okumayı sevmeme rağmen, babam, oku da bizim gibi gecelere kadar çalışma diyodu. bizim işte iş yok, eşşek gibi çalışırsın, aile yüzü göremessin, diyodu. okumam için çok uğraş verse de canım babacım olmuyodu bi kere, sevmiyodum okulu.
en sonunda okulu bırakmıştım, babamda bari şu son yaz tatilinide geçir de bari dedi bi daha tatil matil göremessin bizim işte dedi, ki doğru demiş babacım, son tatilimmiş.
ve tatilimiz bitmişti artık çalışma vaktiydi, babamın yanında lokantada garson olarak işe başladım. gel zaman git zamn yaklaşık 6-7 ay olmuştu işe başlıyalı ve anlımıza çizilen o gün gelmişti. 11 mart 2005, olay günü benim 20.00 gibi işten çıkmam gerekiyordu. şef, sen bugün erken çıkabilirsin dedi. ben de yok dedim, ben bugün geç çıkmak istiyorum. maksat babamla birlikte dönmek eve. dükkan da gece 1 de falan kapanıodu.
o gece hergün 22.00 de işten çıkan ustabaşı da erken çıkmamış, o da kapanışı beklemiş. aynı mahallde oturduğumuz için bizi de alıp öle çıkalım demiş. kader çizilmiş ya bi kere, üçmüz bincez ustanın arabasına...
00.30 du dükkanı kapadık, arabaya bindik, sonra gözümü açtığımda hastahenede buldum kendimi. babamla ustabaşını olay yerinde kaybederken ben boyun kırılması ile kurtulmuştum.
3 sene geçmesine rağmen kaza ile ilgili hiç bişe hatırlamıyorum hala, sadece gece yolları temizleye aracın altına girdiğimizi biliyorum. olayın üstünden anca 2,5 sene geçmesinin ardından kendimi toparlayıp memlekete gidip görebildim babamın mezarını
şimdi hala arkadaşlarım biz sana erken çık git falan demiştik diyo, ama hayır diyorum kader çizilmiş bir kere, eninde sonunda bu kaza olcaktı. inanın ben o gün erken çıkıp, gece de babamın kaza yaptığını öğrenip gelipte kanlar içinde bulsaydım, daha kötü olabilirdim. sonuç olarak sadece şunu diyorum allah kimsaye yüklenemiceği acıyı, kederi vermezmiş.
en sonunda okulu bırakmıştım, babamda bari şu son yaz tatilinide geçir de bari dedi bi daha tatil matil göremessin bizim işte dedi, ki doğru demiş babacım, son tatilimmiş.
ve tatilimiz bitmişti artık çalışma vaktiydi, babamın yanında lokantada garson olarak işe başladım. gel zaman git zamn yaklaşık 6-7 ay olmuştu işe başlıyalı ve anlımıza çizilen o gün gelmişti. 11 mart 2005, olay günü benim 20.00 gibi işten çıkmam gerekiyordu. şef, sen bugün erken çıkabilirsin dedi. ben de yok dedim, ben bugün geç çıkmak istiyorum. maksat babamla birlikte dönmek eve. dükkan da gece 1 de falan kapanıodu.
o gece hergün 22.00 de işten çıkan ustabaşı da erken çıkmamış, o da kapanışı beklemiş. aynı mahallde oturduğumuz için bizi de alıp öle çıkalım demiş. kader çizilmiş ya bi kere, üçmüz bincez ustanın arabasına...
00.30 du dükkanı kapadık, arabaya bindik, sonra gözümü açtığımda hastahenede buldum kendimi. babamla ustabaşını olay yerinde kaybederken ben boyun kırılması ile kurtulmuştum.
3 sene geçmesine rağmen kaza ile ilgili hiç bişe hatırlamıyorum hala, sadece gece yolları temizleye aracın altına girdiğimizi biliyorum. olayın üstünden anca 2,5 sene geçmesinin ardından kendimi toparlayıp memlekete gidip görebildim babamın mezarını
şimdi hala arkadaşlarım biz sana erken çık git falan demiştik diyo, ama hayır diyorum kader çizilmiş bir kere, eninde sonunda bu kaza olcaktı. inanın ben o gün erken çıkıp, gece de babamın kaza yaptığını öğrenip gelipte kanlar içinde bulsaydım, daha kötü olabilirdim. sonuç olarak sadece şunu diyorum allah kimsaye yüklenemiceği acıyı, kederi vermezmiş.