Mr.No
Öncelikle bir otomobil engelli bir birey için özgürlük demektir.
İş ve Sosyal hayata katılımını saglayan, hayatına deger katan en önemli pozitif ayrımcılıgıdır.
Bu sebeple bende bu konuda bir kaç madde sıralamak istiyorum,
-Öncelikle, 3 derece yakınları maddesinin kesinlikle kaldırılması gerekiyor.
Dedesinin, nenesinin, dayısının, halasının hatta kayınbiraderinin (çok yakın bi arkadaşımın üzerinden bu şekilde araba alındı) üzerine araba alıp sagda solda caka satıyorlar hatta utanmadan araba satış sitelerine yüksek fiyattan ilan koyup milleti enayi yerine koymaya çalışıyorlar.
O engellilere verilmiş hak senin zenginleşmen için yada kendi günlük hayatın için yapılmış bi kanun değil.
Ben kendim engelli bir birey olarak yaşamın zorlukları ile mücadele edip para kazanıp ona göre araba alamaya çalışırken, esnaf, tüccar, müteahit vb. adam gidip bi yakını üzerine alıp ona biniyor.
Araç alımına limit getirilmesi yetmez, çünkü daha önceden mercedes e ve c kasa,bmw 5 ve 3 serisine binerken şimdi yine bmw ve mercedesin diğer düşük segment araçlarına biniyor.
Bu kanun maddesine kesinlikle bi düzenleme gelmesi lazım. Yine eskisi gibi 1. derece yakınlar olabilir, ailesinde araba kullanacak kimse yoksada emniyet trafik yada mahkemeden belirlenen kişilere şöför tayin edilebilir.
-Araç alım limiti ilk başta güzel gözüksekde bizleri yine 15 sene önceki halimize geri götürdü. O yıllarda da 1.6 motor sınırı vardı ama hem otomatik hem dizel hemde sedan (yada bagajı geniş) bir araba bulmak neredeyse imkansızdı. Teknolojinin gelişmesi, düşük karbon tüketim zorunluluklarıyla arabalar artık daha düşük hacimli motorlar üretmeye başladı, tam seçeneklerimiz arttı derken bu seferde suistimal ediliyor denerek yine kısıtlama getirildi. (Suistimal engelliler değil kendi çıkardıkları kanun sebep oldu.) Seçeneklerimizin tekrar daha çok olması adına, limit yerine devletin belli bir oranı karşılaması daha mantıklı olacaktır. Mesela; 100 bin TL için max 40 bin TL, 200 bin TL için max 80 bin TL, 300 bin TL ve üzeri için max 150 bin TL karşılanması.
-Araç alım limitlerine sınırlama getirilsin eyvallah ama yüksek kur ve vergi oranlarının yüksek olması, özellikle sıfırdan(ilk kez) araç alacak bir engelli bireyin araba almasını imkansız hale getiriyor.
Bununla ilgili düzenleme yapılması gerekiyor. İlk kez araba alacak engelli bireyden en azından ÖTV nin yanında KDV de alınmasın.
Çünkü, ellerinde araç olanlar satıp üzerine bir miktar koyup tekrar araç alabilirler ancak sıfırdan araç alacakların cebinden çok yüksek meblalalar 100 bin TL(adam akıllı, binilebilir bir araç için) ve üzeri bir para çıkması gerekiyor.
-Yurtdışından araba getirme kriterlerinde değişilik yapılabilir. 10 yıllık süre çok uzun bir dönem. En az 3 yaşına kadar araba getirme izni bulunuyor, üzerine de 10 yıl kullanmaz zorunlulugu araç oluyor 13 yaşında, arabanın ne degeri kalıyor ne de bi şeyi, üzerinede yaşından dolayı çıkaracagı masraf ve bakımlarda cabası.
-Otopark konusunda, bazı arkadaşlarda belirtmişler. Hİç bi yerde bu kurala dikkat edilmiyor, engelli olanda park ediyordu olmayanda. Engelli yakınları araç içinde engelli varken parketsin eyv ama içinde engelli yokken benim yerimi işgal etmesin.
gibi daha bir çok madde yazılabilir.
Bunu, tekerlekli sandalye kullanan bir engelli olarak söylüyorum.
Kendi bakışımından aklıma gelen ilk şeyler diyebilirim, eksiklikleri elbette vardır.
Bu yazıyı, 2 senedir muafiyet hakkı dolmasına ragmen araba alamayan, yeni limit oranını bekleyip ancak bu seferde araba fiyatlarının artmasıyla yine araba alamayan bir engelli olarak yazıyorum.