Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Neden ÖTV ve MTV muafiyeti istiyoruz?

Mr.No

Aktif Üye
Üyelik
21 Ara 2010
Konular
7
Mesajlar
1,979
Reaksiyonlar
1
Başlıkta sorduğum gibi; otomobil alırken neden ÖTV muafiyet olsun, istiyoruz?

Neden ÖTV.siz ve MTV.siz araç almaya ihtiyacımız var? Yada ÖTV den vazgeçip MTV.siz araç almak istiyorsunuz?
Herkes gibi ÖTV ödeyerek araç almak varken ÖTV ve MTV neden muafiyet hakkımız olsun?

kat be kat ucuz diye alıyoruz. Esprileri bir yana bırakalım ve ciddi olalım:
Ancak benim sormak istediğim bu değil, ayrıcalıklarımız neden olsun istiyoruz?

Amacım bir makale düzenlemek ve Aile Politikaları ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında bu konuda görüşme ayarlamak. Yakın zamanda toplantımız olacak.

Bunu kendi düşüncelerinizle açıklayabilir misiniz? Tartışma konusunda herkesi haklı göreceğim. Konu ile alakalı görüş açısı lazım bana...

Yöneticilere ricam doğru yerde mi yazdım bilemedim. sıkıntı olmayacaksa düzeltebilirsiniz.

Başlıkta sorduğum gibi; otomobil alırken neden ÖTV indirimi istiyoruz?

Bu konuda Maliye Bakanlığı ve Aile-Sosyal Politikalar Bakanlığı ile mücadele içindeyim. Bir noktada onların bize bildirmediği husus var ama o husus nedir? Şimdiye kadar bilemiyorum.

Belki bu soruyu sorarak içimizden biri bize bir ışık yakabilir diye sordum.

Neden ÖTV.siz araç almaya ihtiyacımız var?
Herkes gibi ÖTV ödeyerek araç almak varken ÖTV ve MTV neden muafiyet hakkımız olsun?

Bunu kendi düşüncelerinizle açıklayabilir misiniz? Tartışma konusunda herkesi haklı göreceğim. Konu ile alakalı görüş açısı lazım bana...

Yöneticilere ricam doğru yerde mi yazdım bilemedim. sıkıntı olmayacaksa düzeltebilirsiniz.
 
@Mr.No Aklımdakileri yazmaya nereden ve nasıl başlasam bilemiyorum,

Öncelikle engelliler için ''neden ötv'siz araç istiyorsunuz'', ''neden avantaj istiyorsunuz'' sorusu bana çok doğru bir soru gibi gelmedi bunu belirtmek isterim.

Malum biz engelliler hayata geriden başlayan bireyleriz, herkesin kendince dezavantajları mevcut. Çeşitli konularda yaşamda bir çok sıkıntı çekmekteyiz. Ulaşım sıkıntısı da özellikle bedensel engelliler olmak üzere bir çok engellinin çektiği sıkıntıların başında gelmekte. İşte bu sebepten engelli bireyler de, kimseye ihtiyaç duymadan refah içinde ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak istemektedir, bu onların en doğal hakkıdır. Bunu sağlamak da devletin bir görevi...

Bu noktada şunu söyleyebiliriz ki; özünde engelliler bir yerden bir yere giderken rahat etmek, dezavantajlarının etkisinden kurtulmak istiyor, bu da sadece ötv muafiyeti istemek değildir. Ötv muafiyeti, bunun için devletin engellilere sunduğu bir durumdur ki engelli bireyler vasıtaya daha kolay ulaşabilsin, olumsuz etkileri en aza indirebilsin, bertaraf edebilsin diye. Bunun adı da kesinlikle ayrıcalık talep etmek değil sadece şartların eşitlenmesini istemektir.
 
kismetcin

soru rahatsız ediyorsa özür dilerim: en doğru olabilecek soru sormaya çalıştım ki net anlaşılabilsin..
Bana aynısı soruyor Maliye Bakanı: neden istiyorsunuz ki ihtiyacınız olsun. Sizin dediğiniz biçimde anlattım: ikna edemedim. Çeşit çeşit engelli var çoğu toplu taşıma araç kullanamıyor. Bana diyecek otobüslerde engelli rampaları var neden kullanmıyorsunuz. Avrupa birliğine uyum sağlamaya çalışıyoruz neden kullanmıyorsunuz. Bu durumda karşısında sorularda afalamayayım. Tekrar randevum mevcut. kısa zamanda tekrar görüşeceğim ama elimdeki bilgiler sizin bildikleriniz.

Sunum yapıp video çekip öyle hazırlıklı gideceğim. Planlı ve tertipli olayım istedim.
 
Soruyu soran yetkilinin 1 kolunu ve 1 bacağını bağlayıp uygulamalı sunum yapabilme şansınız olsa keşke.engelli kişilerin toplu taşıma araçlarında yaşadıkları sıkıntılar ile ilgili onlarca örnek var medyada yada belediyelerin alt yapı yetersizliği ile ilgili.mtrobüs metro hafif raylı otobüs duraklarının uygunluğu konusunda devlet üzerine düşeni yaptım diyebiliyorsa bizde hakkaten eşeklik etmişiz birtakım pozitif ayrımcılık talepleri konusunda.Ha yapmadıysa ve yetkili hala ikna olmuyorsa onun ...............
 
Daha önce başka bir konuya yazdığım şu ifadeler sorunuza kısmen yanıt verebilir:

(...)
Bizim dilimizde "geçici özel önlem" pozitif ayrımcılık olarak yer etmektedir ki aslında doğrusu bu değildir.

Şimdi tanımları ortaya koyduğumuza göre biraz daha ilerleyebiliriz.

Yapılan nedir? Bir kısım engelli kişiye yani özel donanım gerektiren ortopedik engellilere ve sakatlık oranı %90 ve üzeri olan kişilere ÖTV istisnası sağlamak. Sizin itirazın nedir? Neden bir kısma ve neden diğerleriyle eşitliği bozuyorsunuz?

Kanunkoyucunun bu (bizim pozitif ayrımcılık diye bildiğimiz) "geçici özel önlemi" şunun için yapmıştır; Hareketliliği kısıtlı olan kişilerin ulaşım hizmetleri beklenen ölçüde gelişmemiştir, ulaşımlarını sağlayamamaktadırlar ve araç aldıklarında, proje, ek tertibat ve düzenlemeler için masraf etmektedirler. Bu kişilerin ulaşımlarına katkı sağlamak/kolaylaştırmak ve yaptıkları masrafı bir nebze olsun hafifletmek için onlardan alacağım vergiyi almayarak vazgeçiyorum. Peki ne zamana kadar, bu eşitsizliğin ortadan kalkacağı ana kadar. Yani ulaşım hizmetleri herkesçe ve adil olarak kullanabilir hale gelinceye kadar.

Peki neden bir kısım engelliye sorusu haklı olarak sorulmaktadır. Kanunkoyucu demiştir ki: Diğer kanunda saymadığım engelliler, ulaşım hizmetlerinden yararlanırken, geçici özel önlem alınmasına ihtiyaç duymamaktadır. Şimdi durum gerçekten bu ise yapılan doğrudur. Eğer değilse o zaman bunun neden böyle olmadığını, diğer engellilerin de sakatlığı sebebiyle yaşadığı zorlukları ispat edip kanunun Anayasa'ya aykırılığı iddiası ile dava açmak gerekir.

Bu değerlendirmelerden sonra şunu söyleyebilirim ki: ÖTV istisnası, %3 kota uygulaması gibi düzenlemeler "geçici özel önlem"dir ve diğer engelli olmayan vatandaşlara karşı eşitlik ilkesini bozmamaktadır. Zira engelli kişiler bu durumda avantajlı hale gelmiyor, ayrıcalık almıyor, aksine bozulan eşitsizliği dengelemeye çalışıyor.
 
Otobüslerde engelli rampalari var, peki kaldırımlar tekerlekli sandalyeli vatandaşlar için uygun mu?
Kaldırımlarda görme engelli vatandaşlar için tırtıklı sarı şeritler yaptılar sağolsunlar, ancak tekerlekli sandalye ile bu şeritlerin üzerinden geçmek oldukça sarsintili ve sağlam bir kol ve omuz gücü istiyor. Kaldırımın tam ortasındaki ağaçlar, kanalizasyon ve komünikasyon çukur ve kapaklari hakkında söz etmesek de olur.
 
Mr.No

Eyvah eyvah! Maliye Bakanlığı bunu sorgulamaya başlamışsa engellilerin ötv muafiyetinin tarihe karışması yakındır diye düşünüyorum. Demek ki devletin para ihtiyacı, engellilere sağladıkları kolaylıkları geri almayı sorgulayabilecek kadar had safhada...
 
evden çıkamadıkları çıksalar bile bir sürü rezillik çektikleri otobüs şoförlerinin insafına kaldıkları için olabilir bence şu şehir arabalarını bedava vermeliler
 
Mr.No
amacın ne onu anlayamadım açıkçası? enegllilere verilen haklardan mı rahatsız oldun ? ötv mtv vs indirimleri engellilerin istediği bir indirim değil, devletin pozitif ayrımcılık kapsamında verdiği bir haktır. verilmiş hakkı da hak eden kullanır. sebebini sorgulamak sıfır neden yuvarlak demek gibi birşey

Dipnot : edebi felsefi fantezilerinizi başka konular üzerinden tartışın . engellilerin faydalandığı üç beş hakkı da gündeme taşıyarak faydalı bir iş yapmadığınızı belirtmek isterim
 
fatih_123

Bizdeki amaç engelli çocukları olan ebeveynlerine kolaylık sağlayan; ÇÖZGER yasasını genişletmek. 18 yaş sınırı kaldırmak. Bunun için araştırma yapmamızı istedi.

ÖTV ile MTV muafiyet yasasını genişletmek istediler. Ne yapabiliriz diye çözüm sunmamızı istediler.

Karamsar düşünmeyiniz. O yasa kaldırılmaz, bilhakis genişletilir. Hayatlarında refah ve kolaylık olması talep edilir. Tersi olmaz.
 
Mr.No
insanlara rapor ve ehliyet almak için 40 takla attırmasınlar yeterli. kapsamı genişletmeye gerek kalmaz :)
 
Mr.No merhaba,

naci ağbal bakanlığı döneminde kendisi ile çok görüşmem oldu hala da görüşüyorum. berat albayrak ile görüşme yapacaksanız ben de katılmak isterim.
 
@Mr.No

Ben sizi kesinlikle yadırgamıyorum


1- Bir engellinin özellikle ortapedik engellinin otobüse,minibüse binmesi tutunması çok zor.
2-engelli rampasını çoğu otobüs şoförü açamıyor açmıyor değil açamıyor yoğunluktan.
3 engelli, otobüsler yoğun olduğundan binemiyor doğru düzgün yol yok bir çok sebep var ve bir kısmı malesef toplum tarafından hayıfalnıyor tekerlekli sandalye
4-elden koldan ayaktan engelli otobüste,metro,metrobüs, tutunamıyor.
5-Metrobüslere ulaşma bir engelli için nrivanaya ulaşmak gibdiir bağlantı yolları engelliye uygun değil.
6-kadıköy kartal metrosu asansörleri yürüyen merdivenleri abartısız hergün arızalı her istasyonda arızalı yürüyen merdiven ve asansör var.(belediyeler ne yazıkki görevlerini iyi ifa edemiyorlar bu benim şahsi görüşüm) diğer metro hatlarıda iyi bakım yapılmıyor

Devletin asli görevi engelliye pozitif ayrıcalık yapması değil hakkını vermesi gerekir

ULAŞIM haktır. devletin bunun kapsamını daha da genişletmesi gerekir ÖTV,MTV sınır olmaksaızın muaf tutulmalı.

asıl cevap, araç engellinin demir başıdır ayağıdır koludur ÖZGÜRLÜDÜR.

İmkanı olan alır alamaz ama devletin engelliye araç aldırması gerekir belli bri rakama kadar devlet bankaları aracılığı ile faizsiz kredi sağlamalıdır.

ÖTV ve MTV Sınırı olmadan ve bunu yüzdesel oranlara değil kişinin fiziksel durumuna göre karar verebilen bir sistem kurulması gerektiğini düşümekteyim.


saygılarımla
 
marto1

+1 marto kardeş çok büyüksün, yazdıklarını not aldım...

banka! hımm onu düşünmemiştim iyi bir ışık...
 
@Mr.No
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Başlıktaki sorunuzun cevabına gelecek olursak bana göre en önemli nedeni Engelli bireylerin topluma adaptasyonu , motivasyonu ve kendilerine olan güvenlerinin kazanımı hatta hastalıklarının olumlu yönde seyri noktasında otomobil kullanımlarının veya yakınları ile otomobilde seyahat etmelerinin oldukça elzem ve yararlı olmasıdır. Bu bakış açısıyla engelli bireyler ve ailelerine bu haklar genişletilmelidir. Ancak !!! Şöylede durumlar var ki bunlar içinde ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. Örneğin engelli kişiler adına alınan araçlar engelliler için uzak bir hayal olarak kalmakta. Bazı kişiler kendi çocuklarının veya yakınlarının durumunu istismar ederek aldıkları lüks araçlarla keyif yapmakta engelli bireyi bu haktan mahrum etmektedir. Bilindiği üzere birinci derecede yakını adına engelli aracı alınabilmekte. Bunu da örneklendirecek olursam o.f.li bir birey adına alınan bir araçtan kişinin kişisel olarak yeterli derecede istifade edilip edilmediği nasıl ölçülebilecektir ? Benim bu durum ile ilgili önerim çok açık ve son derece sonuç odaklı. Önerilerim ise şu şekilde. Ben şahsen aracımın plakasında Engelli işareti olmasından gayet memnundum. Böylece kimseye bir belge sunmak oraya buraya kaydolmak zorunda kalmıyordum. Engelli Plakası uygulaması tekrar hayata geçirilmelidir. Bir diğer durum ise engelli birey adına alınmış araç engelli birey araçta olmadığı sürece belirli bir lokasyon dışına çıkamamalıdır. Bu şekilde kullanımda kişiye ağır para cezası verilmesi uygun olacaktır. Böylelikle engelli birey adına araç alımındaki suistimalin önüne geçilmiş olacaktır. Konuyu takip edecek ve aklıma geldikçe paylaşıma devam edeceğim.
 
DepresifLife

not aldım: düşüncenizi de aktarabilirim, pekala olabilir.

Engelli plakası kaldırıldı;ama tamamen değil, lakin isteyen kullanabilir. 1. derece Akraba kısmına gelince o yumuşatıldı. Geri gelsin istiyorsan olabilir. Yinede tartışma konusu yaparım.
 
Mr.No Yanlışınız var. Engelli ibareli plaka kaldırıldı. Ben özellikle talep ettim. Emniyet artık verilmiyor şeklinde bilgi verdi.
Zaten bu uygulamanın kaldırılmasını isteyen kişiler ise bu muhafiyeti ve özel ayrıcalığı suiistimal etmek isteyenler. Ben hiç bir engellinin plakasında engelli ibaresi bulunmasını yadırgayacağını veya bundan rahatsızlık duyacağını düşünmüyorum. Tam tersine söylediğim gibi bu bizlere kolaylık sağlamaktadır.
 
DepresifLife

onuda deneyelim; Plakanın sıkıntı vermeyecekse serbest bırakılması talep edeyim. İsteyen engelli kartı alır isteyen plakaya işletir. bazende bazı kurumlarda plaka bilgisayarda çıkıyor. Örneğin istanbulda bir yere parkettiğimde plakadan bilgisayara uyarı geldiğinde bana özel park yeri ayırmıştı. Bunun genel anlamda yaygınlaşmasını da isteyeyim..
 
Mr.No;
Sunu da ekleyebilirim, kendimden örnek vermek gerekirse, toplu taşıma ile evimden işime ya da şehir içinde herhangi bir yere gideceğim zaman ortalama 1 saatte gidiyorum, aracımla gideceğim zaman bu süre 10-15 dakika sürüyor.

Ayrıca %90 ve üzeri oranlı raporla alınan araçları kullanmak için günümüz şartlarında bir sınır bulunmuyor, dileyen herkes bu araçları kullanabiliyor akrabalık ilişkisi olmasa bile, bu da suistimalin önünü açıyor. Bence bu uygulama 2. derece akrabalığa kadar düşürülüp aynı zamanda engelli ile aynı adreste ikamet etme şartı getirilmelidir.
 
bisiklet içinde bi güzellik olması gerekir özellikle biz polio sekeli arkadaşlar için bisiklet kullanmak hem sağlık için hemde biryere gitmekte bizim için büyük rahatlık ,bisiklet benim nerdeyse ayağım diyebilirim ,yani otomobil nekadar gerekliyse bisiklette özellikle kısa mesafeler için bence çok gerekli aynı zamanda ayağımızı geliştirmek yada en azından geriye gitmemesi için iyi bir spor yöntemi ,bisiklet içinde bi güzellik yapılırsa süper olur .olmazsada canları sağolsun
 
engelli park yerleri, engelli ruhsatı olan araçlara değil engelli ehliyete olanlara tahsis edilmeli. yakını üzerine araç alan sağlam kişi gidip engelli park yerine aracı bırakıp gidiyor. gerçek engelli sürücü aracını park edemiyor. sağlam kişi istediği kadar yürüyebiliyor ama aracının engelli ruhsatına güvenip park ediyor.
 
En önemlisi rapor sorunu... raporunda süreklidir ifadesi yazanlardan yeniden rapor istenmesin. Ehliyet değişimi bile engelli birey için oldukça uğraştırıcı, bizde diğer sağlıklı bireyler gibi aile hekimine gidip hemen ehliyetimizi değiştirebilelim.

Suistimal olayı oldukça bizim mevcut haklarımız sınırlandırılıyor, onun yerine suistimal edenler tespit edilsin, kurunun yanında yaşta yanıyor, bu haksızlık.
 
Sadece ÖTV ve MTV'den muaf araç sahibi olmakla da sorunlar bitmiyor ayrıca! Bu sorunlara blog yazımda değinmiştim: https://legalim.org/kas-hastalarinin-yasadigi-sorunlar/ Bu yazımdan, konuyla alakalı bir bölümü sizlerle paylaştım:

"Toplu taşıma araçları da engellilerin sorunsuz seyahat edebilmesi açısından hâlâ yetersizdir. Mesela, minibüsler tekerlekli sandalye ile yolculuğa uygun bir hale getirilmemiştir. Belediye otobüsleri, engellilerin kullanıma uygun olarak dönüştürülmeye çalışılsa da, bu konuda sorunların ve eksikliklerin tam olarak giderilmediği görülmektedir. Otobüs şoförleri, bu konuda eğitimsiz ve duyarsızdır; tekerlekli sandalyeli bir birey gördüklerinde otobüsün rampasını açmayı ve o bireyin sorun yaşamadan otobüse binmesini koordine edemediklerine şahit olunmaktadır. (Hatta otobüse almadıkları da görülmüştür.) Otobüs durakları engellilerin kullanıma uygun değildir. Metro asansörlerinde de sorunlar yaşanabilmektedir; asansörler kullanım dışı, bozuk ya da düşüncesiz insanlar tarafından işgal edilmiş olabilir.

Şehirlerarası bir yolculuk için otobüsle seyahat etmek imkânsızdır desem herhalde yalan olmaz. Tekerlekli sandalye ile otobüse binemezsin, (bu şartlara uygun bir otobüs ülkemizde hizmet vermekte midir, bilemiyorum) ancak tekerlekli sandalyeyi otobüsün bagaj kısmına koyup otobüs koltuğunda oturarak seyahat etme imkânı mevcuttur, tabii otobüsün merdivenlerini çıkıp o koltuğa nasıl oturabilirsin, orası muamma! Gitmek istediğin şehre trenle de ulaşmak çok zordur çünkü şehirlerarası trenler tekerlekli sandalyeler için uygun bir kullanım alanı sunmamakta. Yüksek Hızlı Trenler (YHT) hariç, hızlı trenler tekerlekli sandalye kullanımına uygundur ama bu trenler de her il’e ulaşım sağlamamaktadır. Şehirlerarası en rahat ve sorunsuz yolculuk uçakla mümkün gözükmektedir ama bu gibi bir seyahatte her engellinin imkanı dahilinde değildir.

Hâlbuki 2005 yılında çıkarılan 5378 Sayılı Engelliler Kanunu’na göre, umuma açık hizmet veren her türlü yapılar, açık alanlar, binalar ve toplu ulaşım araçları 2005 yılından itibaren yedi yıl içinde tüm engellilerin ulaşılabilirliğine uygun duruma getirilecekti. 2012 yılında bu süre doldu. Peki, bu süre içerisinde bu haklar uygulandı mı? Tabii ki hayır! Kanunu uygulayamadıkları için yasada bazı maddeleri değiştirerek uygulanma süresini uzattılar. Ellerinden sadece bu kadarı gelebildi! Her zaman olduğu gibi yasalar yine kâğıt üzerinde bırakıldı. Aşağıda, Engelliler Kanunu’nun önemli olan bazı maddelerini listeledim, lütfen dikkatlice okuyun:

Geçici Madde 2- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.

Geçici Madde 3- “Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha fazla koltuğu bulunan araçlarla sağlanan toplu taşıma hizmetlerinin engellilerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde, sürücü koltuğu hariç dokuz ila on altı oturma yeri olan araçlarla verilen toplu taşıma hizmetleri, turizm taşımacılığı yapılan araçlarla sağlanan taşıma hizmetleri ve özel ve kamu şehirler arası toplu taşıma hizmetleri ile yolcu gemileri 7/7/2018 tarihine kadar engelliler için erişilebilir duruma getirilir.

(Ek:6/2/2014-6518/75 md.) 7/7/2018 tarihine kadar, karayolu ile turizm taşımacılığı yapan veya şehirler arası toplu taşıma hizmeti veren gerçek ve tüzel kişiler, engelli bireyin erişilebilir toplu taşıma hizmeti sağlanmasına ilişkin talebini azami yetmiş iki saat içinde karşılamakla yükümlüdür.

(Ek:6/2/2014-6518/75 md.) 7/7/2018 tarihine kadar, servis taşımacılığı yapan gerçek ve tüzel kişiler, engelli personel veya öğrenciye talep hâlinde erişilebilir taşıma hizmetini sağlamakla yükümlüdür.

Yasada da görüldüğü üzere, verilen bazı hakların en geç 07.07.2018 tarihine kadar uygulanacağı bildirilmektedir. Ama bu tarihte geçti ve yasanın uygulanmadığı ortada. Yasadaki diğer önemli haklarımız ise -değiştirilen, düzenlenen veya eklenen yeni yasa maddeleri sebebiyle- yürürlüğe girdikten sekiz yıl sonraya kadar uygulanabileceği bildiriliyor. Bu da en geç 2020 ile 2022 seneleri demek oluyor. Yani bu senelere kadar, kâğıt üzerinde bize verilmiş bu haklar uygulanmaya başlanmış olacak! Yerseniz tabii! O zaman geldiğinde de verilen süreler yine uzatılacak veya yasa maddeleri değiştirilecektir. (Güncelleme: Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 21 Ocak 2019 tarihinde 96413503-010.06.01-4 sayılı ve 2019/1 no’lu genelge yayımlayarak; araçların 07.07.2018 tarihine kadar engellilerin erişimine uygun hale getirilmesi zorunluluğuna iki yıl ek süre ekledi. Yani 2020’ye kadar toplu taşıma araçlarında herhangi bir düzenleme ve denetim yapılmayacak. Eksiklikleri ve sundukları engelleri ile aynı şekilde hizmet vermeye devam edecekler.)

Engelli bir bireyin şu an için günümüzde en rahat ve sorunsuz bir şekilde seyahat etmesinin tek yolu hususi bir aracının olmasıdır aslında. Kendisi veya ailesi bu aracı kullanarak ulaşımla ilgili ihtiyaçlarını karşılayabilir. Ama bir otomobile sahip olabilmek engelli bir birey ve ailesi için büyük bir maliyet demektir. Devletimiz, bu konuda bazı kolaylıklar sunmaktadır, belli bir motor hacmini geçmeyen araçlarda Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve ayrıca Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) alınmamaktadır. Tabii bu haktan faydalanmak için de engellilik oranının %40 ve üzeri olması veya raporda özel tertibatlı araç kullanabilir ibaresinin yer alması gerekiyor. (Tüm şartlara İnternet üzerinden ulaşabilirsiniz.)

Şartlara uyan ve imkânı olan engelli insanlarımız ÖTV’den muaf bir araç alabilir. Aslında KDV’nin de alınmaması ve hatta devletin bir kısım da ödeme takviyesinde bulunması gerekiyor, ama şu an için sadece ÖTV ve MTV muafiyetinde bulunuyor devletimiz, buna da şükür!

Bir araba sahibi olmak güzel ama tam olarak yine de yeterli değil. Aslında bu yetersizlik aracın bagaj yönünden kaynaklanıyor. Manüel bir tekerlekli sandalye katlanarak aracın bagajına girebilir ama aynı şey akülü bir tekerlekli sandalye için çok zor veya imkânsızdır. Sandalyenin aküsünü sökmek ve katlamak gerekir, sonra da kaldırıp arabanın bagajına yerleştirmek tabii. Ama akülü sandalyeler manüel bir sandalye gibi hafif değildir, bu sebeple tek başına kimse kaldıramaz; ancak 2 veya 3 kişinin yardımı ile bagaja koyulabilir. (Aküsü çıkmayan ve katlanmayan sandalyeler zaten bagaja sığmayacaktır.) Hadi diyelim ki bir şekilde akülü sandalye katlanarak ve birilerinin yardımı ile bagaja kondu; peki, manüel sandalye de gidilecek yerde lazım olacaksa, onu nasıl bagaja sığdıracaksınız? Daha önce de bahsettiğim gibi, her alanda akülü sandalyeyi kullanamayabilirsiniz, böyle alanlarda manüel bir sandalyeye ihtiyaç duyulacaktır. Ama hem akülü hem de manüel sandalyenin aynı anda bagaja sığması imkânsızdır. Veya şöyle düşünelim; ailenizle birlikte uzak bir yere -şehir dışı- gideceksiniz ve tekerlekli sandalyenizden birini bagaja koydunuz, bavullarınızı nereye koyacaksınız, bagaja mı? Bagajı unutun, çünkü yer kalmadı! Birkaç eşyanızı veya bir bavulunuzu koyabilirseniz şanslısınız!

Küçük bagajı olan binek otomobiller, tekerlekli sandalye kullanan bireyler ve aileleri için yetersiz gelecektir, bu kesin. Bu sorunun çaresi ise bagajı geniş olan ticari -veya binek statüsünde üretilen- camlı panelvan araçlardır. (Örn: Vito, Transporter, Caravelle, Tourneo Connect, vb. modeller) Bu araçların bagajları geniştir ve rahatlıkla hem akülü hem de manüel sandalyeyi bagaja koyabilirsiniz, ayrıca diğer eşyalarınızı, bavullarınızı da koyabileceğiniz yer kalacaktır. Tek sorun ise bu tür araçların diğer binek otomobillere göre daha pahalı olmasıdır. ÖTV’nin olmaması, yeterli bir ucuzluk sunmaya yetmiyor ne yazık ki.

Peki, bagajı geniş olan camlı bir panelvan sahibisiniz diyelim, artık seyahat etmenizin üzerindeki tüm engeller kalktı mı? Hayır! Tam olarak sorunlar bitmedi çünkü sırada, ağır olan akülü sandalyenizin bu aracın bagajına koyulması var! Ve aynı şekilde de indirilme işlemini de unutmayın. Bu sorunu çözmek için de araçta kullanılmak üzere tasarlanmış çok güzel katlanıp açılan rampa sistemleri mevcut. İç içe geçen veya farklı şekilde manüel olarak katlanıp açılan rampalar olduğu gibi, elektronik sistemli kendi başına açılıp kapanan elektrikli otomatik rampa sistemleri de var. Bu rampa sistemleri sayesinde akülü tekerlekli sandalyeyi kolayca aracın bagajına koyabilir ve indirebilirsiniz. Kimseden yardım almanıza, akülü sandalyeyi parçalara bölmenize de gerek kalmaz. Ama türüne bağlı olarak da bu rampaların fiyatları değişmektedir; otomatik olanları çok pahalı, manüel katlanıp açılanları ise bir nebze de olsa daha ucuzdur. Bu konuda da devlet herhangi bir ödeme desteği sunmamaktadır. Yani, geniş bagajlı bir araç almakla da sorun ve masraflar bitmiyor, bir de özel rampa sistemi yaptırmanız gerekiyor." (...)

Yazının devamını ve yaşanan diğer sorunları da okumak isterseniz: https://legalim.org/kas-hastalarinin-yasadigi-sorunlar/
 
1-Herkesin değindiği gibi toplu taşımadan yararlanamıyoruz. Ayrıca yararlansak bile toplu taşıma evimizin kapısından almıyor ve gideceğimiz yerin kapısına bırakmıyor. Otomobil bizim için çalışabilmek, kendi kendini idame ettirmek ve özgürlük demek. Otomobile ihtiyaç çok açık. Tekerlekli sandalye kullanan biri olarak otomobilim olmasa şu an yaptığım işi kesinlikle yapamazdım

2-Otomobile ihtiyaç kesin ancak otomobiller pahalı. Engellilerin engelli olmayanlara kıyasla ekonomik durumu, iş bulabilirliği, başka ihtiyaçlarının da pahalı olduğu göz önüne alındığında otomobil alımında avantaj sağlanması çok doğal ve gerekli.

3-Engellilerin ihtiyacı olan otomobiller hem bagaj, hem iç hacim, hem de şanzuman vs. gibi konularda belli bir standardın altında olmamalı. Ben tekerlekli sandalyemi gerektiğinde bavullarla birlikte bagaja sığdırabilmeliyim, tek başıma olduğumda da sandalyemi katlayarak yanıma alabilmeliyim. "B" segmenti bir araç (corsa, fiesta, polo) işimi görmez. Bazı "C" segmenti araçların bagajlarına bile (örneğin golf ve bilumum hatchback araçlar) sandalyemi sığdıramadım. Benim için en uygun araç "D" segmenti (passat, insignia, mondeo vs.) araçlar. Bunların da fiyatları malum. Ayrıca bazı markalarda otomatik vites isteyince fiyat inanılmaz artıyor (örn:vw)

4-Engelli biri olarak ikinci el ve eski bir araç alsam çıkardığı arızalarda sanayi sanayi dolaşma, yeri geldiğinde kenara çekip kaput açma, ufak tefek tamirleri kendim yapma gibi bir şansım yok. Hele otomatik vitesli eski bir araç bizim için başa bela demek. Ülkemizde de ikinci eldeki araçların durumu malum. Km ler hileli, hasarlar gizli, bakımlar düzgün yapılmıyor. Temiz bir ikinci el araç bulmak çok ama çok zor. Bu nedenle sıfır araca engelli olmayan birinden daha çok ihtiyacımız var.

Görüşeceğiniz maliye bürokratlarına söyleyin kulaklarını çok çınlatıyoruz :) Başarılar ve bol şanslar diliyorum.
 
zaten çoğu engelli maaşlar kesildiği için araç alamıyor merak etme bir senin ötv-kdv sorgulaman eksikti.alamadığımız indirimin de hesabını soruyor adama bak:mad:
 
volki_80
katılıyorum size.Burada asıl konu engelliye bu hak gerçekten hakkıyla tanınıyormu?Size şartlı seçenek sunuluyor aslında bir bakıma,ya araba yada para gibi.araba esasında ihtiyaçdan alınıyor diye bakılmıyor.Birde kayıtlarda bakıldığında engelli araç,ı olarak degilde hanede araç var görünüyor bu sebepten şu kesinti oldu karşılığı veriliyor....ama sözde engelliye tanınmış hak!!!Kime neyi şikayet edeceksin hak arayacaksın.işte Hendek işte deve ya çekersin ya gidersin hesabı.sırf o maaşla geçinmeye çalışan engelli vatandaşlarımız var.Onuda araç alarak kestikten sonra üstü kalsın...kolaylaştırmak adı altında zorlaştırmak dan başka bişey değil...
 
Üst Alt