Segili babenim senin sorduğun soruya gelince;
Aslına bakarsan bizim müziğimizde yani müzik kültürümüzde konser gibi birer olgu çok ama çok sonraları gelişmiş bir şeydir. Konserler olmadan halk ya düğün dernekler de yada bir araya geldiklerinde duruma göre ya Türk Halk Müziği yada Türk sanat Müziği dinliyordu.
Türk sanat müziği ise uzun yıllar elit kesimin evlerinde bir araya gelen insanların dinledikleri müzik şeklindedir. Ve bizim müziğimiz okullu bir geleneğe çok sonraları kavuşmuştur ve bunu da sonra irdeleriz. İyi mi olmuştur kötü mü olmuştur diye?
Genellikle büyükten küçüğe ve son derece saygılı bir tarzla el vererek gelişen bir müzik olmuştur. Doğal olarak bu dost meclislerinde asla bir şef olmazdı.İçlerindeki en kıdemli kişi başta oturur ve onun işaretiyle devam ederdi.
Batı müzinde de ilk başlarda şef yoktu bu arada. Bu işi ilk defa ortaya koyan batı müziğinin Klasik dönemdeki müzsyenlerinden biri olan Hydn sayesinde olmuştur.
Orada şefe gerçekten ihtiyaç vardır. Çünkü orkestra daki elemanlar birbirleriyle hiç ilgisi olmayan ama birbirini tamamlayan notalar çalarlar. Çalgı guruplarına göre daha önce girecek sonra girecek bir süre sonra girecek falan filan gibi zorlayıcı unsurlar vardır.
Ve şef te, konser öncesinde eserin oluşmasını sağlamak için oradaki müzisyenleri yönlendiren ve aynı zamanda yorum katan ve çalıştıran kişidir. Tüm eserin notalarını ezbere bilmek zorundadır. Ki bu eserlerin en küçükleri 20 dakikalık eserlerdir.
Böyle bir durumda ister istemez o gurubu yönlendirecek bir kişiye şef e ihtiyaç vardır, elindeki o çubukta dikkati toparlamak ve yön vermek içindir. Ya bir orkestra şimdi en az 80 kişiden oluşuyor.
Eee, bizim müziğimizde böyle bir şey yok. Bu yüzden şu anda bir şefin olması gerçekten laf olsun torba dolsun gibi gözükebilir.
Ancak şunu da unutmayalım. O kişi yani şef, en azından repertuarı oluşturan, ve konsere çıkmadan müzisyenlerle birlikte parçanın daha doğru ve düzgün çalınabilmesi için ter atan kişidir de.
Bu yüzden sembolik olarak ta olsa bu gurubun başında olması verdiği emeğe saygıdır bana göre.
(Bu arada Candan konusunda yalnız olmadığım için acayip sevindim arkadaşlar
, ama inanın biraz sonra bayke çıkıp hadi lennnnn diyebilir, hazırlı olalım.)