Belki hatirlarsiniz. Ismini hatirlayamadim. Bir bilim kurgu filmi vardi. O zamanda bir uzay üssü gibi bir yer, uzaya roket firlatiliyor ordan, ama oraya calismak icin genetik olarak mükemmel yani hic bir noksanlığı olmayan insanlari aliyorlardi. Zeki ama gozlerinde sorun olan genc kardesinin yerine, oraya girmeyi basarmisti. O yorumdaki kelimeler, bana bunu hatirlatiyor. Kimi insanlar mukemmel insan modelinin insanlığı kurtaracağını düşünüyor. Dogal selection, degilde insan eliyle bir sağaltim. Biz gormeyiz belki ama bu dunya nüfusu bu gibi hastaliklarla az seviyeye indiği zaman çok olasi bir senaryo bu. Sağlıklı hic bir hastalığı bulunmayan mükemmel insan modeli. Gunumuzde de yapildigina inaniyorum. Ama illegal olduğu ivin nesollerinin ilelebet surmesini isteyen zenginler yaptiriyordur. Bilim kurgu deg bu. Yumurta ve spermin dna larina bakiliyor. En düzgün olani seciliyor ve onlar dolleniyor. Tüp bebek bi nevi. Nasil ayiklaniyor derseniz. Su andaki tum hastalık arastirmalarinin sonu genlere dayaniyor. Yani hu hastalik hangi genden kaynakli diye. Psikiyatrik hastaliklarda dahi. Ben bir bipolarim ve o kadar çok arastirma okudum ki( Harward gibi universitelerin calismalari) hepsinin arastirdigi bu. Ve bir saglikci olarak digercrahatsizliklar icin de gecerli bu. Yani o yorumu yapan kişi açıkça ne istedigini belli etmiş zaten. Mukemmel yeni nesil!
Yazdıklariniza katiliyorum. Icinde büyüdüğün şartlar, ebebeynlerin davranis bicimi maalesef hayatimizin geri kalanini etkileyecek davranis ve duygu kaliplarina yol açıyor. Ayrica saglanan imkanlar dogrultidunda yasamak zorundasiniz. Bana bipolar teshisi kondu ama onceleri borderline deniyordu. Borderline kişilik bozukluğu henuz ulkemizde tam bilinmiyor. Neden bunu söylüyorum, çünkü okuduğum Norvec, İsveç, İngiltere, Amerika, Avusturalya'ya ait sitelerde öyle guzel bilgiler var ki hic bironi bir Türkçe sitede bulamadım. Ayrica bu ülkelerde borderline merkezleri var tedavi için. Ayrica ulkeler bu hastalara yanliz yasamalarinin uygun olmadigini düşünürse bakici ve maddi destek saglayip takip ediyor. Çünkü borderline kisilik bozukluğunda ilk ve en onemli semptom intihar. Ve borderline semptomlarında intihar olan tek hastalik. Ulkemizde daha hastalik olarak bile kabul edilmiyor. Ben çocukluğu dayaklarla, iskenceyle, assagilamayla yani travmalarla geçmiş ve Türkiye'de yasayan biri olarak ne demek istediginizi anliyorum. Yardima ihtiyaciniz olduğu halde tepkiden korkup yardim isteyememek ne demek cok iyi biliyorum. Kendine guvensizligin cocukken surekli assagilanmaktan geldiğini, 45 yaşında olmama ragmen hala tam olarak kendime güvenini kazanamamis biriyim. Ve zeka seviyesi git gide düşen bir insanlar topluluğu icinde yasiyorum. Gelecek ümidim de yok! Keske hersey daha iyi, olsaydi ama degil!.