulunan çalışanlardan) yeni sağlık kurulu raporu talep edilmesi hem yönetmeliklere hem de hukuki içtihat kararlarına aykırıdır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 5760,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 6480,
gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır.
Söz konusu uygulamanın, doğabilecek mağduriyetler ile hukuksal süreçte geçecek zaman ve masraf kayıplarının giderilmesi için aşağıda (EK 1) aktarılacak yasal düzenlemeler çerçevesinde yeniden değerlendirilmesini ve düzenlenmesini arz ederim.
EK 1: Kazanılmış hakların korunmasına dair yasal dayanaklar:
A- Sağlık Kurulu Raporları "sürekli" ibarelidir ve bu raporlarla kazanılmış haklar hiçbir suretle geri alınamaz.
Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ( R.G. Tarihi:16.07.2006 R.G. Sayısı:26230)
Kazanılmış haklar
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a) 18/3/1981 tarihli ve 8/2620 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tesbit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınan ve Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulunca nihai olarak karara bağlanan raporlarda yer alan çalışma gücü kayıp oranları,
b) 20/6/2006 tarihli ve 26204 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 6/1/1994 tarihli ve 21810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınan ve Emekli Sandığı Sağlık Kurulunca verilen nihai raporlarda yer alan vücut iş görme gücü kaybı oranları,
c) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30 uncu maddesi gereğince kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde istihdam edilen özürlülerin işe girişlerinde almış oldukları özürlü sağlık kurulu raporlarındaki çalışma gücü kaybı oranları,
ç) 6/2/1998 tarihli ve 98/10746 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda verilmiş olan özürlü sağlık kurulu raporlarındaki çalışma gücü kaybı oranları,
geçerli olup bu oranlara dayanılarak sağlanmış sosyal destek ve yardım hizmetlerinin sürdürülebilmesi için yeniden özürlü sağlık kurulu raporu düzenlenmez.
(2) Ancak, süreli verilen raporlar ile ilgili olarak hastaneye yeniden sevk işlemi uyarınca veya herhangi bir sebeple yeni bir rapor istenmesi durumunda, özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranları, bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden belirlenir.
(3) Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önceki mevzuat hükümlerine göre başlatılmış olan Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile ilgili işlemler, bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden evvel yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.
B- Vergi İndirimi için Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu nihai karar verir. Kazanılmış haklar
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a) 18/3/1981 tarihli ve 8/2620 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tesbit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınan ve Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulunca nihai olarak karara bağlanan raporlarda yer alan çalışma gücü kayıp oranları,
b) 20/6/2006 tarihli ve 26204 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 6/1/1994 tarihli ve 21810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınan ve Emekli Sandığı Sağlık Kurulunca verilen nihai raporlarda yer alan vücut iş görme gücü kaybı oranları,
c) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30 uncu maddesi gereğince kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörde istihdam edilen özürlülerin işe girişlerinde almış oldukları özürlü sağlık kurulu raporlarındaki çalışma gücü kaybı oranları,
ç) 6/2/1998 tarihli ve 98/10746 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda verilmiş olan özürlü sağlık kurulu raporlarındaki çalışma gücü kaybı oranları,
geçerli olup bu oranlara dayanılarak sağlanmış sosyal destek ve yardım hizmetlerinin sürdürülebilmesi için yeniden özürlü sağlık kurulu raporu düzenlenmez.
(2) Ancak, süreli verilen raporlar ile ilgili olarak hastaneye yeniden sevk işlemi uyarınca veya herhangi bir sebeple yeni bir rapor istenmesi durumunda, özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranları, bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden belirlenir.
(3) Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önceki mevzuat hükümlerine göre başlatılmış olan Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile ilgili işlemler, bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden evvel yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.
Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tesbit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik ( R.G. Tarihi:28.04.1981 R.G. Sayısı:17324)
Merkez Sağlık Kurulunca kesin karara bağlanan raporlar üzerine yapılacak işlemler:
Madde 11 - (Değişik: 15.6.1981 - 8/3179 K.) Maliye Bakanlığı, Merkez Sağlık Kurulu tarafından incelenmiş ve kesin karara bağlanmış olan raporları Gelir Müdürlüğüne, Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve Malmüdürlüklerine gönderir ve anılan Müdürlükler, raporda birinci derecede sakat olduğu belirtilen hizmet erbabının Gelir Vergisi Kanununun değişik 31 nci maddesinin 2 nci bendinde aile reisi için tesbit edilen Özel İndirim hadlerinin dört katı, ikinci derecede sakat olduğu belirtilen hizmet erbabının Gelir Vergisi Kanununun değişik 31 inci maddesinin 2 inci bendinde aile reisi için tesbit edilen Özel İndirim hadlerinin iki katı, üçüncü derecede sakat olduğu belirtilen hizmet erbabının ise Gelir Vergisi Kanununun değişik 31 inci maddesinin 2 nci bendinde aile reisi için tesbit edilen Özel İndirim hadlerinin bir katı tutarında indirimden yararlandırılmaları gerektiğini çalıştıkları kurumlara yazıyla bildirirler.
C- Kurumlar Kontrol Muayenesi yapma hakkına sahiptirler. Ancak kontrol muayenesi yapıldığında, kontrol muayenesine tabi tutulan kişinin konu olan hakkı elde ettiği tarihte geçerli olan mevzuat temel alınır.Merkez Sağlık Kurulunca kesin karara bağlanan raporlar üzerine yapılacak işlemler:
Madde 11 - (Değişik: 15.6.1981 - 8/3179 K.) Maliye Bakanlığı, Merkez Sağlık Kurulu tarafından incelenmiş ve kesin karara bağlanmış olan raporları Gelir Müdürlüğüne, Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve Malmüdürlüklerine gönderir ve anılan Müdürlükler, raporda birinci derecede sakat olduğu belirtilen hizmet erbabının Gelir Vergisi Kanununun değişik 31 nci maddesinin 2 nci bendinde aile reisi için tesbit edilen Özel İndirim hadlerinin dört katı, ikinci derecede sakat olduğu belirtilen hizmet erbabının Gelir Vergisi Kanununun değişik 31 inci maddesinin 2 inci bendinde aile reisi için tesbit edilen Özel İndirim hadlerinin iki katı, üçüncü derecede sakat olduğu belirtilen hizmet erbabının ise Gelir Vergisi Kanununun değişik 31 inci maddesinin 2 nci bendinde aile reisi için tesbit edilen Özel İndirim hadlerinin bir katı tutarında indirimden yararlandırılmaları gerektiğini çalıştıkları kurumlara yazıyla bildirirler.
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2004/12699 E., 2005/2212 K.
Çalışma Gücünün Kaybı Nedeniyle Yaşlılık Aylığı Bağlanması
Özet
Sakatlığı Nedeniyle Yaşlılık Aylığı Alan Kişilerin Kurum Tarafından Yaptırılan Kontrol Muayenelerinde Kontrol Tarihi Değil Bu Aylığın Bağlanma Tarihindeki Hükümler Esas Alınır
"İçtihat Metni"
Davacı, 15.06.1994-23.10.1999 tarihleri arasında fuzulen ödenen 2.019.351.377 liranın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Şanlıurfa Devlet Hastanesince tanzim edilen heyet raporunda yer alan bulguların Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü nezdindeki Merkez Sağlık Kurulu'nca "18.03.1981 tarih ve 8/2620 sayılı sakatlık indiriminden yararlanacak hizmet erbabının sakat derecesinin tespit şekli ile uygulaması" hakkındaki yönetmelik hükümleri uyarınca değerlendirmesi sonucu davalının çalışma gücünün %63'ünü kaybetmiş olduğunun saptanmasıyla vergi indiriminden yararlanması nedeniyle kurum sigortalısı olan davalıya 15.06.1994 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa'nın 60/G-b madde ve fıkrası uyarınca yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Ancak daha sonra Kurumun, davalıyı kontrol muayenesine sevk etmesi neticesinde SSK Ankara Eğitim Hastanesince düzenlenen 10.12.1998 günlü sağlık kurulu raporunda davalı sigortalının %25 olarak belirlenen çalışma gücü kaybı; Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Merkez Sağlık Kurulu'nca 18.03.1998 gün ve 23290 sayılı Resmi Gaze-te'de yayımlanan 98/23290 sayılı yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilerek çalışma güç kaybının %40'ın altına düşmesi nedeniyle vergi indiriminden yararlanamayacak hale düşen davalıya bağlanan aylığın Kurum tarafından kesildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Kanun'un 60/C-b maddesinde 4958 sayılı Kanun'un 25. maddesiyle yapılan değişiklik kapsamında; sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak kazanarak yaşlılık aylığı alanların Kurumca kontrol muayenesine tabi tutulabileceklerine ilişkin olarak verilen yetki gözetildiğinde; Kurumun sigortalıyı kontrol muayenesine tabi tutması yerinde ise de; Mahkemenin eksik incelemeyle hüküm kurulmuş olduğu görülmektedir. Zira; sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanan sigortalının çalışma gücü kayıp oranı (sonradan yürürlüğe konulan 18.03.1998 tarih ve 98/23290 sayılı yönetmelik hükümlerine göre değil) yaşlılık aylığı bağlama tarihi itibariyle yürürlükte olan 18.03.1981 tarih ve 8/2620 sayılı yönetmelik hükümleri esas alınarak belirlenmesi gerektiği gibi, yine bu çevre de, başlangıçtaki sakatlık indirimi oranının sonradan azalmış olup olmadığı hususunun açıklanan esaslar dahilinde incelenmesi gerekirken bu lâzimeye riayet edilmeden sonuca gidilmiş olması isabetsizdir.
Açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 07.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Çalışma Gücünün Kaybı Nedeniyle Yaşlılık Aylığı Bağlanması
Özet
Sakatlığı Nedeniyle Yaşlılık Aylığı Alan Kişilerin Kurum Tarafından Yaptırılan Kontrol Muayenelerinde Kontrol Tarihi Değil Bu Aylığın Bağlanma Tarihindeki Hükümler Esas Alınır
"İçtihat Metni"
Davacı, 15.06.1994-23.10.1999 tarihleri arasında fuzulen ödenen 2.019.351.377 liranın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Şanlıurfa Devlet Hastanesince tanzim edilen heyet raporunda yer alan bulguların Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü nezdindeki Merkez Sağlık Kurulu'nca "18.03.1981 tarih ve 8/2620 sayılı sakatlık indiriminden yararlanacak hizmet erbabının sakat derecesinin tespit şekli ile uygulaması" hakkındaki yönetmelik hükümleri uyarınca değerlendirmesi sonucu davalının çalışma gücünün %63'ünü kaybetmiş olduğunun saptanmasıyla vergi indiriminden yararlanması nedeniyle kurum sigortalısı olan davalıya 15.06.1994 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa'nın 60/G-b madde ve fıkrası uyarınca yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Ancak daha sonra Kurumun, davalıyı kontrol muayenesine sevk etmesi neticesinde SSK Ankara Eğitim Hastanesince düzenlenen 10.12.1998 günlü sağlık kurulu raporunda davalı sigortalının %25 olarak belirlenen çalışma gücü kaybı; Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Merkez Sağlık Kurulu'nca 18.03.1998 gün ve 23290 sayılı Resmi Gaze-te'de yayımlanan 98/23290 sayılı yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilerek çalışma güç kaybının %40'ın altına düşmesi nedeniyle vergi indiriminden yararlanamayacak hale düşen davalıya bağlanan aylığın Kurum tarafından kesildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Kanun'un 60/C-b maddesinde 4958 sayılı Kanun'un 25. maddesiyle yapılan değişiklik kapsamında; sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak kazanarak yaşlılık aylığı alanların Kurumca kontrol muayenesine tabi tutulabileceklerine ilişkin olarak verilen yetki gözetildiğinde; Kurumun sigortalıyı kontrol muayenesine tabi tutması yerinde ise de; Mahkemenin eksik incelemeyle hüküm kurulmuş olduğu görülmektedir. Zira; sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanan sigortalının çalışma gücü kayıp oranı (sonradan yürürlüğe konulan 18.03.1998 tarih ve 98/23290 sayılı yönetmelik hükümlerine göre değil) yaşlılık aylığı bağlama tarihi itibariyle yürürlükte olan 18.03.1981 tarih ve 8/2620 sayılı yönetmelik hükümleri esas alınarak belirlenmesi gerektiği gibi, yine bu çevre de, başlangıçtaki sakatlık indirimi oranının sonradan azalmış olup olmadığı hususunun açıklanan esaslar dahilinde incelenmesi gerekirken bu lâzimeye riayet edilmeden sonuca gidilmiş olması isabetsizdir.
Açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 07.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.