Hak-Mücadele-Üniversite

Sevgili Pegasus, engellilere 30 puan 8-10 yıl kadar öncesene kadar veriliyordu. Hatta o dönem arkadaşlarım o puanı aldılar benin puandan falan haberim olmamıştı. Çok üzülmüştüm. ek puan uygulaması günümüzde ek kontenjan olarak sürüyor. ÖSS sınavına engelli statüsünde giren arkadaşlarımız ayrı bir yerleştirme işlemine tabi tutuluyr. Üniversitelerde engelli kontenjanları var. bu kontenjanlar dahilinde engellilerin yerleştirmeleri yapılıyor. "başkasının hakkını yeme" lafıdır tutturmuşsunuz, kimsenin hakkı yenmiyor diyerek içinizi rahatlatayım. çünkü diyelim 40 kişilik bir kontenjan var, bir engelli öğrenci bu bölümü tercih ediyor. Ösym tarafından bu engelli bölüme yerleştirildiğinde sınıf mevcudu oluyor 41. Bölümü tercih eden engelli arkadaşımız bu durumda kimsenin hakkını yememiş oluyor. Okul birincisi kontenjanı durumuyla aynı olay. Ayrıca "ben üniversitemi okudum-okuyorum, tek başıma ben iyi yerlere geldim, başkaları da yapsın," tavrı içerisindesiniz, puana karşı çıkanlar. Bu bencilce bir yaklaşım.
bir de eklemek istediğim bir şey var, "ek puanı duymadım" deyip durmayın. ÖSS sınavına engelli statüsünde girmek için gerekenleri yapın. ÖSS' de [size=6]HİÇKİMSENİN HAKKINI YEMEYECEK ŞEKİLDE HAKLARA SAHİPSİNİZ. [/size]

Sakat öğrenciler, lise çağına kadar sürekli engellendikleri için, eğitimlerini herkesle eşit şartlarda papamıyorlar. Bu tartışma götürmez bir gerçek.
Bunu önüne aldığımızda, ilkokuldan başlayarak, tüm eğitim süresince -sahatlar dahil- herkese eşit koşullar sağlanana kadar, ekstra puan ya da kontenjan peki ala verilebilir.
Ne zaman herkes eşit eğitim alma hakkına sahip olur, o zaman bu tür bir pozitif hakka da gerek kalmaz.

mimar' Alıntı:

Ki ÖSYM, kitapçığında "...eğitim imkanlarından yeterince yararlanamayan engelliler..." tabirini kullanıyor. Bunlar işin uzmanı insanlar. Olayın yani bir engellinin, eğitim ortamında neler kaybettiğinin çok iyi farkındalar. Olayı bir de bu boyutuyla düşünmelisin. Ayrıca bu konu geniş bir katılımla tartışılmalı diye düşünüyorum.

Genişletmek için tıkla ...

sevgili mimar,
Engellilerin çok büyük bir kısmının güçlüklerle eğitim alabildiğine tabi ki katılıyorum. Ama şu da bir gerçek ki, Ankara'nın göbeğinde, ülkenin en bilinen özel liselerinden birinden mezun olmuş bir engelli olarak, Türkiye'nin ücra köşelerinde okumak zorunda kalmış binlerce insandan çok çok önde başladığımı da gayet iyi biliyorum bu yarışa.
(Yanlış anlaşılmasın, bu asla bir övünç kaynağı değil benim için, bulunduğum koşullarda yapabileceğimin en iyisini yaptım doğal olarak )

Onlara haksızlık olmuyor mu bu? Kaçı benden daha az zeki , daha az yetenekli? Üstelik de fiziksel açıdan benden kat kat iyiler. İmkan eşitsizliği nedeniyle bu tarz bir yarışta gerilerde kalmış olmaları zaten bir haksızlıkken, ciddi ekstra puanlar alarak onları daha da gerilerde bırakmak pozitif ayrımcılıktan fazla birşeydir bence!

Ayrıca denebilir ki, sen bir tane örneksin; bütün özürlüler bu kadar şanslı değil. O da doğru....

O zaman burdaki sorun çok başka boyutlarda... maddi engeller, yaşam koşulları, fiziksel fakörler.. Yani sadece engelliye değil, topluca genelde bir eşitsizlik var ortada, kabul etmek lazım....

Engelli / engelsiz herkese eşit eğitim hakkını sağlayabildikten sonra (engellilerin okula gidip gelmesi, eğitim sürecinde gerekli olan koşulların sağlanması vb. ihtihaçlarla birlikte, engelli/ engelsiz herkese aynı ölçüde eğitimin götürülmesini kasdediyorum) gerisi gerçekten de kişiye kalır ve bu sınav bir anlam kazanır.

Dediklerim ütopik geliyor kulağa farkındayım

mimar' Alıntı:

Ayrıca bu konu geniş bir katılımla tartışılmalı diye düşünüyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Kesinlikle katılıyorum.......

Athena, söylediklerine katılıyorum. Üstelik 1 yıldır eğitim dünyasının içindeyim. Türk Eğitim Sistemi' ni yakından tanıyorum. Eğitim problemlerimizin farkındayım. Ayaklarında terlikle okula başlayan çocuklarımız var, evdeki bir tek ayakkabıyla idare edip okula gidip gelen kardeşler var, elektiriği, suyu olmayan evlerde yaşayan öğrenciler var. Var da var. Bu çocukların hepsine birden eşit koşullarda bir eğitim olanakları sağlayamadığımız da bir gerçek. bunlar işin farklı boyutları, onları da tartışalım. Hatta farklı bir başlık açalım. Bu sorunları ortaya koymaya çalışalım. Ama burada konumuz engelliler. İkiye ayrıldık şimdi engellilere ÖSS' de sağlanan ayrıcalıkların karşısında olanlar var bir de bu ayrıcalıkların olması gerektiğini düşünenler. Israrla şunu söylemeye çalışıyorum, ENGELLİ BİR ÇOCUK, MEVCUT EĞİTİM SİSTEMİMİZ İÇİNDE ENGELİ NEDENİYLE ÇOK ŞEYLER KAYBEDİYOR. Tabi ki içimizde engelli olmayan insanların dahi gelemediği yerlere gelenler var. Ancak bu hiçbir zaman "bütün engelliler böyle olabilir." sonucuna ulaşmamız için bir neden değildir. Ki engelli olup da çok iyi yerlere gelebilmiş insanlar, engelliliğin yarattığı olumsuz psikolojik durumun üstesinden rahatlıkla gelebilmiştir. Bu olumsuz psikolojik duyguları herkes kolaylıkla bastıramaz. Şuan ülkemizde engelli çocuklarımız, işitemeyenler, yürüyemeyenler, ilaçlarla, düzenli aldığı kanla yaşamını sürdürebilenler, görmeyenler okullarda "acıma", "alay" (ki alay eden de aslında çocuk, bilmediğinden yapıyor) "dışlanma" (ki bu dışlanma öğretmen tarafından dahi olabiliyor.) gibi olaylarla karşı karşıya kalıyor. Kendini farklı hissediyor, bu farklı oluş büyük çoğunluğunu buhrana sürüklüyor. Bu buhran başarısızlığı ya da okulu bırakmayı beraberinde getiriyor. Şimdi burada olması gereken engelli çocukların okullarda bu tür problemlerle karşılaşmalarını engelleyecek bir toplumsal bilinçlenme. Daha sonra engelli çocukların içinde bulunduğu psikolojik sorunların üstesinden gelmelerinde onlara yardımcı olacak bir psikolojik danışman/psikolojik destek. Bunları sağlayamadığımız müddetçe engelli insanların başarısı, problemlerini kendi kendine çözebilme yeteneğini gösterebilmiş az sayıda kişi ile sınırlı olmaya devam edecektir.
Evet tartışalım ve lütfen hepimiz bu tartışmaya katılalım. Bir orta nokta bulmaya çalışalım.

bence sinavsiz ğeçiş hakki gayet normal.bunun için hep birlikte e_mail atmayiliyiz arkadaşlar.bir organizasyon kurp hep birlikte hüçüma ğeçip atak yapip e_mail yollamaliyiz.burda 3bin kişi var herkes 3tane atsa hadi beş olsun 12bin e_mail atmak bana ğöre olumlu ve hizlandrmiş olurz yetkilileri.bilmiyorum bana katilan olaçak mi.elbet bazilari karşi çikiyor onlari anliyamiyorum nedenmi çünkü:normal insanlar bizi düşünmüyor biz niye onlari düşünelim.benim söylediklerim gayet mantikli kendimizi düşünelim lütfen

sınavsız geçiş için istediğiiz kadar uğraşın kabul ettiremezsiniz. Böyle bir talep karşısında gülerler adama. Ki ben "sınavsız geçiş hakkı isteyelim." diyorsunuz ya vallahi,güler misin ağlar mısın modlarında, gülüyorum size.

Ben de bunu söylemeye çalışıyordum zaten Mimar

Sistemi düzgün hale getiremedikçe , iyi niyetle de yapılmış olsa herşey yama olmaktan öteye geçemiyor. Anlattığın ihtiyaçlar nasıl düzenlenebilir - aksaklıklar nasıl düzeltilir, ciddi ciddi tartışılmalı bence de. Hatta evet, böyle bir ayrı başlık açalım forumda.

EsattSevmek' Alıntı:

normal insanlar bizi düşünmüyor biz niye onlari düşünelim.benim söylediklerim gayet mantikli kendimizi düşünelim lütfen

Genişletmek için tıkla ...

Bir yanlışın bile bile yapılan başka bir yanlışla düzeltilebileceğine inanmıyorum. Bu davranış çok tehlikeli boyutlara varabilecek bir ayrımcılığa yol açar bence.

Kaldı ki; konuştuğumuz biçimde bir uygulama sadece engelli-engelsiz arasında değil, farklı koşullarda yaşayan iki engelli arasında da haksızlığa yol açar. Aynı boyda yama biri için çok küçük kalırken bir diğerine fazla büyük gelebilir yani .......

Siteye üye eğitimci arkadaşları tartışmaya çekebilirseniz çok iyi olur.

merhaba,
Arkadaslar bu konudaki düşüncelerimi bencillik olarak nitelendirmek söylediklerimin üzerinde düşünmeme kolaycılıgına kaçmanın sonucu gibi geliyor bana...

Mesele ben yaptım herkes yapsın yaklaşımından ziyade gercekten emek harcayan herkesin yapabilecegine yönelik inancın dile getirilmesinde düğümleniyor.

Mimar senin yukarda dile getirdiğin ayrımcılık vb gibi gerekcelerin hiçbirinin üniversite sınavında ek puan için gecerli akçe olmadıgını düşünüyorum. Aslında yazında kendin de bunun farkına varmışsın ve anlattıgın sorunların rehberlik ve psikolojik danısmnanlık ile ilintili oldugunu ifade etmişsin. Üniversite giriş sınavının amacı senin de bildiğin üzere ilgili bölümleri en cok hakedeni bulmak için yapılmaktadır. Yoksa birilerinin ayrımcılıga ugramasıyla en ufak bir alakası yoktur. Kaldıki bu sekilde çirkin ögrenciler, bazen kızlar, şişmanlar vb alaya maruz kalabiliyor. Öyleyse bunlara da ek puan vermek gerekmez mi??? Bırakın onu benim karadenizde ilkokul eğitimi aldıgım donemde 5 km lik dag yollarından gittiğim okulumda bugun okumaya devam eden ve dogru dürüst ögretmenleri bile olmayan cocukların içinde ek puanı hakeden yok mu? Bu cocukların yemeye ekmekleri bile yok. Aç karnına okumaya calışan bu çocuklara da ek puan verilmesi gerekmez mi? Bence o çocuklar o halleriyle bizden cok daha engelliler. Ayrıca aralarında şahsımında bulunduğu açık öğretim liselilere ne demeli. Ellerine verilen kitaplarla ders calısıp anlamadıklarını soracak bir hocaları olmamasına ragmen mezun olup OSS ye giren yüzbinlerce acık öğretim liseli. İyice düşünüldüğünde bu okullardan mezun olanlarında yarışa geriden basladıkları anlaşılabilir.

Evet engelli bireylerin bir takım nedenlerle egitimlerinde aksaklıklar yasandıgı dogrudur. Ama bu bile engellilere üniversite girişinde iltimasa gerekce olamaz. Eğitimdeki önceki aksaklıklar tabiki üzerinde konusmamız ve şiddetle düzeltilmesini istememiz gereken bir takım eksiklikler içeriyor. Ancak oss sınavı esiğine gelmiş birinin engelsizle aynı egitimi aldıgı ortadadır zira aksi takdirde sınava giremezdi. Bu durumda eşit diplomaya sahip insanlar arasında birinin lehine pozitif de olsa ayrım yapılmamalı diye düşünüyorum. Mesele tartışılacaksa yaklaşımımız ilk ve orta ögretimlerde engelliler lehine bir takım düzenlemelerin yapılmasını talep etmek seklinde olmalıdır. Yoksa ben okudugum özel üniversitede haketmediği bölümlere girebilecek fırsatı bulan insanların - bu insanlar engelli de olabilir baba parası sayesinde düşük puanlarına ragmen okula girebilen kişilerde- egitim ortamını nasıl yozlaştırdıklarını görebiliyorum. Bir insana sırf engelli diye- bir engelli olarak söylüyorum- haketmediği fırsatların verilmesine şiddetle karsıyım. Bunun adına bencillik denilebilirse ben bu sıfatı severek kabul ediyorum. Ama bence bu hak gercekleştigi takdirde engellileri tembelliğe itmekten baska bir işe yaramayacaktır. Kaldıki engellilik egitim için bir dezavantajdır sözü de tartışmaya acıktır. Ben bunun tam tersine engelli bireyin eğitime ayıracak cok daha fazla zamanı olabilecegini , bedensel yetilerindeki bir takım aksaklıkların zihinsel melekeleri geliştirmek için bir zaman ve fırsat sağlama unsuru olabilecegini düşünüyoruum.

Tabi gönül hiç sınav olmamasını dilerdi. Bence isteyen herkes universite egitimi alabilmeliydi. Ancak ülkemiz kosullarında bu şimdilik mümkün degil ve doğal seleksiyon olması gerektiği gibi işlemeli ve bu bölümleri en cok hakeden - engelli yada engelsiz- yerleşmeye hak kazanmalı. Bu benim fikrim. Karsı fikirleri duymak isterim ama gerekçeleriyle...

pegasus, "Bir insana sırf engelli diye- bir engelli olarak söylüyorum- haketmediği fırsatların verilmesine şiddetle karsıyım. " diyorsun. Yani ÖSS' de engellilere yönelik uygulamaları engelliler haketmiyor. Ben de tam tersini düşünüyorum, ısrarla iddia ediyorum; hakediyorlar.

"Ama bence bu hak gercekleştigi takdirde engellileri tembelliğe itmekten baska bir işe yaramayacaktır." diyorsun, bu konuda da şunu sçylemeliyim ki ÖSS' de haklar sağlanıyor dediysek, "bu haklar yoluyla tembel engelli bile sınavı kazanıyor" demedik. Ki engellilerin hakları olsa da engelliler arasında hakeden dolayısıyla çalışan, çabalayan üniversiteyi kazanıyor. O yüzden yukarıda "engelli statüsünde girin sınava, haklarınız var." dedim diye, sakın ola ki engelli arkadaşlarım yan gelip yatmasın ya da tembel arkadaşlar "haklarım var, kazanırım" diye umutlanmasın.

bi şey diyemicem doğrusu eğitim herkesin hakkı.bunu kimse engelliyemez.Allah herkesin yar ve yardımcısı olsun.