İşitmesini sonradan kaybeden insanların, kendi seslerini duymadıkları için konuşmaları zamanla bozulur. Bu bozulma miktarı herkeste aynı düzeyde değildir. İnsan kendi sesini duymadığından, konuşmasındaki bozulmanın farkına varamaz. Genellikle başka birinin söylemesiyle fark eder.
............
"Hiç konuşmasını bilmeyen acaba nasıl düşünüyordur?" sorusu çok önemli bir soru. Eğer kişi işitme kaybı yüzünden soyut kavramları öğrenememişse, düşünme yeteneği diğerlerine göre daha geride kalıyor. Örneğin "bayram" kavramını düşünelim. Normal işiten birinin beyninde "bayram" denince bir çok bağlantı ortaya çıkar: "Yeni elbise", "şeker", "hediye", "temizlik", "Ramazan", "Atatürk", "el öpme" vb. Ama işitme kayıplı bir çocukta beyinde ortaya çıkan bu bağlantılar çok daha az sayıdadır. İşitme kayıplı çocukta kavramsal gelişme yeteri kadar sağlanamamışsa, kavramlar arasındaki bağlantı ister istemez diğerlerine göre zayıf kalmış oluyor. Aslında işitme kaybındaki asıl tehlike de budur. Bebeklik döneminde doğru uygulama yapılamazsa, kişinin düşünme yeteneği geri kalmış oluyor.