Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Lüleburgaz Engelliler Derneği'nden toplu istifalar

hakan oktaşlı

Yeni Üye
Üyelik
8 Haz 2008
Konular
6
Mesajlar
41
Reaksiyonlar
0
LÜLEBURGAZ ENGELLİLER DERNEĞİNDEN TOPLU İSTİFALAR VE DERNEĞİN İÇ YÜZÜ

Lüleburgaz halkı duyarlı bir toplumdur. Özellikle insancıl konularda bunu Lüleburgaz Engelliler Derneğine göstermiş oldukları yaklaşımla da kanıtlamışlardır. Oysa derneğin kapalı kapıları ardında halkımızın bilmediği ve derneğe üye olan birçok engellinin de rahatsızlık duyduğu durumlar, çıkar paylaşımları söz konusudur. Ve bu nedenle her dürüst insanın yapması gerektiğine inandıkları şey olması nedeniyle bir takım kişilere çıkar sağlamak amacıyla engelliliği, engellileri ve dolayısıyla toplumumuzun hassasiyetini, merhamet duygularını kullanan Lüleburgaz Engelliler Derneğinden Hakan OKTAŞLI, Gürsel İLERİ, Şenol BÜYÜKAVCILAR, Ahmet ÖRNEK, Murat ÇAĞLAYAN, Ali SÜER ve Süleyman KIRAÇ istifa ederek tepkilerini ortaya koymuşlardır… Ve halkımızın da, engellilik maskesi ardında Lüleburgaz Engelliler Derneğinin kapıları ardında dönen dolaplardan haberdar olmaları için önce toplu olarak Kaymakamımız Lütfullah GÜRSOY’a ziyarette bulunup dernekte olan bitenler hakkında açıklamalarda bulunmuşlar ve ayrıca gazetemiz aracılığı ile bu yazılı açıklama gereğini duymuşlardır…

Derneğin iki yıla yakın bir süredir engellilere yardım sağlamak görüntüsü adı altında çıkardıkları bir dergi var. Özellikle kipa müşterisinin, Lüleburgaz esnafının ve Lüleburgaz halkının büyük bir kısmının çok yakından tanıdıkları ŞİMAL YILDIZI adındaki dergiden söz ediyoruz. Derginin henüz hazırlık aşamasından tutun da satılıp paraya çevrilişine kadar ilk sayısından beri engelliler emek vermiş, engelliler kullanılmış ve bu dergi bir tek kişinin işine yaramıştır… Aysel BOSTAN adlı hiçbir engeli bulunmayan, tamamen sağlam bir bayanın… Burada bir parantez açıp sormak istiyoruz; üzerine basa engellilere yardım… Engellilere yardım diye diye insanlara satılan bir dergiden hiçbir engeli olmayan tamamen sağlıklı bir insanın maaşının ve sigortasının ödenmesi ne kadar doğrudur?.. Lise diplomasının bile olup olmadığı kuşkulu olan bu bayan daha ilk sayının çıkarılması aşamasında dernek başkanı Ömer DAĞ tarafından alelacele derginin yazı işleri müdürlüğüne getirilerek, her ay sigortası yatırılmış, düzenli olarak ta aylık almıştır ve almaktadır… Hatta dergi yetmez gibi dergiden sağlanan kazanç ile derneğin işletmesini aldığı Şeker Çocuk Parkından da rant sağlamaktadırlar… Aysel BOSTAN gibiler dernek çatısı altında engellilerin sırtından günümüzün ekonomik koşullarında pekte küçümsenmeyecek miktarları ceplerine indirirken, topladıkları yardımların ve paraların hesabı sorulmasın diye göz boyamak amacıyla her ay hasta bezi, bebe bisküvisi gibi bir miktar malzeme dağıtmaktadırlar… Ayrıca bu şahıslar şu an adını açıklama gereğini duymadığımız ama gerekirse açıklayabileceğimiz bazı lokantalardan 150-200 liralık yemek faturaları toplayarak bu faturaları dernek harcaması olarak göstermektedirler… Peki, bu harcama olarak gösterilen paralar ne olmuştur…

Az önce Şeker Çocuk parkından söz ettik… Lüleburgaz Engelliler Derneği iktisadi işletmesi adı altında geçen bu park yine engellilerin sırtından ve özellikle Şimal yıldızı adlı dergiye çıkarılmasıyla olsun, satılmasıyla olsun emek veren engellilerin emekleri sömürülerek açılmıştır… En başta az önce de bahsettiğimiz Aysel BOSTAN adlı şahıs olmak üzere, Dernek başkanı Ömer DAĞ’a çok yakın bir iki isme çıkar sağlamaktadır… Bu şahısların, o parkta emekleri bulunan tüm engellilerin haklarını arayacaklarından şüpheleri olmasın… Bu ülkenin engelli veya engelsiz tüm insanların haklarını arayabileceği yüce yargısı bulunmaktadır…

Bu yazılı açıklamalar Lüleburgaz halkının bilgilendirilmesi için aşağıda adı geçen kişilerce ortaklaşa sunulmuştur.
“ Hakan OKTAŞLI, Gürsel İLERİ, Şenol BÜYÜKAVCILAR, Ahmet ÖRNEK, Murat ÇAĞLAYAN, Ali SÜER ve Süleyman ÇAKIR”
 
dernek mi şirket mi???...

Zaten derneğin engellilere ne kadar hizmet amacıyla kurulmuş olduğu şu anki mekânından, yerinden bellidir… Torkan iş merkezinin 5. katındaki derneğe engellilerin, özellikle tekerlekli iskemleye bağlı olan, koltuk değneği kullanan fiziksel engellilerin ulaşmasının ne denli güç olduğu malumdur. Nasıl olsa asansör var demek, bu güçlüğü görmezden gelmektir… Aslında bu durum gerçekte, derneğin engellilere kapılarının ne kadar açık olduğunu göstermektedir…
Üstelik buraya verilen kira ile başka bir yerde rahatlıkla çok daha uygun bir yer bulunabilirdi… Neden Torkan iş merkezi? Neden en üst kat? Zaten orasının dernekten çok ticari bir büro gibi kullanılması aslında bunu yeterince açıklıyor sanırız…
 
İstanbul Caddesi nde üzerindeki Çakır Pasajında açılan kermes Lüleburgaz Engelliler Derneği tarafından açılan kermes Lüleburgazlı vatandaşlar tarafından büyük ilgi gördü.
Lüleburgaz Engelliler Derneği tarafından açılan kermeste üyelerin yapmış olduğu birçok ürünün yanı sıra yiyecekler, el işleri ve çeşitli giysiler satışa sunuluyor. 21 Nisan günü açılan kermes, 27 Nisan Pazar günü son bulurken Engelliler Derneği Başkanı Ömer Dağ, kermese gösterilen ilgiden son derece memnun olduklarını, söyleyerek Lüleburgaz halkına teşekkürlerini sundu.
YAZIK OLUYOR Lüleburgaz engelliler derneği eski üyesi olarak ve adına dernek demeye bin şahit isteyen bu çatı altında düzenlenen bu kermes görüntüsü altında işlenen olaylar dizisinde değerli Lüleburgaz halkının iyiniyeti suistimal edilmektedir.Bu değerlihalkımızın bunları haketmediğine inanıyorum.Lüleburgaz engelliler derneği engelli insanların üstünden engelli olmayan insanlara para aksın diye kurulmadı.
 
Ben SAKARYA'dan;SAKARYA ORTOPEDİK ÖZÜRLÜLER SOSYAL DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ'nden 17 Ağustos Marmara depremi nedeniyle ,bir başka deyişle gönüllü olarak dewğilde o zamanki şartlar nedeniyle geldim.Ama LÜLEBURGAZ ENGELLİLER DERNEĞİ İLE ORADAKİ DERNEK ARASINDA DAĞLAR KADAR FARK VAR.Zaten bunu gören her üye hemen tavrını ortaya koymakta.zaten derneküye sayısının hızla düşmesi bunun enaçık göstergesi değil mi?Lüleburgazımızın böyle bir zihniyetteki bir sivil toplum örgütüne kesinlikle ihtiyacı olmadığı gibi ; engelliler üstünden haksız kazanç elde etmeyi amaç edinen insanların LÜLEBURGAZ ENGELLİLER DERNEĞİ adını böyle bir amaç için kullanması yadırganacak bir durumdur.kutsal bir çatı altın
 
adam gibi konuş led'teki tüm insanlar görevini çok iyi yapıyor :cool: senini gibiler istedikleri olmayınca hep böyle yapıyor. belgen yok bişi yok salla bencede sen bu dünyanın en büyük iftarıcısın hadi aksini ispatla :! :! zaten Gürsel İLERİ neden istafa ettiğini çok iyi biliyorum sizde ona benzer nedenle istafa ettiniz dergi yazısı için kapıştığınız tüm burgaz biliyo.. insanlara çabur atmak kolay dimi yemedi
İSPATINIZ VARSA ŞİKAYET EDİN
3-5 KİŞİ İSTİFA ETTİ DİYE DERNEK KÖTÜ OLAMAZ
EĞER İSTAPINIZ YOKSA DERNEĞİN ÖNÜNDEN GEÇMEYİN :!
ORADAKİ HİÇ BİR İNSANI ZAN ALTINA BIRAKMAZSIN
BU YAZI İÇİN SİZE DAVA GELEBİLİR.! BUDA NOKTA..! HADİ BANA BY BANA ULAŞMAYA ÇALIRSAN HER TEKLİFE AÇIĞIM HERZAMAN HERYERDE.!
 
Burada anlatılanlar hakkında görüş belirtmek için çok daha somut bilgiler ortaya konulması gerek...
 
Kıymık kıymık elde edilen itibarlar , fil darbesi yemiş züccaciye dükkanına dönüyor.
 
Burada anlatılanlar hakkında görüş belirtmek için çok daha somut bilgiler ortaya konulması gerek...
hocam kimse kendini aklamak zorunda değildir somut delil hala derneğin kapatılamamış olmasıdır o kadar denetim yedi tüm defterlere el konulmuş fakat neden kapatılmadı veya kapatılamadı çünkü herşey iftira
 
kapatılma işi çok ağır.yüzeysel olarak defterler incelenmiş ve ilk etapta uyarı cezası almıştır.ama tabi sen dışardan maşallah konuştuğun için fark edemiyon.

git bak bakalım kardeşim o kadar denetim yiyen(yani daha yüzeysel olarak)led LÜLEBURGAZ kaymakamı sayın Lütfullah GÜRSOY tarafından uyarı aldı mı almadımı? ve bilmediğin konuda da ahkam kesme.

herkes kendini aklamak zorundadır.Siz madem Lüleburgaz'a hizmet için yola çıktınız.Lüleburgaz'lının güvenini kazanmak zorundasınız.Hiçkimse kendini sütten çıkmış akkaşık olarak görmesin.Sakın böyle bir hataya düşmeyin.
 
herkes kendini aklamak zorundadır.Siz madem Lüleburgaz'a hizmet için yola çıktınız.Lüleburgaz'lının güvenini kazanmak zorundasınız.Hiçkimse kendini sütten çıkmış akkaşık olarak görmesin.Sakın böyle bir hataya düşmeyin.
dava aç lan ozaman( açık şekilde tehdit ediyoruz seni :) bizi tanımıyorsun dernekle alakam yok ama çok alakam var :)
hadi bende sana iftira atayım çok şefersizsin hadi kendini akla

" belkide toplantıda vardım yada yoktum belki arkadaydım belki yanında :) bekli dalacaktık ama belki dalmayacaktık..:) özrünüzü kabul edilmedi yada edilebilirdi sen beni tanıyamadın ama ben sizi çok iyi tanıyorum pardon tek değilim TANIYORUZ :) :)
 
sayın Oturanboğa;aforozrap isimli yasaklı üyeden bana gelen ve benden aforozrapa giden mesajların içeriklerini muhafaza etmenizi rica ediyorum..Sözkonusu kişi hakkında yarın savcılığa suç duyurusunda bulunacağım.şahsıma yönelik alenen hakaret dolu sözleri var..
 
Sayın OturanBoğa, önce selamlarımı iletiyorum. İsmim Gürsel İLERİ sitenize kısa bir süre önce üye oldum. %72 ortopedik engelliyim... Fakat şuan size yazma sebebim bununla ilgili değil. Konu dün akşam aforozrap rumuzlu şahıs ile Hakan OKTAŞLI arkadaşımız arasındaki mesajlar. Belki dikkat ettiyseniz yazılanlar içinde bende adı geçenlerden birisiyim. Ben ve Hakan arkadaşımızın Lüleburgaz engelliler derneği ile ilgili ilk yazısında ismi geçen diğer arkadaşlar,dernekten istifa ettik ve istifa nedenimizi ve tepkilerimizi o yazı ile ortaya koyduk. Aynı yazı Lüleburgazın yerel gazetesi olan GÖRÜNÜM'de de 24 Nisan tarihinde basın açıklamamız şeklinde yer aldı... İnsanlar tepkilerini, görüş ve düşüncelerini ortaya koyma hakkına sahiptirler sanırım... Maalesef neticesinde aba altından sopa göstermek diye ifade edilen bir durumla da karşılaştık... Ayrıca sizin de tanık olduğunuz gibi aforozrap rumuzunu kullanan ama bizlerin kimliğini tahmin ettiğimiz, hatta emin olduğumuz kişi Hakan arkadaşımıza ;
[FONT=Verdana]“dava aç lan ozaman( açık şekilde tehdit ediyoruz seni bizi tanımıyorsun dernekle alakam yok ama çok alakam var
hadi bende sana iftira atayım çok şefersizsin hadi kendini akla

" belkide toplantıda vardım yada yoktum belki arkadaydım belki yanında bekli dalacaktık ama belki dalmayacaktık.. özrünüzü kabul edilmedi yada edilebilirdi sen beni tanıyamadın ama ben sizi çok iyi tanıyorum pardon tek değilim TANIYORUZ ” [/FONT]

[FONT=Verdana]şeklinde ki sözleriyle açıkça hakarette, daha da önemlisi tehditte bulunmaktadır... Doğal olarak Hakan arkadaşımız ve konuyla ilgili olan bizler Savcılığa suç duyurusunda bulunup, yasalar önünde hakkımızı arayacağız... Yalnız bu akşam aforozrap'ı yasaklamış olduğunuzu ve söz konusu bu mesajları kaldırmış olduğunuzu gördük... Sizden adaletin işlemesi, yargı önünde hakkımızı arayabilmemiz için mesajları muhafaza etmenizi rica ediyoruz. Yarın Lüleburgaz Cumhuriyet Savcılığına gerekli başvuruda bulunulacaktır. Çünkü sizin de gördüğünüz gibi yalnız şahsa hakaret değil, en önemlisi tehdit te bulunmaktadır... Şimdiden teşekkür ediyor, selam ve saygılarımı iletiyorum...[/FONT]
 
Sayın aforozrap,
Kaymakamlıkça defterlerde yapılan denetlemelerde defterlerin kusursuz çıktığını sanıyorsun, ama Kaymakamımız Sayın Lütfullah GÜRSOY’un imzasını taşıyan 07.04.2009 tarih ve B054VLK4394002-800 sayılı uyarı yazısında aynen şöyle diyor;

“Kaymakamlık Makamının 25/02/2009 tarih ve 494 sayılı Olur’u ile oluşturulan denetim komisyonu tarafından yapılan derneğinize ait denetim 13/03/2009 tarihinde tamamlanmıştır.
Yapılan denetimde yönetim kurul kararı alınmadan bazı harcamaların yapıldığı, harcamaların fiş yerine fatura ile belgelendirilmesi gerektiği, ayrıca 12/11/2008 tarih ve 00044 nolu 100-YTL’lik gider pusulasının işletme hesabı defterinin gider kısmında gösterilmediği, faiz geliri olan 28,20-YTL nin gelir kısmına işlenmediği denetim komisyonumuz tarafından tespit edilmiş ve işlemlerinizin 5253 Sayılı Dernekler Kanunu çerçevesinde sürdürüldüğü görülmüştür.
Derneğinize ait defterlere kayıtların işlenmesi sırasında daha fazla özen gösterilmesi hususunda:
Bilgi ve gereğini rica ederim.”​
Evet, sayın aforozrap, seninde gördüğün ve Ömer DAĞ’ında her zaman ileri sürdüğü gibi hesaplar, defterler öyle dört dörtlük ve kusursuz değilmiş değil mi? Demek ki bazı uyarıların yapılması gerekiyormuş…

Ve sayın aforozrap, yukarıda da görüldüğü şekilde, noktasından virgülüne, hatta imla hatalarına kadar sana ait sözlerle şahsıma açıkça tehditte bulunuyor ve şerefsiz diyerek hakaret ediyorsun… Kimliğinin tespit edileceğinden (kim olduğunu zaten tahmin ediyoruz) ve yargı önünde gerekli hesabı vereceğinden hiç kuşkun olmasın… Bugün Lüleburgaz Cumhuriyet Savcılığına hakkında tehdit ve hakaretten suç duyurusunda bulunuldu… Bundan sonrasını Yüce Yargı belirleyecektir…
 
hakan oktaşLı qürseL iLeri LafLarım sizee....
sizin qibi insan oLmaz bheeee ... dernek sizin karnınızı doyurmadımı ? ihtiyaçLarınızı karşıLamadımı ? maddi sıkıntınız oLduğunda ordaki kişiLer kendi cepLerinden siize yardım etmedimi ??

hakan oktaşLı_ senin kuLLandığın yürüme aLetini sana kim aLdı ???
qürseL iLeri_ senin siqortanı kim ödedi,,aiLevi sorunLarında senin için kim koşturduu ?? dertLerini kim dinLedi ???

siz haLa geLmiş dernek hakkında Laf yapıyorsunuzz.....
ve son oLarak o derneğin sizin gibi insanLara ihtiyacı yokk...geri kaLan üyeLer o derneği ayakta tutucak güçte böLe 2-3 tane çakaLa boyunn eğmez bu DERNEK...
başkana özür diLemek için 2-3 qün içinde derneğe giden kimLerdiii ?? orda başka konuşup sonra dışarı çıkınca gene başka konuşuonuzz....buna bizim diLde iki yüzLüLük deniyor... bak bizim diL diyorum sizin gibi insanLar bizden biri OLAMAZZZ.....
 
Selamlar ;
Ben bu derneğin bir bağışçısıyım.Bu yazı bana gelince gerçekten şaşırdım...
Ne konuda şaşırdım diye sorarsanız.Çıkarları olmayınca insanların ne kadar acizleştiğini ve ne denli iftiralar atabileceğini görünce şaşırdım.Siz istediğiniz kadar dava açabilirsiniz buradaki üyelere.Ama bilinki bu sizin yanınıza kalmayacak.Bir davada size gelecek.Umarım ispat edebilirsiniz.Ben burada adımı açıklamak istemiyorum.Bu derneğe bağışta bulunan bir iş adamıyım.Sahipsiz sandığınız bu derneğin tüm avukat masraflarını ben karşılıyorum.Kaymakamlık yazısını yazmışsınız bunu okuyunca epey güldüm size demişsiniz ki ;
tarih ve 00044 nolu 100-YTL’lik gider pusulasının işletme hesabı defterinin gider kısmında gösterilmediği, faiz geliri olan 28,20-YTL nin gelir kısmına işlenmediği denetim komisyonumuz tarafından tespit edilmiş ve işlemlerinizin 5253 Sayılı Dernekler Kanunu çerçevesinde sürdürüldüğü görülmüştür.
Yani 128 ytl lik bir açık söz konusu.Bunca yıldır çalışan bi dernek ten bu kadar az bi miktar açık çıkması sizcede tuhaf değilmi.Bu insanlar burada yolsuzluk yapıyo olsalardı bu miktar çok daha fazla olurdu.Dikkatinizi çekerim bu noktaya.Ve siz açıklamanızda demişsiniz ki hafife alınmayacak paralar cebe indirildi diye.Bumu hafife alınmayacak para?.Bu 128 ytl sanıyorum kurulduğu tarihten itibaren gelen paralardan bir yanlışlık sonrası olan 3-5 kuruş paranın birikmesidir.Sizler hiç bi kanıt bulamadınız şimdi bunu buldunuz ve haklı olduğunuzu anlatmaya çalışıyorsunuz.Komiksiniz
Sizler resmen yediğiniz kaba tükürdüğünüzün farkındamısınız.Bu zihniyette olduğunuz içindir belkide bu engelleriniz...Allah yukarıda herşey ergeç meydana çıkacaktır.Bu işin bi bu tarafını birde öbür tarafını artık siz düşünün.Sizin yaptığınız bu terbiyesizlik yediğiniz onlarca engelli kardeşimizin hakkının karşılığını er geç vericeksiniz.Dediğim şekilde ben herşekilde bu derneğin arkasındayım.Her zaman olduğu gibi.Buyrun banada açın mesajları okudum bi arkadaşa daha açıcakmışsınız buyrun açın.Ama dikkat edin o size şerefsiz dememiştir.Sadece bu bi örnektir.Yani siz böyle birşey olmadığı halde bu dernek çalışanlara hırsız derseniz onunda öyle söylemesi çok normaldir.
İyi geceler
 
Sn. tUrKiSh__RaPpEr ve ecelayir, sizlerin hitap tarzıyla giriş yapmak gerekirse;
. tUrKiSh__RaPpEr ve ecelayir LafLarım sizee.... Diye başlayarak, müsaade ederseniz biz, Hakan OKTAŞLI VE Gürsel İLERİ olarak cevap hakkımızı kullanmak istiyoruz. Biraz geç olduğu için de kusura bakmayın. tUrKiSh__RaPpEr yaptığı gibi “sizin qibi insan oLmaz bheeee ...” demeyeceğiz. Çünkü biz yaradılanı severiz yaradandan ötürü. “dernek sizin karnınızı doyurmadımı ? ihtiyaçLarınızı karşıLamadımı ? maddi sıkıntınız oLduğunda ordaki kişiLer kendi cepLerinden siize yardım etmedimi ??” diye sözlerinize devam etmişsiniz. Tek kelimeyle KOMİKSİNİZ… Orası dernek mi? Yoksa imarethane veya aşevi mi? Üstelik Allaha şükürler olsun ki kimsenin karnımızı doyurmasına ihtiyacımız yok. Bir de şu karşılanan ihtiyaçların neler olduğunu bir anlayabilseydik. En komiği de “ordaki kişiLer kendi cepLerinden siize yardım etmedimi ??” sözü. Bir de ordaki kişiler kelimesiyle söze çoğulluk katılmış. Kim bu para babaları? Kim bu hayırsever insanlar yaa? Bu zamanda adama babası bile cebinden karşılıksız para vermiyor… Madem sizler bunu yapıyorsunuz, o zaman müsaade ederseniz buradan tüm dernek üyelerine ve ihtiyaç sahibi zor durumdaki insanlara duyuralım değil mi? Lüleburgaz Engelliler Derneğindekiler maddi sıkıntılarınız olduğunda kendi ceplerinden size yardım etmekten mutluluk duyacaklardır diye…
“hakan oktaşLı_ senin kuLLandığın yürüme aLetini sana kim aLdı ???” diye de bir soru yöneltilmiş. O zaman Hakan OKTAŞLI olarak bu soru ve Sn. ecelayirin de mesajı dahil olmak üzere tüm söylenenler karşısında cevap hakkımı kullanmak ve aynı hakkı kullanmak üzere daha sonra sözü arkadaşım Gürsel İLERİ’ye bırakmak istiyorum.
Evet 190 lira karşılığı bana bir wolkır (yürüme aLeti) alındığı doğrudur ancak benim yaptıklarımdan hiç söz edilmiyor nedense. Sanki bana karşılıksız bir iyilik yapılmış gibi bir ifade kullanılıyor burada. AYIP… Gerçekten ayıp… Şimal yıldızı adlı dergi çıkmaya başladığında kendi cebimden aldığım 100 lira değerindeki Sony marka ses kaydediciyi, röportajlarda kullanılır amacıyla derneğe bağışlamadım mı? Haydi, bu maddi tarafı. İşin bir de manevi yönü, verilen emekler, hizmetler var. Üstelik bunların belli bir rayici de yoktur. Dergi için yazılar hazırladım, röportajlar yaptım. Aylarca, tanıdıklara, eşe dosta, Lüleburgaz halkına dergi sattım. Aboneler bulmaya çalıştım.
Ve sayın saygıdeğer işadamı ecelayir size de söylemek istediklerim var…Öncelikle rumuzunuzun arkasına sığınarak ve olayların içyüzünü bilmeden analiz etmek gibi bir olaya teşebbüs etmenizi yadırgadığımı belirtmek isterim. Madem burada bir mahkeme ortamı oluşturmak istiyorsunuz düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Tabi Lüleburgaz kaymakamlığının Lüleburgaz engelliler derneği ve defterleri hakkında yaptığı incelemenin yüzeysel olduğu düşüncesindeyim. O kadar süre içinde tüm yedi yıllık hesapların detaylı olarak incelenebileceğini sanmıyorum… Sizin bizlere sözünü ettiğiniz suçlamaları yöneltmeden önce 5253 sayılı DERNEKLER KANUNU’nu okumanızı öneririm. Bizlerin hiçbir zaman dernekten çıkarımız olmamış aksine gönüllü olarak özellikle manevi anlamda çok büyük katkılarımız olmuştur. Mutlaka Lüleburgaz engelliler derneği sahipsiz değildir. Lüleburgaz engelliler derneğini sahiplenen engelliler vardır. Ve Lüleburgaz engellisinin sizlerin de korumasına ihtiyacı yoktur. Zaten sorunların bir kısmının da Sn. Lüleburgazlı işadamı, engellilerle alakalı konularda sizin gibi engelli olmayan insanların fikir yürütmelerinden çıktığını düşünüyorum. Ayrıca birilerine hoş görünmek için bilmediğiniz konularda ahkâm kesmenizi ve tanımadığınız kişiler hakkında karalama yapmanızı yadırgıyor ve kınıyorum. Bu davranışınızı protesto ediyorum. Yolsuzluklar ve illegal olaylar maddi olarak yapılır diye de bir kaide yoktur. Biz engelliler kullanıldık. Tekerlekli iskemledeki bir arkadaşımız bile Şimal Yıldızı adlı derginin satışında bir buçuk yılı aşkın bir süredir Kipa’daki satışlarda kullanıldı. Tüm Kipa personeli ve müşterisinin büyük kısmı da buna tanıktır… Yaptığımız yazılı açıklamalardan rahatsızlık duyduğunuzu dile getiriyorsunuz… Biz orada içimize sinmeyen ve bize yanlış gelen durumları belirttik. İnsanlar düşünce ve eleştirilerini ortaya koyma hakkına sahiptir… Ve son bir şey daha söylemek istiyorum, adınızı vermeyerek, aba altından sopa göstererek gücünüz yetiyorsa bana da dava açın demenize çok üzüldüm. Sizin gibi saygın bir işadamının yargının oyuncak olmadığını, bilmesi gerekir diye düşünüyorum. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; Yargı insanları korkutmak için değil, sığınmak içindir. Ve ben dava açtım, önce ben davrandım, öyleyse haklı olan benim, diye de bir şey yoktur… Yargı davacıyı da davalıyı da her şeyiyle, her yönüyle inceler, sonunda en doğru kararı verir… Belki bu yüzden biraz ağır ilerliyor ama adalet mutlaka yerini buluyor… Yüce yargıyı bir korku aracı gibi abiyene tabirle bir öcüymüş gibi etrafınıza empoze etmenizi; sizin gibi kanunları takip eden birinden duymayı beklemiyordum. Son bir şey daha lütfen rumuzunuzun arkasına saklanmaktan vazgeçin. SİZE ADINIZLA HİTAP ETMEK İSTERDİM. KİMLİĞİNİZİ ÇOK MERAK EDİYORUM.
 
Öncelikle Hakan OKTAŞLI arkadaşımın tüm sözlerine, görüş ve düşüncelerine yürekten katıldığımı ifade ederek, Gürsel İLERİ olarak, rumuzlarının arkasına gizlenerek, atıp tutanlar karşısında bende cevap hakkımı kullanmak istiyorum.

tUrKiSh__RaPpEr tarafından şahsıma “aP qürseL iLeri_ senin siqortanı kim ödedi,,aiLevi sorunLarında senin için kim koşturduu ?? dertLerini kim dinLedi ???” deniliyor. Evet sigortam bir süre ödendi. Ama hangi tarihler arasında olduğuna dikkat ediniz. 15.07.2008 -18.02.2009… Şeker Çocuk parkının resmen açılabilmesi bir sigortalı çalışan gösterilmesi gerekiyordu. Parkın açılacağı gün Ömer DAĞ cep telefonumdan beni arayarak “Gürsel seni parkta sigortalı yapayım. Ancak aylık olarak 150 lira verebilirim” dedi. Zaten o güne kadar dernek ve dergi ile ilgili tüm çalışmalara katılıyor, derginin yazım, çiziminden satışına kadar her safhasında çalışıyor ve hiçbir bedel almıyordum. Zaten dergilerin kapaklarının neredeyse tamamında yayına hazırlayan olarak ismim bulunmaktadır. Ömer Dağ’ın telefonundaki teklifine karşılık miktar önemli değil, diye karşılık verdim. Sigortam işlesin ilk etapta bu yeterli. Önce Şeker Çocuk Parkını faaliyete geçirelim ve işletelim, gerisi nasıl olsa gelir. Aylık olarak 150 lira karşılığı çalışmaya başladım. Ve her ay maaş bordrolarına tam maaş almışım şeklinde imza attım. Üstelik benim 2. derece sakatlar için uygulanan vergi muafiyetim vardı. Evet, bordrolarda çalıştığım süre içerisinde tam maaş almışım gibi görünüyor ama benim ayda aldığım meblağ 150 liraydı. Sn. Ömer Dağ bu anlattıklarımın yalan olduğunu iddia edecek olursa ve yüreğinde Allah korkusu varsa, bende onu Kur'an-ı Kerim ‘e el basıp en kutsal değerlerinin üzerine yemin etmeye davet ederim. Çünkü ben bu ifadelerim karşısında bunu yapmaya hazırım.
Evet, Sn. tUrKiSh__RaPpEr “qürseL iLeri_ senin siqortanı kim ödedi” diye soruyorsun. Sanki karakaşım kara gözüm için sigortam ödenmiş gibi bir ifade kullanıyorsun… Şimdi sana bu ödenen sigorta karşısında Gürsel İLERİ’ nin yaptıklarını sayayım. Biraz başa dönerek 15.07.2008’den çok öncelerden Eylül 2007 ‘lerden başlayayım ki o zamanlar sigortam da ödenmiyordu.
- Şimal yıldızı dergisinin dergi mi gazete mi olacak tartışmalarından isminin belirlenmesine kadar en başında da Gürsel İLERİ vardı.
- Gürsel İLERİ dernekte bilgisayarın başında ve hatta geceleri evde günlerce derginin taslağı için uğraştı… Nerdeyse derginin bütün sayılarının kapağında yayına hazırlayan olarak Gürsel İLERİ adının neden geçtiğini bir düşünün… Yine de ben bunu kendi adıma mal etmiyorum başka emek verenlerde oldu… Sonuçta Dernek adına, engelliler adına ortaklaşa olarak ortaya güzel bir şeyler koyma amacına hizmet ettiğimi düşünüyordum.
- Gürsel İLERİ derginin devamlı olarak giriş yazılarını hazırladı. Üstelik bunlarda kendi adını dahi kullanmayıp “Lüleburgaz Engelliler Derneği ve Şimal Yıldızı ailesi” ifadesini kullandı. Gürsel İLERİ makaleler yazdı, hemen hemen çıkan dergilerin %90’ında ki röportajları Gürsel İLERİ gerçekleştirdi. Kiminde tanınmış bir doktorla, kiminde bir iş adamımızla, kiminde bir okul müdürümüz, bir eğitimcimizle, kiminde bir engelli kardeşimiz, kiminde de bir engelli yakınıyla röportajlar yaptı. Sonra gece yarılarına kadar oturup bunları bilgisayarda yazarak, düzenleyerek dergi için derneğin e-mail adresine gönderdi.
- Gürsel İLERİ dergi için karikatürler çizdi… Şiirlerinden kullandı… Araştırma yazıları yazdı. Ve yine dergide Gürsel İLERİ adı dikkat çekecek derecede fazla geçiyor diye yazdıklarının çoğunda ismini kullanmadı…
- Gürsel İLERİ dergiyi yayına hazırlamakla kalmadı. Hafta sonları Çorlu’daki Orion alış-veriş merkezine dahi giderek elinden geldiğince satışında da bulundu. Buna birçok Orion görevlisi gibi, Orion Genel Müdürü Sn. Meral BOSTAN hanımefendi de tanıktır.
- Gürsel İLERİ, yanında engelli kardeşimiz Şenol BÜYÜKAVCILAR ile Lüleburgaz Kipa’da da Aylarca derginin satışını gerçekleştirdi. Tüm bunlara değerli Kipa personeli ve müşterisi de tanıktır.
- Gürsel İLERİ Lüleburgaz esnafından, doktorlarından, iş adamlarından dergiye aboneler buldu.
- Gürsel İLERİ Lüleburgaz’daki okulların büyük kısmını her ay dolaşarak, okul müdürleriyle görüştü. Okullara satılması için dergi bıraktı. Ve yine tek tek bunları dolaşarak satılan dergilerin paralarını toplayıp derneğe teslim etti.
- Ve sıra bu dergilerden sağlanan gelirle açtığımız Şeker Çocuk parkındaki çalışmalara geldi. Yani artık “qürseL iLeri_ senin siqortanı kim ödedi “ diye sorduğunuz sigortasının ödenmeye ve ayda 150 liraya almaya başladıktan sonraki çalışmalarına sıra geldi. Bundan önce saydıklarım aynı şekilde devam ederken ekstra olarak parkın sorumluluğunu da Gürsel İLERİ üstüne aldı.
- Parka mal getiren toptancılarla Gürsel İLERİ muhatap olmaya başladı. Parkın kasasına Gürsel İLERİ geçti. Yaz boyunca müşterilerin toplanmaya başladığı akşam saatlerinden son müşterinin de kalkıp gittiği gecenin saat on ikilerine, birlerine kadar kasanın başında oturdu. Gece yarısı müşteriler dağıldıktan sonra kaç adet çay satılmış, kaç tost satılmış, kaç gazoz satılmış, kaç adet dondurma, çerez ve daha sayamadığım tüm mallardan o gün kaç tane satıldıysa hepsini tek tek sayarak adisyonlara işledi. Günlük kazancı hesapladı ve düzenli olarak paraları her gün derneğe teslim etti.
- Gürsel İLERİ’nin bu yaptıklarına Şeker Çocuk Parkının da tüm müşterileri tanıktır.
- Parkın ihtiyaçları için Gürsel İLERİ alış-verişler yaptı. Toptancılara gitti, marketlere gitti.
-
- Parkın bu işleri ve dergi çalışmalarına ek olarak ta Gürsel İLERİ’den Lüleburgaz Engelliler Derneği adına radyo programı yapması istendi. Dernekten istifa ettiği tarihe kadar, her hafta sonu Cuma akşamları 19:00-21:00 arası dernek adına “her şey bizim için “ adlı programı hazırlayıp sundu. Bu program için her hafta bir konuk buldu. Kimi konuğu bir engelli arkadaş, kimi konuğu Lüleburgaz halkının tanıdığı saygın bir isim, tanınmış bir doktor, kimi konuğu da bir engelli yakınıydı.
-
Evet, Sn. tUrKiSh__RaPpEr, bana karşılıksız bir iyilik yapılmış edasıyla “qürseL iLeri_ senin siqortanı kim ödedi” diye hala soruyorsan başka bir şey demiyorum. UTAN…_PpEr

“aiLevi sorunLarında senin için kim koşturduu ?? dertLerini kim dinLedi ???” diye de soruyorsun ya onu da izah edeyim… Bir akşamüstü oğlum rahatsızlanmıştı. Evrensekiz’e Sn. Ömer DAĞ ile birlikte gidip oğlumu aldık. Ailevi mesele olarak dernekten biriyle yaşadığım tek olay buydu. Allah razı olsun diyorum ve ailevi sorunlarımda koşturmak buysa başka bir şey söylemiyorum. Dertlerimi dinlemek meselesine gelince Yüce Yargıya minnettarım ki dertlerimi yeterince dinleyip, yazdıklarımı da okuyup benim ve oğlum için yapması gereken en doğru şeyi yapmış. Oğlumun velayetini bana vermiştir. Her zaman söylediğimiz, Hakan OKTAŞLI kardeşimin de sözlerinde belirttiği gibi yargı korkulacak değil, sığınılacak bir kurumdur. Yargı davacıyı da davalıyı da her şeyiyle, her yönüyle inceler, sonunda en doğru kararı verir… Belki bu yüzden biraz ağır ilerliyor ama adalet mutlaka yerini buluyor…

24 Nisan 2009 tarihli Görünüm Gazetesine yaptığımız açıklamalardan büyük rahatsızlık duydunuz. İşi neredeyse tehdit boyutuna götürdünüz. 27 Nisan tarihinde bir başka yerel gazetede cevap hakkınızı kullanarak bir açıklama yaptınız. Herkesin cevap hakkı vardır. Buna saygı duyuyorum Ama bu yazınızın başlığında bizleri çıkarcılar olarak nitelendirdiniz. Bizler, biz engelli bireyler, özellikle ben Gürsel İLERİ olarak Lüleburgaz Engelliler Derneğine geçen hakkımı helal etmiyorum. Dernek olarak bizim sana hakkımız daha çok geçti diyebiliyorsanız varın siz de hakkınızı helal etmeyin… Emin olun daha söylenecek çok şey var ama bu kadar yeter diyorum… SAYGILARIMLA…
 
Üst Alt